• Sonuç bulunamadı

Seçimlerin ÖDP Adına Değerlendirilmesi

3.6. Gökkuşağı Koalisyonu Projesi

3.7.5. Seçimlerin ÖDP Adına Değerlendirilmesi

Seçim sonrası ÖDP, beklentilerin altında oy alarak hedeflerine ulaşamadı. 1998 yılının haziran ayında yapılan Parti Meclisi toplantısında seçimlere yönelik üçlü bir hedef belirlenmişti. Bunlar, üye sayısını arttırmak ve partiyi tanıtmak; var

192 Çavdar, a.g.e. , s. 346.

193 NTV On Yıl, Doğuş Yayınları, İstanbul, 2005, s. 102. 194 www.tuik.gov.tr.

195 www.tuik.gov.tr.

olan üyelerle ve toplumsal muhalefetle organik ilişkiler kurmak; oy almak. (genel olarak birinci TİP’in aldığı kadar oy197 bekleniyordu)198 Buradan yola çıkılarak seçim çalışmalarının yetersiz kalması, partinin kendini tam olarak tanıtıp anlatamaması, gökkuşağı projesinin hedefini bulmaması sonuçlarını çıkarabiliriz.

Merkez Yürütme Kurulu, tümden başarısız olunduğunu kabul etmemiştir. Seçimlerden sonraki ikinci PM toplantısına sunduğu seçim değerlendirmesinde ilk iki hedefin büyük oranda gerçekleştirildiğini, buna ek olarak da aydınlarla ciddi boyutta bir ilişki kurulduğunu belirtiyor ve düşük oy alınmasının nedeni olarak da ulusal baraj sistemini göstermektedir.199

MYK’yi oluşturan grubun çoğunluğu radikal demokrasi görüşünü savunmaktadır. Devrimci görüşü savunan gruplar/kişiler, MYK’nin başarı saydığı seçimleri eleştirmişlerdir. Devrimci görüşe göre seçimler büyük bir başarısızlıktır.

ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras seçim sonuçlarına yönelik şu açıklamayı yapıyor: “Biz 1 milyon civarında oy bekliyorduk. Ancak bizim olası seçmenimizin

DSP rüzgârına ve CHP’nin baraj altında kalacağı beklentisine teslim olduğunu düşünüyoruz. …Şimdi toplumsal muhalefeti taşıyan, o sürece omuz veren arkadaşlarla yeni bir ÖDP kurmak durumundayız. Artık ÖDP’nin kendini tekrarlama gibi bir şansı yok. Hızla bir atılıma geçmek durumundayız.”200

Parti çalışma raporunda yer alan başarısızlık nedenlerini maddeler halinde belirtirsek:

• Yerel seçim hazırlıklarının çok önceden başlatılmaması ve yerel inisiyatiflere önayak olma çabalarının son derece cılız kalması parti örgütlerinin manevra alanını daraltmıştır.

• ÖDP seçim sürecine öngördüğü temel çatışma eksenleri üzerinden güç biriktirerek giremedi. Sistemin yeniden yapılanma hamlesine ve 28 Şubat sürecine müdahale etme hedefine ulaşmak, parlamenter sonuçları da olabilecek ve güç dengelerini değiştirecek bir siyasal ve toplumsal güçler bileşimini yakalamayı/oluşturmayı gerektiriyordu. Bu gerçekleştirilememiştir.

197 1965 Milletvekili Genel Seçimleri’nde TİP’in aldığı oy oranı %2,83’tür. 198 V Özgürlük, 24 Nisan 1999; Mısır ve Horuş, a.g.e. , s.134.

199 Mısır ve Horuş, a.g.e. , s.134. 200 V Özgürlük, 24 Nisan 1999.

• Toplumsal muhalefet güçleri seçim sürecine kendi özgün ve bağımsız talepleriyle giremedi.

• ÖDP’lilerin öncülük ettiği “Emekçiler Şartnamesi” gibi girişimlerden sonuç alınamadı.

• Parti Danışma Meclisi (PDM) kararlarında da belirtildiği gibi, ÖDP siyasal güçlerle sınırlı olmayan bir seçim ittifakı öngördüğü halde, bunun toplumsal muhalefet örgütleri cephesinde bir karşılığının olmadığı/oluşturulamadığı görüldü.

• Parti oylarının yetersiz olması, yaratılan sempatinin oya dönüştürülememesi ile de yakından ilişkilidir. ÖDP etkilediği seçmenin tamamının oyunu alamamıştır.

• %10 düzeyindeki yüksek seçim barajı ve bu nedenle ortalama seçmende oluşan “oyun boşa gitme” korkusu, ÖDP’nin etkilediği kesimlerin bir bölümünden oy almasını engelleyen faktörler arasındadır.

• ÖDP, siyasal alandaki gelişmeleri ve kaymaları doğru okuyamamış, kitlelerin nabzını tutamamış ve gerçeklerden kopmuştur. Ne parti yetkili organlarının ne de parti örgütlerinin MHP’nin çarpıcı yükselişini gözlemleyememesi, bunun iyi bir örneğidir. MHP’nin seçim barajını aşacağı ve ciddi bir milletvekili sayısıyla meclise gireceği bütün kamuoyu araştırmalarında saptanmış, ancak bu olgu ÖDP tarafından değerlendirilememiştir.

