• Sonuç bulunamadı

B. KAZAKİSTAN’DA YAYGIN İSLAM DİN EĞİTİMİ

1. Sonuç

Araştırmamızın konusu olarak ele aldığımız “Kazakistan’da Yaygın İslam Din Eğitimi (Kazakistan’ın Güney Bölgesi Örneği)” adlı bu çalışmamızda, Almatı, Taraz ve Çimkent şehirlerindeki cami Kur’an Kursları ve yaz aylarında gerçekleştirilmekte olan yaz Kur’an Kursları araştırma alanı olarak seçilmiştir. Adı geçen şehirlerdeki kursların, öğrenci ve öğretmenlerine uygulanan anketlerin değerlendirildiği bu araştırmada, Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığı’na bağlı tüm cami ve yaz Kur’an Kurslarının eğitim-öğretim programları, problemleri ve beklentileri incelenmiş ve ulaşılan sonuçlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.

1. Kazakistan topraklarında yaşamakta olan halk kendi dinleri hakkında doğru bilgi sahibi olmak için Eylül-Mayıs arası dokuz ay devam eden cami Kur’an Kurslarına katılmaktadırlar. Cami Kur’an Kurslarına sadece büyük yaşta olan kişiler değil okul yaşındaki öğrenciler de katılmaktadır. Okula devam eden birçok öğrencinin yaz tatillerinde ve cami Kur’an Kurslarına katılamayan bazı büyük yaştaki kişiler ise yaz Kur’an Kurslarına katılmaktadırlar.

2. Anket verilerine dayanarak diyebiliriz ki, kurs binalarının yetersizliği, eğitim-öğretim ortamının olumsuzlukları ve cami çevrelerinin uygunsuzluğu öğrencilerin cami ve yaz Kur’an Kurslarına severek ve isteyerek gelmelerine engel olmamıştır. Bir başka ifadeyle, isteyerek ve severek cami ve yaz Kur’an Kurslarına katılanların kursta karşılaşabilecekleri sorunlar ve problemler onların öğrenme azimlerine engel olmamıştır.

3. Öğrencilerin büyük çoğunun cami ve yaz Kur’an Kurslarına katılmalarına anne, baba, dede, nine, yakın çevre ve mahalle çocuklarının etkisi olmakla birlikte anket verilerine göre, kendi istekleriyle isteyerek geldiği ve bu kurumları benimsediği sonucu ortaya çıkmaktadır.

4. Anne-babaların tahsil seviyesi ve ekonomik durumlarının düşüklük ya da yükseklik, kursa katılımda öğrencilerin tutum ve davranışlarına yansımadığını görülmüştür.

5. Ankete katılan öğrenciler cami ve yaz kursunda en çok sevdikleri dersin Kur’an-ı Kerim olduğunu belirtmişlerdir. Bunun sebebi Kur’an-ı Kerim dersinin kursun ilk aşamasında verilen ders olması ve kursa gelen öğrencilerin de kursu daha çok Kur’an-ı Kerim öğrenme amacıyla geliyor olmasıdır. Nitekim Kur’an Kursuna katılan öğrencilerin düşüncesinde Kur’an okumayı öğrenerek İslam dini hakkındaki birçok şeyi de öğreneceği düşüncesi vardır.

6. Ailelerin cami ve yaz Kur'an kurslarında okuyan çocuklarının eğitim düzeyinin ne seviyede olduğunu öğrenmek için okulu ziyaret etme oranının yetersiz düzeyde olduğu görülmektedir. Ziyaret eksikliğinde her ne kadar köylerin şehirlere uzaklığı bir gerekçe olarak düşünülmüş ise de öğrenci ve öğretmenlerin ortak görüşleri doğrultusunda bu ilgisizliğin, öğrenci üzerinde olumsuz yönde etkili olduğu görülmüştür.

7. Her iki Kur’an Kursu öğrencileri tarafından “memnun olmadığını” belirtenler olmamıştır. Bununla birlikte, “rahatsızlık veren bir hususun olmadığı” ve arkadaşlık ilişkilerinin de çok iyi olduğunu ifade etmişleridir.

