• Sonuç bulunamadı

BULGULAR VE YORUMLAR

G. N Aruz Kalıbı

4.1.1.2. SES TEMELLİ RİTİM

4.1.1.2.1. SES TEKRARLAR

Şiir dilinde, söylem düzleminde edebîliği sağlayan önemli unsurlardan birisi ses tekrarlarıdır. Rus Biçimcilerinden Brik ses tekrarları konusunda şunları söyler:

“İmge ile ses arasındaki bağlantıların ele alınış biçimi ne olursa olsun, sesler ve ses uyumları, yalnızca ses akışmasını sağlayan bir eklenti değil, özerk bir şiirsel amacın sonucudur. Şiir dilinin ses düzeni, ses uyumunun dış teknikleriyle tüketilemez ama ses uyumunun genel yasalarındaki etkileşimin yarattığı karmaşık bir ürünü temsil eder. Uyak, ses yinelenmesi gibi temel ses akışması yasalarının

görünürdeki bir belirtisi, bu yasaların özel bir durumundan başka bir şey değildir.” (Todorov, 2010:40)

Gālib şiirlerinde ses tekrarlarından sıkça yararlanmış, anlatımı güçlendiren bir unsur olarak gazellerinde aynı anda birden çok ses sesin tekrarından kaynaklı şiirsel, ritmik bir ahenk vücûda getirmiştir. Aliterasyon, asonans gibi ses tekrarları, şiirsel sözdizim içerisinde bir kuyumcu titizliğinde istif edilmiştir.

Gül âteş gülbün âteş gülşen âteş cûy-bâr-âteş

Semender-tıynetân-ı aşka besdir lâle-zâr âteş (139:1)

Gālib divanındaki 139 numaralı gazel ses tekrarları açısından güzel bir örnek teşkil etmektedir. Özellikle â sesi 11 kez tekrarlanmış, şiirde verilmek istenen ateş ve yanma düşüncesi böylelikle belirgin kılınmıştır. Diğer dikkat çeken bir ünlü tekrarı ise e’dir. e ünlüsü beyitte tam 10 kez tekrarlanmış, şiirsel ritme önemli bir katkısı olmuştur. Ateş sözcüğünün oluşturan sesler içerisinde a ve e sesi geçer, şair buna dikkat çekmek istercesine beyitte a ve e sesini toplamda 21 kez kullanmıştır. Yanma olayından etkilenen mekan fonksiyonu taşıyan yerler ise gülle ilişkili olan gül, gülşen, gülbûn’dür. Şair, buna da dikkat çekmek için ü ve û sesinin 5 kez beyitte tekrarlamıştır.

Bana dûzahdan ey meh dem urur gülzârlar sensiz Dıraht âteş nihâl âteş gül âteş berg ü bâr âteş (139:5)

Aynı gazelin beşinci beyitinde de yine â, e ve u,ü ünlülerinin kullanımı göze çarpmaktadır. â sesi yine bu beyitte de 11 kez tekrar edilmiş, e sesi bunu 9 kezle tekrar etmiş, ü sesi ise 6 kez kullanılarak beyitte ünlülerin tekrarından doğan bir ahenk ve asonans meydana gelmiştir. a ve e sesi beyitteki ateş ve hararet unsurunu destekler mahiyettedir. Şairin ruh hali beyite yansımış, ateş ve sıcaklık hissi, a ve e sesinin 20 kez tekrarı sonucu okuyucuda da kendisini hissettirmiştir.

şeyhine yazılmış olması muhtemel gazelde, şâir; senlik-benlik kavramına dikkat çekmek istercesine, birinci ve ikinci tekil kişi zamirini ve şahıs eklerini yansıtan m ve n sesleri ön planda kullanmıştır. a-e-ı-i düz ünlüleri de, beyitte bilinçli olarak sıklıkla tekrar edilmiş, böylece düz ünlülerin tekrarından doğan bir ısrar ve yalvarma ifadesi beyitin içeriğiyle uyumlu hale gelmiştir.

