• Sonuç bulunamadı

KDP’nin ITC’ne Saldırısı(11-12 Temmuz 2000)

D- GÜVENLİ BÖLGEDE TÜRKMENLERE SALDIRI VE

3- KDP’nin ITC’ne Saldırısı(11-12 Temmuz 2000)

KDP, 11-12 Temmuz 2000 saldırısından önceki süreçte baskılarına devam etmiştir. 2000 yılı Mart ayında Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkanı Mustafa Kemal Yayçılı’nın kurban bayramı kutlamalarını yapmak üzere Süleymaniye bölgesine gitmesini yasaklamıştır. ITC Başkanlığı buna tepkisini belirtmek amacıyla bir açıklama yaparak olayı kınamıştır. Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya’yı da bir gün süreyle tutuklayan KDP Asayiş güçleri Irak Türkmen Cephesi başkanlığı tarafından sert tepkiyle karşılaşmıştır. Bununla yetinmeyen KDP yönetimi baskılarını devam ettirmiştir.

ITC Başkanlığı Nisan ayında sert bir açıklama yayınlayarak Irak Devlet güçlerini olaya müdahale etmeye çağırmıştır. Irak devleti gibi zalim ve diktatör bir ülkenin silahlı güçleri Türkmenler tarafından ilk kez asayişin sağlanması için çağrılmak

56

Şemsettin Küzeci, a.g.e., s.303-305. 57 Şemsettin Küzeci, a.g.e., s.305-310.

zorunda kalmıştır. Bu da Türkmenlerin güvenli bölgede ne kadar baskı altında olduklarını ve KDP’nin Baas yönetiminden daha zalim olduğunu göstermektedir.

ITC tarafından hazırlanan eylem planı gereği ITC Başkanı Vedat Arslan ile bir- likte üç Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Yayçılı, Riyaz Sarıkahya ve Kenan Şakir Üzeyirağalı, ITC Başkanlık binasında kalarak KDP yönetimine sert mesajlar vermişlerdir. Mesajlarda KDP’nin tutuklamak istediği liderlerin ITC Başkanlık binasında olduğunu, eğer tutuklamak istiyorsa gelip tutuklamalarını bildirmişlerdir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin olaya ağır şekilde müdahale edeceğinden çekinen KDP, herhangi bir eylem yapamamıştır. Eylem planının sona ermesi çağrısında bulunarak baskıların kaldırılacağı sözünü vermiştir. Her zaman olduğu gibi yine sözünü tutmamış, bir ay sonra baskılar yine devam etmiştir58.

8 Mayıs 2000 günü, Irak Türkmen Cephesi ile Barzanî’nin siyasî kuruluşu KDP arasında görüşmelerin yapıldığı sırada, KDP’liler Türkmen Talebe Birliği binasını işgal etmişlerdir. Binanın koruma görevlilerini tutuklayarak işkence yapmışlardır. Bunlarla da yetinmeyen KDP, Erbil’de bütün bina sahiplerini tehdit ederek, Türkmenlere ait kuruluşlara binalarını kiraya vermemeye zorlamışlardır.

11-12 Temmuz 2000’de meydana gelen saldırılar, KDP lideri Barzanî’nin elini Türkmen kanına bulamaktan vazgeçmediğini bir kez daha ortaya koymuştur. 2000 yılının 11-12 Temmuz gecesi KDP’nin peşmergeleri, ağır silahlarla Irak Türkmen Cephesi binasına saldırdıkları yolunda gelen haberler, Türkmen camiasında infiale yol açmıştır. Bu olayda binayı bekleyen iki Türkmen güvenlik görevlisi şehit edilmiştir. Şehit edilenlerden biri henüz yaralı iken, çatıdan atılarak, ölümüne sebebiyet verilmiştir. Bu haince saldırıda üç Türkmen genci de ağır biçimde yaralanmıştır. Türkmen toplumuna karşı beslenen kin ve nefreti belgeleyen bu olaylar, Türkmenlerin bölgede güven içinde olmadıklarını göstermektedir59.

