• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM V

SONUÇ ve ÖNERĐLER

Bu bölümde, araştırmanın sorunu, yönetimi ve bulguları özetlenmiş, bulgulara dayalı olarak ulaşılan sonuçlar ana hatlarıyla özetlenmiş, sorunların çözümüne ilişkin önerilere ve ileriki araştırmalara dönük önerilere yer verilmiştir.

Uluslararası belgelerde de yabancı bir dil öğrenmenin temel hedefler arasına konulduğuna dikkat edilirse, bu becerinin olabildiğince geliştirilmesine yardımcı olabilmek için dil eğitiminden faydalanan yetişkinlerin katılım nedenlerinin, özelliklerinin incelenmesi ve bunların derslerin planlanması ve yürütülmesinde dikkate alınması gerekliliği dikkati çekmektedir. Öğrenenlerin özellikleri arasında önem verilmesi gereken unsurlardan bir tanesi de öğrenme stilleridir. Öğrenme stillerinin farkına varan yetişkinler ve öğrenme stillerinin özelliklerine göre düzenlenen dersler sayesinde, yetişkinler öğrenme süreçlerinde daha etken hale gelebilecekler ve sürekli öğrenme girişimlerinde daha başarılı olacaklardır.

Dil öğretimindeki ana yöntemlerden bir tanesi, yetişkinlerde öğrenmeye ilişkin varsayımlar sunan andragojik model ile birçok ortak noktası olduğu görülen Đletişimsel Öğretim Yöntemi’dir. Bu yönteme göre, bireylerin öğretmenin yanı sıra sınıftaki diğer öğrenenlerle de sürekli bir etkileşim ve iletişimde halinde bulunması temeldir. Bu açıdan bakıldığında, yetişkin bireylerin öğrenme stillerine sosyal etkileşim açısından bakılması gerekliliği doğmaktadır.

Dolayısıyla bu araştırmada tekil tarama modeli benimsenerek Đngilizceyi yabancı bir dil olarak öğrenen yetişkinlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri betimlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, yetişkinlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri ile cinsiyet, yaş, eğitim durumu, medeni hal ve gelir düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere ilişkisel tarama modelinden faydalanılmıştır.

Araştırmanın çalışma grubunu Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, Diller Okulu ve Özel Özkent Lisan Kursu isimli eğitim kurumlarında 2009–2010 akademik takvimde Đngilizceyi yabancı bir dil olarak öğrenmekte olan 455 yetişkin oluşturmuştur. Çalışma gurubu içerisinde, 22 Kasım 2009 ve 30 Ocak 2010 tarihleri arasında 227’si kadın ve 94’ü erkek olmak üzere toplam 321 yetişkine ulaşılmıştır.

Araştırmanın amaçlarına ulaşabilmek üzere gerekli olan veriler üç bölümden oluşan bir bilgi toplama aracı kullanılmıştır. Demografik bilgilerin

toplandığı birinci bölümde katılımcıların yaşları, cinsiyetleri, medeni durumları, eğitim düzeyleri, meslekleri, gelir durumları, yabancı dil öğrenmek isteme nedenleri, kurs maliyetini karşılamakta sorun yaşayıp yaşamadıkları ve kursu tamamlama istek düzeylerini belirlemeye yönelik bir anket yer almıştır. Đkinci bölümde ise, öğrenme ortamlarının Đletişimsel Öğretim Yöntemi’ne dayalı andragojik model ilkelerinin göz önünde bulundurularak düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin katılımcı görüşlerini belirlemek üzere araştırmacı tarafından düzenlenen dokuz soruluk bir anket yer almıştır. Üçüncü bölümde, yetişkinlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerini belirlemek üzere Grasha-Riechmann (1996) tarafından geliştirilen ve 60 maddeden oluşan Öğrenme Stilleri Ölçeği’nin (Ö.S.A.) Zereyak (2006) tarafından Türkçe’ye çevrilmiş uyarlaması kullanılmıştır.

Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS (version 18.0) kullanılmıştır. Çalışma grubunu tanımlamak üzere araştırmanın amacına yönelik frekans dağılımı, ortalama, standart sapma gibi tanımlayıcı istatistiklerden faydalanılmıştır. Katılımcıların kurumlar arası farklılıklara, gelir durumlarına, eğitim düzeylerine, medeni hallerine, yaş gruplarına ve Đletişimsel Öğretim Yöntemi’ne dayalı Andragojik model ilkelerinin derslerinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin görüşlerin incelenmesinde tek yönlü varyans analizi ya da KruskalWallis analizi kullanılmıştır. Farklılıkların anlamlılık düzeylerinin belirlenmesinde ikişerli karşılaştırmalar ve(ya) Post-Hoc test uygulanmıştır.

