• Sonuç bulunamadı

1.2 Dünyada ve Türkiye’de Sosyal Medyanın Ortaya Çıkışı ve Kullanımı

1.2.3 Sosyal Medyada Algı Yönetimi

Algı yönetimi terimi ilk olarak ABD Savunma Bakanlığı tarafından ortaya atılmıştır ve tanımı da şöyle yapılmıştır; “Kitlelerin duygu, düşünce, amaç, mantık, istihbarat sistemleri ve liderlerini etkileyerek seçili bilgilerin yayılması veya durdurulması; bunun sonucunda hedef davranış ve düşüncelerinin hedefleyenin istekleri doğrultusunda yönlendirilmesi. Algı yönetimi gerçekler, yansıtma, yanıltma ve psikolojik operasyonların bir bütünüdür.” (Öksüz, 2013, s.13).

Günümüz algı yönetiminde kitle iletişim araçlarının yadsınamaz bir etkisi olmakla birlikte Lippmann’a göre de algı ve gerçeklik arasındaki uçurum günümüz dünyası ile daha da büyüyerek, sosyal, siyasal ve ekonomik hayattaki karmaşık düzen kitle iletişim araçlarının insanların aklındaki imgeleri değiştirmesi ile daha da hızlanmıştır (Öksüz, 2013, s.14).

Sosyal medyanın algıyı oluşturmada, yaymada ve dayatmada önemli bir rolü vardır. Herkesin sosyal medyaya rahat ve ucuz yolla ulaşabilmesi, anlık gündemi ve çevresini takip edebilmesi sosyal medyanın algı yönetimindeki stratejik konumunu güçlendirmektedir. Sosyal medyanın kullanıcı merkezli ve herkesin çok rahat dahil olup bilgi paylaşabildiği bir mecra olmasından dolayı bu alanda yalan yanlış haberlerin üretilebilmesiyle birlikte bilgi kirliliğinin vuku bulması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Bunun yanında bazı haber ve bilgilerin aktarılmasında çarpıtmaların yapılması insanların algısını farklı boyuta taşımaktadır. Algı yönetimine özellikleri ve yapısıyla sosyal medya önemli avantaj ve kolaylıklar tanımaktadır.

Algı yönetiminin etkinliği sosyal medya ile birlikte daha da artmıştır. Katılımcı toplum düşüncesinin yaygınlaşmasıyla birlikte haber alma, haberdar olma ve de dahil olma bilincinin artışı sosyal medyanın etki ve kullanım alanını genişleterek algı yönetiminin önemini daha da ön plana çıkarmıştır. “Algı yönetimi” dikkatin belli bir konuya, kişiye, varlığa ya da nesneye çekilmesi-odaklanması olarak değerlendirilebilmektedir (Yıldız, 2013, s. 56).

Bunun yanında bazılarına göre sosyal medya tamamen algı yönetimi için en önemli araçtır. Kallem (2013)’e göre; “Ülkeler meşruiyetini sağlamak; yasal ve yasal olmayan yapılar ile fertler ise itibarlarını yükseltmek, faydalarını maksimize etmek için hedef kitlelerini ikna etmenin ve onlara kendi gözlerinden dünyaya bakmalarını sağlayacak yol ve yöntemleri aramış ve bu minvalde çeşitli stratejiler geliştirmiştir.” Kallem, geliştirilen stratejilerin merkezinde ise sosyal medyanın yer aldığına dikkat çekmektedir.

Amerikalı bir politikacı olan Henry Kissinger’in (2014) “Bir şeyin gerçek olması pek fazla önemli değildir; fakat bir şeyin gerçek olarak algılanması çok önemlidir” sözü algının ne derece önemli olduğunu vurgulamaktadır. Dolayısıyla algı yönetiminin devletlerce insanların zihinlerine girişte anahtar olarak kullanılması bu ifadeyle anlam kazanmaktadır.

