• Sonuç bulunamadı

Siyasi, Sosyal, Ekonomik ve Eğitim Alanında Baskılar

D- GÜVENLİ BÖLGEDE TÜRKMENLERE SALDIRI VE

5- Siyasi, Sosyal, Ekonomik ve Eğitim Alanında Baskılar

Güvenli Bölgede kalan Türkmen toplumu ve Irak Türkmen Cephesi, 1991 yılından 2003 yılının sonuna kadar siyasi, eğitim, sosyal ve ekonomik alanlarda muhtelif baskılara ve insan hakları ihlallerine maruz kalmıştır. Bu baskılar şunlardır:

Siyasi baskılar;

− Emniyet ve asayişten sorumlu ast kademeler Türkmenlere ve ITC’ye karşı kin ve nefret duygusu ile hareket etmiştir.

− ITC tarafından, çıkan sorunlarla ilgili KDP nezdinde yapılan tüm girişimlerde sorunların derhal çözüleceği belirtilmiş, ancak verilen sözler yerine ge- tirilmemiş ve oyalama taktiği uygulanmıştır.

− Merkezi Irak yönetimine karşı esas mücadelenin KDP tarafından verildiği ve kazanılan haklarda Türkmenlerin paylarının olmadığı düşüncesi hakimdir.

− Türkmenlerin bölgedeki diğer partilerle işbirliğine girmesini asgari düzeyde tutmak, mümkün olursa tamamen engellenmek istenmiştir.

− Türkmen toplumu KDP tarafından basit bir azınlık olarak görülmektedir. Türkmen partilerin siyasi çalışmaları, partilerin üye kayıt etmeleri, mahalle bazında teşkilatlanma çalışmaları ve sosyal faaliyetleri engellenmiştir. KDP ve KYB tarafından Türkmenleri bölmek amacı ile tabela partileri oluşturulmuş ve geniş imkânlar tanınmıştır.

− Yapılan haksızlıkları dile getiren, Türkmen toplumunu bilinçlendirme gayreti içerisinde bulunan şahıslar tehdit ve baskılar ile sindirilmeye çalışılmıştır.

− ITC bünyesinde bulunan IMTP başkanı Mustafa Kemal Yayçılı ve TP başkanı Riyaz Sarıkahya, çeşitli tehditlerle bölge dışına çıkmaya zorlanmıştır.

− Yerel yönetim tarafından, gerek ITC’nin gerekse ITC bünyesindeki partilerin hak kazanımlarının söz konusu olduğu durumlarda, “tüzel kişilikleri olmadığı” gerekçesiyle hak elde etmeleri engellenmiştir. Buna karşın, cezai ehliyeti olduğu kabul

edilerek özellikle maddi tazminatlarla engellenmek istenmiştir. Türkmen toplumu yok kabul edilerek, toplumun gerçek temsilcisi Irak Türkmen Cephesi ve çatısı altındaki partiler KDP yetkililerince meşru sayılmamış, kapatılma tehditlerinde bulunulmuştur. Türkmen halkı üzerine çeşitli baskılar uygulanarak, Kürt partilerine veya KDP/KYB güdümündeki Türkmen halkını temsil etmeyen kukla partilere kayıt yapmaya zorlanmıştır.

− KDP Dünya kamuoyuna sevimli görünmek maksadıyla, şahsi menfaatlerini temin ettiği sözde birkaç Türkmen’i yerel yönetimde yönetici, müdür gibi mevkilere getirmiş ve bu şahısları kullanarak Türkmen toplumunu sindirmeye çalışmıştır71.

Eğitim alanındaki baskılar;

Güvenli Bölgede, 1993 yılında Türkmen halkının kendi dili ile eğitim yapması uygun görülmüş ve 15 Aralık 1993 tarihinde, Doğuş ilkokulunun açılması ile Türkçe eğitim başlamıştır.

Irak Türkmen Cephesi, Türkmen eğitiminin ortadan kaldırmasına yönelik, demokrasi, insan hakları ve adalet kavramlarına ters düşen olumsuz gelişmeler yaşamıştır. Ancak Türkmenler her zaman uzlaşmadan taraf olup sürekli taviz vermiştir. Bugüne kadar Türkmen eğitiminin karşı karşıya kaldığı sorunlar şunlardır:

− Türkmen okulları siyasete alet edilmeye çalışılmıştır. Okullarda bazı müfettişler tarafından Türkmen şahsiyetlerine hakaretler edilmiş, KDP’nin propagandası yapılarak, tehditle Irak’ın toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik siyasi baskılar uygulanmıştır. “Kürdistan bayrağı çekme”, “Kürdistan marşı söyletme” gibi baskılarla Türkmen okulları siyasete alet edilmeye çalışılmıştır.

