• Sonuç bulunamadı

6. SONUÇ ve ÖNERİLER

6.1. Sonuç

Psikolojik şiddet son zamanlarda sık sık gündeme gelen bir konu olmasına rağmen eskiden beri var olan, birey üzerinde sistemli bir baskı kurarak onu psikolojik ve fiziksel olarak yıpratan, bunaltan, bıktıran ve en sonunda kurumda pasifleşmesine veya işten ayrılmasına neden olan karmaşık davranışlardır.

Psikolojik şiddet günümüzde her kurumda yaş, cinsiyet ve eğitim farkı gözetmeksizin uygulanan bir taciz türüdür. Dolayısıyla bu şiddete her yerde olduğu gibi akademik hayatta da başvurulmaktadır.

Psikolojik şiddeti önlemeye yönelik çalışmalar yapılmadığı takdirde kurumun en alt tabakasından en üst tabakasına kadar bir virüs gibi yayılır ve sadece kişiye zarar vermekten çıkıp örgütün de büyük bir zarar görmesine neden olur.

Örgütsel bağlılık; bireyin örgüte olan algısını ifade eder ve örgüt üyeliğini devam ettirebilmek için kendi çıkarlarını örgütün çıkarlarıyla özdeşleştirip, aynı amaç ve hedefe bağlanarak elinden gelenin fazlasını yapmaktır.

Örgütlerin amaçları, bağlılığı yüksek, örgüt amaç ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı ve uzun süreli elemanlarla çalışmaktır. Fakat psikolojik şiddetin varlığı bu amaçların gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır.

Araştırma sonuçlarında araştırmanın problemini destekleyici sonuçlar elde edilmiştir. Bununla birlikte araştırmada yapılan analiz ve testlerden elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir:

1- Araştırmaya katılan akademisyenlerin maruz kaldıkları psikolojik şiddet davranışlarında ilk sırayı akademik yaşama saldırılar, ikinci sırayı mağdurun kendini göstermesine ve iletişim oluşumuna saldırılar, üçüncü sırayı ise yaşam kalitesi ve mesleki duruma saldırılar almaktadır (Tablo-8).

2- Araştırmaya katılan akademisyenlerin büyük çoğunluğu duygusal bağlılık göstermektedir. Devamlılık bağlılığı ikinci, çok az bir farkla normatif bağlılık üçüncü sırayı almaktadır (Tablo-9).

3- Araştırmada psikolojik şiddete maruz kalma ile yaş değişkeni arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılmış, analiz sonucunda böyle bir ilişkinin olduğu; araştırmaya katılan akademisyenlerden psikolojik şiddete en fazla maruz

kalanların 21-30 yaş grubunda, en az maruz kalanların ise 61 ve üzeri yaş grubundaki kişilerin olduğu tespit edilmiştir (Tablo-10). Dolayısıyla H1.1.

hipotezi desteklenmiştir.

4- Araştırmaya katılan akademisyenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri ile yaş değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkinin olduğu; en fazla duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin 61 ve üzeri yaş grubundaki, en az duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin 21-30 yaş grubundaki kişiler olduğu tespit edilmiştir (Tablo-11). Dolayısıyla H2.1. hipotezi

desteklenmiştir.

5- Örgütsel bağlılık ve psikolojik şiddet arasında yaş değişkenine göre ters yönlü bir ilişkinin olduğu, yaş oranı küçüldükçe psikolojik şiddet oranının arttığı ve kuruma olan bağlılık düzeyinin de düştüğü tespit edilmiştir.

6- Araştırmada psikolojik şiddete maruz kalma ile cinsiyet değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (Tablo-13). Dolayısıyla H1.2. hipotezi desteklenememiştir.

7- Araştırmaya katılan akademisyenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri ile cinsiyet değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Her iki cinsiyette de en fazla duygusal bağlılığa rastlanmış olup erkeklerin duygusal bağlılıklarının kadınlardan daha yüksek olduğu ve psikolojik şiddet karşısında daha fazla düştüğü tespit edilmiştir (Tablo-14-15). Dolayısıyla H2.2. hipotezi

desteklenememiştir.