Bu olayı Irak Milli Türkmen Partisi(IMTP) lideri Cemal Şan şu şekilde anlatmaktadır: “11-12 Temmuz 2000 gecesi ITC Başkanlık binasına saldıran KDP özel timleri ile Asayiş kuvvetleri büyük bir olay çıkardılar. Binayı savunan güvenlik

58

Cemal Şan, a.g.e., s.60-61. 59 Suphi Saatçi, a.g.e., s.275-276.

görevlileri karşılık vererek büyük bir cesaret gösterdiler. 20 kadar Türkmen güvenlik görevlisi 500 kadar KDP silahlılarıyla yoğun bir çatışmaya girdi. Orada Abdullah Adil ile Feridun Fazıl adında iki güvenlik mensubumuz şehit edilmiş, 7 kişi de yaralanmış, bina tahribata uğramış, eşya, doküman ve dosyalar KDP’li kişiler tarafından yağmalanmıştır. Buna sert tepki gösteren ITC Başkanlığı dünyanın her yerinde gösteriler düzenleyerek KDP’yi sert şekilde kınadılar. iki şehit için yapılan cenaze töreni oldukça muhteşem şekilde düzenlendi. KDP olay karşısında çok zorluk çekmiştir. Gerçi olayda iki Türkmen şehit edilmiş ama 9 kadar KDP’li de ölmüş ve onlarca da yaralanmıştır. Fakat KDP bu ölü ve yaralılara PKK karşısında giriştiği çatışmalarda kaybettiğini bildirdi. Olaydan yakasını kurtarmak isteyen KDP yönetimi, Türkmenleri milisler kurmakla suçladı. KDP Bakanlar Kurulu, Erbil’de toplanarak, ITC’e bağlı güvenlik dairesinin söndürülmesini kararlaştırdılar. Buna cevap veren IMTP Genel Başkanı Cemal Şan, olayın güvenlik personelinden kaynaklanmadığı ancak KDP’nin Türkmenleri bir toplum olarak tanımadığını açıklayarak ikili sorunların silah ve şiddetle değil, diplomatik ve barışçı yollarla çözümlenmesi gereğini Amerikanın Sesi Radyosunun 26 Temmuz 2000 tarihli yayınında açıklamıştır60.

ITC Başkanlığı saldırıyı bir basın bildirisi ile kınamıştır:

“BASIN BİLDİRİSİ

Biz, Irak Türkmenleri ve Irak Türkmen Cephesi olarak, her zaman Irak’ın ve güvenli bölgenin huzuru, emniyeti ve istikrarının sağlanması için çabalar harcarken, ne yazık ki Erbil’de yönetime hakim olan KDP, bu iyi niyet ve çabalanmızı olumlu karşılamak, bizimle bu konuda işbirliği yapmak yerine tersine davranmaktadır.

31 Ağustos 1996 tarihinde Saddam kuvvetlerinin güvenli bölgeye girmesi, Türkmen lider ve akıncıların tutuklanması, Türkmen cephesi bürolarının işgal ederek yağmalanmasına yol açılması, Türkmen Cephesi, 10-11 Ağustos 1998 tarihinde yine Erbil’de Türkmen Cephesi Başkanlık ve tüm bürolarının, KDP’ne bağlı asayiş güçleri tarafından işgal edilmesi ve her iki olayda tespit edilen hasarların tazminatının büyük

60

bölümünü bugüne kadar ödenmemesi, ayrıca Türkmen Cephesi lider ve mensuplarına yönelik saldırı, tuuklama, tecavüz ve işkenceler birer açık ispattır. Bu tecavüz ve olaylar son aylarda daha da artmaya başlamıştır. Türkmen öğrenci birliğinin geçtiğimiz ayda iki kez KDP asayişi tarafından saldırıya uğrayarak binası işgal edilmiş ve mensupları tutuklanmıştır. Türkmen öğrenci birliğinin binası hala KDP asayişi tarafından işgal altında tutulmakta ve eşyaları gasp edilmiş durumdadır.

ITC’nin ev kiralama ve diğer çalışmalanna Erbil, Duhok ve Zaho bölgelerinde KDP tarafından engel konulmaktadır. Yine KDP, Saddam’ın zulmünden kaçıp Duhok ve Zaho’da yerleşen Türkmenlerden oturma izni istemekte, müracaat ettiklerinde bu izin verilmemekte ve yanlarında Irak nüfus cüzdanı varken bölgeden zorla çıkarılmaktadır.

