• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.10. Sosyal Medya Pazarlama Süreci

Tüm pazarlama etkinliklerinde olduğu gibi İnternet’te pazarlama faaliyetleri de,bir dizi adımların izlenmesini gerektirir. Bir pazarlama yönetimi sürecinin, amaç ve stratejilerin belirlenmesi, hedef kitlenin seçimi ve pazarlama karması unsurlarının oluşturulması gibi kararlardan oluştuğu bilinmektedir. İnternet’te dolayısı ile sosyal medya pazarlama sürecinde de aynı yapıyı görmek mümkündür. Bu kararlara ek olarak sanal pazarlama ortamının oluşturulması yani web sitesinin yapılandırılması gerekmektedir. Tüm bu gelişmeler yaşanırken internetin farklı bir ortam olduğu ve bu farklı ortamın pazarlama karması unsurlarına etkileşimli olma özelliği kazandırdığı unutulmamalıdır” (Odabaşı ve Oyman, 2012:336).

Sosyal medya pazarlama süreci; dinleme, ölçme, bağlanma ve optimize etme adımlarından oluşmaktadır. Bu süreçte, firmalar öncelikli olarak sosyal medyada oluşan ilgili ve etkili karşılıklı konuşmaları dinlemeli ve bu konuşmalara gerçek zamanlı öngörüler dahil etmelidirler. Dinleme sonrası oluşan yeni bir ürün fikri veya firmaya yüksek kazançlar sağlayabilecek kampanya, yeni bir ödeme sistemi gibi yeniliklerin ortaya çıkması, rakipler hakkında bilgi edinme ve onların eksik yönlerini görebilme olarak sayılabilir. Herhangi bir müşterinin bir problem veya rahatsızlık yaşaması durumunda ona hızlı bir şekilde cevap verebilme ve onunla iletişime geçebilmelidir. Daha sonra sosyal medya ve Web analitiklerinden faydalanarak çevrimiçi konuşmaları ölçmeli ve derecelendirmelidirler. Elde edilen verilerin tanımlanması ve bu bilgileri nasıl, nerede ve hangi amaçla kullanılacağının kararının verilmesi gerekmektedir. Bağlanma sürecinde, artık tüketicinin markaya bağlanması amaçlanmaktadır. Markayı benimseyerek onun savunucusu ve hayranı, aynı zamanda da yakın çevresine reklam yüzü olması hedeflenir. Fakat markaya bağlanan tüketici profilleri de markalar için büyük önem taşımaktadır ve gözlem

altına alınmaktadır. Bunu belirlemek için bazı yollar izlenmektedir. Bu yollar :  Tüketicilere özel indirimler, ilgi çekici içerikler sunmak  Anket yapmak

 Yoruma açık bir site yapısı oluşturmak  Müşterilerin hedeflerini desteklemek  Müşterilerden yardım ve fikir almak

“Sosyal medya aracının kullanıcı profilinin nasıl olduğu gibi sorular da firma için önemlidir. Sonraki aşamada ise müşterilerle uzun dönemli etkili ilişkiler ve aktif diyaloglar kurmanın yollarına gidilmelidir. Tüketicinin ne istediği, sunulan çözümün ne kadar uygun ve etkili olduğunu bilmek firmaya değerli geri bildirimler sunabilecektir. Bu iletişimleri optimize ederek en başa yani dinleme sürecine geri dönen firmalar böylece süreci tekrarlamış olurlar”(http://akademikperspektif.com ›Sosyal Medya Pazarlaması/23/09/2017).

2.10.1. Pazarlamanın Amacı ve Önemi

İşletmeler, müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere fikir, mal, hizmet üreterek, müşteri memnuniyetine yönelik faaliyetlerde bulunurlar. İşletmeler bu girişimlerini faaliyetlerini, işletmenin fonksiyonları aracılığıyla yerine getirmektedir. İşletme fonksiyonları; finans, yönetim, üretim ve pazarlama fonksiyonudur. İşletmelerin bu fonksiyonlardan hariç; halkla ilişkiler, insan kaynakları yönetimi, muhasebe, araştırma geliştirme, tedarik, gibi fonksiyonları da bulunmaktadır. Bütün bu fonksiyonlarının amacı müşterilerin tatmin edilmesini sağlayan mal ve hizmetin üretilip pazarlanmasıdır (Tekin ve Zerenler, 2012: 40).

