• Sonuç bulunamadı

3.1. Psikolojik Şiddet (Mobbing) Kavramı

3.1.8. Psikolojik Şiddetin Nedenleri

Örgütler, kendilerine zarar verecek her türlü davranışı çeşitli çalışmalarla engellemeye, yok etmeye çalışsalar da psikolojik şiddet eylemlerini engelleyememektedirler.

Psikolojik şiddet, tek bir nedene bağlanamayacak kadar karmaşık bir olgudur. Duygusal tacize yol açacak ve tacizin devam etmesine neden olabilecek birçok etken bulunmaktadır. Çalışanlar arasındaki kıskançlık-haset duygularının, çalışanın yaptığı işin özeniliyor olmasının, örgüt içi zayıf iletişim ağının, çalışanın iş ile ilgili konularda söz hakkının bulunmamasının, çözümlenemeyen çatışmaların, iş yükünün, zayıf yönetim-liderlik anlayışının, statü ya da ödüller için aşırı rekabetçiliğin, yöneticinin takdir ve onayını alma duygusunun psikolojik şiddetle yakından ilişkili olduğu görülmektedir (Einarsen, 2000: 195). Bir araştırmada, kurbanların, kendilerinin o kurumda istenmiyor olmalarının, örgüt ikliminin, çoğunluğun kararlarına uyum sağlayamamalarının, beklenenden daha az performans göstermelerinin, özel yaşamlarının ve dinsel-politik tutumlarının kendilerine yönelik taciz nedenleri olarak değerlendikleri görülmüştür (Zapf, 1999: 34).

Davenport vd. (2003: 37) psikolojik şiddetin, her biri kendi rolünü oynayan, diğerlerini etkileyen, birbirinin etkisini çoğaltan ve birbiri ile etkileşim içinde bulunan beş unsurdan kaynaklandığını belirtmiştir. Bunlar:

 Psikolojik şiddet uygulayanların psikolojisi ve koşulları,  Organizasyonun kültürü ve yapısı,

 Psikolojik şiddet yapılanın koşulları, kişiliği ve psikolojisi,  Bir anlaşmazlık gibi tetikleyici neden,

 Toplumsal değer ve kurallardır.

3.1.8.1. Psikolojik Şiddet Uygulayanların Psikolojisi ve Koşulları

Psikolojik şiddete maruz kalanların ifadelerine bakarak ve çeşitli psikologların yardımıyla bu kişilerin nasıl bir kişiliği olduğu, hangi koşulları taşıdığı anlaşılabilmektedir (Davenport vd., 2003: 49, Leymann, 1993: 28).

Psikolojik şiddet uygulayan kişiler; aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik, iktidar açlığı, hareketlerinde güvensiz, korku nedeniyle kıskançlık ve haset dolu bir kişiliğe sahiptirler (Baykal, 2005: 10). Şüphesiz psikolojik şiddet nedenlerini tanımaya çalışırken, psikolojik şiddeti uygulayan kişinin durumunu da dikkate alınmalıdır. Aslında psikolojik şiddet uygulayan kişiler bu davranışa kendilerindeki eksikliklerden dolayı başvurmaktadır (Leymann, 1995: 14). İşi değil, insanları kontrol etmeye çalışırlar. İkiyüzlü, saldırgan, rakiplerini takip ederler ve temkinlidirler. Fırsat kollayıp, amirlerine rakiplerini eleştirirler. Yanıltmak için kurbanlara samimi davranırlar. Görünüşe önem verirler. Sakin ilgili, düşünceli ve her zaman her şeye hâkim görünmek isterler. Yanında çalışanlara karşı resmi, gergin ve kaba davranarak, onlarla arasına mesafe koyabilirler (Baykal, 2005: 10).

Psikolojik şiddet uygulayanların güçlerinin kaynağı ne bilgileri, ne karizmaları ne de becerileridir; güçlerinin bir tek kaynağı vardır o da üstlerine gösterdikleri sahtekârca ve abartılı saygıdır. Aslında bunlar insana saygı göstermediklerinden dolayı, üstlerine de saygı göstermezler; ancak çevreleriyle barışık, uygulamalarında haklı olmadıkları için, abartılı bir saygıyı kendilerini güven içinde görme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanırlar (Tutar, 2004: 41).

Psikolojik şiddet uygulayan kişileri bu duruma yönelten nedenlerin başında, duygusal zekâdan yoksun olma, korkaklık, nevrotik rahatsızlıklar ve etik değerlerden yoksun olma gibi faktörler gösterilebilir. Ayrıca, çok zor elde ettiği işini ve statüsünü kaybetme korkusu da göz önünde bulundurulması gereken bir faktördür. Bu kişiler genellikle güvensizlik, korku ve kıskançlık duyguları ile kuşatılmışlardır. Leymann’a göre insanlar kendi eksikliklerinin telafisi için psikolojik şiddete başvurmaktadırlar (Davenport vd., 2003: 38-39; Tınaz, 2006: 79-83). İşyerinde çalışanlara;

 Bir kuralı baskı ile kabul etmeye zorlamak,  Düşmanlıktan hoşlanmak,

 Önyargıları pekiştirmek,

 Can sıkıntısı içinde zevk arayışına girmek,

 Kişilik bozuklukları psikolojik şiddet davranışına yol açabilir.