Cinsiyete göre veriler iki ortalama arası fark testi ya da Mann-Whitney testi ile değerlendirilmiştir. Yaşa ilişkin değerler korelasyon ile değerlendirilmiştir.

Kurumlar arası kıyaslamalarda ise Ki-kare testi ya da Fisher Exact testi kullanılmıştır. Đstatiksel çözümlemelerde anlamlılık düzeyi ,05 olarak benimsenmiştir.

Araştırmaya katılan yetişkinlerin demografik özelliklerine ilişkin aşağıdaki bulgular elde edilmiştir.

1. Araştırmaya katılan kurumlarda eğitim gören yetişkinlerin cinsiyetleri arasında belirgin bir fark görülmüştür. Öyle ki, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim alanların %70’i kadın iken Diller Okulu’nda eğitim alanların %15,9’u ve Özel Özkent Lisan Kursu’nda eğitim alanların %14,1’i kadın katılımcıdan oluşmuştur. Bu durum, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim alan yetişkinlerin büyük çoğunluğunu kadın katılımcıdan oluştuğunu göstermiştir.

2. Araştırmaya üç farklı kurumdan katılan yetişkinlerin yaşlarının 19 ile 82 arasında değişiklik gösterdiği ve yaş ortalamalarının 33,8 olduğu belirlenmiştir. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi katılımcılarının yaş ortalamasının (37,3) yaş ortalaması ile diğer iki kurum katılımcılarından daha ileri yaşta oldukları belirlenmiştir. Ayrıca, katılımcıların çoğunluğunun (%71,2) ilk yetişkinliğe geçiş ve ilk yetişkinlik dönemini oluşturan 17–40 yaşları arasında olduğu belirlenmiştir.

3. Araştırmaya katılanların yarıdan biraz fazlasının (%52) bekar bireylerden oluştuğu bulunmuştur.

4. Katılımcıların çoğunluğunu (%72,6) üniversite mezunu yetişkinler oluşturmuştur.

5. Üç kurumdaki bireylerin gelir durumları arasında fark bulunmuştur.

Diller Okulu’ndan araştırmaya katılan bireylerin gelir düzeylerinin diğerlerine kıyasla yüksek olduğu belirlenmiştir.

6. Kurs maliyetini karşılama konusunda en fazla sıkıntı çeken katılımcıların Özel Özkent Lisan Kursu ve Halk Eğitim Merkezi’nde öğrenim gören yetişkinler olduğu belirlenmiştir.

7. Her üç kurumda da öğrenenlerin %70,7’sinin devam etmekte oldukları kursu tamamlamaya yönelik isteklerinin en yüksek seviyede (5) olduğu bulunmuştur. Đlk yetişkinlik ve ileri yetişkinlik yaş grupları içerisinde yer alan öğrenenlerin isteklik derecelerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Đsteklilik derecesinin cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre farklılaşmadığı dikkati çekmekle birlikte gelir düzeyi 1000 TL’nin altında olan öğrenenlerin isteklilik derecelerinin diğer gelir grubundaki öğrenenlerin isteklilik derecelerine göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

8. Katılımcıların Đngilizce öğrenme nedenleri arasında ağırlığı pratik beceriler geliştirme (%53,3), genel kültür seviyesini artırma (%50,8) ve sosyal bağlarını artırmak (%39,6) gibi sosyal etkileşime dayalı nedenlerin oluşturduğu belirlenmiştir. Bir iş bulabilmek, işlerinde ilerlemek ve akademik kariyer yapabilmek gibi temelde mesleğe ilişkin nedenlerle Đngilizce öğrenmek türünden nedenler %47’lik bir kısmı oluşturmuştur. Yaş değişkeni dikkati alındığında genel olarak öncelikli katılım nedeninin pratik beceriler geliştirmek olduğu dikkati çekmekle birlikte, ilk yetişkinlik yaş grubu içerisindeki yetişkinlerin mesleklerinde ilerlemeye yönelik nedenlerle Đngilizce öğrendikleri bulunmuştur. Cinsiyet değişkeni göz önüne alındığında ise, erkek katılımcıların kadın katılımcılara kıyasla daha fazla sosyal bağlarını güçlendirmek üzere dil öğrenimi etkinliğine katıldıkları belirlenmiştir. Diğer yandan evli katılımcıların öncelikli dil öğrenme nedenleri arasında pratik beceriler geliştirmek, bekar katılımcıların ise mesleklerinde ilerlemek olduğu bulunmuştur.