Günümüzde insanların önemli bir çoğunluğu sosyal medya kullanıcısıdır. Diğer kitle iletişim araçlarıyla ulaşılan her türlü bilgi ve haberin daha fazlasına sosyal medya ile ulaşılabilmektedir. Artık insanlar daha az haber izler olmakla birlikte haberleri sadece kullanıcısı oldukları sosyal ağlarla takip etmektedir. Bu mecrada haberi paylaşanın haberi ne boyutta sunduğu, hangi sıfatla servis ettiği ve tarafsızlığı ile bilginin kaynağının ve içeriğinin doğruluğu da bu noktada önem arz etmektedir. Sosyal medyada sağlıklı bilgi ve haber akışının yapılıp yapılmadığı da bir başka tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazılı ve görsel basının sosyal medyada paylaştığı haberlerin boyut ve anlamı değiştirilerek münferit bir algı inşasına da dönüşebilmektedir. Bu bağlamda bu manipülenin ulaştığı kullanıcılarda farklı ve yanlış bir algı oluşabilmekte ve toplumsal zarar ortaya çıkarabilecek sonuçlar doğurabilmektedir.

Algı yönetiminin (perception manegement) ortaya çıktığı ve ilk örneklerinin olduğu ülke ABD’dir. Aynı zamanda sosyal medyanın da başladığı ve geliştiği ülkedir. Dünyanın önde gelen sosyal medya kuruluşlarının merkezi de ABD’dir. Daha öncede belirtildiği üzere algı yönetimi ilk olarak ABD Savunma Bakanlığı tarafından ortaya atılmış ve tanımlanmıştır. Bu durumda akıllara acaba ABD’nin kendisi dışındaki ülkelerde yaşayan insanlar üzerinde modern çağa uygun bir şekilde sosyal medya aracılığıyla bir algı yönetimi mi yürüttüğü sorusu gelmektedir.

Sosyal medyada algının inşası diğer kitle iletişim araçlarındaki yapıdan daha avantajlı bir forma sahiptir. Diğer kitle iletişim araçlarında bireylerin geçirdiği süre zaman ve mekan kısıtı nedeniyle daha az olabilmektedir. Sosyal medya da ise kullanıcılar sürekli iletişim sürecindedir. Bu durum da algı yönetiminin sonuçlarını daha çabuk vermesine olanak

sağlamaktadır. Kullanıcılar bir anda bakış açılarını değiştirebilmekte ve yönetimin bir parçası haline gelebilmektedir. Son yıllarda sosyal medyadaki algı yönetimine verilecek en iyi örnekler Arap Baharı ve Gezi Parkı Olayları’dır. Sosyal medyada mülkiyet sahibi organlarının yanında kullanıcılar da algı yönetiminde aktif rol oynayabilmektedir. Şunu da unutmamak gerekir ki sosyal medyada medya mülkiyetini elinde bulunduran yapılar da birer kullanıcıdır.

Gültekin (2014)’e göre algı yönetimi üç aşamada yapılmaktadır; “Dil psikologları, sosyal psikologlar, bürokrat ve siyaset bilimcilerden meydana gelen disiplinler arası bir tim, operasyon öncesi “istenilen tepkinin alınabilmesi için” neler yapılması gerektiğini belirliyor. Algı operasyonu, operasyon öncesi, operasyon sırası ve operasyon sonrası olmak üzere üç aşamalı bir şekilde yürütülüyor. Bir bakıma psikolojik dedektiflik yapılıyor.” Burada Gültekin’in psikolojik dedektifliğe benzettiği algı yönetimi, kişilerin olaylar karşısında bıraktıkları duygusal ve düşünsel izleri takip etmeyi içermektedir. Sosyal medya da bu anlamda yönetimde kullanılmak amacıyla sayısal odaklı veri sunmakta algının inşasında ön hazırlık için dilsel kodlar vermektedir. Sosyal medyada paylaşılan duygusal ve düşünsel ifadelerin frekansları algının oluşumunda bilinçaltına önemli göndermeler yapmaktadır. Bu açıdan Grafik 1.1.’de görüldüğü üzere insanların algısı sosyal medya araçlarıyla birlikte oluşup algılarını aynı zamanda kullanıcı oldukları sosyal medyada beyan etmekte, paylaşmakta ve bu inşanın birer çalışanı haline dönmektedir.

Grafik 1.1’de sosyal ağda oluşan algıyı kullanıcının alması, aklına yatması ve kabul etmesi ile daha sonra bu kabul edilmiş algıyı sosyal medyaya kullanıcı olarak aktarmasıyla diğer kullanıcılara ulaştırması döngüsü resmedilmiştir. Daha öncede belirtildiği üzere algıyı yöneten de oluşturan da sosyal medyada kullanıcı sıfatındadır.

Grafik 1.1 Sosyal Medya ve Algı Yönetimi Oluşumu Kaynak: Tasarım tarafımızca yapılmıştır.