3.1.8.2. Organizasyonun Kültürü ve Yapısı

Psikolojik şiddet, her örgütte ve her türlü kuruluşta olabilmektedir. Davenport, Schwartz ve Elliott (2003: 40) psikolojik şiddetin kar amacı gütmeyen örgütler ile okullar ve sağlık sektöründe, büyük firmalara göre çok daha yaygın olduğunu belirtmektedir. Daha küçük, kar amaçsız örgütler, daha büyük oranlarda işletmecilikten pek anlamayan kişilerce yönetilebilmektedir. Bunun yanı sıra yaşanan mali baskılar da eklendiğinde oluşan ortam psikolojik şiddete neden olabilmektedir. Kar amaçlı örgütlerin yeterli mali kaynaklara sahip olması nedeniyle modern yönetim tekniklerini kullanması, eğitim bölümlerine sahip olması daha kolaydır. Örgütsel liderlik ve etkili şikâyet prosedürleri, psikolojik şiddeti engelleyecek ve daha başlardayken saptanarak buna karşı tedbir alınmasını sağlayacaktır.

İskandinavya’da yapılan bir araştırmanın sonuçları, psikolojik şiddetin kar amacı gütmeyen örgütler ile okullar ve sağlık sektöründe, büyük firmalara göre çok daha yaygın olduğunu göstermektedir (Davenport vd., 2003: 46).

Örgüt içerisinde çalışanların rolleri, bulundukları pozisyon, emrinde çalışan sayısı, yetki ve sorumluluk gibi etmenler örgütlerde hiyerarşiyi meydana getirmektedir. Örgütün dikey yapısı, yetki ve sorumluluk dağılımına göre yukarıdan aşağıya doğru sıralanan birey ve gruplar arasındaki ilişkileri temsil etmektedir. Dikey boyuttan farklı olarak eşit yetkiye sahip birimlerin oluşturduğu yatay yapılanmada ise işlevler farklı ama yetki ve sorumluluklar eşittir. Örgütte gerçekleştirilen psikolojik şiddet eylemlerinin yönü de bu farklılığa neden olan yetki ve güç ilişkilerinden etkilenmektedir (Yücetürk, 2002: 100).

Psikolojik şiddete yol açan ve devam etmesine neden olan örgütsel etkenler şunlardır (Davenport, vd., 2003):

Kötü yönetim: Brodsky (1976, s.3) tacizin temel amaçlarını, örgütte disiplinin sağlanması, verimliliğin arttırılması ve askeri örgütlerdeki gibi şartlı refleks

oluşturulması olarak tanımlamıştır. Psikolojik şiddete ortam hazırlayan kötü yönetimin diğer özellikleri şöyle sıralanabilir (Davenport, vd., 2003: 50):

 Aşırı hiyerarşik yapının varlığı,

 İnsan kaynaklarına yapılan harcamaların aşırı bir şekilde azaltılması,  Açık kapı politikasının olmaması,

 Örgüt içinde iletişimin yetersiz olması,

 Sorun çözme yeteneğinin yetersizliği ya da etkisiz çalışma yönetimi ve şikâyet prosedürlerinin yeterli olmaması,

 Liderliğin zayıf olması,

 Günah keçisi anlayışının yaygınlaşması,

 Takım çalışmasının yersiz olması ya da olmaması,  Eğitim farklılığının dikkate alınmaması.

İşyerinde yoğun stres: Stresli bir iş ortamı bütün düzeylerdeki personeli etkileyip, psikolojik şiddet gösterme eğilimine yöneltebilir. Amirler üst yönetim tarafından gördükleri baskı neticesinde astlara psikolojik şiddet uygulayabilirler. Astlar da bu şiddet karşısında strese girip bir başkaldırıyla karşı bir psikolojik şiddet davranışı gösterebilir.

Monotonluk: Schueppach ve Torre’e (1996: 7) göre psikolojik şiddete katkıda bulunan yalnızca yoğun iş stresi değildir, bunun yanı sıra yeni fikirler çıkmayan, devamlı aynı şeylerin tekrarlandığı işyerlerinde can sıkıntısı da biraz heyecan yaratmak amacıyla psikolojik şiddete yol açabilen diğer bir nedendir.

Yöneticilerin inanmaması ve inkârı: Yöneticilerin işyerinde psikolojik şiddetin olduğuna ve bunun yaygın bir sorun olduğuna inanmamaları da tacizin sürmesine neden olabilmektedir. Psikolojik şiddetin yaygın bir işyeri sendromu olduğunu bilmemeleri bu sorunu nasıl çözeceklerini bilmemelerine neden olmaktadır.

