• Sonuç bulunamadı

SONUÇ VE ÖNERĠLER

5.1. Sonuçlar

AraĢtırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda Ģu sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

 AraĢtırmanın evrenini Konya Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimler, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler ve Eğitim fakültelerinde okuyan kız öğrencilerden 70, onların annesi 70 ve anneanneleri 70 olmak üzere toplam 210 kiĢi katılmıĢtır.

 AraĢtırmaya dâhil olan katılımcıların kuĢak durumuna göre dağılımlarına bakıldığında, dağılımın %33,3‟lük oranlar ve 70‟er kiĢiyle eĢit dağıldığı görülmektedir.

 AraĢtırmaya dâhil olan anneannelerin yaĢ durumuna göre dağılımlarına bakıldığında, 17‟sinin 65 yaĢ altında olduğu 53‟ünün ise 65 yaĢ üstünde yer alan yaĢlılardan oluĢtuğu görülmüĢtür. Annelerin yaĢ dağılımında %75,7 ile yoğunluğun 40-50 yaĢ aralığında toplandığı ve %17,1‟inin 50 yaĢ ve üstü olduğu görülmektedir. Genç kızların yaĢ dağılımına bakıldığında ise; %64,3‟nün 18-22 yaĢ aralığında olduğu, geri kalanların %35,7‟sinin 23-27 yaĢ aralığında olduğu görülmektedir.

 AraĢtırmaya dâhil olan katılımcıların medeni durumlarına bakıldığında 108‟inin (%51,4) evli, 69‟unun (%32,9) bekar, 31‟inin (%14,8) eĢinin öldüğü, 2‟sinin (%1) boĢandığı veya ayrı yaĢadığı görülmektedir.

 AraĢtırmaya dâhil olan katılımcıların yaĢam durumlarına bakıldığında 77‟sinin (%36,7) eĢi ve çocukları ile birlikte yaĢadığı, 64‟ününü (%30,5) anne ve babası ile birlikte yaĢadığı, 36‟sının (%17,1) yalnız yaĢadığı, 33‟ünün (%15,7) eĢi ile birlikte yaĢadığı görülmüĢtür.

 Üç kuĢak arasında “iĢlevsel değerler”, “ait olma değerleri”, “kiĢilik değerleri” “saygınlık değerleri” ve “statü değerleri” gibi değerler açısından ortaya çıkan bulgulara bakıldığında; daha çok değer değiĢimlerin kiĢilik, iĢlevsel, aile ve statü değerlerinde fark olduğu gözlenirken, saygınlık değerleri açısından anlamlı bir farkın olmadığı görülmüĢtür.

 “KiĢilik değerleri” ile ilgili bulgulara baktığımızda; anneannelerin yaratıcılık, sorumluluk, dayanıĢma, hak etme gibi değerlerde küresel tüketim değerlerini benimserken sosyal sorumluluklardan uzak tutum ve davranıĢlar yetkin birey oldukları gözlenirken, “özgüven” ile ilgili değerde ise; geleneksel değerlerin hâkim olduğu görülmüĢtür.

 ĠĢlev değerleri açısından üç kuĢağa baktığımızda; yararlılık, grup çalıĢması, hedef değerleri açısından anneannelerin küresel tüketim değerlerini benimserken sosyal sorumluluklardan uzak tutum ve davranıĢlara sahip oldukları gözlenirken, verimlilik değerinde genç kızların evrensel değerlere sahip olduğu tespit edilmiĢtir.

 Ait olma değerinde, genç kızların kurumlar, köken ve geçmiĢ ile ilgili sorulara vermiĢ olduğu yanıtlarda daha az oranda birinci Ģıkkı tercih etmesi; evrensel değerlere dayalı yetkin birey olma. Kendi iradesine dayanarak yaĢama isteğine sahip olma. Olaylara yön vermede akılcılık, dünya görüĢünde insan iradesine dayanma, toplum yaĢamında paylaĢıma yönelik tutum ve davranıĢlara daha çok sahip olduğu görülmüĢtür.

 Güven, kararlılık, dürüstlük ve zarar vermeme değerlerinden oluĢan saygınlık değerleri ile ilgili üç kuĢağa sorulan sorularda anlamlı bir fark olmadığı görülmüĢtür.

