• Sonuç bulunamadı

C- IRAK’TA ETNİK YAPI, NÜFUS VE TÜRKMENLERİN YERLEŞİM

2- Irak’ta Türkmen Nüfusu

Türkmenlerin nüfusu, çeşitli sebeplerden dolayı Irak yönetimi tarafından gizli tutulmuştur. Başka bir deyişle Irak Türkmenlerinin nüfusu, Devletin asimilasyon politikası doğrultusunda, diğer etnik gruplar gibi gerçek ve tarafsız bir sayımla ortaya konmamıştır.

Irak’ta Türkmenler arasından çıkan ve şiir, edebiyat, dil, bilim, sanat, müzik, spor dallarında, ayrıca askerî alanlarda ve havacılıkta çok ciddî elemanlar yetiştiren bu topluluğun nasıl olur da yok denecek kadar bir azınlık arasından çıktığı çelişkisini kimse gündeme getirmek istememiştir69.

Günümüzde ise, Irak Türkmenleri Koalisyon güçlerince oluşturulacak ve oluşturulmakta olan, gerek yerel ve gerekse genel yönetim çatısında nüfusları oranında temsil hakkını elde edememe problemi ile karşı karşıyadırlar. Türkmenlere nüfusları oranında temsil hakkı verilmemesinin tek nedeni kuşkusuz koalisyon güçlerinin Türkmen nüfusu hakkında yanlış bilgilendiriliyor olması değildir. Bu tercihin altında koalisyon güçlerinin siyasi tercih ve planlarının yattığı da göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Türkmen siyasi kuruluşları, bu haksızlığın giderilmesi için Irak’ta demokratik seçimler yapılmadan önce, BM ve tarafsız medeni devletlerin gözetiminde adil bir nüfus sayımı yapılması gerekliliğini her fırsatta dile getirmektedir.

Türkmen nüfusunu çarpıtma konusunda Erşat Hürmüzlü “Türkmenler ve Irak” adlı kitabında şunları ifade etmektedir; “…Türkmen nüfusunu çarpıtmanın en bariz örneği, Lozan antlaşmasından önce İngiltere ile Türkiye arasında cereyan eden müzakerelerde ortaya çıkmıştı. Bilindiği gibi İngilizlerin baş delegesi Lord Curzon, Musul vilayetinde Türkmenlerin sayısını az göstermekte akıl almaz yöntemlere başvu- ruyordu. Curzon İngilizlerin bölgeyi karış karış dolaşan İngiliz subaylar tarafından

68

Savaş Karakaplan, “Irak Dosyası”, http://www.mysite.irakturklerikyd.sitemynet.com.tr/. 69 Erşat Hürmüzlü, a.g.e., s.81-82.

1920 yılında yapılmış olan çok dikkatli ve sağlam sayım sonuçlarına sahip olduklarını iddia ederek, vilayetin her tarafını dolaştıklarını ve her şehrin, köyün ve mahallenin kayıtlarını tuttuklarını ileri sürmüştü. Türk tarafının delegasyon başkanı İsmet Paşa, sunduğu belgelerle Musul vilayetinde sadece Türkmenlerin 146.960 kişiye ulaştıklarını belgelemeye çalışırken, Lord Curzon bu sayının belirtmiş olduğu gerekçelerle ancak 66.000 olduğunda ısrarlı olmuştu.

Lord Curzon’un rakamlarını alarak, buna Musul vilayeti dışında yaşayan, mesela Diyala ilçelerinde ve merkezi hükümetin karargâhı olan Bağdat’ta yaşayanlar için buna %10, yani sadece 6000 kişinin azıcık üstünde bir rakamı ilave edersek ve nüfus artışı için o zaman kabul edilmiş olan 1950 yıllarına kadar % 3,4 ve 1950 den sonra % 3,2 oranını hesaplarsak, Lord Curzon’un kabullerine göre Türkmenlerin 1957 yılı nüfuslarının 254.676 olması gerekirdi. Tam adedi saklamakta en çok çıkarı olanların rakamını ele alsak dahi, bu rakamla sonuçlanan nüfus, nasıl oluyor da Irak hükümeti tarafından 136.800 olarak kayda alınıyordu. Bunu dikkatli gözlerin hepsi anlamakta güçlük çekti.