KDP tüm bu olaylarla yetinmeyerek, yeni bir tecavüz ve saldırı yapmıştır. 11- 12 Temmuz 2000 tarihinde, gece saat 24 sularında KDP’ne ait büyük bir silahlı grup ITC başkanlık binasına yoğun bir saldınya geçmiş, bu saldırı üzerine KDP asayişi ile Türkmen güvenlik görevlileri arasında sabaha kadar süren bir çatışma olmuştur. Bu olayda her iki taraftan insanlar zarar görmüştür. ITC başkanlık binası KDP kuvvetleri tarafından işgal edilerek yağmalanmış, bu işgal ve olay hala devam etmektedir. Can ve mal kaybı konusundaki kesin tespitler, ITC tarafından henüz yapılmamıştır.

Irak muhalefeti içinde yer alan gruplar bugünlerde birlik ve beraberliğe doğru, olumlu adımlar atmaya çalışırken, ITC Türkmenlerin şehitler günü olan 14 Temmuz Katliamının 41’nci yıldönümü hatırasını karşılamaya hazırlanırken KDP’nin, ITC’ne karşı yaptığı bu son saldırı ve tecavüz düşmanca bir yaklaşımdan başka bir şey değildir.

Biz ITC ve Türkmen toplumu olarak; 11–12 Temmuz 2000 tarihinde gerçekleşen, KDP’nin bu tecavüz ve saldmsını şiddetle kınarken, uğradığımız maddi ve manevi kayıpların tazmini hakkımız saklı kalmak kaydıyla Birleşmiş Milletlerin olaya müdahale etmesi, güvenli bölge için çıkarılan 05 Nisan 1991 tarihli, 688 sayılı kararın ilgili taraflarca gözden geçirilmesi, güvenli bölgeyi korumakla görevli uluslararası gücün bu olay üzerine durmasını istiyoruz. ITC ve Türkmen halkı mücadeleye daha da azimle devam edeceğimizi bildiriyor, düşmanca fikir taşıyanları barış, demokrasi, huzur, insan hakları ve Türkmen -Kürt kardeşliğine çağırıyoruz.

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin.

ITC Başkanlığı

Erbil, 12 Temmuz 2000”61.

Türkmen toplumuna karşı beslenen kin ve nefreti belgeleyen bu olaylar, Türkmenlerin bölgede güven içinde olmadıklarını göstermektedir. Bölgedeki Türkmen okullarının verdiği eğitimi de sulandırmak isteyen KDP, değişik bahanelerle baskılar uygulamıştır. 5’i anaokul, ll’i ilkokul ve 5’i lise olmak üzere toplam 21 okulda, 3 bin dolayında öğrencinin eğitim gördüğü bu kurumlarda, Irak Devleti’nin resmî dili olan Arapça dersi de verilmektedir. Ancak KDP tarafından, bu okullarda günde 2 saat Kürtçe eğitim vermeye de zorlanmıştır. Türkmenlere ait TV. ve iki radyo kanalında da Türkmence’nin yanı sıra Arapça ve Kürtçe yayın yapma zorunluluğu getirerek, siyasî zorbalık ve asimilasyon uygulamasının, görülmemiş örneklerini vermişlerdir62.

Bütün bu olumsuz gelişmelerden de anlaşıldığı gibi, Türkmenler hem Bağdat, hem de Kuzey Irak yönetimleri tarafından sergilenen düşmanca politikalar yüzünden, büyük bir yalnızlığa ve siyasî bir kıskaca alınmışlardır. Böylece Türk Dünyası’nın en acıklı topluluğu durumuna düşen ve uzun süredir makûs talihini yenemeyen Irak Türkmenleri’nin, yakın bir gelecekte de rahat nefes alabilmelerinin kolay ve mümkün olmadığı anlaşılmaktadır63.

61

Şemsettin Küzeci, a.g.e., s.270-272.

62

Suphi Saatçi, “Irak Türkmenlerinin İki Ateş Arasındaki Kaderi Değişmeyecek mi?”, Kardaşlık Dergisi, yıl: 3, sayı: 12, Ekim·Aralık 1999, s. 9-10.