Örgüt yapısındaki değişiklikler: Örgütün küçülmesi, büyümesi, yeniden yapılanması ve şirket evlilikleri gibi örgüt yaşamında yönetimlere düşen doğal kararlardır. Bu uygulamalardan genellikle kaçınılamayacağı gibi oluşan durum bazı

pozisyonların kaldırılmasını gerektirebilmektedir. Ancak bu seçim doğru bir düşünce ile yapılmazsa psikolojik şiddete neden olabilmektedir. Rekabetçi ortamlarda, kendi işini kaybetmekten korkanlar, mevkileri için savaşım verirler. Kendileri çıkarılmaktansa başkalarına tacizde bulunmaya başlarlar. Burada üstünde durulan nokta şudur: Bu tür olası değişimlere insanları hazırlamak, başka pozisyonlar bulmada onlara yardım etmek ve iş kaybı durumunda tazminat vaadi ile duygusal taciz önlenebilir.

3.1.8.3. Psikolojik Şiddet Uygulananın Koşulları, Kişiliği ve Psikolojisi

Psikolojik şiddete maruz kalan kişilerin üstün özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Yetenekli, başarı yönelimli, yaratıcı, dürüst, güvenilir, kendilerini işine adamış bu kişilerin mesleki kariyerleri pek çok olumlu özellikler taşımaktadır. Asla politik olmayan bu kişiler, örgütlerine bağlıdır. Yaratıcı bireyler, yeni fikirler geliştirdiği için daha çok maruz kalmaktadırlar (Baykal, 2005:12; Davenport vd. 2003: 51).

Yeni fikirler üretebilen, farklı bakış açılarıyla dünyayı yorumlayabilen insanlar psikolojik şiddet mağduru olabilmektedirler. Eğitim, dış görünüş, entelektüel birikim açısından parlak elemanlar, rekabetçi bencil kişilik sahibi kimseler için kolay hedef olabilmektedirler. Çalışanın aksanı, temsil ettiği alt ve üst sosyal sınıf, bazı kimselerce yadırganan ve küçümsenen etnik unsurlarda psikolojik şiddet sendromuna yol açabilmektedir (Çobanoğlu, 2005: 52-53).

İşyerinde psikolojik şiddete maruz kalabilecek dört farklı türde kişi tanımlanmıştır (Tınaz, 2006):

Yalnız kişi: Bulunduğu ortamda yalnız kalan birey psikolojik şiddet mağduru olabilir. İşyerinde erkek sayısının fazla olduğu bölümde tek bir bayanın çalışması gibi.

Farklı kişi: Bölümde iş arkadaşlarından farklı olan, değişik biri olarak nitelendirilen, fiziksel özrü bulunan, azınlık içinde yer alan birey psikolojik şiddet mağduru olabilir. Çoğunluğunun evli olduğu bölümde, bekâr olan bireyin çalışması gibi.

Başarılı kişi: İş yerinde yönetimin beğenisini kazanmış, başarılı, yetenekli, insan ilişkileri ve iletişimi pozitif olan birey diğer çalışanlar için tehdit oluşturmaktadır. Kıskançlık nedeniyle mağdur psikolojik şiddete maruz kalmaktadır.

Yeni gelen kişi: Pozisyon değişikliği sonucu yeni gelen bireyin, ayrılan bireyden fazla özelliklere sahip olması psikolojik şiddet nedeni olabilir.

Örgütte farklı olan, işinde profesyonel, akılcı, bürokratik, planlı, kontrollü yetişkinler mağdur olabilmektedir (Westhuses, 2004: 9). Yönetimin X teorisine göre, insan çalışmayı sevmez, sorumluluktan ve işten kaçar. Sosyal yeteneği düşük, duygu kontrolü olmayan, düşüncesiz davranışlar olumsuz etki yaratmaktadır. Mağdurun demografik özelikleri, sosyal statüsü, etnik gruplarda yer alması ve azınlık olmaları da psikolojik şiddet nedeni olabilmektedir (Grubb, 2005: 34).

3.1.8.4. Toplumsal Değer ve Kurallar

Bir toplumun değerleri ve normları, ekonomik yapısı ve felsefesi, bir kuruluşun kültürünü etkiler. Örneğin başarının yalnızca ekonomik terimlerle değerlendirilmesi veya şiddete değer verilmesi, çalışan insanları olumsuz etkiler. Şiddetli ekonomik rekabet ve sadece sonuçlara önem veren bir düşünce şekli, çalışanların sarf malzemesi gibi görüldüğü bir felsefenin dogmasına neden olur. “İşgücü” terimi o kadar alışılagelmiştir ki; onu oluşturanın insan olduğu göz ardı edilir (Davenport vd., 2003: 56-57).