• Sonuç bulunamadı

ÖN TEST PRKT ARA TEST 1 PRKT ARA TEST 2 PRKT SON TEST n

4. SONUÇ VE ÖNERİLER SONUÇLAR

Yapılan bu araştırma, birinci dili Türkçe olan iki dilli 5-6 yaş çocukları ve ikinci dili Türkçe olan iki dilli çocukların Türkçe’yi kazanımlarına, dil merkezli okul öncesi eğitim programının etkisinin olup olmadığının incelenmesi amacıyla planlanmıştır.

Araştırma, iki örneklem grubundan oluşturulmuştur. İlk örneklem grubu, Norveç’te yaşayan, birinci dili Türkçe olan iki dilli 5-6 yaş 30 çocuk; ikinci örneklem grubu, Antalya ilin de yaşayan, ikinci dili Türkçe olan iki dilli 5-6 yaş, 27 olmak üzere toplam 57 çocuk araştırmanın örneklem grubunu oluşturmaktadır. Örneklemi oluşturan iki dilli çocukların % 50’si deney grubunu, %50’si kontrol grubunu oluşturmaktadır.

Deneysel nitelikte olan bu araştırmada, deney grubuna ön test-uygulama-son test deseni uygulanırken, kontrol grubuna sadece ön test- son test verilmiştir. Her iki örneklem grubunun deney grubunda yer alan çocuklara ön test uygulandıktan sonra, 12 haftalık süreçte Dil Merkezli Okul Öncesi Eğitimi uygulanmış ve uygulama sonunda son testler yapılmıştır. Her iki örneklem grubunun kontrol gruplarına ise ön test uygulandıktan sonra 12 haftalık süreçte hiçbir deneysel işlem yapılmadan son test uygulanmıştır.

Bu araştırmanın verilerinin toplanmasında, birinci örneklemdeki çocukların genel gelişimsel özelliklerini belirlemek amacıyla Gazi Erken Çocukluk Gelişimi Değerlendirme Aracı (GEÇDA); ikinci örneklem grubundaki çocukların ifade edici dil gelişimlerini sayısal olarak tanımlamak için Ortalama Sözce Uzunluğu (OSU) ve her iki örneklem gurubunun ifade edici dil gelişimlerini belirlemek amacıyla, Descoeudres Lügatçe Testi (DLT); alıcı dil gelişimlerini belirlemek içinde Peabody Resim Kelime Testi (PRKT) kullanılmıştır.

Verilerin istatiksel analizinde, iki dilli çocukların dil kazanım düzeylerine DMOEP’nin etkisi (deneysel işlemin grup x ölçüm ortak etkisini test etmek için) tek faktörde tekrarlı ölçümler için “Tekrarlı Ölçümlerde İki Faktörlü ANOVA” (Two- Way ANOVA for Repeated Measures) ile incelenirken, deney ve kontrol grupların ön test son test ortalama puanlarının ayrı ayrı karşılaştırılmasında “Tek Faktörlü Varyans Analizi (One-Way Anova) ve İlişkisiz -t Testi” ile incelenmiştir. Bu analizler neticesinde araştırmadan elde edilen bulgular aşağıda sunulmuştur.

Birinci ve İkinci Dili Türkçe Olan İki Dilli Çocukların Türkçe’yi Kazanım Düzeylerine Yönelik Elde Edilen İstatiksel Analiz Sonuçları;

Birinci dili Türkçe olan iki dilli çocuklar ile ikinci dili Türkçe olan iki dilli çocukların hem deney (Deney 1/Deney 2) gruplarının hem de kontrol (Kontrol 1/Kontrol2) gruplarının Türkçe alıcı ve ifade edici dil ön test ortalama puanları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır (p>.05). Her iki örneklem grubunun alıcı ve ifade edici dil düzeyinde, hem deney gruplarının (Deney 1/Deney 2) son test ortalama puanları arasında, hem de kontrol (Kontrol 1/Kontrol2) gruplarının son test ortalama puanları arasında da istatiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır (p>.05). Tespit edilen bu sonuçlarla, Türkçe’nin hem birinci dil olarak hem de ikinci dil olarak alıcı ve ifade edici dil boyutunda kazanılmasında DMOEP’nin etkili olabileceği hipotezi doğrulanmıştır.

Her iki örneklem grubunda da uygulanan Dil Merkezli Okul Öncesi Eğitim Programı sonucu deney ve kontrol gruplarındaki çocukların Türkçe dil kazanım düzeylerinde gözlenen değişmelerin anlamlı olup olmadığı yönünde elde edilen bulgular;

Türkçe’yi hem birinci dil olarak kazan iki dilli çocuklarda hem de ikinci dil olarak kazanan iki dilli çocuklarda alıcı ve ifade edici dil düzeyinde; deney ve kontrol gruplarına uygulanan ön testlerde gruplar arasındaki fark önemsiz iken (p>.05) son testlerde gruplar arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir (p<.05).

Türkçe’yi hem birinci dil olarak kazanan hem de ikinci dil olarak kazanan iki dilli çocuklarda; deney gruplarında Türkçe alıcı ve ifade edici dil düzeylerinde uygulama sonrasında gözlenen değişmelerin, kontrol grubundaki çocukların Türkçe alıcı ve ifade edici dil düzeylerinde gözlenen değişmelerden farklı olduğu saptanmıştır. Türkçe alıcı ve ifade edici dil düzeyinde hem birinci dili Türkçe olan hem de ikinci dili Türkçe olan iki dilli çocukların deney ve kontrol gruplarının grup - ölçüm ortak etkisinin anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır (p<.05).

DLT alt testleri incelendiğinde; Türkçe’yi hem birinci dil olarak kazanan iki dilli çocuklarda hem de ikinci dil olarak kazanan iki dilli çocuklarda; deney ve kontrol gruplarına uygulanan tüm alt testlerin ön testlerinde gruplar arasındaki farkın istatiksel olarak önemsiz olduğu tespit edilmiştir (p>.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların Objeli ve Resimli Zıt İlişkiler ile Objesiz Zıt İlişkiler alt testleri son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır(p<.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların Cümle Tamamlama alt testi son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların Sayıların Tekrarı alt testi son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p>.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların Meslekler ve Maddeler alt testleri son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların On Rengin Adını Söyleme alt testi son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların On İki Mastar alt testi son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<.05).

Her iki örneklem grubunun deney ve kontrol grubundaki iki dilli çocukların Lügatçe alt testi son test puanları arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür (p<.05).

İkinci dili Türkçe olan iki dilli çocukların deney ve kontrol gruplarının Türkçe ifade edici dil düzeyini içeren OSU ön test puanları arasındaki fark önemsiz iken (p>.05 ), OSU son test puanları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<.05) saptanmıştır (p<.05).

Sonuç olarak; DMOEP’nin Türkçe’yi hem birinci dil olarak kazanan iki dilli çocukların hem de ikinci dil olarak kazanan iki dilli çocukların dil kazanımlarında olumlu bir etkiye sahip olduğu belirlenmiştir.