Efendimsin cihânda itibârım varsa sendendir

Meyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir (65:1)

İlk beyite m sesi 4, n sesi 8,a sesi 11, e sesi 6

Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı rûh-ı revânımsın

Eger sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir (65:2) İkinci beyitte m sesi 4, n sesi 4, a sesi 8, e sesi 10 Veren bu sûret-i mevhûma revnak reng-i hüsnündür Gülistân-ı hayâlim nev-bahârım varsa sendendir (65:3)

Üçüncü beyitte m sesi 3, n sesi 5, a sesi 9, e sesi 8 Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencîde

Ger ey mihr-i münevver âh u zârım varsa sendendir (65:4) Dördüncü beyitte m sesi 2, n sesi 3, a sesi 6, e sesi 14, Senin pervâne-i hicrânınım sen şem’-i vuslatsın

Be-her şeb hâhiş-i bûs u kenârım varsa sendendir (65:5) Beşinci beyitte m sesi 2, n sesi 5, a sesi 7, e sesi 8 Gören serkeştelikde gird-bâd-ı deşt zanneyler

Fenâ-ender-fenâyım her ne varım varsa sendendir (65:7)

Yedinci beyitte m sesi 2, n sesi 6, a sesi 7, e sesi 16 kez kullanılmıştır. 65. Beyitlerdeki ses tekrarları dikkat çekicidir. Ses tekrarlarının ön planda olduğu beş beyti incelendiğinde m sesinin 15, n sesinin 26, a sesinin 42, e

sesinin ise tam 54 kez kullanıldığı görülmektedir. a ve e ünlüsünün toplam 96 kez tekrarından doğan asonans ve m ve n seslerinin 41 kez tekrarından doğan aliterasyon beyte ahenk kazandırmıştır. Bir seslenme şiiri olan 65 numaralı gazelde Şeyh Gālib senlik/benlik-bireysellik/kollektiflik-birlik/çokluk gibi zıt kavramların mukayesesini anlam düzleminde yapmış olmasına karşın bunu ses düzleminde de göstermeyi ihmal etmemiştir. 5 beyitte toplam 54 kez tekrarlanan e ünlüsü, sen ve ben şahıs zamirlerini meydana getiren ve aynı zamanda okutucu ünlü görevinde olan bir sestir. Şairin herşeyini borçlu olduğu Tanrı, Hz. Muhammed, Mevlânâ, Mürşîdi ya da bunların hepsi için yazılmış olması muhtemel bu beyitte bireysel ben, şairi; kollektif ben ise şairin hüviyetinde aşığı ya da tasavvufî düzlemde düşünülecek olursa müridi simgelemektedir. Sen kavramı ise yukarıdaki kavramlara göndermede bulunmaktadır. İçerik düzlemiyle ses düzleminin örtüşmesini beyitte en iyi sağlayan teknik araç da gazelde görüldüğü üzere ses tekrarlarından doğan bir anlatım özelliğinin şâir tarafından seçilmiş olmasıdır.

Billâh yûf bu şu’bede-i hîç-kâra yûf

Yûf kadr-i câh u tantana-i iştihâra yûf (160:1)

Şairin divanındaki eleştirel içerikli şiirlerinden birisi olan 160 numaralı gazel de, yine düzenli ses tekrarlarından doğan bir ahenk ve ritim öğesiyle dikkati çeker. Dünyaya dair her türlü maddi konforu ve konformist (hazcı, dünya nimetlerine düşkün) bakış açısını reddeden şair, fânî dünyaya ve kendisini bu dünyaya kaptıran herkese yuf (h) çekmektedir. Ağzını açıp gözünü yummuş bir insan edasının hissedildiği bu beyitte şiirsel tansiyon hayli yüksektir. Kalın- geniş-düz ünlü olan a sesi beyitte tam 10 kez kullanılmıştır. a sesinin ardı ardına bu kadar tekrarı ritmik yapıyı güçlendirmiş, beyte şiirsel bir ivme kazandırmıştır. Tempo bakımından da şiir, Gālib’in diğer gazellerinden bir hayli hızlıdır. i ve u seslerinin de 6 kez tekrarlanmış olması beyitte düz ünlülerden doğan bir asonansı belirgin kılmaktadır. 6 kez tekrarlanan bir diğer ünlü ise u sesidir. Eleştirel anlama sahip yûf nidâsını beytin her sözcüğüne sindirmek isteyen Gālib, u sesinin geçtiği sözcükleri estetik bir biçime sokup şiirsel sözdizime

Bir gevherim var eşk midir dil midir desem

Peydâ benimdir ol dür-i yektâ nihân senin (190:2)

Üstteki beyitte (190:2) ise sen/ ben, peydâ/yektâ, midir/midir sözcükleri arasında düzenli ses denklikleri mevcuttur. Kafası karışık bir ruh halinin yansıtılmak istendiği beyitte anlam düzlemi iki farklı kısımdan oluşur. Şairin ağlaması ve gözyaşı dökmesi söz konusudur fakat bu göz yaşının eşk mi dil mi olduğu belli değildir. Peydâ ( belli, ortada, âşikâr) ile nihân (gizli, saklı) arasında anlamca bir zıtlık ilgisi vardır. Peydâ ve yektâ sözcükleri arasında iç kâfiye mevcuttur. Yine i ünlüsü 10, e ünlüsü 9 kez tekrar edilerek beyitte akustik bir etki yaratılmak istenmiştir. Düzenli ses denkliklerinden kaynaklı ritmik akış da, şiire estetik bir özellik kazandırmış, ses temelli ritim şiirde başarıyla kullanılmıştır.

