• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BİLGİLER

2.6. Sosyal Beceri

Sosyal beceriler oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Bunun nedeni becerilerin, zekâ, dil, tutum, kişilik gibi pek çok değişkenden etkileniyor olmasıdır. Sosyal becerileri etkileyen değişkenlerin bu denli fazla ve karışık olması, farklı disiplinlerin sosyal beceriye yönelik çok çeşitli tanımlarını ortaya çıkarmıştır (Merrell ve Gimpel, 1998).

23

Campbell ve Siperstein (1994), sosyal beceriyi genel hatlarıyla bireyin, bir gruba katılma, yardım isteme, arkadaş edinme, başkalarıyla oynama, iş birliği içinde çalışma, bir etkinliği başlatma ve bitirme gibi davranışların bütünü olarak tanımlamaktadır. Avcıoğlu (2005) tarafından, bireylerin toplum tarafından verilen rolleri veya görevleri yerine getirebilmeleri için ortaya koymaları gereken belli başlı davranışlar sosyal beceri olarak tanımlanmıştır. Yüksel (1997) ise sosyal becerileri, bireyin, başkalarından olumlu tepkiler almasını sağlayan, başkalarıyla etkileşimini sağlayan, hedefe yönelik ve sosyal içeriğe göre değişen, öğrenilebilir davranışlar olarak tanımlamaktadır. Sosyal beceriler, bir bireyin akranlarıyla ve toplumdaki diğer bireylerle etkileşimde bulunmasını sağlayan ve toplum tarafından kabul edilmeyen davranışlardan ve tepkilerden kaçınmasına olanak veren ve sosyal olarak çoğunluk tarafından kabul edilen öğrenilmiş becerilerdir (Tekin-İftar, 2013: 368).

Bates ve Harvey sosyal becerileri, bireyin kişilerarası ilişkilerde hem olumlu hem de olumsuz duygularını hiçbir endişe duymaksızın ifade edebilme yeteneği olarak tanımlamıştır (Çiftci ve Sucuoğlu, 2003: 21). Sosyal becerilerin sergilenmesi, birden fazla davranışı kapsayabilir, bu davranışlara sosyal davranışlar olarak adlandırılır. Sosyal davranışlar bireye özgü ve gözlenebilen davranışlardan oluşup sosyal becerilerin alt bileşenlerindendir. Örneğin sosyal bir beceri olan “selam verme” becerisinin analizini yapıldığında; bu becerinin göz kontağı kurma, el sıkışma, gülümseme gibi alt beceri basamakları ile birlikte edilebilmektedir. Her bir basamak bir sosyal davranış olarak kabul edilmekte ve bu basmaklar birleşerek sosyal becerileri oluşturmaktadır (Çiftci ve Sucuoğlu, 2003: 21).

Goleman, sosyal beceri ile ilgili olarak “Başka birinin ne hissettiğini sezmek, ya da ne düşündüğünü/amaçladığını bilmek işin başlangıcıdır, ama verimli etkileşimleri garanti etmez” demiştir. Sosyal farkındalığa dayanan sosyal becerinin pürüzsüz ve etkili ilişkilere olanak sağladığını vurgulayarak bazı ögeleri taşıması gerektiğinden söz etmiştir, ki bunlar;

Eş zamanlılık: Sözsüz düzeyde pürüzsüz iletişim

• Benlik Sunumu: Kendini etkili biçimde tanıtmak • Nüfuz: Sosyal etkileşimlerin sonucunu etkilemek

İlgi: Başkalarının ihtiyaçlarını önemseyip, uygun biçimde davranmaktır (Goleman,

24

Reschly ve Gresham (1981) ise sosyal becerileri dört alt kategoride ele almışlardır;

• Kişiler arası davranışlar • Kendisiyle ilgili davranışlar • Görevle ilgili davranışlar

• Akran kabulü (Merrell ve Gimpel, 1998).

Çeşitli sosyal beceri tanımlarını gözden geçiren Cartledge ve Milburn (1983), sosyal beceri tanımlarının çoğunda kullanılan temel ögeleri şöyle özetlemiştir;

• Kişinin, başkalarıyla pozitif ilişkiler geliştirebilecek ve negatif ilişkilerden kaçınmasına yardımcı olacak şekilde davranmasını mümkün kılan öğrenilmiş davranışlar olarak sosyal beceriler.