8. Her iki Kur’an Kursu öğretmenleri öğrencilerle rahatlıkla diyalog kurabildiği, öğretmen-öğrenci diyalogunun çok iyi bir seviyede olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, öğretmenler öğrencileriyle daima ilgilendiğini ve öğrencilerin de bu ilgiden memnun kaldıkları görülmektedir. Nitekim kurs öğretmenlerinin öğrencilere yakın olması, onlara samimi ve şefkatle yaklaşması ve onlara ilgi göstermesi kursa katılan öğrencilerin derslere karşı ilgi ve dikkatlerini artırmaktadır. Bu da öğrencilerin kurstaki başarı düzeylerini yükseltmektedir.

9. Öğrencilerin hatalı davranışları karşısında öğretmenler, sınıf dışında hatasını gizlice kendisine söyleyerek nasihat ettiklerini ya da isim vermeden ikaz ettiklerini ifade etmişlerdir. Öğrenciler ise, bu gibi durumlarda, öğretmenlerinin önce tatlı bir dille ikaz ettiği, sonra nasihat ettiğini, bazen ceza kullandığını, bazen de dövdüğünü belirtmişlerdir. Öğrenciler hatalı davranış sergilediğinde veya derslerinde tembellik yaptığında dayak cezasını kullanan pek çok eğitim kurumunun halen var olduğu bir realitedir. Ama Kur’an öğretimini yapan kurumlar, böyle bir ceza türünü hiç kullanmamaları gerekir. Yoksa öğrencilerin Kuran’dan soğumaya ve dine karşı nefretin doğmasına sebep olabilir.

10. Cami ve yaz Kur’an Kurslarında eğitim-öğretimi olumlu etkileyen faktörlerle beraber olumsuz yönde etkileyen faktörlerin de bulunduğu görülmektedir. Bazı cami ve yaz Kur’an Kurslarının cami ve cami çevrelerinde yapılması nedeniyle sınıflarda yeteri kadar eğitim-öğretim araç-gereç ve materyalinin bulunmadığı, kış aylarında sınıfların nemli, yaz aylarında ise çok sıcak olduğu, sınıfların çok kalabalık olduğu, yeterince ışıklandırılmamış olması ve öğrencilerin sınıflarda diz üstü oturarak ders yapıyor olmaları eğitimi olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Sınıfların yeterli araç gereçle donatılmamış olması, aynı zamanda kurs eğiticisinin de derslerde değişik materyaller kullanamaması sebebiyle dersler ağırlıklı olarak takrir ve ezber metodu kullanılarak işlemektedir.

11. Dua, ayet ve surelerin meallerinin okuma ve okutulma oranlarındaki bulgular tatmin edici düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu durumda öncelikle cami ve yaz Kur’an Kursu öğretmenleri Kur’an’ın mealini okumaya öğrencilere teşvik etmelidir. Çünkü öğrencilere sadece Kur’an’ın okumasını ve ezberletilmesi değil, Kazakça anlamını ve onun hayata bakışının anlatılması gerekir. Bu durumda öğrencilere Kur’an’ın Kazakçasını okutacak bir öğretmenin öncelikle kendisinin okumuş olması gerekir.

12. Araştırmamızda, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun üniversite ve medrese İslam kolejlerinden mezun olduğu görülmektedir. Ancak, öğretmenlerin büyük çoğunluğu eğitimle ilgili neşriyatı takip etmedikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlik yenilik ister, yeni gelişmeleri takip ister. Öğretmen, özellikle kendi mesleği ve eğitim alanında yazılan kitaplar ve dergileri yakından takip etmelidir. Öğrencileri geleceğe iyi hazırlamanın yolu, yeni gelişmeleri öğrenmeye bağlıdır.

13. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğretmenlerin birçoğu mesai saatleri dışında ayrıca bir işte meşgul olduğunu belirtmiştir. Cami veya yaz Kur’an Kursu öğretmenlerinin başka bir işte çalışmaya iten en önemli faktör maaş azlığıdır. Özellikle kiraların yüksek olduğu büyük şehirlerde görev yapan öğretmenlerin daha çok yardıma muhtaç ve maddi sıkıntı içinde oldukları ortadadır. Onları mesai saatler ve tatillerde çalışmaya iten asıl neden de budur. Şunu söyleyebiliriz ki, cami ve yaz Kur’an Kursu öğretmenlerini lojmandan daha çok yararlanır hale getirmek veya

maaşlarına ek olarak ev kira parasını tahsis etmek onlara hem mesleği sevdirecek hem de onların öğrenciye daha fazla zaman ayırmalarını sağlayacaktır.