• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: BĠR SĠSTEM OLARAK ÇEVĠRĠBĠLĠM VE ÇEVĠRĠ

2.4. Çiçero‟nun Çeviri Yöntemiyle BaĢlayan ĠĢlevsel Çeviri AnlayıĢının GeliĢimi

2.4.7. Eylem Kuramı Olarak Çeviri

2.4.7.2. Skopos Kuramı

Vermeer, bir konuyu anlamada amacı, yani skoposu iĢlev anlamı olarak tanımlar. Vermeer‟e göre bir nesneye, konuyu anlamada bir özneyle iliĢkilendirilebilecek durağan bir “anlam” yüklenir. Konu belli bir kültür çerçevesine yerleĢtirilir ve yorumlanır. AnlaĢılacak konu kültüre özgü bir değer kazanır:

“Bir eylemin “Skopos” u yani; iĢlev anlamı, amaç anlamı, hedefe yönelik anlamı ve dinamik anlamı vardır. Bir skopos direk olarak, hazır bir hedef olabilir, (un satın almayı amaçlamak) ya da direk bir amaç olabilir (pasta yapmak) gibi. Skopos, anlamın özel bir

Ģekli, bir eylemin dinamik anlamıdır”.137

Vermeer, buradaki kavram belirlemesinde nesne ile eylemi durağan değil, daha çok kendi iĢlevinde belirlenen kavramlar olarak anlatır, yani anlam dinamikliği ve amaca yönelikliğiyle belirlenir.

Vermeer‟in skopos kuramı, erekbilimsel (teleolojik) temellere dayanır.

“Erekbilim, çevirinin baĢından beri hedefe ve amaca yönelik yapılandığının öğretisidir.(...) Skopos, kaynak metni, erek metni ve çeviri amacıyla verilen görevi

birbirinden ayırır”.138

Vermeer, Holz-Maenttaeri‟nin de (1984) söylediği gibi, bir metnin durağan anlamı (Sinn) ile, dinamik anlamını (Bedeutung) çeviri süreci için birbirinden ayırır. Çevirmen için anlam türlerinin aktif ve pasifliğinden ortaya çıkan, alımlamada kaynak metne yüklenen anlam ile, çevirmenin yüklendiği misyon dolayısıyla çeviriye yüklenen ve çeviriyi yönlendiren anlam (skopos) arasında ayırım olduğudur. Bu ayırım, varolan anlam (Sinn) ile çıkarılan anlam (Bedeutung) arasındaki farktır. Varolan anlam, kaynak metinin yazarının metne yüklediği anlam iken çıkarılan anlam, çevirmenin kaynak

metne yüklediği ve çeviri metinle yeniden ürettiği ürettiği anlamdır.139

137 Vermeer, 1986: 325 aktaran: Tosun, s.108.

138 Vermeer, 1986: 326 aktaran: Tosun, s.108.

Vermeer, durağan olmaktansa devingen bir ifade tarzını yeğlediğinden, Vermeer‟in kuramında önce anlam ve skopos terimlerinin çeviribilim için ne anlama geldiği belirlenir:

“Bir metnin kendi anlamı ve skoposu yoktur. Ona anlam ve skopos yüklenir. Bunun dıĢında bir çevirmen, metnin anlamı ve skoposunun devamını gerçekleĢtiren, bir anlamda kaynak metin yazarını takip eden, onu taklit eden biri değildir. Bireysellliklerin dıĢında birey dıĢı olarak tanımlanan özellikler de devamlı olarak metnin anlam ve skoposuna etki edermler. Alımlayıcı, alımlanan bir nesneye bir anlam ve skopos yükler. Aynı zamanda o, metni üretenin nesneye kendisinin anladığı anlamı/skoposu verip vermediği ya da baĢka bir anlam mı olabileceğini saptamaya çalıĢır.(...) Eylem, Ģayet kendisine bir anlam/skopos yüklenebilirse, anlam yüklü hale gelir. Bu durumda bir

eyleme, yanlıĢ bir anlam da yüklenebilir”.140

Vermeer‟e göre metin üreten tarafından yüklenen anlam ve Skopos, metni çeviren tarafından farklı yorumlanıp farklı aktarılabilir. Çünkü farklı anlaĢılmıĢ olabilir ve farklı amaçla kullanılabilır.

Vermeer, bir metni algılayabilmenin, dilsel öğelerle sınırlı olmadığını söyler. Vermeer‟e göre algılama, çok daha geniĢ boyutludur. Algılama türleri Ģunlara dayalı olabilir: (1) Ġnsana özgü genel, biyolojik, psikolojik koĢullara,

(2) Kültüre özgü eğitime

(3) Bireysel aktiviteye.141

ĠĢlevsel kuramlar denildiğinde akla ilk gelen Skopos Kuramıdır. Bu kuramın orijini Yunanca kökenli “Skopos” sözcüğünden türemiĢ olup amaç, erek anlamına gelmektedir. Bir baĢka ifadeyle bir amaç çerçevesinde çeviri yapmaktır. Vermeer, bu kuramda eylemi yönlendiren ve sonuca ulaĢılmada belirleyici rolün “amaç” olduğunu ve bu kuramın merkezinde yer alan amacın, kuramın adını da belirlediğini ileri sürmüĢ, “Skopos” kavramının üç ayrı biçimde kullanılabileceğini belirtmiĢtir:

