• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilgiler Öğretim Programında geçen tanımına bakıldığında Sosyal Bilgilerin çok geniş bir alana hâkim olduğu söylenebilir.

Türkiye’deki en yaygın görüş; sosyoloji, tarih, coğrafya, psikoloji, siyaset bilimi, ekonomi, hukuk, antropoloji, eğitim, halk bilim (folklor) iletişim, etnoloji sanat tarihi ve arkeoloji disiplinlerinin sosyal bilimleri oluşturduğudur (Bilgili, 2008). Bu sosyal bilimlerde Sosyal Bilgiler içerisinde aktarılmaya çalışılmaktadır.

Sosyal bilgiler; “temel kültür öğelerini, birçok alandaki çalışmalardan sağlanan bulgulardan, disiplinler arası bir yaklaşımla seçilip yoğrularak oluşturulmuş bilgileri içinde bütünleştiren; ilköğretim düzeyine ve çocuğun küresel algılama özelliğine uygun duruma getirilmiş bir ders” olarak tanımlamaktadır (Sözer, 1998, s. 4).

Sosyal Bilgilerin ne olduğu ile ilgili soru sorulduğunda tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi konularının birlikte anlatıldığı ders tanımı ön plana çıkmaktadır. 2005 yılında

17

programda yapılan değişikliğe kadar bir ünite tarih bir ünite coğrafya şeklinde işlenen Sosyal Bilgiler dersi için yapılan tanımlamanın haksız yere yapılmadığını söyleyebiliriz (Keçe ve Merey, 2011, s. 111).

Sosyal Bilgilerin birçok amacı vardır. Bu amaçlara ulaşabilmek için birçok disiplinden yararlanmaktadır. Farklı disiplinlerden elde ettiği bilgilerle durumlara, olaylara bütüncül bir bakış açısı getirmektedir. Toplumsal olaylar birçok disiplini ilgilendirmektedir. Bir olaya, tarihçi kendi açısından, felsefeci kendi açısından, din bilimci kendi açısından, psikolog kendi açısından bakarsa sağlıklı bir analiz ve tespitte bulunulmuş olmaz. Dolayısıyla daha genelleyici ve bütüncül bir yaklaşımla resmin tamamına bakılarak bir değerlendirmede bulunulması gerekmektedir. Bu bağlamda sosyal bilgileri oluşturan disiplinlerin bilinmesi ve bu disiplinlerin sosyal bilgiler içindeki yerinin kavranması gerekmektedir (Keçe ve Merey, 2011, s. 112).

2.4.1 Sosyal Bilgiler İçerisinde Müzenin Yeri

Müzeler, yalnızca Sosyal Bilgilerin değil birçok disiplinin içerisinde önem arz eden yapılardır. Geçmişten günümüze müzelerin önemi artarak devam etmektedir. Yapılan çalışmalarda müzelere yer verilmekte, müzelerin kullanım alanları çeşitlenmektedir. Sosyal Bilgiler ile müze arasındaki ilişkiyi, müzenin Sosyal Bilgilerin içerisinde nasıl bir yere sahip olduğunu anlayabilmek için Sosyal Bilgiler Programlarında yapılan değişiklere bakmamız gerekmektedir. 2005 öncesi programlarda müzelere ve müzelerin kullanımlarının ne denli önemli olduğuna yeterince değinilmemiştir. Ancak 2003 yılında başlayan program çalışmaları 2005 yılında eski programlara nazaran daha dinamik, daha etkin bir programın ortaya çıkmasını sağlamıştır. 2005 Sosyal Bilgiler Öğretim Programına ek olarak ilerleyen yıllarda düzenlemeler yapılmıştır.

Özellikle müze ile ilgili olarak T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 2008 yılında Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji ve Hayat Bilgisi dersi öğretim programlarında müze ile eğitim adı altında eklemeler yapılmıştır (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2008).

Sosyal Bilgiler eğitiminde, tarih konuları öğretilirken öğrencilerin konuları ezberlemeleri değil düşünce becerilerini kullanarak konular hakkında kalıcı öğrenmeler sağlamaları amaçlanmıştır. Bu amaçların gerçekleşmesine katkıda bulunabilecek ve sosyal bilgiler

18

konularının öğretiminde kullanılabilecek alternatif öğrenme ortamlarından birisi müzelerdir (Yılmaz ve Şeker, 2011, s. 1).

Müzelerin sosyal bilgiler eğitiminde kullanılmasının yararları çoktur. Müzeler, öğrencilerin geçmiş zamanlardan kalan tarihi eser ve kültürel varlıkların değerini anlamalarını, kültürel mirasa sahip çıkarak korumalarını ve farklı kültürlere hoşgörülü yaklaşarak çok kültürlülüğü özümsemelerini sağlar. Müzelerde sergilenen koleksiyonlar öğrencilerin geçmişin nasıl yorumlandığını görmelerini sağlayarak geçmiş ve tarih disiplini hakkında eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur. Müzelerde toplanarak sergilenen nesneler, objeler veya koleksiyonlar ulusal kimliğin, kültürün ve belleğin korunmasına, tarihi ve kültürel mirasın yeni nesillere aktarılmasına da yardım eder. Bu faydalarının yanı sıra müzeler, gözlem yapma, hayal gücünü kullanma ve yaratıcılık gibi becerilerin ve estetik veya beğeni duygusunun oluşmasına ve gelişmesine de yardımcı olur. Bu sebeplerden dolayı müzeler, sosyal bilgiler eğitimi müfredat programlarında belirtilen birçok amacın etkili bir şekilde gerçekleştirilmesine imkân verecek yapıya sahiptir (Yılmaz ve Şeker, 2011, s. 23).

