• Sonuç bulunamadı

Siyasi – Yargısal Denetim Ayrımında Kullanılan Ölçütlerin Eleştirisi

A. SİYASİ DENETİM

3. Siyasi – Yargısal Denetim Ayrımında Kullanılan Ölçütlerin Eleştirisi

Anayasallık denetimi bağlamında siyasi denetim – yargısal denetim ayrımında kullanılan ölçütler, norm ihdası süreçlerinde faal olarak yer alan organlar bakımından oldukça isabetli sonuçlar vermektedir. Gerçekten de faal siyasi aktörlerin siyasi niteliklerini tespit etmek ve bu niteliğin denetim üzerindeki tesirini ortaya koymak oldukça kolay

111 Bu noktada, Sovyet tipi siyasi denetimin eleştirisine, oldukça uzun bir zaman dilimine yayılan Fransız

serüveni karşısında, sağlıklı bir değerlendirmeye imkan tanımayacak kadar kısa süreli olması nedeniyle yer vermediğimizi not düşmek istemekteyiz.

112 Vedel, Manuel élémentaire de droit constitutionnel, op. cit., s.125. 113 Ibid.

114 Ibid.

115 Foillard, op. cit., s.31; Vedel, Manuel élémentaire de droit constitutionnel, op. cit., s.125; Feyzioğlu,

op. cit., s.24; Teziç, Anayasa Hukuku (Genel Esaslar), op. cit., s.215‑216. Vedel, 1852 İmparatorluk Anayasası dönemi Senatosunun bu yargının kanıtı olduğunu ifade ederken (Vedel, Manuel élémentaire de droit constitutionnel, op. cit., s.125.), Foillard, her iki İmparatorluk Senatolarının bu rolü oynadıklarını ifade etmektedir (Foillard, op. cit., s.31.).

25

görünmektedir. Çünkü bu aktörler, her anlamda ve her durumda siyasidirler ve bu siyasilik bunların bütün faaliyetlerine tesir ettiği gibi, anayasallık denetimindeki tutumlarına da tesir etmektedir.

Mevzu normun ihdası süreçlerinde aktif olarak yer almayan ve denetim için özel olarak görevlendirilmiş bir denetim organı olduğunda, cevaba ulaşmak her zaman bu denli kolay değildir116. Zira öngörülen ölçütler; çoğunlukla yüzeysel, varsayımlara ve

genellemelere dayalı olduğundan yanıltıcı ve yetersiz olabilmektedir. Bu bakımdan ayrımın, ileride yer verilecek diğer ayrımlara nazaran daha belirsiz ve oldukça göreceli olduğu ileri sürülebilir117. Bu hususu açmakta yarar görmekteyiz.

Anayasallık denetiminin, norm ihdası süreçlerinde aktif rol almayan ve denetim için özel olarak görevlendirilmiş bir organ tarafından gerçekleştirildiği durumlarda, denetim organının siyasi nitelikte olup olmadığının tespitinde yoğun olarak kullanılan ölçütler; söz konusu denetim organının oluşum biçimi, üyelerinin atanma yöntemi, denetimde uygulanan prosedürler vb.dir118.

Denetimle görevli böyle bir organın siyasi bir organ olup, siyasi bir denetim gerçekleştirdiği/gerçekleştireceği savında kullanılan ölçütlerden biri, bu denetim organının üyelerinin atama ve seçiminin siyasi otoriteler tarafından gerçekleştirilmesidir119.

Genellikle bu üye belirleme faaliyetine parlamentolar ve dolayısıyla siyasi partiler de dahil olmaktadır120. İsabetle vurgulandığı üzere, bugün yargısal bir denetim gerçekleştiren birçok

organın (anayasa mahkemelerinin) üyeleri de bizzat siyasi otoriteler tarafından siyasi saiklerle atanmaktadırlar121. Bu durumda, atanma şekli nedeniyle siyasi otoritelerden

bağımsız hareket edilemeyeceği savı, bu yönüyle her iki durum için de geçerli görünmektedir. Dolayısıyla bu ölçüt, gerçek bir ayrıma imkân tanımaktan uzaktır122.

116 Jean-Paul Jacqué, Droit constitutionnel et institutions politiques, 11e éd., Paris, Dalloz, 2016, s.59. 117 Cohendet, Droit constitutionnel, op. cit., s.102; Hamon, Troper ve Burdeau, op. cit., s.64.