Gerçekleri yansıtmayan rakamlar olsa dahi, Lord Curzon’un rakamlarını olduğu gibi alırsak, bu rakamın 2002 yılı sonunda 884.710 olması gerekir. Peki nasıl oluyordu da bazıları, maksatlı literatürlerinde Türkmenlerin 250.000 kişiyi aşmayacaklarını iddia edebiliyor: Burada sormak gerekiyor, acaba Türkmenler yüz binlerce kişiyi kaybettikleri bir toplu soykırımına mı uğradılar? Bugün Irak’ta herkes, mesela katıksız Türkmen olan Telafer ilçe merkezinde 250.000 Türkmen’in yaşadığını ve bunlara Musul civarındaki köylerde barınan ve sayıları yaklaşık olarak 50.000 kişi olan vatandaşları da ilave edersek, bu rakamları telaffuz edenlerin gerekçesini anlamakta güçlük çekilir. Kaldı ki mesela Kerkük, Erbil, Kifri, Tuzhurmatu, Tavuk, Tazehurmatu, Altunköprü, Karatepe, Hanekin ve Mendeli’deki Türkmenlerin durumunu ve konumunu da ilave edersek, çok açık bir şekilde bu mesnetsiz rakamların ne anlama geldiği ortaya çıkar.

İngiltere hükümetleri ve bunların paralelindeki belirli amaçlarla bölgeye yerleştirilen politikacı, yazar ve gazeteciler kendi rakamlarıyla çelişkili olsa dahi, ellerinden geldiğince bu rakamları minimale indirmeyi hep sürdürdüler.

Manda idaresi zamanında Irak’ta bir kaç sene yaşayan Luid Dolberan’ın ‘Mandadan Özgürlüğe dek Irak’ kitabına bakacak olursak, manda rejiminin sona erdiği 1932 yılında Türkmenlerin sayısı 60.000 kişidir. Dolberan, Türkmenlerin adedini az göstermekle yükümlü olan Lord Curzon’un 1920 yılı için verdiği 66.000 rakamından da az gösterdiği Türkmenlere acaba ne oldu da başkaları, mesela Araplar, Kürtler ve Hıristiyanlar çoğalırken bunlar hep nüfus kaybetti diye kendisine hiç sorma lüzumu hissetmedi mi?...”70

Ansiklopedik bilgilere göre, Cambridge Üniversitesi yayını olan “Dünyanın Yöresel Mimarîsi Ansiklopedisi” adlı eserin Kirkuk (Kerkük) maddesi, Kerkük’te çoğunluğun Türkmen olduğunu ve Irak’ta Türkmen nüfusunun 2,5 milyonun altında olmadığını yazmaktadır71.

Mısırlı yazar Dr. Hasan Bekir Ahmet ise, “Arap-Türk İlişkilerinin Bugünü ve Geleceği” adlı kitabında, Irak Türkmenlerinin nüfusunu 2 ile 2,5 milyon tahmin etmek- tedir72.

İngiltere’nin Göç ve Tabiiyet İdaresi’nin yayınladığı insan hakları raporu, Türkmenlerin yoğun olarak Kerkük’te, ayrıca Musul, Erbil ve Diyala’da yaşadıklarını, bunların bazı kaynaklarca 300 bin kişi oldukları, ancak gerçek sayılarının 2 milyondan az olamayacağını bildirmektedir. Rapor, Türkmenlerin temel hak ve hürriyetlerinden yoksun olarak yaşadıklarına temas etmektedir. Renhard Fischer ise, Berlin Üniversitesi’nden yüksek lisans diplomasını almak için sunduğu “Irak Türkmenleri” tezinde, Irak’ta en önemli Türkmen yerleşim bölgesinin Kerkük olduğunu, bu şehrin sadece bir kültür merkezleri olmakla kalmayıp, Türkmenlerin en yoğun nüfusunu içerdiğini yazmaktadır.

Aslında herhangi bir vatandaşın veya etnik toplumun hakkı çoğunluk veya azınlık hesabına göre yapılmamalıdır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, Irak anayasaları hiç bir zaman bir üstün ırk ve azınlıklar prensibini kabul etmemiş, tersine dini, dili ve kökeni ne olursa olsun, bütün vatandaşları eşit ve millî haklarını kullanmaya ehil olarak 70 A.g.e., s.83. 71 A.g.e., s.97. 72 A.g.e., s.94-95.