− KDP yetkililerince atanan Türkmen Eğitim Genel Müdürü, Türkmen eğitimini felce uğratmış, görevden alınması için Şubat 1999 tarihinde yapılan müracaatlara ve verilen sözlere rağmen, görevinden alınmamıştır.

− KDP ile ITC arasında yapılan görüşmeler sonucunda Türkmen Eğitim Müsteşarı ve Eğitim Müdürü atanması sağlanmış, ancak uzun zaman görev ve sorumlulukları belirtilmeyerek boşlukta bırakılmış, toplantılara dahi alınmamışlardır.

− 01 Ekim 1997 tarihinde alınan bir kararla Türkmen okullarında Türkçe ders sayısı azaltılmış, ilkokul birinci sınıftan itibaren Türkmen çocuklara Kürtçe eğitim de dayatılarak, iki dille eğitime zorlanmıştır. “Bu konudaki her türlü talep, yerel parlamentonun yetkisindedir” denilerek oyalanmış, ITC yetkililerine Türkçe eğitim konusunda sorun yaratılmayacağı ifade edilmesine rağmen, hiçbir olumlu adım atılmamıştır.

− Türkmen okullarından haksız yere atılan Türkmen müfettişleri, müdür ve öğretmenlerinin, 28 Temmuz 1999 tarihinde yapılan ITC-KDP toplantısında görevlerine iade edileceği bildirilmiş, aylar sonra “yeni memur alınmayacağı” gerekçesiyle Yerel Bölge Maliye Bakanlığı’nda işlemleri durdurulmuş, yetkili ağızlardan verilen sözler ve taahhütler bir türlü uygulamaya geçirilmemiştir.

− Erbil’de Türkmen öğrencilerin okula gitmesini zorlaştırmak maksadıyla, Yerel Yönetim tarafından Türkmen nüfusunun yoğun olduğu mahallelerde (Tacil, Arap Hanaka) Türkmen okulu tahsis edilmemiş, Türkmenlerin azınlıkta olduğu yerlerde minimum sayıda(2-3) okul tahsis edilmiştir.

− Duhok’ta ilk açıldığında 110 öğrenci ile eğitim yapan “Fuzuli” ilkokulunun öğrenci sayısının 8’e düşmesi, birinci, ikinci ve üçüncü sınıfta hiç öğrencinin olmaması dikkat çekmiştir. Okul müdürü, okula öğrenci kaydetmesinin mümkün olmadığını, kendisine bu konuda baskı uygulandığını ifade edilmiştir. Öğrenci velileri tehdit edilerek Duhok dışına göç ettirilmeye çalışılmıştır.

− Eğitim konusunda Türkmenlere verilen bir takım haklar çerçevesinde, Türkmen okulunun açılması ve Türkçe eğitim yapılmasını kabullenemeyen KDP, çeşitli bahaneler ileri sürerek eğitimli ve kültürlü Türkmenlerin yetişmesine engel olmaya çalışmıştır. Bu maksatla, açılan okulları kapatmaya çalışmıştır.

− Türkmen Fuzuli İlkokulu’nda okutulacak ders kitaplarının KDP Bölgesi Sözde Yerel Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanması ve Sözde Bakanlık kanalı ile okula gelmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak kitapların okula gelişi kasıtlı olarak geciktirilmiştir. 11 aile velisi çocuklarını Türkmen Fuzuli İlkokulu’na kayıt yaptırmak istemelerine rağmen, KDP tarafından kayıtları yaptırılmamıştır.

− Herhangi bir Kürt okuluna kayıtlı Türkmen öğrencilerin müteakip öğrenim döneminde o okuldan ayrılarak Türkmen okuluna kayıt yapmaları engellenmiştir. KDP tarafından bunun Yerel Bölge Eğitim Tüzüğü’ne aykırı olduğu söylenerek Türkmen Fuzuli İlkokulu’nun öğrenci sayısı azaltılmaya çalışılmıştır.