Cânân mısın belâ mısın âşûb-ı cân mısın Ey bî-emân gayri elinden amân senin (190:5)

Üstteki beyitte (190:5) de yine asonanslardan kaynaklı bir ahenk görülmektedir. a sesi 9, e sesi 6,ı ve i sesi ise 10 kez tekrar edilmiştir. İ sesinin sıkça geçtiği mıdır soru edatı da yine bu dar-düz ünlülerin beyitte sayıca çokluğuna yol açmıştır. Sevgilinin kendine yapıp ettiklerinden bıkmış, usanmış olan aşık, artık aman dilemektedir. a-e-ı-i düz ünlülerinin beyitte toplam tekrar sayısı ise 26 dır. Beyitteki 27 ünlü sesin yalnızca 1 tanesi düz ünlü değildir. Şairin söylemek istediğini açıkça ifade ettiği bu beyitte düzenli ses tekrarları anlatıma ritmik bir özellik ve akıcılık kazandırmış, şiirdeki estetik etkiyi artırmıştır.

Kılıcı kanlı eli kanlu dili kanlı güzel

Deşt-i âşûba aşîret begi Türkmenli güzel (202:1)

Çağdaş Türkiye Türkçesinde k sesiyle karşılanan ses, Osmanlı alfabesinde birden çok ses değerini yansıtmak için kullanılmıştır. Bunlar kef, sağır gef, nazal n, ve bazen de yumuşak g dir. Bu sebeple beyitteki 9 kullanımın tamamını k başlığı altında göstermek mümkündür. k sesinin sert süreksiz bir

ünsüz olması da göz önünde bulundurulursa beyitteki sert-keskin ifâdeyi anlatmaya k sesi, yardımcı olmuştur. Türkmen güzeline seslenen şair, (kef ünsüzü düşünülürse) kan-kılıç-Türkmen gibi savaşa dair unsurları şekilsel bir benzetmeyle kef’e yüklemiş, beyte söylem ve anlam düzleminde bir genişlik, estetiklik kazandırmıştır.

Tablo 5: Ünlü Harf Kullanım Tablosu HARF KULLANIM SAYISI

a 1236 â 1225 e 2308 i 804 i 1729 î 275 o 175 ö 67 u 397 û 289 ü 474 Toplam 8979

Şeyh Gālib’in örneklem gazellerindeki ünlü ve ünsüz seslerin kullanım sayılarından yola çıkarak bu seslerin söylem ve anlam düzlemine olan etkileri konusunda bazı tespitler yapmak mümkündür. Osmanlı Türkçesi ve divan şiiri genel sözlüğü içerisinden seçilen ve estetik bir amaçla birleştirilip şiirsel bir sözdizim içerisine yerleştirilen (birleştirilen) bu sözcüklerdeki seslerin oransal dağılımları ile şairin estetik tercihleri arasında doğrudan bir bağlantı kurmak mümkündür. Ünlü harf kullanımları değerlendirildiğinde:

Gālib, örneklem gazellerinde 11 adet ünlü sesi (Türkçedeki 8 ünlü sese 3 uzun ünlü a-û-î ile birlikte) toplam 8979 kez kullanmıştır. En sık kullanılan sesler ise düz ünlülerdir. 8979 ünlü sesin 2309’u e dir.

Grafik 4: Ünlü Harf Kullanım Grafiği

Kalın ve ince ünlülerin kullanım oranları aşağıda gösterilmiştir. Grafik 5: Kalın-İnce Ünlü Kullanım Grafiği

Kalın Ünlü 4174

İnce Ünlü 4853

Grafik 6: Düz- Yuvarlak Ünlü Kullanım Grafiği

Düz Ünlü 7577

Grafik 7: Dar-Geniş Ünlü Kullanım Grafiği

Ünsüz harflerin sayısal ve oransal dağılımları ise şöyledir: Tablo 6: Ünsüz Harf Kullanım Tablosu

HARF KULLANIM SAYISI