4. BULGULAR VE YORUM
4.2. Sosyal Beceri Öğretiminde Müzikal Etkinliklere Dönüştürülmüş Sosyal Öykü
Araştırmada kazandırılmak istenen özür dileme, izin isteme, selam verme ve sıra alma sosyal becerilerinin öğretiminde kullanılan müzikal etkinliklere dönüştürülmüş sosyal öykü uygulamalarının uygunluğuna ve önemine yönelik katılımcıların ebeveynleri olan iki anne ve bir babadan olmak üzere toplam 3 veliden sosyal geçerlik verisi toplanmıştır. Katılımcılardan Murat ile yapılan 15 öğretim oturumu sonunda Murat’ın sosyal becerileri müzikal etkinliklere dönüştürülmüş sosyal öykü uygulamaları ile öğrenemediği görülmüş ve çalışmaya son verilmişti. Fakat Murat’ın annesi yapılan bu çalışmanın Murat’ın gelişiminin farklı yönlerinde etkili olduğunu söylemiş ve sosyal geçerlik veri analizine katılmak istemiştir. Çalışmanın etkililik bulgularına farklı bir yön vereceği ve çalışmayı zenginleştireceği düşünüldüğünden her üç katılımcının velisi sosyal geçerlik veri analizine dahil edilmiştir. Hazırlanan sosyal geçerlik formunda, Likert üçlü ölçeğine göre hazırlanmış 6 kapalı uçlu soru ve ek olarak 3 kısa cevaplı açık uçlu soru yer almaktadır. Sosyal geçerlik soru formunun kapalı uçlu ilk altı sorusu katılımcıların velileri tarafından doldurulmuş ve araştırmacıya teslim edilmiştir. Formun açık uçlu ve kısa cevaplı olan son dört sorusu velilere sözel olarak sorulmuş ve velilerin izniyle ses kaydına alınmıştır. Açık uçlu soruların analizi doğrudan alıntılara yer verilerek sosyal geçerlik verileri bulgularına işlenmiştir. Sosyal geçerlik soru formuna, araştırmaya katılan katılımcıların velilerinin verdiği yanıtlar betimsel analizi aşağıda belirtildiği gibidir;
Sosyal Geçerlik Soru Formu’nun birinci Sorusu olan “Çocuğunuzun müzikli sosyal
öykü aracılığıyla öğretilen sosyal beceri programına katılmasından memnun musunuz?”
sorusuna her üç veli de “Evet” yanıtını vermiştir.
Formun ikinci sorusu olan “Yapılan bu çalışma kapsamında çocuğunuza öğretilen
sosyal becerilerin onun için önemli olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna, yine her üç
veli de “Evet” yanıtını vermişlerdir.
Formun üçüncü sorusu olan “Çocuğunuza öğretilecek diğer sosyal becerilerin yine
aynı yöntemle öğretilmesini ister misiniz?” sorusuna iki veli “Evet” yanıtını verirken, diğer
bir veli “Kararsızım” şeklinde yanıt vermiştir.
Formun dördüncü sorusu olan “Çocuğunuzun öğrendiği sosyal becerilerin diğer farklı becerileri öğrenmede (akademik, öz bakım, kavram) olumlu bir etkisinin
105
olacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna iki veli “Evet” yanıtını vermiş, bir veli ise “Kararsızım” yanıtını vermiştir.
Formun beşinci sorusu “Çocuğunuz bu çalışma ile öğrendiği sosyal becerileri ev
ortamında kullanıyor mu?” sorusuna velilerden iki ayrı yanıt gelmiştir. Bir veli “Evet; Sık
Sık” yanıtını vermiş diğer iki veli ise “Evet; Bazen” yanıtını vermiştir.
Formun altıncı ve aynı zamanda son kapalı uçlu olan “Çocuğunuzun genel eğitiminde,
standart özel eğitim uygulamalarına ek olarak müzikli sosyal öykü uygulamalarının dahil edilmesini ister misiniz?” sorusuna her üç veli de “Evet” yanıtını vermiştir.
