• Sonuç bulunamadı

Sosyal Medyanın Kültürel Etkiler

SOSYAL MEDYA VE ETKĠLERĠ

4) Instagram; Ekim 2010 yılında Kevin Systrom ve Mike Krieger

2.4. SOSYAL MEDYANIN ETKĠLERĠ

2.4.4. Sosyal Medyanın Kültürel Etkiler

Medya genel anlamda, kültürün ulusal ve uluslararası düzeylerde bireylere ulaĢtırılma konusunda önemli görevler üstlenmiĢtir. Diğer yandan medyanın gerek yazılı basın, gerek görsel basın (radyo ve televizyon gibi), özellikle sosyal hayatta kiĢilerin çeĢitli toplumsal ihtiyaçların giderilebilmesi amacıyla baĢvurulan önemli bir kaynaktır. Medyaya, tarihsel yapılandırma çerçevesinde, bilgilerin inĢa edilmesi, sosyal hafızayı etkilemesi ve kamuoyunu yönlendirmesi gibi kabiliyetlerinin olduğu aĢikardır. Konuyla ilgili olarak araĢtırmacılar kapitalist toplumlar kapsamında medyanın en önemli iĢlevi devletin meĢrulaĢtırılması; hatta bu durumla yetinmeyerek, toplumda etkin güç odaklarının karĢısında ya da rakip anlamında var olacak karĢıt odak ya da grupları gayri meĢru duruma getirme olduğunu savunmuĢlardır.158 Bazı televizyonlar sosyo-

politik anlamda içeriksel temaların öne çıkan yayın politikaları ve ekonomik tercihlerin piyasalara göre çalıĢmalarının da bir yansıması olarak düĢünmek olağandır. Medyanın, ekonomik alandan sanata kadar, siyasal ve sosyal yaĢamda olumlu/olumsuz bir çok etkileri vardır. Medyanın özellikle günlük yaĢamda geniĢ yer kaplamasının yanında, bilgi aktarması, eğlendirmesi, sosyal birlikteliğin oluĢması için en güçlü araç olduğunu da söylemek mümkündür.159

AĢırı ticarileĢmek ve kültürel ürünlerde çokuluslu iĢletmeler tarafından tek tip, seri ve yapay üretimle kültürel dokuyla uyuĢmadığı görülen ürünlerin medyada

156

Yunus Ergen, “Gündem Belirleme Kuramı Bağlamında Yeni Medya: Twıtter Gündemi Hakkında KarĢılaĢtırmalı Bir Analiz”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2014, ss. 1-20, s. 3.

157

Atabek, a.g.m., s. 66. 158

Boyd Barrett ve Peter Braham, Media Knowledgeand Power, Routledge, London, 1995, s. 65. 159

Medialiteracy, Welcome to the Internet's major portal formedialiteracyeducation. http://www. medialiteracy.com(EriĢim Tarihi: 02.03.2017)

53

gündeme gelmesi, yetiĢen nesil ve eğitim seviyesi düĢük olan kitlelerde toplumsallaĢma bakımından olumsuz etkisinin olduğunu söylemek mümkündür. 1980‟li yıllardan itibaren postmodern dönemin kendini medya araçlarıyla ifade Ģekli haline geldiği görülen kitle kültürünün ikonolojik olması ve sahiplenme ile özdeĢleĢmeye dayanması söz konusudur. Ġyimserlik içerisinde adaletle ve Ģiirsel olarak bütünleĢen, iyilerin her zaman kazanıp, kötülerin de cezalandırıldığı ütopik bir kalıbı ifade etmektedir. Gerçeğin, medyatik kültürde bağlamsal ve kategorik olduğu görülmektedir. Kültürün belirtilen bütün tanımlarını kapsayan ön kabulleri gerektirdiğini de belirtmek gerekir. Daha önceden düĢünülen, tasarlanan, kimleri nasıl etkileyeceğiyle ile çalıĢılan bir olgu olduğu görülmektedir. Sunulan gerçek ile mevcut gerçeğin birbiriyle örtüĢmeme durumu ve gittikçe gerçeğin çerçevelenmiĢ halinin mevcut gerçeğin yerini almasıyla artık medyatik gerçeğin bireylerin bilincinde devamlılık kazanıp, değiĢmezliği sağlayarak mevcut gerçekten farklı bir yapıya bürünmesi söz konusudur.160

Medyatik gerçeğin, yaĢanan mevcut gerçeği etkilemesi ve giderek değiĢtirip onunla yer değiĢtirmesi kaçınılmaz görünmektedir. Bu durum da kültürel yabancılaĢma, aidiyet duygusun zayıflaması, topluma karĢı yabancılaĢma ve toplumsal çözülmeyi de beraberinde getirmektedir. EleĢtirel ekol, kültür emperyalizmini doğruladığı görülen kültür endüstrisinin etkin silahı haline gelen medyanın, toplumun kültürünü kendi çıkar ve ihtiyaçları doğrultusunda, kendi koĢullarında üretip, kendi iĢleyiĢ mantığına göre pazarlar. GeniĢ kitlelere hitap edebilen formların üretilmesiyle, bu formlara uygun olan davranıĢ kalıpları geliĢtirilmektedir.161 Bu davranıĢ kalıplarının gündelik hayatın akıĢı

içerisinde önümüze konulmuĢ olan hedonist anlayıĢ ile üretildiği “ye, çalıĢ, oyna, iç, dünya boĢ” tarzı programlarda net olarak görünmektedir.