− KDP tarafından Türkmen Fuzuli ilkokulunda öğrenim gören öğrenci sayısının azlığı ileri sürülerek okul kapatılmak istenmiştir. “Duhok’taki Türkmen ailelerden 50 adet dilekçe toplanırsa okula yeni öğrenci kaydının yapılabileceği” KDP tarafından belirtilmiştir. Ancak KDP’nin uygulamış olduğu baskılardan dolayı Duhok’ta bu sayıya ulaşılamamış, müteakiben Zaho’daki Türkmen ailelerinden de dilekçe alınmıştır. Fakat bu dilekçeler KDP tarafından kabul edilmemiş ve aileler Saddam bölgesine geri gönderilmekle tehdit edilmişlerdir.

− Türkmen okullarının binaları ve fiziki şartları açısından okul olarak kullanıma uygun değildir. Yerleşim bölgelerinde okulların bakım ve onarımı ile ilgilenen örgütler olmasına rağmen, Türkmen okullarına bu konuda yardımcı olunmamaktadır. Türkmen okulları Bölgedeki diğer okulların faydalandığı bakım, onarım yardımından yararlandırılmamış, yapılan müracaatlar da dikkate alınmamıştır.

− Erbil Teknik Enstitüsü’nde Türkçe bölüm açılması konusunda istekli öğrenci listesi tespit edilmiş, ancak başvuran öğrencilere baskı yapılarak enstitüde okumaları engellenmiştir.

− Türkmen okullarında görev yapan yetenekli öğretmenler başka okullara tayin edilmiş, yerlerine yeteneksiz, problemli öğretmenler getirilmiştir. Bu nedenle de Türkmen okullarındaki eğitim seviyesinin düşmüş, Türkmen öğrencilere yeterli eğitim ve öğretim verilememiştir.

− Zaho’da Türkmen Kültür Merkezi, Anaokulu, Duhok’da Özel Anaokulu açmak için yapılan her türlü girişim cevapsız bırakılmıştır.

− Türkmen okullarında, Türkmen öğrencilerin kendi dilleri ile Türkmen marşlarını söylemeleri engellenmiş, sadece Kürdistan’ı övecek marşların söylenmesi için zorlamalar yapılmıştır72.

Sosyal, Ekonomik alandaki baskılar ;

− Yerel Yönetim bölgesinde yaşayan yardıma muhtaç Türkmenlere yapılan yardımlar KDP tarafından kaygıyla karşılanmış, özellikle Duhok’da yardım dağıtımları çeşitli bahanelerle engellenmeye çalışılmıştır.

− KDP, Duhok bölgesinde ITC’nin dağıttığı yardımların kendi kontrolünde dağıtılması konusunda zorlamada bulunmuştur. Ayrıca bu yardımlar dağıtılırken KDP’den bir yetkili nezaretinde hareket edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

− ITC Başkanlığını tarafından Türkmenlere yardım dağıtan heyetlerin işlerini kolaylaştırmak için verilen yol izinleri, KDP-KYB yönetimlerinin kontrol noktalarında geçersiz sayılarak araçlar tecrit edilmiştir. Kontrol görevlileri ancak rüşvet ve yardım malzemesi verilmek suretiyle araçları serbest bırakmışlardır.

− Türkmenlere gönderilen her yardımın KDP’nin izni olmadan dağıtımı engellenmiş, izin konusunda da çeşitli zorluklar çıkarılmıştır.

− KYB kontrolündeki bölgelere yardımların götürülmesi esnasında zorluklar çıkartılmış, hem KDP hem de KYB yetkililerinden ayrı ayrı izin alınması gerektiği ifade edilmiştir. KYB bölgesine gönderilen yardım malzemeleri kontrol noktalarında durdurularak, gümrük bedeli, valilikten izin belgesi gibi hususlar aranarak fiilen engellenmiştir.

− ITC ve Türkmen parti heyetlerinin Süleymaniye’ye ve diğer bölgelere seyahatleri çeşitli bahanelerle engellenmiştir.

− Bölgede bulunan yardım örgütleri(NGO’lar) Türkmenlere hiçbir şekilde yardım etmemişlerdir. ITC tarafından bunun sebebi sorulduğunda ise sadece resmi yönetimler vasıtası ile yardım dağıtımında bulunduklarını, diğer gayri resmi (Türkmen, Süryani ve Kürt) partilerle işbirliği yapmadıklarını ifade etmişlerdir.

− Yerel yönetim, Bağdat rejimi tarafından zorla göç ettirilen Türkmen aileleri dikkate almamış ve hiçbir yardımda bulunmamıştır. Kürt göçmenlerine, iş imkânı, ev temini ve maaş bağlanması konularında büyük kolaylıklar gösterilmiştir.

