• Sonuç bulunamadı

3.10. İşçilerin Haklarını Arama Nedenleri

3.10.1. Sigortalı Çalışma ve Eksik Prim Günlerini Doldurma İsteği

Çalışma karşılığında işçinin elde etmesi gereken en doğal haklardan bir tanesi, sigortalı çalışmak ve bunun sonucunda da sosyal güvenlik sisteminin sağladığı edimlerden yararlanmaktır. Çalışma hayatında işçilerin karşısına çıkan ve son zamanlarda giderek artan sorunların başında, eksik kazanç veya eksik prim gün sayısı bildirimi gelmektedir. İşçilerin önceden sigortasız çalışmaları olsa dahi; belirli bir yaşa geldiklerinde sigortalı çalışmaya daha çok önem verdikleri gözlemlenmektedir. İşçilerin emekli aylığına hak kazanabilmek için gerekli olan prim gün sayısını sağlamak için sigortalı çalışmayı tercih ettikleri görülmektedir.

Mülakat görüşmesinde yer alan “Çalışma yaşamındaki toplam kıdeminiz nedir?” sorusuna 66 yaşındaki Ş8 (E) işçisi şu şekilde cevap vermiş: “ Ooooo. 67’den bu yana

çalışıyorum. Genellikle inşaatçı olarak çalıştım. Taşeron olarak çalıştım. Ankara’da kireç ocağında ustabaşı olarak çalıştım. Oradan benim sigortayı yapmamışlar. O olaydı şimdiye çoktan emekliydim. Orada 10 yıl çalıştım sadece 1 yıl sigortamı yapmışlar. (Araştırmacı: Bu duruma karşı şikayet etmediniz mi?) Kimin kapısını çalacaksınız ki. O zaman parayı buluyordum. Ben o zamanki parayı tutmuş olaydım şimdiye çoktan emekliydim, daireler de alırdım.”

İşçilere göre bazen para kazanmak ilk planda olabilmektedir. İş bulmak, işe girmek, çalışmak, para kazanmak ve hayatını sürdürmek; sigortalı çalışmaktan önemli olabiliyor. Ancak bu düşünce zamanla tersine dönmektedir. İşçiler için sigortalı olmak zamanla olmazsa olmazlardan biri haline gelebiliyor. B22 (K) işçisi bu konudaki düşüncelerini şöyle ifade etmiştir: “Orda burada 10 senedir çalışıyorum. Şuan

çalıştığım K işyerinde bir seneden beri çalışıyordum. Ondan önce B işyerinde çalıştım. Ondan önce tekstillerde çalıştım. Çalıştığım yerlerin hepsi sigortalı değildi. Fason işyerlerine gittim. Haftalık işlere gittim. Sigortalı değildim. Toplasan çalıştığımın 3 yılı sigortalıdır. Geri kalan sigortasızdır. Sigortasız çalışmamın nedeni çalışmalarımın parça parça olmasıdır. Bir de çoğu işyerine giriyorsun hemen sigorta yapmıyorlar. Önce 2-3 ay deneme süresi diyorlar, geçiştiriyorlar. Sonra bir şey oluyor işten

çıkıyorsun. Mesela 3 ay çalışıyorsun çıkıyorsun sigortayı da göremiyoruz. Bundan sonra sigorta isterim artık, şimdi açtık gözümüzü. Maddi durum iyi olmadığı için hemen paraya ihtiyacın oluyor giriyorsun işe, sigortayı sonra düşünüyorsun. Aslında sigorta paradan önce geliyor; ama biz öyle düşünüyorduk eskiden. Şimdi fikirlerimiz değişti. Sigortanın ne kadar önemli olduğunu anladık, farkına vardık. 100 günüm daha olsa işsizlik parası alacaktım. En azından o, benim çoluk çocuğumun rızkını masrafını karşılayacaktı. Bu gün daha iyi anladım.” İşçiler tarafından sigortalı olmanın önemi,

zamanla veya bazen de bir hak kaybı yaşandığında anlaşılabilmektedir.

Genç işçilere göre para kazanmak daha önemli olabilmekte ya da öncelikleri farklı şeyler olabilmektedir. Genç işçilerin sigortalı çalışma konusunda, orta yaş ve üzeri işçilere göre biraz daha az istekte oldukları tespit edilmiştir. İşçinin evli ya da bekar olması gibi durumlar da işçi tutumlarını etkileyebilmektedir. Ş14 (E): “22