Sosyal Bilgiler dersinin öğrenci üzerinde bıraktığı etki müze gezileri ile pekiştirildiğinde öğrenmede daha etkili olacaktır. Ayrıca Sosyal Bilgiler dersinde müze gezisi öncesi, müze gezisi sırası ve müze gezisi sonrası uygulamalar yaptırılarak öğretmenin ve öğrencinin müze gezisi öncesi, sırası ve sonrasında neyi ne kadar bildiği, bildiklerinin değişip değişmediğini aşama aşama görmesi sağlanmış olacaktır.

Sosyal Bilgiler dersini ezber bir ders olmaktan çıkarmak için yapılabilecek en önemli çalışmalardan biri konuları yaşamla ilişkilendirerek, öğretim sürecinde çeşitli yöntem ve teknikler kullanmaktır (Meydan ve Akkuş, 2014, s. 404).

Eğitim, sınıf ve okul içi etkinliklerle olduğu kadar sınıf ve okul dışı etkinlikler yoluyla da gerçekleşmektedir. Sınıf dışı eğitim, eğitim programını zenginleştiren kaynakların kullanılmasına yönelik bir yöntemdir. Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde okul dışı eğitimde etkin olarak kullanılabilecek en önemli alanlardan biri müzelerdir (Altın ve Demirtaş, 2009, s. 509). Buradan da anlaşılacağı gibi müzeler sınıf dışı eğitimin vazgeçilmez parçalarından birisidir. Öğrencilerin sınıf ortamında anlamakta güçlük çekeceği tarihi, coğrafi veya diğer alanlarla ilgili konularda müzelerden yararlanılmalıdır.

19

Sosyal Bilgilerin içerisinde geçmişe saygı duymanın tarihi anlamanın, kaybolan kültürel değerlere önem vermenin önemli olduğu bir gerçektir. Gelecek nesil bu işlevi müzeler aracılığıyla daha sağlıklı bir şekilde yerine getirebilecektir (Şahan, 2005, s. 490). Günümüzde müzelerin tam anlamıyla bu manada kullanıldığını söyleyemeyiz.

Müzelerin Sosyal Bilgilerin öğretiminde kullanılabilmesi için müzelerin okulda uygulanan eğitim programının içinde daha fazla yer alması gerekmektedir. Günümüzde gelişmiş ülkeler müzeleri vazgeçilmez birer eğitim kurumları olarak görmektedirler (Akahmet, 2008). Bundan dolayı da gelişmiş ülkeler müzeleri öğretim programının içine daha fazla koymaktadırlar.

2.4.1.1 İlköğretim Sosyal Bilgiler Programı’nda Yer Alan Müze Etkinliği Önerileri:

• Sosyal Bilgiler dersi 4. sınıf yıllık planında “Kültür ve Miras” öğrenme alanı altında “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde “yaşanmış olaylardan ve görsel malzemelerden yola çıkarak Milli Mücadele süresince yakın çevresini ve Türkiye’yi betimler” kazanımı ile ilişkili olarak tarihi mekân, müze ya da anıtlara gezi düzenlenebileceği belirtilmektedir. • Sosyal Bilgiler dersi 5. sınıf yıllık planında “Kültür ve Miras” öğrenme alanı altında yer

alan “Adım Adım Türkiye” ünitesinde “çevresindeki ve ülkemizin çeşitli yerlerindeki doğal varlıklar ile tarihi mekânları, nesneleri ve yapıtları tanır” kazanımı ile ilişkili olarak tarihi mekân, müze ve anıt gezisi etkinlik önerileri içinde yer almakta, Anıtkabir’e gezi yaptırılması önerilmektedir.“Küresel Bağlantılar” öğrenme alanı altındaki “Hepimizin Dünyası” ünitesindeki “çeşitli ülkelerde bulunan ortak miras öğelerine örnekler verir” ve “ortak mirasın tanınmasında turizmin yerini fark eder” kazanımı için ortak mirası tanıtmak amacıyla müze gezisi önerilmektedir (M.E.B, 2004, s. 416-418).

• 6. ve 7. sınıf programında “Bilim, Teknoloji ve Toplum” öğrenme alanı içinde yer alan “Rönesans ve reformla birlikte Avrupa’da başlayan gelişmelerin günümüz bilimsel birikiminin oluşmasına etkisini tartışır” kazanımı ile ilişkili olarak Teknoloji ve Bilim Müzelerine gezi önerilmektedir (MEB, 2005, s. 33).