8- Araştırmada psikolojik şiddete maruz kalma ile unvan değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; araştırmaya katılan akademisyenlerden psikolojik şiddete en fazla maruz kalanların Doktor ve Araştırma Görevlisi, en az maruz kalanların ise Profesör olan akademisyenler olduğu tespit edilmiştir (Tablo-16). Dolayısıyla H1.3. hipotezi desteklenmiştir.

9- Araştırmaya katılan akademisyenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri ile unvan değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; en fazla duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin Profesör, en az duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin Okutman/Uzman, en fazla devamlılık bağlılığı gösteren akademisyenlerin ise Araştırma Görevlisi grubundaki kişiler olduğu tespit edilmiştir (Tablo-17). Dolayısıyla H2.3. hipotezi

10- Araştırmada psikolojik şiddete maruz kalma ile hizmet süresi değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir (Tablo-19). Dolayısıyla H1.4. hipotezi desteklenememiştir.

11- Araştırmaya katılan akademisyenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri ile hizmet süresi değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; en fazla duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin 21 yıl ve üzeri, en az duygusal ve normatif bağlılık gösteren akademisyenlerin 1-5 yıl hizmet süresine sahip kişiler olduğu tespit edilmiştir (Tablo-20). Dolayısıyla H2.4. hipotezi

desteklenmiştir.

12- Araştırmada psikolojik şiddete maruz kalma ile kurum türü değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin, kamu üniversitelerinde çalışanlara oranla psikolojik şiddete daha fazla maruz kaldıkları tespit edilmiştir (Tablo-22). Dolayısıyla H1.5.

hipotezi desteklenmiştir.

13- Araştırmaya katılan akademisyenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri ile kurum türü değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Dolayısıyla H2.5. hipotezi desteklenememiştir Kamu ve vakıf üniversitelerinde

en yüksek ortalamaya sahip olan duygusal bağlılık boyutu iken en düşük bağlılık ortalaması her iki kurumda da normatif bağlılık boyutu olduğu (Tablo-23), psikolojik şiddet ile duygusal ve normatif bağlılık arasında ters yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (Tablo-24).

14- Araştırmaya katılan akademisyenlerin psikolojik şiddete maruz kalmaları ile duygusal bağlılıkları arasında istatistiksel olarak bir ilişkinin olduğu; psikolojik şiddetin duygusal bağlılığı olumsuz yönde etkilediği, psikolojik şiddet arttıkça duygusal bağlılığın düştüğü tespit edilmiştir. Dolayısıyla H3.1. hipotezi

desteklenmiştir. Akademisyenlerin duygusal bağlılıklarının düşmesine en çok etki eden psikolojik şiddet davranışlarının akademik yaşama saldırılar olduğu tespit edilmiştir (Tablo-25).

15- Araştırmaya katılan akademisyenlerin psikolojik şiddete maruz kalmaları ile devamlılık bağlılıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı; psikolojik şiddetin devamlılık bağlılığını etkilemediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla H3.2. hipotezi desteklenememiştir. Boyutlara bakıldığında ise

araştırmanın akademisyenler üzerinde yapılmış olması nedeniyle akademik yaşama saldırılar ile ilgili davranışlara maruz kalmaları devamlılık

bağlılıklarının en düşük seviyede çıkmasına neden olduğu tespit edilmiştir (Tablo-25).

16- Araştırmaya katılan akademisyenlerin psikolojik şiddete maruz kalmaları ile normatif bağlılıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; psikolojik şiddetin normatif bağlılığı olumsuz yönde etkilediği, psikolojik şiddet arttıkça duygusal bağlılığın düştüğü tespit edilmiştir. Dolayısıyla H3.3. hipotezi

desteklenmiştir. Akademisyenlerin duygusal bağlılıklarının düşmesine en çok etki eden psikolojik şiddet davranışlarının yaşam kalitesi ve mesleki duruma saldırılar olduğu tespit edilmiştir (Tablo-25).