• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BİLGİLER

2.12. Müzik Eğitimi

Yeryüzünde insanın var olduğu ilk çağlardan beri var olan müzik, insanoğlunun hayatında eğlence, din, sağlık, eğitim ve sanatsal açıdan daima önemli bir yer tutmuş ve çağlar boyunca insan hayatının bütünleyici bir parçası olmuştur (Sun, 1997: 6). Müzik yeteneği ne olursa olsun, her insanın hayatında mutlaka müzik vardır ve her insan müzikle ilgili en az bir etkinliği yaşamına katmaktan keyif alacaktır (Eskioğlu, 2003).

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve tüm dünyanın eşsiz lider olarak gördüğü isim olan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, müziğin insanlar için çok değerli olduğunu her fırsatta dile getirmiştir. Atatürk, müziği toplumun temel kültür değerlerinden biri olarak görmüş ve bir ulusunun yücelmesinde başlıca hareket unsuru olarak ele alınması gerektiğini şu sözleri ile dile getirmiştir; “Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayatın kendisi müziktir. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci hatta her şeyidir”.

Uçan (1997), müziğin işlevlerini; bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik ve eğitimsel olmak üzere beş grupta toplamıştır; Müziğin bireysel işlevi: Bireyin dengeli, sağlıklı, başarılı

39

ve mutlu olması için davranışları veya davranışsal yapıları üzerinde etkili izler bırakan müziksel tepkime biçimlerini kapsar. Müziğin toplumsal işlevi: Birey ile toplum, toplumsal kesimler ve toplumlar arasında anlaşma, dayanışma, paylaşma, iş birliği yapma ve bütünleşme sağlanmasında müziğin oynadığı rolleri kapsar. Müziğin kültürel işlevi: Bireysel ve toplumsal kültürü artırıcı, kültürel özellikleri taşıyıcı ve kuşaktan kuşağa aktarıcı, kültürler arası ilişkileri güçlendirip pekiştirici, kültürel kimlik sağlayıcı müziksel birikim ve etkinlikleri kapsar.

Müziğin ekonomik işlevi: Müzik alanında gittikçe belirginleşen arz ve talep ilişkilerinin ağır

bastığı, ön plana çıktığı çalışma ve düzenlemeleri kapsar. Müziğin eğitimsel işlevi: Müziğin bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik işlevlerinin düzenli, sağlıklı, etkili, verimli ve yararlı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayıcı müziksel öğrenme-öğretme etkinliklerini ve bunlara ilişkin düzenlemeleri kapsar (Uçan, 1997: 29-30).

Müziğin eğitimsel işlevini ürünü olan müzik eğitimi, bir kişiye kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırma ve geliştirme sürecidir ve üç farklı işlevi ile karşımıza çıkmaktadır; eğitim alanı, eğitim yöntemi ve eğitim aracı (Uçan, 1997: 8). Müzik eğitiminin amacı, çocuklarda müziğe karşı ilgi ve sevgi uyandırarak, iyi bir müzik zevki ve anlayışı yaratmak ve bunun yanında çocukların estetik, sosyal, millî duygularını destekleyerek, ileride dengeli, sağlıklı ve tutarlı bireyler olmalarını sağlamaktır (Sezgin, 1991).

Ayrıca müzik eğitiminin amaçları arasında;

• Öğrencilerin müzik aracılığıyla etik ve estetik değerlerin önemini kavrayabilmesi, • Öğrencilerin müzik yolu ile kendilerinde var olan anlama, anlatma, dinleme ve

yaratma yeteneklerini geliştirebileceklerini anlaması,

• Her öğrenciyi ilgi ve yeteneklerine göre değerlendirerek, her öğrencinin, müzik etkinliklerine katılmanın önemini kavrayabilmesi de sayılabilir (Şenel, 1994).

Bunların yanı sıra çağdaş eğitimin vazgeçilmez unsurlarından biri olan müzik eğitiminin amaçları içerisinde; insan zekâsını ve yeteneklerini en üst düzeyde geliştirmek ve yetkinleştirmek vardır. Eğitim sürecinin bir boyutu olarak müziğin, bireyin, zekâ gelişimi ve bilişsel başarısı üzerindeki etkileri de yıllardan beri çok çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi nöroloji asistanı Dr. Frank R. Wilson, yaptığı araştırmalarında, bir müzik enstrümanı çalmanın bireyi fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan daha hızlı geliştirdiği bulgusuna ulaşmıştır. Enstrüman çalışmanın, yoğun dikkati,

