• Sonuç bulunamadı

2.4. Meydanların Niteliğini Etkileyen Faktörler

2.4.4. Sosyal faktörler

Meydanların niteliğini etkileyen sosyal faktörler, toplum yapısı, sosyal etkinlikler, çeşitlilik, güvenlik ve yaya özellikleri başlıkları altında ele alınmıştır.

2.4.4.1. Toplum yapısı

Meydanların kent içinde kullanılmasını ve sahiplenilmesini sağlayan faktörler arasında, kullanıcı özelliklerinin değerlendirilmesi önemli bir yere sahiptir. Kullanıcıların sosyal nitelikleri tasarımda düşünülmelidir. Meydanlar, kentte yaşayan farklı sosyo-kültürel ve ekonomik yapıya sahip, cinsiyet ve yaş ayrımı olmaksızın tüm bireylerin eşit olarak kullanabildiği alanlar olmalıdır. Bu kapsamda, meydanda farklı kullanıcı profillerine hitap eden çeşitli düzenlemeler yer almalıdır. Meydanda ve çevresinde yer alan işlevlerin çeşitliliği, alanın her tür birey tarafından kullanılmasını sağlayacaktır (Giritlioğlu 1991).

2.4.4.2. Sosyal etkinlikler

Meydanlarda, tüm kent halkına hitap eden sosyal etkinliklerin düzenlenmesi kullanımı artırmaktadır. Konser, gösteri, kutlama, yarışma gibi etkinlikler, meydana bulunduğu bölgeden ve bölge dışından pek çok kişiyi çekmektedir. Etkinlik türlerinin seçilmesinde, toplum yapısı düşünülmelidir. Toplum için önemli günlerde ve dönemlerde etkinliklerin düzenlenmesi önem taşımaktadır (Marcus ve Francis 1990). Örneğin, ülkemizde Ramazan aylarında, meydanlarda geleneksel kutlamaların yapılması, kentte ilgi çekmektedir ve bu etkinliklerin düzenlendiği meydanlar bu süreçte çok sayıda kişi tarafından kullanılmaktadır. Sosyal etkinlikler, kent halkının ilişki kurmasına yardımcı olarak meydanlara canlılık getirmektedir.

2.4.4.3. Çeşitlilik

Meydanlarda, görsel ve işlevsel olarak sağlanan çeşitlilik, kullanıcıların psikolojik gereksinim duyduğu bir özelliktir. Çeşitlilik, farklı öğelerin uyum içinde bir araya getirilmesi olarak tanımlanabilmektedir. Bu kapsamda, meydanda yer alan aktivitelerin, işlevlerin ve mekânsal düzenlemelerin çeşitlilik göstermesi sayesinde, monoton ve sıkıcı bir çevrenin oluşması engellenebilmektedir.

Kent merkezlerindeki plazalarda yapılmış araştırmalarda, çeşitliliğin ilgi çekici olduğu görülmüştür. Çalışmalar sonucunda, ağaç, çalı, çeşme, heykel gibi peyzaj elemanlarının kullanılması, mekânsal eklemeler, köşeler, nişler ve kot farkı değişimlerinin oluşturulması ile plazalarda sağlanan form, doku ve renk çeşitliliğinin istenilen unsurlar olduğu görülmüştür. (Marcus ve Francis 1990).

2.4.4.4. Güvenlik

Meydanların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için güvenliğin sağlanması gerekmektedir. Meydanlar, kadın, erkek, yaşlı, genç ve çocuklar tarafından gece ve gündüz güvenli bir şekilde kullanılabilmelidir. Bu açıdan, meydanın çevresindeki binaların gece de kullanım olanağı sağlaması ve aydınlatmanın yeterli olması önem taşımaktadır. Kullanıcıları rahatsız eden olayların yaşanmaması için, meydanlar güvenlik açısından kontrol edilmelidir. Meydanın güvenliğinde etkili olan başka bir konu ise trafiktir. Meydan ve araç trafiği arasında belirli bir ayrım yapılmalı, meydana yaya ulaşımı güvenli bir şekilde sağlanmalıdır (Marcus ve Francis 1990).

