• Sonuç bulunamadı

Sosyal Medyanın Sosyolojik Etkiler

SOSYAL MEDYA VE ETKĠLERĠ

4) Instagram; Ekim 2010 yılında Kevin Systrom ve Mike Krieger

2.4. SOSYAL MEDYANIN ETKĠLERĠ

2.4.1. Sosyal Medyanın Sosyolojik Etkiler

Toplumların üzerinde bazen olumlu, bazen de olumsuz etkilerinin olduğu görülen internetin, insanların sosyal yaĢamı ve kültürünün üzerinde bazı değiĢiklere de neden olduğu görülmektedir. Dünyanın, internet ile bilgi ağırlıklı iletiĢim sistemlerine doğru yol aldığı ve bununla beraber bilgilerin geniĢ kitlelere ulaĢımı da internetin

132

Van Dijk, Jan. The Network Society: Social Aspects of New Media. Sage Publications, London, 2006, s. 21.

133Bahadır Çakmak, Yeni ĠletiĢim Ortamlarının SosyalleĢme Üzerindeki Etkileri, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ġstanbul, 2012, s. 85.( YayımlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi).

134Mutlu Binark, Yeni Medya ÇalıĢmaları, Dipnot Yayınları, Ankara, 2007, s. 23. 135Çakmak, a.g.e., s. 87.

44

sayesinde sağlandığı görülmektedir. EtkileĢimli iletiĢim imkanlarının sunulduğu bireylerin özgürlük ve seçim alanlarının geniĢlediği görülmekte ve dolayısıyla da yayılan bilgilerle sosyal geliĢime olumlu etki yaptığını da söylemek mümkündür. Bununla beraber tüketim ve Ģiddet amaçlı olan kurumların internete sunduğu dezenformasyonun, kiĢileri belli yaĢam kültürü ve fikirlere kanalize ettiğini de belirtmek gerekir. Ġnternet aracılığıyla, kiĢiler arasındaki mesafe, cinsiyet, yaĢ, kültür ve ırk gibi önemli olan birçok özelliğin de ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Ġnternet sayesinde, aynı biçimde düĢünen insanlar, mekan ve zamana bağlı olmadan kolayca bir araya gelebilmekte, sanal topluluklar oluĢturulmakta, farklı kültürlerden gelen insanların birbirini tanıma Ģansı olmakta, sanal iliĢkiden gerçek iliĢkiye geçebilme ve insanların her çeĢit düĢünceyi özgürce ifade edebilme gibi durumlar sosyal yaĢamda gözlemlenen değiĢimlerden bazılarıdır.136

ĠletiĢim alanında yaĢanan değiĢimlerin toplumsal iliĢkiler ve dolayısıyla sosyal yapıyı da etkiler. Aynı biçimde sosyal yapıda meydana gelen ihtiyaçların teknolojik geliĢimleri tetiklemektedir. Bu anlamda yeni medyada sosyolojik boyut incelenirken sosyal, tarihsel değiĢimler ile teknolojik geliĢimlerin etkileĢimli bir Ģekilde incelenmesi gerekir. Ġnternetin tarihsel seyrini inceleyen Ryan‟in internet teknolojisini endüstri çağının bir çocuğu Ģeklinde görür. O, dijital iletiĢim ortaya çıkmadan ziyade öncelikle buhar gücünün kullanılması, telgraf, endüstrileĢmiĢ ticaret ile savaĢların dünyanın tempolarını hızlandırdığını belirtmektedir. Dijital çağın getirmiĢ olduğu değiĢimin endüstri devriminden doğan hiyerarĢi ve kontrole dayanan merkezileĢmiĢ dünya düzeni kapsamında merkezi noktalar ortadan kalkmıĢ, Ģebeke ve ağlara uzanan çok sayıda noktanın olduğu bir yapıyı getirmiĢ olma durumudur. Kültürel ve politik hayatta bu ağ yapılarının yeniden yapılandığını da belirtmek gerekir.137