40

hafızayı, daha hızlı duyma ve görme gücünü ilerlettiği, ayrıca beynin ve sinir sisteminin tamamının gelişimini olumlu yönde etkilediği yine Wilson’un yaptığı araştırma raporlarında bildirilmiştir. Dr. Lassar Golki tarafından yapılan bir diğer araştırmanın bulguları ise, müzik eğitiminin kavramları öğrenmede etkili olduğunu kanıtlar niteliktedir. Araştırmada müzikli oyunlar yolu ile kavramları öğrenen öğrencilerin bu kavramları, diğer öğrencilere göre daha kolay günlük hayata aktardıkları ve uyguladıkları görülmüştür (Şendurur ve Barış, 2002).

Uçan’a göre, çocuğun müziksel gelişimi çok yönlü bir bütünlük göstermektedir. Bu bütünlük müziksel devinme ve oynama, müziksel seslenme ve söyleme, müziksel dinleme ve algılama/anlama, müziksel sezme ve sezinleme, müziksel düşünme ve yansıtma, müziksel yaratma-üretme-doğaçlama ve besteleme, müziksel çalma ve çalgısal seslendirme, müziksel çevirme ve dönüştürme, müziksel bilgilenme ve bilgileştirme, müziksel iletişim-etkileşim ve paylaşma, müziksel okuma ve yazma davranışları şeklinde kendini göstermektedir (Uçan, 2003: 13).

Müzik eğitiminin üç temel türü bulunmaktadır. Bunlar genel, özengen ve mesleki müzik eğitimidir. Genel müzik eğitimi, her düzeyde ve her yaşta bireye yönelik olup, asgari müzik kültürünü kazandırmayı amaçlar. Özengen müzik eğitimi, müziğe ya da müziğin belli bir dalına amatörce istekli ve yatkın olanlara yönelik olup, etkin bir müziksel katılım, zevk ve doyum sağlamak için gerekli müziksel davranışlar kazandırmayı amaçlar. Mesleki müzik eğitimi ise müzik alanının bir kolunu ya da dalını kendisine meslek olarak seçen ve müziğe belli derecede yetenekli kişilere yönelik olup, mesleğin gerektirdiği müziksel davranışları ve birikimi kazandırmayı amaçlar (Uçan, 1997: 9).

Müzik eğitimi, çocukların; • Dil gelişimlerini

• Bilişsel gelişimlerini

• Duygusal ve sosyal gelişimlerini

• Bedensel ve psikomotor gelişimlerini desteklemektedir (Sun ve Seyrek, 2002: 31-34). Ayrıca, müzikle ilgilenen çocukların anlatım güçlerinin ve yaratıcı yeteneklerinin geliştiği, sorumluluk duygularının ve özgüvenlerinin gözle görülür şekilde arttığı gözlenmektedir (Çilingir, 1990). Gardner’a (2010) göre müzik, tıpkı dil gibi kendine özgü ve özerk bir zekâsıdır.

41

Eskioğlu’na göre (2003), müziğin çocukların gelişimine etkisi, müzikal yeteneklerinin geliştirilmesi ve müzik aracılığı ile farklı becerilerinin geliştirilmesi şeklinde olmak üzere iki şekilde düşünülmelidir. Eskioğlu müziğin çocukların birçok gelişim alanlarına pozitif etkiler sağladığını belirtmiştir. Bunlar;

• Müziğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerine etkisi • Müziğin çocukların bedensel ve psikomotor gelişimlerine etkisi • Müziğin çocukların dil gelişimlerine etkisi

• Müziğin çocukların bilişsel becerilerinin gelişimine etkisi • Müziğin çocukların konsantrasyonlarının artması üzerine etkisi • Müziğin çocukların gelecekteki meslek seçimleri üzerine etkisi.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, Müzik eğitimi istendik müzikal davranışları kazandırmaya ek olarak; çocukların birçok gelişim alanına olumlu yönde katkı sağlamakta, sosyokültürel farkındalığı arttırmakta, çocukların temel sorunlarından olan özgüven eksikliğini en aza indirmekte ayrıca yaratıcı düşünme ve üretme yeteneklerinin gelişimlerini de desteklemektedir. Çocukların özellikle her seviyedeki okul hayatları boyunca verilecek doğru, bilinçli, sistematik bir müzik eğitimi bu çocukların bilişsel başarılarına, bununla doğru orantılı olarak da öğrenim hayatları boyunca akademik başarılarına olumlu etkiler yaratacaktır (Şendurur ve Barış, 2002).