 Saygınlık değerleri içinde yer alan “kazanmak”, “ölçmek” ve “değer bilmek” değerlerine göre üç kuĢağın vermiĢ olduğu cevaplarda; kuĢaklar arasında tutum ve davranıĢlarda anlamlı bir fark oluĢmazken, “etiket” değerinde fark olduğu görülmüĢtür. Buna göre; genç kızların %48,5‟i, annelerin %27,9‟u ve

çoğunlukla anneannelerin %23,5 ‟inin tercih ettiği saptanmıĢtır. Genç kızların daha çok oranda 3 Ģıkkı tercih etmesi; evrensel değerlere dayalı yetkin birey olma. Kendi iradesine dayanarak yaĢama isteğine sahip olma. Olaylara yön vermede akılcılık, dünya görüĢünde insan iradesine dayanma, toplum yaĢamında paylaĢıma yönelik tutum ve davranıĢlara daha az sahip olduğu tespit edilmiĢtir. “Değer” değerinin 3 kuĢak tarafından algılanma durumunun ki-kare testi ile yapılan analizin sonucunda ise; x2=13,71, P=0,008 bulunmuĢ, kuĢaklar arası “Değer” değerinin algılanmasında fark ve bu farkın anlamlı olduğu saptanmıĢtır. Yine aynı tablodan “Sana etrafının biçtiği değer neyse sen de o kadarsın.” ġıkkını 30 kiĢi iĢaretlemiĢtir. Genç kızların %16‟7‟si, annelerin %30‟u ve çoğunlukla anneannelerin %53,3‟nün tercih ettiği ve buna bağlı olarak da, Geleneksel değerlere sahip oldukları tespit edilmiĢtir.

 Öğrenim durumuna göre üç kuĢak arasında değerler sistemi incelenerek genç kız, anne ve anneannelerin tutum ve davranıĢ yöntemleri öğrenilmeye çalıĢılmıĢtır. ĠĢlev değerleri açısından “sorumluluk” ve “verimlilik” değerlerinde farklılık olduğu görülmüĢtür. “kendimden baĢka kimseye sorumlu değilim” Ģıkkını 17 kiĢi iĢaretlemiĢtir. Ġlkokul altında öğrenim görenlerde bu oran %88,2 olurken üniversite okuyanlarda %11,8 olduğu tespit edilmiĢtir. Anneannelerin çoğunlukla küresel tüketim değerlerini benimsediği görülmüĢtür. “Verimlilik” değeri açısından değerlendirildiğinde ise; anneannelerin “Benim için önemli olan yaptığım iĢten sağladığım kendi çıkarımdır.” ġıkkını 35 kiĢi iĢaretlemiĢtir. Ġlkokul ve altı öğrenim görenler %65,7 yani anneannelerin iki cevabını vererek, geleneksel değerlere önem veren, geleneksel dayanıĢma yollarını önceleyen, bir yakın topluluğun üyesi olmayı daha önemli sayan tutum ve davranıĢların sahibi oldukları tespit edilmiĢtir.

 Öğrenim durumuna göre iĢlev değerlerinde, sadece “hedef” değerinde anlamlı fark olduğu görülmüĢtür; “Ben vardığım yeri hedef sayarım” ġıkkını 30 kiĢi iĢaretlemiĢtir. Ġlkokul ve altı öğrenim görenler %73,3‟ü üç cevabını vererek, Küresel tüketim değerlerini önceleyen, kiĢi olarak kendi değerleri açısından

dünyaya ve olaylara bakan sosyal sorumluluklardan uzak tutum ve davranıĢları benimsediği görülmüĢtür.

 Öğrenim durumlarına göre ait olma değerleri açısından üç kuĢağın tutum ve davranıĢları değerlendirildiğinde; Anneannelerin tutum ve davranıĢ yöntemi olarak “aile”,“köken” ve “kurumlar” değerleri açısından değerlendirildiğinde küresel tüketim değerlerini benimsediği görülürken; “geçmiĢ” ile ilgili sorularda ise anneannelerin geleneksel değerlere sahip olduğu tespit edilmiĢtir.

 Son olarak statü değerlerinin içinde yer alan “etiket” değeri ile ilgili sorulan sorulara verilen cevaplarda fark olduğu gözlenmiĢ ve farkında anneannelerden olduğu ve geleneksel tüketim değerlerini daha çok tutum ve davranıĢ yöntemi olarak benimsedikleri görülmüĢtür.

5.2. Öneriler

 Değerler sisteminde en fazla değer yitimlerinin yaĢlılarda görülmesi nedeniyle, kuĢaklar arası dayanıĢmanın arttırılmasına yönelik iletiĢim ve etkileĢim programları yapılmalı,

 YaĢam içinde çeĢitli nedenlerden dolayı yaĢlı ve genç arasındaki mesafelerin

açılması karĢılıklı olarak “değer aktarımlarını ” engellemektedir. Bu engellerin ortadan kalkması için yaĢlı ve gençleri bir araya getirecek projeler üretilmeli,

 KuĢakların sık sık bir araya gelmeleri sağlanarak, yaĢlılığa uyum eğitimi

çalıĢmaları yürütülmeli; dayanıĢmada iĢlevsel, duygusal, yapısal olarak uygun modeller benimsenmeli,