Sosyal medyanın fonksiyonel yapısından dolayı geleneksel medyadan en önemli farkıdır. Sosyal medyanın sunulan bilgi, haber, video, eğlence, fotoğraf, mesaj, yazılı ve sesli metin dosyalarıyla hem içerisinde bulunduğu toplumun etkilenmesine yol açmakta hem de kendini geri dönüĢümleriyle etkilemektedir. Bu sürecin tümünde içinde yaĢanılan toplum ve sınır tanımayan eriĢim gücüyle diğer toplumları etkileyebilmekte veya etkilenebilmektedir. Sosyal medyanın toplumsal gücüne bakıldığında; iletilen iletilerdeki güncellik ve geri dönüĢümlerinin hemen anında en kısa zamanda oluĢmasının yanında, medya iletilerindeki kitlesel ve bireysel tepkilerin kısıtlanmaksızın, sansüre uğramaksızın özgür bir Ģekilde iletilme durumu ve bunun

136Birkan Sarıfakıoğlu, “Ġnternettin Toplumsal Etkileri”, E-Ticaret, 2007, 431. Sayı, ss. 54-57, s. 54 137

45

yanı sıra mekan ve zaman kavramlarının olmaması sosyal medyanın günümüzde ve gelecek zamanda de önemli olacaktır. Sosyal medyanın bu gücünün daha iyi anlaĢılması bakımından yakın zamanda yaĢanan Arap baharı halk devrimleri örnek olarak verilebilir.

Arap baharı devrimlerinin örgütsüz olan halkın sosyal medya liderlerince örgütlenip sosyal yapının siyasal olarak kökünden değiĢtirdiği görülmektedir. Bu yönüyle sosyal medya demokrasilerin destekçisiyken diğer taraftan diktatörlükler için de bir tehdit durumunda gösterilmiĢtir. BaĢka bir açıdan da sosyal medyanın toplumsal hayatın hızını arttırdığını da söylemek mümkündür.138 Toplumsal hayatta zaman

kavramının önemli bir öğe olduğunu sosyal medyada zaman terimini ortadan kaldırdığını veya zamanı aza indirgeyip toplum ve bireyin yaĢam hızını arttırdığı görülmektedir.

Castells, iletiĢim ve bilgi teknolojilerinin geliĢmesi ile birlikte küresel olarak ortaya çıktığı görülen dönüĢümün ağ toplumu oluĢturduğunu söylemektedir. Castells, enformasyonun ön plana çıkardığı görülen ağ toplumunun biliĢim teknolojilerinden harekete geçirildiği biliĢim ağlarında oluĢabilen ve bütün küreye yayılan yeni sosyal bir organizasyon yapı olduğunu vurgulamaktadır. Bu yapının insanların arasında kültür aracılığı ile Ģekillendiği görülen bir etkileĢimi ortaya koyduğu gibi; tüketim, üretim ve güç iliĢkilerini etkilediğini de söylemek gerekir.139 Ağ toplum yapısının tüm bunların

yanında sosyal iliĢkileri, kiĢilerin arasındaki iliĢkilerin yeni iletiĢim yapılarından etkilendiğini belirtmek gerekir. Bu anlamda yeni iletiĢim teknolojilerinin geliĢimi ve sosyal medyanın, ağ toplumunun internet alanına yansıması olarak düĢünülebilir. Yeni medyanın toplumsal boyutu kullanıcıların düzenlediği içerikler ile bu içeriklerin kullanıcıları arasında oluĢturulan ağda dolaĢıma girmesi ile meydana getirilmiĢ olan sosyal medya sitelerinin oluĢturduğu görülmektedir.