yaşındayım. Çalışma yaşamındaki toplam kıdemim parça parça ama toplam bir sene. Sigortasız da var tabi. Daha askere gitmediğim için sigortalı işlere girmek sıkıntı oluyor, işyerleri askerliğini yapmış adam alıyor işe. Çalıştırmaya başlayınca sigortamı yaptırmıyor. Sonra da deneme süresi oluyor. Farklı sektörlerde çalıştım. Hiçbir mesleğim yok gayet vasıfsızım. (Araştırmacı: En fazla ne kadar süre çalıştın bir işyerinde?) Ş14 (E): Sigortalı mı, sigortasız mı? (Araştırmacı: Fark etmez.) En fazla 4.5 ay. (Araştırmacı: Yıllık izin yok.) Bırak yıllık izni abi ya. Yıllık izin dolmaz ki zaten. İlla ki bir sıkıntı çıkar. İş yerlerinde sıkıntı oluyor genellikle; usta bir şey söylüyor. Mermerden o yüzden çıktım, vardiya ustasıyla baya bir tartıştık. (Araştırmacı: Genç olunca mı böyle şeyler oluyor.) Abi sen evli misin? (Araştırmacı: Evliyim.) Senin mecburiyetin var; ama benim mecburiyetim yok. Bana bu gün işten çıkıyorsun deseler. Ben güle güle der çıkar giderim. Benim sıkıntım yok. Sen bunu (ses kaydını) onlara versen benim umurumda olmaz. Benim tek giderim sigaram. Sigaram oldu mu memnunum. Mecburiyetim yok. Mesela bu pazar çağırdılar ben gitmedim; ama öbürleri (evli, çocuklu olanlar) gitmek zorunda. Mesela işyerinde bize artı prim veriyorlar. Ben pazar gitmedim mi 50 lira kesiyorlar. Maaşımı bankaya yatırıyor, maaşıma bir şey yokmuş gibi gösteriyor; ama primimden kesiyor. Primi elden veriyor. Bu biraz üçkâğıt ya. Bir hata yapıyorsun mesela 50 lirayı senden kesiyor. Sana 6 prim veriyor her prim 25 lira, 6 prim 150 lira ya. Ben bu pazar gitmedim. 50 lirası gitti. 100 lira kaldı. Mesaiden ayrı bu. Yarın bir havlu yırtıldı diyelim, gitti 50 lira. Hafta içi izinli veya izinsiz işe gitmedin diyelim, pazar gününü siliyor.” Görüşmelerden anlaşılacağı üzere

genç ve bekar işçilerde sigortasız çalışma yaygın bir durumdur. Kişiler yaşlandıkça sigortaya ve sigortanın sağladığı edimlere daha çok ihtiyaç duymaktadır.

İşçiler idari yaptırımla karşılaştıkları için de hak arama yolunu tercih edebilmektedir. 01.01.2012 tarihi itibariyle, 5510 sayılı SSGSS Kanunu’na göre Türkiye’de yaşayan her vatandaşın sağlık sigortası olması gerekmektedir. İşçilerin çalıştıkları işveren tarafından sigortaları yapılmadığı zaman, sağlık sigortasından yararlanamamaktadır. İşçi adına sigortasız çalışılan her geçen ay için Genel Sağlık Sigortası (GSS) borcu çıkabilmektedir.

B15 (E) işçisi bu konudaki hak mahrumiyetini ve hak arama yoluna başvurusunu şu şekilde ifade etmiştir: “Ben son çalıştığım işyerinden önceki işyerine 2009 yılında

tanıdık vasıtasıyla işe girdim. 2012 Şubatta askere gittim. Askerden geldim, 3 hafta sonra aynı işyerine tekrar işe girdim. İşe girdikten sonra 6 ay oldu. Baktım benim elime kağıt geldi. 1.300 TL sigorta borcumun olduğuna dair bir kağıttı bu (GSS). İşveren ben askerden geldikten sonra 6 ay sigortamı yapmamış. Ben bu işyerinde askerden önce de çalıştığım için o zaman sigortamı yaptığı için işverene güveniyordum. Böyle bir şey yapacağını düşünmedim. Sigortaya gittim şikayet ettim. Çalıştığıma dair elimde maaş bordrom var; ama sigortam yok. Şikayet ettim sigortaya, hatta iki kere gittim; biz takip ediyoruz, dediler. Aradan bir yıl geçti hala ses soluk çıkmadı. Sigortamın yatırılmadığını nasıl fark ettim derseniz; ben ameliyat olacaktım. Tam o işyerinden çıkmadan önceydi. Baktım ki sigortam yok. Yani hastanede öğrendim sigortamın olmadığını. Eğer hastaneye gitmeseydim, hala işyerinde çalışıyor olsaydım bu durumu öğrenemeyecektim. Çünkü adamlara güveniyorum. Bu olaydan sonra her zaman sigortam olup olmadığına bakıyorum. Daha dün akşam baktım.” İşçilerin işverene aşırı

güven duygusu içinde olması da haklarını araştırmama, öğrenmeme sebebi olabilmektedir.

Çukur (2003) çalışmasında, işçilerin çalışma yaşamında en önemli etken olarak, %39,3 gibi çok belirgin bir oranda, sosyal sigortayı gördüklerini belirtmiştir. İşçilerin; emekli olmak, sağlık yardımlarından yararlanmak, diğer işçilik haklarını elde edebilmek, çalışmalarının kolayca ispatlanabilmesini sağlamak gibi nedenlerden dolayı sigortalı çalışmayı istedikleri tespit edilmiştir (Çukur, 2003: 88). İşçilere göre sigorta dışındaki en önemli hakları; ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı vb. olmaktadır.

3.10.2. Ücret, Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, İşsizlik Ödeneği Gibi