Bütün bunların yanı sıra medyanın holding patronlarının elinde olması sebebiyle ticari iĢletme gibi görünen medyanın, daha çok reklam ve ilan çekebilme adına reyting ile tirajın yükseltilmesine ve izleyici kitlesinin arttırılmasına çalıĢıldığı için kalite seviyeleri düĢüp daha geniĢ yığınlara hitap etmek hedeflenmiĢtir. Bu sebeple sosyo- demografik bakımdan toplumun en alt seviyelerinde olan kitlenin beğeni durumuna göre bir yayıncılık anlayıĢı benimsenmiĢtir. Bunun yanında medyanın, daha ucuza mal edildiği görülen kültür endüstrisinin üretmiĢ olduğu ürünleri, özellikle ABD ürünlerini yayımladığını da belirtmek gerekir. Bu ürünler, Türk kültürüyle örtüĢmeme durumu da

160

Hasan Bülent Kahraman, Postmodern Dönemde Gerçeğin Dönüşümü, Medya Ve Popüler Kültür”,

Postmodernite İle Modernite Arasında Türkiye, Everest Yayınları, Ġstanbul, 2002, ss. 191-193

161Sadık GüneĢ, Modern Kitle Toplumunda Medya Kültür İlişkisi, Medya ve Kültür, Vadi Yayınları, Ankara, 2001, ss.127-128.

54

zamanla kavramların içinin boĢalması, bayağı olan zevklerin yerleĢmesi, kültürel yozlaĢma ve yabancılaĢmaya sebep olduğunu belirtmek gerekir.

Tecimsel anlayıĢ kapsamında yayın yapan çoğulcu medyanın, bir taraftan olay ve olguları, toplumu hezeyana getirecek biçimde devamlı gündeme taĢıyıp kıĢkırttığı, diğer taraftan da, Ģık düĢmedi gibi yayınlarla durumu eleĢtirdiği görülmektedir. Bunların yanı sıra dini ağırlıklı ve muhafazakar kesime hitap ettiği görülen kanallarda bazı programlar ile toplumun pasifize edildiğini de söylemek mümkündür. Ayrıca, tecimsel kanalların, aĢırı milliyetçi söylem kullanan “Kurtlar Vadisi” ve benzeri diziler ile toplum Ģiddete ve milliyetçilik duygulara tepkisel dıĢa vuruma yönlendirmektedir. Ayrıca ”Avrupa Yakası” ve benzeri dizilerle de kent kültürünün tamamen farklı temsil edilmesi, medyatik kentli tipler ve söylemlerin üretilmesi söz konusudur. Ayrıca bazı dizilerin, Güneydoğu‟da yaĢanan, aĢiret hayatı ve töreleri, yeniden üretilip, töre cinayetlerini doğallaĢtırdığı da söylenebilir.162

Bütün bunların neticesinde geliĢen toplumsal olaylara bakıldığında, ortaöğretim kurumlarında görülen Ģiddet olaylarının, Ģehirlerdeki kapkaç olaylarının, töre cinayetlerinin ya da intihar ettirilen kadınların, kolay para kazanma yollarının meĢrulaĢması, bilinçsiz tüketimin artması, aile yapısının bozulması, özellikle gençlerin medyatik kültür ile etkileĢimi sebebiyle medyatik toplumsallaĢmanın da giderek yaygın hale gelmesi, kültürel yabancılaĢma, ahlak değerlerinin değiĢmesi ve aidiyet bağlarının değerini yitirmesi gibi benzer olumsuz etkilerinin günümüzde Türk toplumunda sıklıkla görülmektedir.

Sonuçta, medyanın gücünü elinde bulunduranlardan tarafa, endüstriyel kurumların denetim altına geçmesi ve reyting kaygısıyla yapıldığı görülen yayınların, kültürel kimliği olumsuz etkileyerek, ahlaki yozlaĢmaya, Ģiddete, pasifize etmeye, kültürel yabancılaĢmaya ve toplumsal parçalanmaya yönelik olarak etkiler yapmaktadır. Medyanın yayınlarında sosyal sorumluluk ilkesine dayanarak hareket edilmesi, basın ahlakı ile basın meslek ilkeleri bakımından yerine getirmekle sorumlu olduğu görevini ifade etmektedir. Medya, demokrasinin iĢleyebilmesi için yürütme, yasama ve yargının yanı sıra ekstra güç Ģeklinde asli görevlerine dönmek durumundadır. Bu sebeple medyanın, yayınların hazırlanması ve sunumlarında toplumsal sorumluluk ilkesiyle hareket etmesi, siyasal, toplumsal ve kültürel yapının olumlu ve sağlıklı olarak değiĢmesi ve dönüĢümünün yanı sıra ulusal bütünlüğün korunması için üzerine düĢen görevleri yerine getirmesi önemlidir.163

162Necla Mora, “Medya Ve Kültürel Kimlik”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 2008, Cilt:5 Sayı:1, ss. 1-14, s. 13.

163

55