Mayfield‟in, sosyal medya çeĢitlerini sosyal ağlar, wikiler, bloglar, forumlar, podcastler, mikrobloglar ve içerik toplulukları Ģeklinde altıya ayırdığı görülmektedir. Sosyal ağların insanların kiĢisel web sitesi kurup, arkadaĢları ile iletiĢim kurmaları ve içerik paylaĢmalarına da olanak sağladığı görülmektedir. Facebook, Wikipedia, MySpace, Apple iTunes ve Twitter gibi internet siteleri sosyal ağlara örnektir. Sosyal medyayı düĢünceleri paylaĢma, bir araya gelme, ticaret yapma, arkadaĢ aram, tartıĢma yapma gibi insani özelliklerin bir anlamda internete yansımasıdır. Hızlı bir biçimde

138

John Thompson, Medya ve Modernite, Çeviren: Serdar Öztürk, Kırmızı Yayınları, Ġstanbul, 2008, s.63

139

Manuel Castells, Enformasyonculuk ve Network Toplumu, Hacker Etiği: İş Hayatına Yıkıcı Bir Yaklaşım, Pekka Himanen, Çeviren: ġebnem Kaptan, Ayrıntı Yayınları: Ġstanbul, 2005, ss. 123-133.

46

yayılması da bu özelliklerle yakından ilgilidir. Teknolojilerin geliĢmesi ile dijital kameralar, fotoğraf makineleri de ucuzlamıĢ ve internet eriĢiminin hızlanması bu alanda maliyetlerin azalıĢı ve kullanımın basitleĢtirilmesi ile insanların kendi fotoğraflarından, düĢüncelerinden, videolarından ve sözlerinden kendi içeriklerini oluĢturup bunları yayma Ģansını da elde etmiĢlerdir.140

Bu özelliklerle birlikte sosyal medya sitelerinin kısa zamanda bütün dünyaya yayıldığı görülmektedir. 1994 yılında internette bulunan site sayısının 10 bin, host sayısının da 3 milyona kadar ulaĢmıĢ olduğu tespit edilmiĢtir. GiriĢimcilerin bu yeni dünya‟da ki yeni kazanç kapılarının olabileceğini fark etmiĢlerdir. Banka ve alıĢveriĢ merkezlerinin sanal Ģubelerini açmaya baĢlamaları ve ilk internet radyosunun yayına baĢlaması yine bu döneme rast gelmiĢtir. Hükümetlerin yanında birçok organizasyonun web sitesi açması ve yeni bir ekonomi ve pazarlama anlayıĢlarının da doğduğu görülmüĢtür. Yine aynı yıl internetin reklam aracı Ģeklinde ilk defa kullanılmaya baĢlandığı görülmektedir.141

1 Temmuz 2013 tarihi itibari ile dünyada internet kullanıcı rakamının bölgelere göre oranları verilmiĢtir. Görüldüğü üzere kullanıcı rakamlarından, %48.4‟ü Asya kıtasındayken, %21.8‟i Amerika kıtasında, %19‟u Avrupa kıtasında, %9.8‟i Afrika‟da ve %0.9‟u da Okyanusya‟dadır. 2012 yılının sosyal medya kullanım istatistikleri “Twitter” 555 milyon kullanıcısı ile Facebook‟un ardından ikinci sırayı almıĢtır. Kullanıcıların aylık olarak ortalama 405 dakikasını Facebook‟ta geçirdiği görülürken; Twitter 89 dakikayla üçüncü sırada yerini almıĢtır. Yapılan sayımlarda 2010 yılı Aralık ayına gelene kadar Twitter‟da toplam 29 700 500 268 tane tweet atıldığı kayda geçmiĢtir. 2009‟da saniye de 300 tweetin atıldığı görülürken bu rakamın 2010 yılında saniyede bini aĢtığı kaydedilmiĢtir.142