Formun yedinci ve ilk açık uçlu olan “Çocuğunuzda bu çalışmaya katıldıktan sonra
herhangi bir değişiklik gözlemlediniz mi?” sorusuna üç veli de “Evet” yanıtını vermiştir.
Sorunun devamında “neler gözlemlediniz?” sorusuna ise üç veliden ayrı ayrı yanıtlar gelmiştir. Bir veli “çocuğum bu çalışmadan sonra sanki çok değişti gibi, yani eskisi kadar
inatçı değil mesela, evde kardeşlerinden ara sıra da olsa özür dileyen, izin isteyen bir çocuk oldu, ama sıra alma becerisi biz de gelişen en iyi beceri oldu diyebilirim” şeklinde cevap
vermiştir. Diğer bir veli ise “en büyük farklardan biri artık özür diliyor biz de başta
inanamadık ama gerçekten de öyle, diğer becerileri canı isterse ara sıra kullanıyor. Diğer bir değişim aslında bizim için en önemlilerden biri; eskiden söylediklerimize hiç kulak asmazdı, biz konuşurken bizi dinlemezdi, ama şimdi bir şey söylediğimizde bizim konuşmamızı dinliyor” şeklinde cevap vermiştir. Diğer veli “aslında çalışma beni çok umutlandırmıştı. Ama çocuğumun ileri derecede olan ekolalisi beni endişelendiriyordu, nitekim dediğim gibi de oldu, fakat ben yine de çocuğumda bariz farklar gözlemliyorum; mesela evde sürekli özür dilemeliyim şarkısını söylüyor ve kardeşleri ile kavga ettiğinde hiç pişmanlık duymayan çocuk şimdi pişmanlık duyuyor ve ne söylemelisin kardeşine dediğimde “özür” diyebiliyor. Sanki daha mutlu bir çocuk oldu, artık okula daha istekli ve mutlu gidiyor” şeklinde cevaplamıştır.
Formun sekizinci sorusu olan “Çocuğunuzla yaptığımız bu çalışma sırasında siz neler
hissettiniz? Sorusuna velilerden farklı yanıtlar gelmiştir. Bir veli “ben bu çalışmanın
çocuğumda işe yarayacağına emindim, çünkü çocuğum zaten müziği çok seviyor. Bu yüzden çalışmaya başladığınızdan sonuna kadar çok heyecanlıydım” yanıtını vermiştir. Bir diğer
veli, “açıkçası ben biraz endişeliydim. Çünkü çocuğum çok hareketli çalışmayı
tamamlayamayacağınızdan korktum. Neyse ki çalışmayı sevdi, sizi sevdi, müziği sevdi ve bunun da etkisini gördük” şeklinde cevap vermiştir. Diğer bir veli ise, ben çalışmaya çocuğumu aldığınızı ve ona müzikle öğretim yapacağınızı duyduğumda çok heyecanlandım.
106
Acaba öğrenecek mi diye her gün düşünüyordum. Sonuç ne olursa olsun bu çalışmaya katıldığımız için çok mutluyum” şeklinde yanıt vermiştir.
Formun dokuzuncu sorusu olan “Bu çalışmanın en beğendiğiniz yönlerini birkaç cümle ile açıklar mısınız?” sorusuna üç veliden farklı yanıtlar gelmiştir. Bir veli “hem
eğlendiler hem öğrendiler daha ne olsun” şeklinde cevap vermiştir. Diğer veli “müzik hayatımızda iyi ki var, keşke çocuklarımız için daha sık kullanılsa” şeklinde cevap vermiştir.
Bir diğer veli ise “çocuğumun bu çalışma sayesinde dikkati arttı. Artık şarkılara eşlik etmeye
çalışıyor” şeklinde cevap vermiştir.
Formun onuncu son sorusu olan “Bu çalışmanın beğenmediğiniz yönleri varsa birkaç cümle ile açıklar mısınız?” sorusuna her üç veli birbirine benzer “beğenmediğim bir yönü
yok, bence çok güzel ve etkili bir çalışma oldu şeklinde cevap vermiştir.
Araştırmaya katılan tüm velilerin sosyal geçerlik soru formuna verdiği yanıtlar incelendiğinde, araştırmanın sosyal geçerliğinin olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
107 BÖLÜM V