− Zaho’da bulunan Şehit Dr. İhsan Hayrullah dispanseri için Erbil’den gönderilen ilaçlar, yol kontrollerinde engellenmiş, Duhok ve Zaho’dan daha yüksek fiyatlar ödenmesi suretiyle ilaçlar temin edilebilmiştir.

− Erbil Şifa hastanesinin çalışmasını engellemek maksadıyla, Yerel Yönetim Sağlık Bakanlığı aracılığıyla dolaylı ve dolaysız baskılar yapılmıştır.

− Yerel Yönetim Sözde Sağlık Bakanlığı’nın kararını bahane edilerek, doktorların mesaiden sonra Erbil’deki Türkmeneli Vakfına ait Şifa Dispanseri’nde çalışmaları engellenmiştir.

− Zaho’da Şehit Dr. İhsan Hayrullah Dispanseri’ne izin alınmadan doktor ve tıbbi personelin atamaları yapıldığı bahanesiyle iki uyarı gönderilmiştir.

− Türkmeneli Gazetesinin yayınlanması için 5000 dinarlık bedel ödenerek izin talebinde bulunulmuş, izin belgesinin gecikmesinin Yerel Bölge Sözde Kültür Bakanlığından kaynaklandığı bildirilmesine rağmen, yerel yönetimin asayiş güçleri tarafından gazete kapatılmakla tehdit edilmiştir.

− Resmi daire ve kurumlarda Türkmeneli Gazetesi’nin okunması, Türkmeneli Radyosunun dinlenmesi yasaklanmıştır. Türkmeneli Radyosunu dinleyen esnaf tehdit edilmiştir.

− Türkmeneli Radyo ve Televizyonu (TERT) kameramanlarının çekim yapmaları çeşitli bahanelerle engellenmiştir.

− Türkmen tarihini ve varlığını ispatlayan her türlü yazıya, KDP kontrolündeki gazeteler tarafından tehditkar yazı ve cevaplar verilmiştir.

− KDP tarafından çıkarılan, gazete ve dergiler yoluyla Türkmen toplumuna çirkin saldırılar yapılmıştır. Türkmen tarihini, Türkleri karalamak maksadıyla medyada yalan, mesnetsiz araştırmalar ve makaleler yazılmıştır.

− Bölgesel barışa katkı sağlamak maksadıyla KYB bölgesini ziyaret eden Irak Türkmen Cephesi yetkililerinin yaptığı görüşmelerin, TERT televizyonunda yayın- lanmasından KDP rahatsızlık duymuş, bunu farklı şekillerde yansıtmıştır.

− Türkmen toplumunun sesini yansıtan, dilek ve isteklerini radyo, TV, gazete, dergiler yolu ile dile getiren Türkmeneli Enformasyon Dairesi, dolaylı ve dolaysız baskılara uğramıştır. 1997 yılında Türkmeneli Enformasyon Dairesi’ne el bombası atılması neticesi 4 güvenlik görevlisi yaralanmıştır. Ancak yerel yönetim asayiş güçleri, saldırganı yakalamak yerine, kapıları tekmeyle kırarak Türkmeneli Eformasyon Dairesi’ni basmış, çalışan personele gözdağı vermeye çalışılmıştır.

− KDP istihbaratı tarafından, ITC Enformasyon Dairesi çevresindeki komşu dükkan sahipleri istihbarat elemanı olarak görevlendirmek suretiyle, Enformasyon Dairesi taciz edilmiştir.

− Türkmen Enformasyon Dairesinin telefonu KDP yönetimince sık sık kesilmiş, Türkmeneli Gazetesi yazarları tehdit edilmiştir.

− Orta dalgadan yayın yapan Türkmeneli Radyosu yayını, KDP tarafından durdurulmuştur.

− Gergin ortamlarda; güvenlik tedbiri alma görüntüsü altında, ITC Enformasyon daire personelinin daireye girişi, KDP tarafından engellenmiştir .

− KDP tarafından çıkarılan, gazete ve dergiler yoluyla Türkmen toplumuna çirkin saldırılar yapılmış, Türkmen tarihini, Türkleri karalamak maksadıyla medyada yalan ve dayanaksız araştırmalar, makaleler yazılmıştır.

− ITC tarafından kiralanması ya da satın alınması düşünülen bina ve tesislerin sahiplerine, sürekli baskılar yapılarak fahiş fiyatlar istenmeye zorlanmış ve engellenmeye çalışılmıştır. Kira sözleşme tarihi sonunda tekrar sözleşme yapmamak için bahaneler ortaya atılmış, bu konu ile ilgili ITC binalarının sahipleri Erbil Valiliği tarafından çağrılarak, bina kontratlarını süreleri bittiğinde uzatmamaları konusunda baskı yapılmıştır.