görmüştür. Artık herkesin bildiği gibi, bu konu anayasal hak konusu olmaktan çıkmış, uluslararası kabullerde ve insan haklan bildirgesinde olduğu gibi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun çeşitli karar ve belgelerinde de açık olarak hükme bağlanmıştır. Buna göre konuyu inceleyecek olursak, Kürt aydınlarının abartılı bir şekilde Türkmenlerin nüfusunu az göstermeye kalkışmaları karşısında kabul ettikleri birkaç yüz bin nüfusu da, şu anda BM’e üye özgür bazı devletlerin nüfusunun altında değildir. Bu gibi ülkelere Arap Körfezi’nde, Avrupa ve Afrika’da da rahatlıkla rastlamak mümkün olduğu gibi, son zamanlarda eşit konumlarda AB’ne üye olan ve nüfusu yüz binleri aşmayan ülkelerin Almanya, İtalya ve Fransa gibi yoğun nüfus kitlelerine sahip ülkelerle aynı yetki ve yükümlülüklere sahip oldukları görülmektedir73. Irak hükümetinin, Türkmenlerin sayısı hakkında telaffuz ettiği en düşük rakam 136.800’dür. 1957 yılında, Irak’ta yaşayan halkların etnik yapısına dayalı olarak yapılan nüfus sayımından sonra açıklanan bu rakamın, gerçekleri yansıtmaktan çok uzak olduğu açıktır. Anlamsız olduğu kadar gerçekleri de çarpıttığı halde bu rakam, birçok yazar ve araştırmacı tarafından temel alınarak kullanılmıştır. Hatta resmî makamlar da, zaman zaman bu rakamı kullanarak, Türkmenleri az ve önemsiz gösterme yoluna gitmişler ve böylece gerçekleri saklamağa çalışmışlardır74.

Bugüne kadar Irak’ta beş nüfus sayımı yapılmış ve Iraklı yetkililerce sadece genel nüfus sonuçları açıklanmıştır. Buna göre;

1927’de 2.968.000 1947’te 4.816.000 1957’de 6.340.000 1965’te 8.097.000 1987’de 16.100.000’dür.

Kerkük’ün nüfusu 1947 sayımında 286.005 (nüfusun %5,9’u), 1957 sayımında 388.939 (nüfusun %6’sı), 1965 sayımında 473.626 (nüfusun 5,8’i), 1977 (1975-1977 arası Kerkük’ün alanı 19.543 km’den 9.426 km’ye düşürülmüştür) sayımında 495.425

73

A.g.e., s.83-84. 74 A.g.e., s.81.

(nüfusunun % 4,15’i)’dir. 17 Ekim 1987’de yapılan sayımda ise Iraklı yetkililerce, sadece genel nüfusun 16 milyon olduğu açıklanmıştır.

Irak Türkmen nüfusu, Irak’ın kuzeyinden itibaren Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Hanekin, Mendeli ve Bağdat’ın güney- doğusunda bulunan Bedre’ye kadar uzanan ve “Türkmeneli” olarak adlandırılan coğrafyaya yayılmıştır. Türkmenlerin genel nüfus içerisindeki sayısı çeşitli sebeplerden dolayı Irak yönetimi tarafından gizli tutulmuştur. Başka bir deyişle, Devletin asimilasyon politikalarının bir sonucu olarak, Irak Türkmenlerinin nüfusu, hiçbir zaman gerçek ve tarafsız bir sayımla ortaya konmamıştır75.

Irak’ta gelmiş geçmiş iktidarların tamamı her ne kadar Türkmenlerin nüfusunu gizlemiş ve az göstermiş olsa da, Kerkük, Erbil, Musul vilayetleri, Selahattin ile Diyala’nın ilçe ve köyleri ile Bağdat’ta yaşayan Türkmenlerin nüfusunun toplamı, bize Irak’taki Türkmen nüfusunun en düşük ihtimalle 3 milyona yakın olduğunu ispatlamaktadır.

Bugüne kadar Irak’ta yayınlanan bütün istatistikî çalışmalar, Irak yetkililerinin tutumu gereğince, gerçek dışı rakamlardan meydana gelmiş olup söz konusu çalışmalarda, Irak’ta yaşayan Türkmenler, genel nüfus içinde % 2’lik bir oranla gösterilmiştir. Dolayısıyla yabancı araştırmacılar yayınladıkları eserlerinde ve özellikle ansiklopedilerinde hep bu yanıltıcı kaynaklara dayanmışlardır. İşin en ilginç yanı Türkmen nüfusu üzerindeki hesapların ustaca yapılmamış olmasıdır. Çünkü gizlenmek istenen gözler önünde bulunan yaşayan canlı bir varlıktır. Bu nedenle Irak Planlama Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu bilgilerin ışığı altında, yönetimin iddialarını basit bir matematiksel hesapla çürütmek mümkündür.