Sosyal medya siteleri arasında en kullanılan sitenin Facebook olduğu görülür. 2012 yılı Ekim ayı itibari ile aktif kullanıcı sayısının dünya genelinde aylık olarak 1 milyara yaklaĢtığı görülmüĢtür. 2012 yılının Mayıs ayı verilerine bakıldığında her ay Facebook için harcanan toplam sürenin 700 milyar dakika olduğu da saptanmıĢtır. Kullanıcılardan %50‟sinin her gün sayfasına muhakkak giriĢ yaptığı tespit edilmiĢtir. Her 20 dakika içinde Facebook kapsamında 1 milyon linkin paylaĢıldığı görülürken, 2 milyon arkadaĢlık teklifinin gönderildiği ve 3 milyon kadar mesaj iletildiği de saptanmıĢtır. Facebook sitesinin 70‟in üzerinde dile çevrilmesi ve kullanıcıların da

140GülĢah BaĢlar, “Yeni Medyanın GeliĢimi ve DijitalleĢen Kapitalizm”, Akademik Bilişim, 2013, ss. 1-9, s. 5.

141NTVMSNBS, Ġnternetin Tarihi. http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/55696.asp#BODY (EriĢim Tarihi: 15.08.2017)

47

%75‟inden çoğunun ABD dıĢında ülkeler olduğu saptanmıĢtır. Kullanıcıların günlük olarak 20 milyondan çok uygulama indirdiğini de belirtmek gerekir. Her ay 500 milyonun üzerinde üyenin Facebook uygulamasını kullandığı saptanmıĢtır. 7 milyonun üzerinde uygulamayla web sitesinin Facebook bağlantısı içerdiği görülmektedir. 350 milyon aktif kullanıcının Facebook‟a telefonlarını kullanarak eriĢim sağladığı saptanmıĢtır. Dünya genelinde 475‟in üzerindeki telefon firması ürünlerinin özelliklerinin arasına Facebook eriĢimi eklenmiĢtir.143

Global Web Index verileriyle hazırlanan raporda dünya çapında 3,419 milyar insanın internete bağlandığı tespit edilmiĢtir. 2,307 milyar kullanıcının aktif bir Ģekilde sosyal medyada yer aldığı görülmektedir. 3,790 milyar mobil cihaz kullanıcısı, 1,968 milyarsa sosyal medyayı mobil cihazlar üzerinden kullanmaktadır. Sosyal medya kullanıcılarının önemli bir bölümünün mobil cihazlardan sosyal medyaya ulaĢtığını gösteren bu rakamların, 2016‟da mobilin yılı olacağı bir anlamda kanıtlanmıĢtır.

Grafik-1 Ülkelere göre Dünya üzerindeki internet kullanıcıları (2016)144

143 BaĢlar, a.g.m., s. 5.

144Ġnternet ve Sosyal Medya Kullanıcı Ġstatistikleri, http://www.dijitalajanslar.com/internet-ve-sosyal- medya-kullanici-istatistikleri-2016/ (EriĢim tarihi: 29 Ocak 2016)

48

Ülkemiz 1993 yılının Nisan ayında internetle tanıĢmıĢ, 64 kbit/sn hızındaki ilk internet „‟Orta Doğu Teknik Üniversitesi‟nde (ODTÜ) kullanılmaya baĢlanılmıĢtır. ODTÜ ve TÜBĠTAK iĢbirliği ile baĢlatılan Türk Telekom‟un katkılarıyla TR-NET projesi ile hayatımıza 1996 yılının ağustos ayında internet girmeye baĢlamıĢtır. 1996 yılında TÜBĠTAK‟a bağlı bir enstitü olarak ULAKBĠM kuruldu. ULAKBĠM, eğitim ve araĢtırmalardaki sorunların ülke genelinde çözümüne yardımcı olacak ve Türkiye araĢtırma dünyasını geleceğin elektronik ortamına hazırlayıp taĢıyacak bir alt yapıyı karĢılamak üzere oluĢturmuĢ, 1998 yılında DanıĢma Kurulu Kanalıyla ULAKNET‟e bağlanma kararı alınmıĢtır. 2000 yılının baĢlarında TTNET isimli yeni bir internet ağı kullanılmıĢtır. Bilgisayar ve internetin kısa zamanda evlere girdiği, hem bireysel hem de ticari anlamda kullanımının hızla ivmeyle yükseldiği görülmektedir.145 Bilgi Teknolojileri

ve ĠletiĢim Kurumu 2014 yılının ikinci çeyreğinde yayınladığı “Pazar Verileri” raporuna bakıldığında, 2008 yılıyla 2014 ikinci çeyreğinin arasında Türkiye‟de toplam geniĢ bant internet abone sayısı görünmektedir.