• ÖDP’nin seçimlere, örgütte bir içe kapanma ve daralmanın yaşandığı, yapısal sorunların derinleşme eğilimine girdiği ve daha da önemlisi toplumsal muhalefet hareketinin geri çekilmeye başladığı bir dönemde hazırlandığı belirtilmelidir.

• ÖDP seçim politikasını oluşturmada parti içi tartışmaları zamanında sonuçlandıramadığı için geç kalmıştır.

• Seçim politikasının saptanması konusunda yürütülen tartışmalar hızlı, düzenli, sonuç alıcı ve partiyi birleştirici bir üslup ve örgütlenme içinde yapılamamıştır.

• Parti içi tartışma 6 ayı aşan uzun bir zamana yayılmış ve parti bu süreyi bekleyerek geçirmiştir. Sonuçta gecikerek alınan kararlar ise, parti merkezi

organlarının yeni gelişmeleri değerlendirme ve politik manevra yapma olanaklarını büyük ölçüde sınırlandırmıştır.

• ÖDP, seçim çalışmalarını bir siyasi karargah oluşturarak yürütememiş; gecikme ve parti içi eğilimler arasındaki politik gerilimler nedeniyle oluşan güvensizlik ortamı seçilmiş organların etkin bir şekilde çalışmasını önlemiştir.

• Seçim çalışmaları boyunca PM işlevsiz kalmış, partiye resmen iletilen bazı ittifak önerileri (Örneğin CHP’nin ittifak önerisi) kimi “ambargolar”201 nedeniyle yetkili organlar içinde bile açıkça tartışılamamıştır.

• PM ve MYK, partiyi belirlenen seçim siyaseti ekseninde birleştirme ve harekete geçirmede başarılı olamamıştır.

• Belirlenen politikalar konusundaki tartışma, yorum farklılıkları ve bu durumun bir ürünü olarak çeşitli birimlerde yaşanan politik pratiklerdeki kopuş seçimlerin bitimine kadar sürmüştür. Bu durum yer yer partinin eylem birliğinin zedelenmesiyle sonuçlanmıştır.

• 12 Eylül 1998 tarihindeki Gökkuşağı Buluşması’nda meslek odaları, sendikalar ve kitle örgütleri temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda belirlenen amaç doğrultusunda çalışmalarda bulunmak üzere bir “Girişim Heyeti” oluşturulmasına karşın somut bir sonuç elde edilemedi.

• PDM kararları doğrultusunda sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütleriyle yapılan görüşmelerden de sonuç alınamamıştır. ÖDP’nin bu alanlara ilişkin ciddi bir örgütlenmeye girememesinin nedenlerinden biri de söz konusu örgütlerin 1980’li yıllarda geçirdikleri dönüşümün bir ürünü olarak siyasi partiler ile açık bir ilişki geliştirmekten kaçınmaları ve mesafeli bir ilişkiyi tercih etmeleridir. Sendikalar ve meslek örgütlerindeki partililer bile seçim kampanyası sırasında harekete geçirilememiş ve çalışmaların içine çekilememiştir.

• Aday belirlemede geç kalınması, adayların örgütle uyum sağlamasını zorlaştırmıştır. Bazı bölgelerde yerel adaylar örgütün önüne geçmiştir.

201 Ambargo sözcüğü ile kastedilen, parti içi grupların kendi siyasi görüşü etrafında parti politikalarını

Adayların yeterli hazırlığı yapamaması da seçim çalışmasında aksamalara neden olmuştur.

• İşçi ve emekçi havzalarında, çalışma alanlarında, kent yoksulları arasında, büyük kentlerin varoşlarında ve gençlik içinde partinin belirgin bir şekilde örgütsüz oluşu başarısızlığın nedenleri arasındadır.

• Kampanya dönemi ÖDP’nin disiplinli, organları çalışan ve hukuku oturmuş bir parti olmadığını da ortaya çıkarmıştır. Örneğin aralarında parti kurucu ve yöneticilerinin de bulunduğu bazı üyelerin başka partilere oy verdiği anlaşılmıştır.

• Medyada oluşan/oluşturulan ÖDP imajının dönüp partiyi etkilemesi, parti örgütlerinin kendi etkinliklerine, medyaya yansıyıp yansımadığına göre değer biçmeye başlaması giderek ciddi bir zaaf haline gelmiştir.

• Parti üyesi olmayan yurttaşların katılımıyla düzenlenmek istenen ön seçimler formel bazı uygulamalar dışında hiçbir yerde hayata geçirilememiştir.

• Genel olarak sosyalistlerin, özel olarak da ÖDP’lilerin seçmenlerden oy isteme konusundaki tutuk davranışları.

• Çalışmaların eş güdümünü ve PM üyelerinin katılımını hedefleyen bölgesel kurullar, gerek MYK’nin gerekli düzenlemeyi yapamaması, gerekse PM üyelerinin ilgisizliği nedeniyle gerçekleştirilememiştir.202