118 Cohendet, Droit constitutionnel, op. cit., s.102; Hamon, Troper ve Burdeau, op. cit., s.65; Foillard,

op. cit., s.31; Gélard ve Meunier, op. cit., s.124.

119 Foillard, op. cit., s.31; Cohendet, Droit constitutionnel, op. cit., s.102. 120 Foillard, op. cit., s.31.

121 Hamon, Troper ve Burdeau, op. cit., s.65. Yazarlar, İtalya ve Almanya örneklerini vermektedirler

(Ibid.).

26

Aynı şekilde kullanılan bir diğer ölçüt, denetim organının üyelerinin hâkim olup olmadığıdır123. Hakimlerden oluşmayan bir organ siyasi olarak değerlendirilmekte ve bu

organın siyasi denetim gerçekleştireceği düşünülmektedir124. Ancak yargısal denetim

gerçekleştirdiği kabul edilen denetim organlarına üye olarak atanan kişilerin tamamının hakimlik mesleğinden geldiğini ya da hukukçu olduğunu ve dolayısıyla gelişmiş yargısal denetim yetilerinin olduğunu söylemek her zaman mümkün değildir. Dolayısıyla bu ölçüt de sağlıksız görünmektedir. Ayrıca üyelerin hâkim olup olmamalarına göre yapılan ayrımın başka bir açıdan daha sağlıksız olduğu, profesyonel hakimlerin de güçlü siyasi bağlantılar içinde olabildikleri ifade edilmektedir125.

Ayrımda esas alınan ölçütlerden bir diğeri, denetim organının hareket ederken esas aldığı dürtüsü, motivasyonudur126. Ancak bu ölçüt oldukça öznel ve tartışmaya açıktır. Zira

denetim organının denetim yaparken sahip olduğu motivasyonu ortaya koyacak gerçek bir ölçüt olmadığı gibi, öznel yargılarla denetim organının beğenilen kararları hukuki, onaylanmayan kararları siyasi addedilebilmektedir127.

Ayrımda kullanılan bir diğer ölçüt uygulanan prosedürlerin daha politik ya da daha yargısal olup olmadığıdır128. Diğer bir anlatımla bu ölçüt, denetim organı tarafından

gerçekleştirilecek denetimde izlenecek usulün baskın karakterini esas alır. Bu ölçütün de sorunlu, tartışmaya açık yanları olmakla birlikte daha sağlıklı olduğu söylenebilir. Ancak ölçütün sorunlu yanlarından kaçınmak adına, kağıt üstünde bir değerlendirme yapmaktan imtina etmek gerekir. Denetim organının bağımsızlığı açısından da aynı görüş savunulabilir. Kağıt üstünde oldukça bağımsız görünen bir denetim organı, siyasi otoritelerin boyunduruğuna girebileceği gibi, kağıt üstünde dezavantajlı ve siyasetin etkisinde kalacağı öngörülen bir organ istikrarlı tutumuyla bunu aşabilir. Dolayısıyla genel geçer yargılarda bulunmak, genellemeler yapmak yerine; söz konusu organın kararlarının niteliği ve izlediği usulü klasik yargısal yönteme yaklaştırma başarısı ve bağımsızlığını kendi karar ve tutumuyla elde edip edememesi üzerinden değerlendirmelerde bulunmak

123 Cohendet, Droit constitutionnel, op. cit., s.102. 124 Hamon, Troper ve Burdeau, op. cit., s.65. 125 Ibid.

126 Ibid. 127 Ibid.

27

daha sağlıklı olacaktır129. Aksi bir tavır ve beklenti çok iddialı tespitleri boşa

çıkarabilmektedir. Bunun en güzel örneği ilerde yer verilecek olan mevcut Fransız Anayasa Konseyi (Conseil Constitutionnel)’dir130. Geçmiş tecrübeler ışığında, organizasyonu, üye yapısı ve üyelerinin atanma biçimi, izleyeceği yöntem vb. üzerinden ilk andan itibaren ittifakla siyasi bir denetim organı olarak nitelendirilen Konsey, istikrarlı tutumu ve kendi inşa ettiği bağımsızlığı üzerinden bugün ittifakla bir yargısal denetim organı olarak kabul edilmektedir131. Unutulmamalıdır ki, bugün doktrinel ve pedagojik kaygılarla ortaya konan

genellemeler, çoğunlukla öncekilerin eylemlerinin irdelenmesi neticesinde oluşmuştur. Dolayısıyla kesin bir yargıya varmadan önce, eylemin hayli önemli ve temel bir veri olduğunun gözden kaçırılmaması gerekir.