 Değer eğitimlerinde ideolojik yaklaĢımlar içinde olunmamalı, herkesin kendi

 Kırdan kente göç etmiĢ olan ve kırda yalnız yaĢayan yaĢlılar için sosyal hizmet uygulamaları ve sosyo- kültürel etkinlikler yapılmalı,

 KuĢaklar arası iliĢkilerin güçlendirilmesinde devletin sosyal refah

uygulamaları, dayanıĢma iliĢkileriyle birleĢtirilmeli ve bu alanda devlet maddi destek ve düzenleyici rolünü sürdürmeli,

 YaĢlı insanların yaĢamında oluĢan krizler ve kültürel travmaların önlenmesi için sosyal destek sistemleri oluĢturulmalı,

 Savunmasız gruplar içinde yer alan yaĢlıların yaĢamdan kopmamaları için temel hakları korunmalı, savunulmalı ve bunlara bağlı olarak diğer kuĢaklarda bilinç yaratılmalı,

 Ailelerden baĢlayarak toplumun üyelerinin birbirleri hakkındaki olumsuz önyargılarını (özellikle yaĢlılara ve çocuklara karĢı) olumluya çevirecek eğitim programları hazırlanmalı ve kitle iletiĢim araçları ile örgün eğitim ortamlarında bu konular iĢlenmeli,

 YaĢlıların, yeniliklere uyum sağlaması için etkinlikler yapılmalı ve mümkünse bu etkinliklerde daha çok çocuklar ve gençler yer almalı,

 KiĢinin geleceği, dünü ve bugünü üzerine kurulur. KiĢinin yaĢlılığı çocukluğunda ve gençliğinde geliĢtirdiği Ģahsiyet özelliklerine bağlıdır. Bu sebeple hem kiĢiler bu gerçeğin farkında olarak yaĢamını sürdürmeli, hem de devlet insan yetiĢtirme politikasının içinde insanlara Ģahsiyet bütünlüğü kazandıran değerleri vermelidir. ġahsiyet bütünlüğü kazanmıĢ insanlar sağlıklı ve baĢarılı bir Ģekilde yaĢlanacaklar, yaĢlandıklarında da toplumla uyum içinde yaĢayacaklardır; bu tür bireylerden oluĢmuĢ bir toplum da sağlam temeller üzerinde oturacaktır.

 Genellikle insanların yaĢlılık dönemlerinde gelirleri azalır, buna karĢılık tıbbî bakım harcamaları artar. Devlet de bu konuda etkin sosyal güvenlik politikaları hazırlayarak yaĢlıların yaĢlılık dönemlerini huzurlu, uyumlu ve aktif olarak geçirmelerine destek olmalı,

 Merkezî ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluĢları tarafından yaĢlıların katılabilecekleri YaĢlı Kulüpleri, YaĢlı Merkezleri kurulmalı, buralarda yaĢlıların üretkenliklerini artırıcı programlar hazırlanmalı ve uygulanmalı,

 Toplumsal iliĢkilerin geliĢtirilmesi amacıyla ortak mekânlar çoğaltılmalı, kent yaĢamı buna göre düzenlenmeli,

 GeçmiĢ yaĢantısında yaĢam doyumu yüksek bireylerin üretkenliklerini yaĢlılık döneminde sürdürmelerinin sağlanması önemlidir. Bu nedenle; boĢ zaman değerlendirme, yaĢlılığa uyum hazırlıkları ve emeklilik gibi konularda danıĢmanlık ve eğitim verilerek insanların yaĢlanmaya karĢı olumlu duygular oluĢturmasına yönelik çalıĢmalar yapılmalı,

 Günümüz toplumunda tüm yaĢlardaki insanların boĢ zaman bilinci geliĢimi hayatın kalitesini artıracak biçimde olmalı,

 YaĢlıların günlük yaĢam aktivitelerine katılmalarının sağlanması konusunda sosyal hizmetler geliĢtirilmeli, yaĢlıların kendilerini meĢgul edebilecekleri faaliyetler düzenlenmeli,

 Üç kuĢağında huzurlu yaĢaması için kiĢisel geliĢimlerinin desteklenmesine, ekonomik bağımsızlıklarının ve ekonomik yeterliliklerinin korunmasına yönelik politikalar oluĢturulmalı,

 Sahip olduğumuz değerleri korumak ve onlara yeni anlamlar katmak için kuĢaklar arasındaki bağları güçlü tutmalı,

 Değerlerimizi birlikte yorumlamak, yenilemek ve desteklemek üç kuĢak arasındaki “ Değer çatıĢmalarını” ve “Değer yitimlerini” en aza indirecektir.