1981 yılındaki istatistikî tahminlere göre 1.227.215 nüfuslu Musul, 402.067 nüfuslu Selahattin, 567.957 nüfuslu Kerkük, 637.778 nüfuslu Diyala ve 632.252 nüfuslu Erbil gibi Türkmenlerin yaşadığı vilayetlerdeki nüfus toplamı 3.467.269’dur. Aynı tarihli tahminlere göre Irak’ın toplam nüfusu ise 13.669.689 dur.

Irak’ta yayınlanan kaynaklarda Türkmen nüfusun % 2’lik bir oran teşkil ettiği iddia edildiğine göre, bölgede bulunan yaklaşık 3,5 milyon nüfusun sadece 274.000’i Türkmen olmalıdır. Bu da bölgeye göre % 8’lik bir oran demektir. Yani Irak’ın Türkmenlerle meskûn vilayetlerinde, her 100 kişiden 8’inin Türkmen olduğu anlamı ortaya çıkmaktadır.

1947 yılından 1987 yılına kadar geçen 40 yıllık süre içindeki sayımlarda, Kerkük nüfusunun Irak’ın toplam nüfusuna olan oranlarının ortalamasını alırsak % 5,19 oranına ulaşırız. Bu da 1987 yılı sayımlarındaki toplam nüfus ile karşılaştırıldığında Kerkük’ün toplam nüfusunun 830.400 olması gerektiği ortaya çıkar. Türkmenlerin nüfusu % 75’lik orana göre hesaplanacak olursa 622.800 rakamı elde edilir. Irak’ın 1981 yılı istatistiklerinde, elde edilen % 4,15’lik orana göre hesaplanırsa 664.000, % 75’lik orana göre ise 498.000 rakamı elde edilir ki, böylece Irak’ın % 2’lik iddiası, bırakın bütün bölgeyi, sadece Kerkük Vilayeti örneği ile dahi çürütülmüş olur.

Ayrıca, 1960’a kadar Kerkük nüfusunun % 95’inin Türkmen olduğu bilinmektedir. Ancak güdülen Araplaştırma politikası nedeniyle 1960 sonrasında binlerce Arap ailesi Kerkük’e yerleştirilmiştir. Nitekim Saddam sonrası da Kürtleştirme siyasetinin uygulanması sonucu çıkarılan Arapların yerlerine binlerce Kürt ailesi yerleştirilmiştir. Dolayısıyla Kerkük’teki ezici Türkmen yoğunluğu, Saddam sonrası dönemde aşındırılmış ve % 95’lik Türkmen nüfusu oranı % 65’e düşürülmüştür.

Bu iddiamızı ayrıca istatistiksel bir hesapla da desteklemek mümkündür. 1957 Krallık Dönemi’nde yapılan sayımda Irak’ta 500.000 Türkmen’in yaşadığı belirlenmiş ve 1959’da yayınlanan sayım sonuçlarında, Türkmenlerin sayısının 567.000 olduğu gösterilmiştir. Daha sonra bu bilgiler derhal gizlenmiştir. Irak’taki yıllık nüfus artış hızı, yapılan hesaplamalara göre % 3,5’dir. Buna göre 1997 yılında Irak’ta yaşayan Türkmen sayısı ise 2,5 milyonu aşar ki, bu da Irak’ın iddialarını başka bir yöntemle çürütmektedir76.

Irak’ta Türkmen nüfusu ile ilgili gerçekçi değerlendirme yapan kaynaklarda 2 milyon ile 3,5 milyon arasında değişik rakamlar telaffuz edilmektedir. İstatistikî hesaplamalara göre 2003 yılı itibariyle Irak’ın toplam nüfusunun 24 milyona ulaştığı

tahmin edilmektedir. Aynı istatistikî tahminler, toplam Türkmen nüfusunun da üç milyonu aşmış olması gerektiğini göstermektedir. O halde Irak toplam nüfusunun % 12 ila 13’ünün Türkmen olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu hali ile Türkmenler Arap ve Kürtlerden sonra en büyük üçüncü etnik topluluktur. Demokratik sistem içinde nüfusları oranında temsil edilmelerini talep etmeleri de en tabi haklarıdır.