140 Vermeer, 1986: 328-329 aktaran: Tosun, s.109.

1. Çeviri süreci ve bu sürecin amacı,

2. Çeviri sonucu elde edilen “translatum” ve bu “translatum”„un iĢlevi,

3. Çevirinin biçemi ve bu biçemi seçmede etkin olan niyet142

Erek kitle baĢ belirleyici olduğuna göre, sonuçta ortaya çıkan metin “çeviri”den çok erek ekin yazın dizelgesinde yeni bir metin kimliğine bürünerek erek kültürün bir parçası haline gelir. Bu durum; çeviri kaynak ekinden kopmasına ve baĢlıca iki konuda sorun yaĢanmasına neden olur. Bu sorunlardan ilki, çevirinin kültürler arası ve ötesi özelliğine karĢın erek kültürle sınırlanmıĢ bir olgu olarak karĢımıza çıkmasıdır. Ġkincisi ise, çevirmenin iĢveren ve hedef kitleye karĢı yükümlülüğüne karĢın özgün metin yazarına karĢı yükümlülüğünü göz ardı etmesidir. Oysa bu kuramda çevirmen uzman konumundadır. Bu durumda çevirmen karar verme sürecinde, öncelikle iletiĢimi sağlayan koĢulları yerine getirmesi gerekmektedir. Bu ise, temelde iletiĢimde bulunan tarafların belli bir zaman ve yerde aynı koĢulları paylaĢması anlamına gelir. ĠĢ yaĢamında, bir metnin belli bir amaca hizmet etmek üzere çevirisinin yapılmasında (örneğin banka iĢlemleri, kullanım kılavuzları gibi) bu koĢullar bir ölçüde alıcı ve verici açısından örtüĢse de; yazınsal, tarihsel ve kültürel bilgiyi taĢıyan metinlerin çevirisinde alıcı ve verici kitle arasında aynı iletiĢim koĢulları söz konusu olmayabilir. Örneğin, yabancı bir lehçenin çevrilmesinde erek kitleye yakınlaĢmak kaygısıyla erek kültürdeki bir lehçeyi kullanmak çevirinin temel amacı olan yabancı bir kültür ve coğrafyayı tanımak Ģeklindeki hedefiyle örtüĢmeyebilir. Bu, alıcı ya da okur yönünden anlamayı kolaylaĢtırsa da, okurun çeviriyi satın alma hedefini saptırabilir. Yine aynı Ģekilde geçmiĢte yazılmıĢ bir yapıtı güncel dille yazma ya da alıcı ve verici arasındaki toplumsal sınıf farklarına iĢaret eden dil kullanımsal çeĢitlilikleri ölçünlü dille ifade etmek, çeviride anlam uğruna dilsel zenginliği ortadan kaldırmak anlamına

gelmektedir143.

Skopos Kuramı uygulamalı alan üzerine kurulmuĢ olup, çeviri süreci, çevirinin sonucu

ve çeviri yönteminin kullanımı doğrultusunda, Skopos Kuramında çevirmenin hedefi, çevirinin göreceği iĢlev ve çeviri metnin amacı ön plana çıkmaktadır. Buna göre çevirmen, çeviriyi baĢlatan iĢverenle yapacağı görüĢmeler sonucunda, erek kitleyi göz

142 Hans J. Vermeer, “Skopos and Commmission in Translational Action”, (çev. Andrew Chesterman)

1989, The Translation Studies Reader, Lawrence Venuti (ed.) New York, 2005, s. 227-229.

önünde bulundurularak, erek metin için belirlenen amaç doğrultusunda çeviri stratejisini belirler.

Skopos kuramına göre amaç, çevirmenin hedeflediği son nokta olarak erek kitleye

varmak üzere bir dizi eylemin yerine getirilmesidir. Çevirmen, iĢveren ve alıcı arasında çeviri süreci öncesinden baĢlayarak, çeviri süreci sırasında alınan kararların ve buna uygun olarak yerine getirilen eylemlerin tümünün bir amacı olup, bu amaçlar zinciri

çeviri eyleminde ereğe ulaĢmada geçirilen evreler olarak da değerlendirilir.

Bu kurama göre, kaynak metin ve erek metin kendi gerçekleri içinde ele alınır. Dolayısıyla erek metin kaynak metinden bağımsız bir iĢleve hizmet edebilmektedir. Bu bağlamda Skopos kuramında, “Uzman” olarak çevirmene sorumluluk yüklenmektedir. Çevirinin amacını işveren belirlemektedir. Ancak bu amacı işveren tek baĢına karar vermemektedir. Erek dizge ve kaynak metin arasında aracılık yapan çevirmenin, dizgelerarası iletiĢimde uzman bir kiĢi olarak, işverenin amacını belirlemesinde, ya da istediği amacın erek dizgede gerçekleĢip gerçekleĢmeyeceği konusunda onu yönlendirmesi gerekmektedir. Çevirmen bu amacın erek dizgede iĢverenin amacı doğrultusunda en uygun düzeyde yerine getirilmesinden yükümlü kiĢidir.

Christina Schäffner, Skopos Kuramında eĢdeğerliğe iĢlevsel bir açıdan yaklaĢıldığını

ifade etmektedir. Schäffner, Vermeer‟in, eĢdeğerlik içerikli çeviri kuramlarındaki gibi kaynak metnin, kaynak okuyucularda oluĢturduğu tesirin veya yazarın metne uyguladığı iĢlevin çeviri sürecini baĢlatmadığını, okuyucular gibi çeviri iĢlemini tetikleyenlerin erek metinden bekledikleri iĢlev ya da erek metnin amacı olduğunu vurguladığını belirtiyor. Ona göre, amaç erek metin kullanıcısı, kullanıcının konumu ve kültürel

altyapısıyla geniĢ anlamda sınırlanmaktadır144.