Öğrenenlerin öğretim ortamının Đletişimsel Öğretim Yöntemi’ne dayalı andragojik model ilkelerine göre düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin görüşlerinden oluşan verilerin incelenmesi sonucunda ise, dikkat çekici oranlarda olumsuz yanıtlar verildiği görülmüştür. Öğrenenlerin görüşleri şu şekilde özetlenebilir:

1. Öğrenenlerin yarısına yakını (%41) sınıf içerisinde, iletişim aracı olarak kullanılan dilin Đngilizce olduğunu düşünmemektedir.

2. Öğrenenlerin %29’u, derslerinde gerçek yaşamdan alınma materyallerin kullanıldığını düşünmemektedir.

3. Öğrenenlerin %27’si, öğrenme süreci üzerinde kontrol sahibi olduğunu düşünmemektedir.

4. Öğrenenlerin %19’u, yaşam deneyimlerinden faydalanıldığını hissetmemektedir.

5. Öğrenenlerin %49’u, ders hedeflerinin belirlenmesinde fikirlerinin alındığını düşünmemektedir.

6. Öğrenenlerin %40’ı, derslerinde uygulanan faaliyetlerin planlanmasında fikirlerinin alındığını hissetmemektedir.

7. Öğrenenlerin %18,7’si, derslerde yapılan faaliyetlerle sınıf dışarısında gerçekleşen durumlar arasında bağ kurabildiklerini düşünmemektedir.

8. Öğrenenlerin %11,2’si, derslerinde diğer öğrenenler ile ikili çalışmalara ve %14’ü grup çalışmalarına yer verilmediğini düşünmektedir.

Đletişimsel Öğretim Yöntemi’ne dayalı andragojik uygulamalara ilişkin katılımcı görüşlerinin kurumlar arasında farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan istatistiksel incelemeler sonucunda ise, derslerde iletişim aracı olarak hedef dilin (Đngilizce) kullanıldığını, gerçek yaşamdan alınan materyaller kullanıldığını, ikili ve grup faaliyetlerine yer verildiğini düşünenlerin sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur. Diller Okulu katılımcıları, bu ilkelerin derslere yansıdığını düşünenlerin arasında en baskın grup olmuştur. Bunu, Özel Özkent Lisan Kursu katılımcıları izlemiştir. Bu ilkelerin her birinde en düşük olumlu yanıt sayısı Kadıköy Halk Eğitim Merkezi katılımcılarından gelmiştir.

Öğrenenlerin sahip oldukları sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerine ilişkin sonuçlar ise şunlardır:

1. Araştırmaya katılan Đngilizce öğrenmekte olan yetişkinlerin sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri arasında en baskın olanının Katılımcı öğrenme stili olduğu belirlenmiştir.

2. Araştırmaya katılan kurumlara göre sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerin arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığını belirlemek üzere yapılan inceleme sonucunda Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nden araştırmaya katılan öğrenenlerin Katılımcı öğrenme stili puanlarının Özel Özkent Lisan Kursu’nda eğitim almakta olan öğrenenlerin puanlarından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Benzer şekilde, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi katılımcılarının Yarışmacı öğrenme stili puanlarının da gerek Özel Özkent Lisan

Kursu gerekse Diller Okulu katılımcılarının Yarışmacı öğrenme stili puanlarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

3. Cinsiyet dikkate alınarak sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerindeki benzerlik ve farklılıklar incelendiğinde, gerek kadın gerekse erkek katılımcıların Đşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stillerinin diğer öğrenme stillerine göre daha baskın olduğu belirlenmiştir.

4. Cinsiyete göre kurumlar arası yapılan karşılaştırmada kadın katılımcıların her üç kurumda da Đşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stilinde baskın özellik taşıdıkları belirlenmiştir. Ancak Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nden araştırmaya katılan erkek öğrenenlerin Yarışmacı öğrenme stili seviye puanın diğer iki kurumdan araştırmaya katılan yetişkinlerin aynı öğrenme stili seviye puanından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

5. Sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri yaş faktörü dikkate alınarak incelendiğine her üç kurumda da tüm yaş gruplarında Đşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stilleri puanları yüksek çıkmıştır. Ayrıca, katılımcıların yaşları ilerledikçe Katılımcı öğrenme stili değerlerinin de artış gösterdiği belirlenmiştir.