• Amaca yönelik sosyal beceriler.

• Duruma özgü, sosyal bağlama göre değişen sosyal beceriler.

• Hem gözlenebilen hem de gözlenemeyen bilişsel ve duyuşsal öğeleri içeren sosyal beceriler (Bacanlı, 2012: 54).

Akkök (1996), ise sosyal becerileri altı grupta incelemiş ve şöyle açıklamıştır:

➢ İlk kazandırılacak beceriler: Dinleme, konuşmayı başlatma ve sürdürme, soru sorma, teşekkür etme, kendini ve başkalarını tanıtma, iltifat etme, yardım isteme, bir gruba katılma, yönerge verme ve yönergelere uyma, özür dileme ve ikna etme.

➢ Grupla bir isi yürütme: Grupla is bölümüne uyma, sorumluluğu yerine getirme, başkalarının görüşlerini anlamaya çalışma.

➢ Duygulara yönelik beceriler: Kendi duygularını anlama, duygularını ifade etme, başkalarının duygularını anlama, karsı tarafın kızgınlığı ile basa çıkma, sevgiyi ve iyi duyguları ifade etme, korku ile basa çıkma ve kendini ödüllendirme.

➢ Saldırgan davranışlarla basa çıkmaya yönelik beceriler: İzin isteme, paylaşma, başkalarına yardım etme, uzlaşma, kızgınlığı kontrol etme, hakkını koruma, alay etmeyle basa çıkma, kavgadan uzak durma.

25

➢ Stres durumlarıyla basa çıkma: Başarısız olan bir durumla basa çıkma, grup baskısıyla basa çıkma, utanılan bir durumla basa çıkma, yalnız bırakılma ile basa çıkma.

➢ Plan yapma ve problem çözme: Ne yapacağına karar verme, problemin nedenini araştırma, amaç oluşturma, bilgi toplama, karar verme ve bir ise yoğunlaşma.

Normal gelişim gösteren çocuklar doğumuyla beraber başta ailesi olmak üzere yakın ve uzak çevresiyle etkileşime ve iletişime başlamaktadır. Sosyal becerileri gözlemleyerek, model alarak çok rahat bir şekilde öğrenebilmekte ve geliştirebilmektedirler. Özel gereksinimli bireyler için durum bu kadar basit ve nizami olamamaktadır. Çevreleriyle çok fazla ilişki içerisine giremeyen bu çocuklar için sosyal becerileri öğrenmek, geliştirmek ve uygulamak normal gelişim gösteren çocuklara oranla çok daha zor ve karmaşık olabilmektedir.

İnsanlar sosyal varlıklardır ve diğer insanlarla bir arada yaşamak ve topluma uyum sağlamak zorundadırlar. Bu nedenle toplumsal iletişimin temeli olan sosyal becerilerinin; sosyal kabul görmeleri, çekinmeden istediği ortama girebilmeleri, toplumsal kurallara uyabilmeleri ve en önemlisi akran kabulü için olabildiğince yeterli olması gerekmektedir. Gelişimsel yetersizlik grubunda olan tüm bireylerin çoğu kez eksik olduğu sosyal becerilerin geliştirilmesi, eğitimcilerin ortak hedefi olarak görülmektedir.

Zihinsel yetersizliği olan çocuklar ve akranları arasındaki etkileşim azlığının birçok nedeni olabilmektedir. Bunlardan bazıları; bu çocukların sosyal beceri yetersizliği, yetersizliği olmayan akranlarıyla birbirlerini tanımaları için yeterli fırsatların olmaması, iletişim becerilerindeki yetersizlikleri ve akranlarıyla aynı ortamda yeterince birlikte olamayışlarıdır. Normal gelişim gösteren çocuklar; ailelerin, diğer yetişkinlerin, kardeşlerin ve akranların model olmasıyla ve gözlem yaparak sosyal becerileri öğrenirler. Birçok sosyal beceri, akran grupları ve aile içinde genellikle, farkında olmadan ve sistematik olmayan şekilde öğrenilmektedir. Ancak, zihinsel yetersizliği olan çocukların akranlarıyla ve yetişkinlerle olan etkileşimi yetersiz olduğu için bu durum çoğunlukla geçerli değildir (Avcıoğlu, 2005).