GeniĢ bant abone sayısının 2008‟de 6 milyonken, yaklaĢık olarak altı yıl içerisinde bu sayının altı kata yakın bir artıĢ ile 2014 yılının ikinci çeyreğinin sonunda 37 milyona yaklaĢtığı görülmektedir. Toplam internet abone sayısında yıllık artıĢ oranının %23,8 olarak gerçekleĢmesi önemlidir.146 Dijital pazarlama ajansı olan “We

Are Social‟ın” yayınladığı 2016‟nın lokal ve küresel dijital istatistikleri kapsayan “Ġnternet ve Sosyal Medya Kullanıcı Ġstatistiklerinde dünya genelinde internet kullanan (bağlanan) insan sayısının “3,419 milyar” olduğu rapor edilmiĢtir.147

TÜBĠSAD‟ın raporlarına bakıldığında, ülkemizde 2016 yılı itibariyle nüfusun %60‟lık kesiminin internet eriĢimi, yaklaĢık 48 milyon kiĢinin de internet kullanıcısı olduğu tahmin edildiği tespit edilmiĢtir. Bunun yanında, aktif olarak sosyal medya kullanıcı sayısının 48 milyon kiĢinin olduğu; ancak bu sayının tekil kullanım olmadığı görülmektedir. Daha açık bir ifadeyle sosyal medya kullanıcı sayısı 48 milyon kiĢi görülmesine rağmen, bu sayının içinde aynı kiĢiye ait farklı sosyal medya hesapları dahildir. Sosyal medya ile ilgili bir baĢka önemli istatistiksel veri ise Türkiye‟deki mobil kullanıcı sayısı 71 milyon iken, sosyal medyaya mobilden bağlanan kullanıcı sayısının 42 milyon olmasıdır.

145Kenan BölükbaĢı, Ġnternet Kafeler Ve Ġnternet Bağımlılığı Üzerine Sosyolojik Bir AraĢtırma: Diyarbakır Örneği, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Diyarbakır, 2013 (YayımlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi).

146Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu (BTK). Üç Aylık Pazar Verileri Raporu 2014 Yılı 2. Çeyrek, 2014. 147Ġnternet ve Sosyal Medya Kullanıcı Ġstatistikleri, http://www.dijitalajanslar.com/internet-ve-sosyal-medya- kullanici-istatistikleri-2016/ (EriĢim Tarihi: 29.06.2017).

49

Grafik-2 Türkiye‟de internet ve sosyal medyanın son durumu (2017)148

Bu kadar yoğun kullanıldığı görülen ve sosyal medya sitelerinin yaygın olmasın insanların yalnızca içerik oluĢturarak, paylaĢtığı ve dijital anlamda sosyalleĢtiği mecralar Ģeklinde yorumlamak yetersiz olacaktır. Facebook gibi paylaĢım sitelerin küresel olarak bu kadar yaygın bir ağ olmasının yalnızca bir iletiĢim yöntemi Ģeklinde değerlendirilemeyeceğini söylemek gerekir. Bu bakımdan sosyal medya sitelerinin yalnızca sosyal iliĢki yapılarını etkilemediği, bu ağları kullananların sayılarının yüksek olmasından dolayı ekonomik olarak önemli potansiyelleri vardır.149 Bu anlamda sosyal

medyanın psikolojik etkilerine de bakmak gerekmektedir.