6. Aynı yaş gruplarının kurumlar arası karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığına ilişkin yapılan incelemede yalnızca Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ndeki 17–40 yaş grubundan katılımcıların Yarışmacı ve Bağımlı öğrenme stilleri puanlarının diğer iki kurumdan araştırmaya katılan yetişkinlerin Yarışmacı ve Bağımlı öğrenme stilleri puanından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

7. Çalışmaya üç farklı kurumdan katılan öğrenenlerin gelir durumları göz önünde bulundurularak sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri incelendiğinde tüm gelir gruplarından bireylerin Đşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stillerinin daha baskın olduğu belirlenmiştir. Tüm gelir gruplarından katılımcıların Bağımsız, Kaçınan, Bağımlı ve Katılımcı öğrenme stillerinden “orta” seviye puan aldıkları görülmüştür.

8. Katılımcıların gelir durumları ile öğrenme stilleri puanları karşılaştırıldığında, çalışmayan bireylerin Yarışmacı puanlarının daha baskın olduğu belirlenmiştir.

9. Öğrenme stilleri gelir gruplarına göre, araştırmaya katılan kurumlar açısından karşılaştırıldığında yalnızca Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ndeki 1000–

2000 TL gelir grubundan araştırmaya katılan yetişkin öğrenenlerin Katılımcı öğrenme stili puanının aynı gelir grubundaki diğer iki kurumun Katılımcı öğrenme stili puanından daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

10. Katılımcıların eğitim seviyeleri dikkate alınarak sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri incelendiğinde ilköğretim diplomasına sahip yetişkinlerin Yarışmacı öğrenme stillerinin daha baskın olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, lise ve yükseköğretim diplomasına sahip katılımcıların hem Đşbirlikçi hem Yarışmacı öğrenme stillerinin baskın olduğu dikkati çekmektedir. Diğer öğrenme stillerinde ise tüm katılımcılar “orta” seviyede puan almışlardır. Bununla birlikte, farklı eğitim seviyesine sahip öğrenenlerin öğrenme stilleri arasında istatistiksel bir fark bulunmamıştır.

11. Sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerinin eğitim seviyeleri göz önünde bulundurularak kurumlar arası karşılaştırılması sonucunda Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’deki yükseköğretim diplomasına sahip yetişkin öğrenenlerin diğer iki kuruma göre daha Yarışmacı ve Katılımcı oldukları belirlenmiştir.

12. Katılımcıların sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri, medeni durumları göz önünde bulundurularak incelendiğinde gerek evli gerekse bekar katılımcıların Đşbirlikçi ve Yarışmacı öğrenme stillerinin daha baskın olduğu, diğer öğrenme stillerinde ”orta” derecede puan aldıkları belirlenmiştir.

13. Katılımcıların medeni durumlarına göre sahip oldukları sosyal etkileşime dayalı öğrenme stillerinin kurumlar arası farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan inceleme sonucunda Diller Okulu’ndan araştırmaya katılan evli bireylerin Yarışmacı ve Đşbirlikçi öğrenme stilleri puanın diğer iki kurumdan araştırmaya katılan bireylerin Yarışmacı ve Đşbirlikçi öğrenme stilleri puanlarına göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, Özel Özkent Lisan Kursu’nda dil öğrenmekte olan evli katılımcıların Bağımsız öğrenme stillerinin daha baskın olduğu bulunmuştur.

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde dil öğrenen bekar öğrenenlerin Yarışmacı öğrenme stili puanlarının Özel Özkent Lisan Kursu’nda dil öğrenen

bekar öğrenenlerin Yarışmacı öğrenme stili puanına göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, Diller Okulu’ndan araştırmaya katılan yetişkinlerin Özel Özkent Lisan Kursu’ndan araştırmaya katılan yetişkinlere kıyasla daha Katılımcı oldukları saptanmıştır.

14. Katılımcıların devam ettikleri dil programını tamamlama istek dereceleri ile sosyal etkileşime dayalı öğrenme stilleri puanları arasındaki ilişkiye bakıldığında, programı bitirme isteği artıkça Kaçınan öğrenme stili puanının azaldığı görülmüştür.

Benzer Belgeler