2.4.4.5. Yaya özellikleri

Meydanların üzerinde etkili olan fiziksel faktörlerin incelenmesi, aslında bu faktörlerin kullanıcılar üzerinde oluşturduğu etkinin değerlendirilmesidir. Meydanların kullanıcıları insanlar, yani yayalardır. Tasarım sürecinde fiziksel çevrenin, dış mekânda insan için nasıl bir ortam oluşturduğunun düşünülmesi gerekmektedir. Bunun için, insanın yaya olduğu durumdaki algısı bilinmelidir.

Yaya aktiviteleri, dinamik ve statik olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Dinamik aktiviteler, temel olarak yürümek ve gezinmektir. Bu eylemler, doğal olarak her ortamda gerçekleşmektedir ancak bazı durumlarda kültür, bu aktivitenin nasıl, ne zaman, nerede, kimlerle ve nasıl yapılacağını belirlemektedir. Statik aktiviteler ise, oturmak, ayakta durmak, çömelmek, uzanmak, uyumak gibi örnekleri olan eylemlerdir. Bu eylemler kültüre göre değişkenlik göstermektedir. Hindistan’da kabul gören bir hareket, Amerika için kabul edilemeyecek bir davranış olabilmektedir (Rapoport 1991).

Üstündağ (2003), kenti hissetmenin, tanımanın ve algılamanın tek yolunun yürümek olduğunu belirtmiş ve kentsel yaşanabilirliğin sağlanmasında yürümenin anahtar işlev olabileceğini ifade etmiştir. İnsanların, yaşadıkları çevrenin değerlerini tanımaları ve sevmeleri için, öncelikle algılamaları ve anlamaları gerekmektedir. Bu sayede, değerlerin farkına varılabilmekte ve sürdürülmesi için çaba harcanabilmektedir. Yürümek, çevreyi ve kenti daha iyi algılamamızı sağlamanın yanı sıra yüz yüze ilişki olanağı sunarak sosyal iletişim kurulmasına fırsat tanımaktadır (Üstündağ 2003).

Yayanın içinde bulunduğu mekânı algılaması, göz seviyesi ve bakış açısına bağlı olarak farklılaşmaktadır (Şekil 2.50). Tasarımda en önemli nokta mekân içinde yayanın bulunduğu yerin düşünülmesidir. Göz seviyesinde algılanan mekânın etkisi, dış mekânların tasarımında başlangıç noktası oluşturmalıdır. Yayanın görüş açısı normal koşullarda 9° aşağı ve 27° yukarı olmaktadır. Dolayısıyla kentsel mekânlarda, detaylarla olan ilişki yukarı doğru azalma göstermektedir (Bakan ve Konuk 1987).

Şekil 2.50. Göz seviyesi, bakış açısı ve algılama (Bakan ve Konuk 1987)

Yaya algısının yanı sıra, mekânın şekillenmesinde düşünülmesi gereken bir başka özellik ise yaya hareketidir. Yayalar genel olarak, dolaysız ve kısa ulaşabilecekleri güzergahları seçmektedir. İnsanların, belirledikleri yönelimden büyük sapmalar yapmayı isteksizce kabul ettiği görülmüştür. Ulaşılmak istenilen hedef, görüş alanları içinde olduğu takdirde, o noktaya dolaysız olarak yönlenilmektedir. Sadece büyük engeller, trafik, bariyer gibi çeşitli elemanlar, bu yönelimi kesebilmektedir. Yaya hareketinin belirlenmesi ile ilgili olarak, Copenhagen meydanında bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda, meydanın güneşli bölümünden bir kaç basamak kullanılarak geçilmesi gerekirken, yayaların meydanda, kısa yol oluşturan, diagonal geçişler yaptığı gözlemlenmiştir (Şekil 2.51). Meydanın çevresinde dolaşımı seçenler, sadece bebek arabası olan kişiler ve bisikletliler olmuştur (Gehl 1987). Meydanlarda, yayanın ulaşmak isteyeceği önemli noktalara dolaysız ulaşım olanağı sağlanmalı, kent mobilyaları bu ulaşımı kesmeyecek şekilde konumlandırılmalıdır.