− Yerel Yönetimler tarafından, ITC, Türkmen Partileri ve Türkmeneli İşbirliği ve Kalkınma Vakfı adına gayri menkul ve araç edinilmesine müsaade edilmemiştir.

− ITC’ye bağlı olan Duhok İrtibat Bürosu’nda kayıtlı aileler formlarını geri almaya ve ilişkilerini kesmeye zorlanmıştır.

− KDP, baskı yaptığı şahısları, baskılar hakkında kimseye bilgi vermemeleri konusunda tehdit etmiştir.

− Yerel yönetimler, Irak ordusundan firar ederek ITC’ne katılan Türkmenleri, Saddam Yönetimine göndermekle tehdit ederek istihbarat elemanı olarak kendileriyle çalışmaya zorlamışlardır.

− ITC Duhok İrtibat Bürosu tarafından KDP Duhok Valiliği’ne yapılan başvurular geciktirilmiş ya da hiç cevap verilmemiştir.

− Yerel makamlara Türkmenler tarafından yapılan resmi müracaatlar dikkate alınmamış, sürüncemede bırakılmıştır.

− Saddam rejimi tarafından yapılan asimilasyon politikası devam ettirilmiş, Türkmenler, Kürt veya Arap olduklarını kabul etmeye zorlanmışlardır.

− Duhok’da Türkmen kimliğini yok etmek maksadı ile Türkmenlerin aynı mahallede birlikte yaşamalarına KDP tarafından izin verilmemiş, bu amacı gerçekleştirmek için TürkmenIere evlerini kiraya veren veya vermeyi düşünen ev sahiplerine baskı yapılmıştır.

− KDP baskılarından dolayı sayıları tespit edilemeyen bir çok aile, lTC İrtibat Büroları’na gelmekten, diğer Türkmen aileler ile irtibat kurmaktan, birbirlerini ziyaret etmekten, tanışmaktan ve hatta selamlaşmaktan çekinmişlerdir.

− KDP tarafından Türkmen halkının örf, adet, gelenek ve göreneklerini uygulaması bilinçli olarak engellenmiştir

− Kendisini Türkmen toplumuna yakın hisseden bazı Kürt aileler de aynı baskılara maruz kalmışlardır. Örneğin Duhok lrtibat Bürosu’nu ziyarete gelen Kürt şahıslar, tutuklanacakları söylenerek KDP tarafından tehdit edilmişlerdir.

− İş yeri açmak isteyen Türkmen şahıslara, çeşitli bahaneler ileri sürülerek izin verilmemiştir. İşyerini Türkmenlere devretmek isteyen şahıslar da engellenmiştir.

− Türkmenlerin işlettiği iş yerlerinden alışveriş yapılması engellenmeye çalışılmıştır. Türkmenler ile ticaret yapılmaması empoze edilerek yapılacak ticarette fahiş fıyatlar teklif edilmesi hususunda halka baskı yapılmıştır.

− Herhangi bir işte çalışmak isteyen Türkmenler işi bırakmaya zorlanmış, işverenlere de Türkmen çalıştırmaması ve çalıştırıyor ise çeşitli asılsız iddialar ile işten atması için baskı yapılmıştır.

− Türkmen Tüccarların ticaret yapmaları engellenmeye çalışılmıştır. Kürt Tüccarlarına ise bu konuda her türlü kolaylık sağlanmıştır. Tek başlarına ticaret yapamayacaklarını anlayan Türkmen Tüccarlardan bazıları, çeşitli tavizlerle Kürt Tüccarlarla ortak olma yoluna gitmiştir73.

− Habur Sınır Kapısı’nın Irak tarafında(İbrahim Halil Kapısı), Türkmenlerin giriş ve çıkışları çeşitli ve haksız nedenlerle KDP tarafından engellenmiştir. KDP görevlileri tarafından, yol kontrol noktalarında Türkmen olduğu anlaşılan şahıslara tacizlerde bulunulmuş, seyahatleri engellenmiş, Türkçe dergi, kaset gibi sudan bahanelerle tutuklanarak aylarca özgürlüklerinden mahrum bırakılmışlardır.

Bu baskılar ABD işgalinden sonraki dönemde de devam etmekte, Türkmen bölgeleri Kürtleştirilmeye çalışılmakta, Türkmenler asimilasyona uğratılmaktadır.