İşletmelerin yönetim sistemi, pazarlamayla başlayıp pazarlamayla devam eden bir süreçten oluşmaktadır. Bu süreçte pazarlama yer, zaman ve sahiplik faydası sağlar. Müşteri odaklı bir pazarlama biliminin geçerli olduğu, sıkı bir rekabetin yaşandığı çağdaş dünyada önemi artmıştır. Dolayısıyla, pazarlama farklı işletme fonksiyonlarının önüne geçtiği görülmektedir. Çünkü işletmecilik yeterli mal ve hizmetin, müşterinin olması başarılı bir pazarlama yönetimiyle mümkün

olabilecektir. Bundan dolayı işletmeler, pazarlama fonksiyonuna ayrı bir değer vererek işlerini sürdürmektedirler. Pazarlama fonksiyonu geçmişte işletme yöneticileri tarafından farklı birçok görevi yerine getirirken, günümüzde artık sadece pazarlama fonksiyonunu yerine getiren işletme bölümleri tarafından yönetilmektedir (Tekin ve Zerenler, 2012: 42).

Pazarlama, müşterilerin istek ve ihtiyaçlarının tespit edilmesini, başarı sağlanacak olan hedef pazarların seçimini ve bu pazarlara sunulacak mal, hizmet ve programlarıyla ilgili bir bütünden oluşur (Dağdaş, 2013: 1). Pazarlama faaliyetlerini etkileyen birçok dış faktör bulunmaktadır. Ayrıca risk ve belirsizlik altında karar verilmesini de gerekmektedir. Pazarlama, tüketici ile üretici arasında bulunan ve iki tarafı da buluşturan bir köprü görevini üstlenmektedir. Bu köprü toplumun ve işletmelerin bütün kesimleri arasında iletişim kurulmasını da sağlar.

Zaman faydası; mal ya da hizmetlerin tüketicilerin ve kullanıcıların istek ve ihtiyaçlarının gerçekleşeceği müddete kadar korunmasıdır. Yer faydası ise; üretimi yapılan ürünlerin ve hizmetlerin üretimi gerçekleştirilen yerden alınıp diğer alanlara ya da bölgelere taşınmasıdır. Mülkiyet dediğimizde ise; üretilen mal ve hizmetlerin ihtiyacı olanlara aktarılması şeklinde ifade edilir (Taşçı, 2010:47). Ürün veya hizmetten memnun olup ihtiyaçları karşılanan tüketicilerin zaman içerisinden sadık bir müşteri konumuna gelmeleri, işletmenin dönemsel gelir kaynakları garanti altına alması şeklinde gelişebilir. Bu nedenle pazarlama faaliyetlerinde iki temel amaçtan bahsetmek mümkün olacaktır. Birincisi; tüketici arzu ve ihtiyaçlarının belirlenip bu istekler doğrultusunda üretimi gerçekleştirilip satışa sunmaktır. İkincisi ise; tüketicinin arzu edip beklediği türden ürünler üretmek veya hizmetler sunmaktır. Dolayısıyla pazarlama elverişli bir malı, elverişli zamanda, uygun bir fiyata ve uygun pazarlama yolları ile sunma görevini üstlenen bir işletme fonksiyonudur (Aydın, 2005: 6).

Pazarlama günümüzde modem hayatta iki önemli faktör olarak rol almaktadır. Bunlardan ilki; pazarlamanın üretici ve tüketici arasında bir köprü görevi alarak birçok ekonomik fayda sunmaktadır. İkincisi ise, pazarlamanın tüketim sisteminin şekillenmesi birlikte tüketicinin tercihlerinin de yön bulmasında son

derece etkileyici olmasıdır.