• Sonuç bulunamadı

Seçim Kampanyası Harcamaları

Seçim kampanyası giderleri ile ilgili olarak yapılan düzenlemelerin en sık rastlanan örneği, seçim harcamalarının sınırlandırılmasıdır. Bunun yanı sıra, siyasi partilerin bazı şekillerde yapacağı harcamaların sınırlandırılması veya yasaklanması da söz konusu olmaktadır. Bu açıdan, siyasi reklam harcamalarının sınırlandırılması veya tamamen yasaklanmasını örnek olarak göstermek mümkündür.

Seçim harcamalarının denetimini kolaylaştırmak amacıyla, seçim harcamaları alanında yapılan bir diğer düzenleme ise, seçimlerde yapılacak harcamaların tek bir banka hesabından yönetilmesinin sağlanmasıdır. Nakit işlemlerin sonradan takip edilmesi mümkün olmadığından, büyük miktarlardaki bağışların ve harcamaların banka hesapları vasıtasıyla gönderilmesi gereklidir. Gana, Liberya ve Nijerya örneklerinde olduğu gibi, bütün seçim fonlarının yönetimi için özel banka hesabı

198 Biezen (2003), s. 20-21.

199

1961 Anayasası döneminde de 648 sayılı Kanun’un bağışları düzenleyen 71'inci maddesinin birinci fıkrası bağış kaynaklarıyla ilgili düzenleme yapılmış; kamu kurumlarıyla kamu kuruluşu niteliğindeki meslek örgütleri, her türlü sendika, birlik, federasyon ve konfederasyonlar ile derneklerin siyasi partilere hiçbir biçimde bağış yapamayacakları belirtilmiştir. Bağış vermesi yasaklananlar dışındaki gerçek ve tüzel kişiler ise, herhangi bir siyasi partiye aynı yıl içinde en fazla beş bin Türk lirası bağışta bulunabilecektir.

200 Bu madde gereğince bağışlara ilişkin sınır 2000 yılında %52,1 değerleme oranına göre 3.042.000.000; 2010 yılında % 2,2 değerleme oranına göre 24.953 TL’dir (Uzun, Cem D., Siyasi

73 kullanılması zorunluluğuna yer verilmemesi halinde, seçim harcamalarının denetimi de zorlaşacaktır201.

1) Seçim Harcamalarının Aleniyeti

Seçim kampanyası harcamalarının aleniyetinin sağlanması, kampanya dönemlerinde yapılan harcamaların, kamuoyuna duyurulmasına ilişkin tedbirleri ifade etmektedir. Seçim kampanyası döneminde yapılan harcamaların aleniyeti partiler tarafından gönüllülük esasına göre sağlanabileceği gibi, yasal bir zorunluluk haline de getirilebilir. Harcamaların aleniyetinin sağlanması, bu konuda yapılacak resmi denetime veya kamuoyu denetimine de dayanak oluşturmaktadır. Ancak bu şekilde bir denetim yapılabilmesi için, hesapların aleniyetine ilişkin kuralların zamanlaması oldukça önemlidir. Genellikle, seçimlerden hemen sonra, seçim harcamalarının denetimi ile görevli kişi veya kurullara sunulan harcama raporlarının, uygun vasıtalarla yayınlanması suretiyle, harcamaların aleniyeti sağlanmaya çalışılmaktadır.

2) Seçim Harcamalarının Sınırlandırılması

Siyasi parti ve seçim kampanyası harcamalarını sınırlandırmak, seçim sürecindeki maliyetlerinin artmasını, siyasi alandaki yolsuzlukları ve partilerin/adayların çıkar gruplarının kontrolü altına girmesini engellemek için kullanılan bir yöntemdir. Örneğin, Đngiltere’de genel olarak siyasi partiler hakkında yasal düzenleme yapılmamasına rağmen, kampanya ve seçim harcamaları sınırlandırılmıştır. On yedi Merkez ve Doğu Avrupa ülkesi ile altmış demokrasi arasında yapılan karşılaştırmalı bir araştırmada; genel olarak komünizm sonrası ülkelerin %59 oranında kampanya harcamalarını düzenlerken, altmış demokraside bu oranın %43 olduğu görülmüştür. Kampanya harcamaları üzerindeki sınırlamalar çoğu Avrupa ülkesinde standart bir uygulama haline gelmiştir 202. Almanya,

201

Nassmacher (2003/2), s. 148. 202 Walecki (2007), s. 3; Bkz., Tablo 3.

74 Avusturya, Đsviçre, Hollanda, Đsveç gibi ülkelerde ise, adayların ve siyasi partilerin harcamaları üzerinde herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır203.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Tavsiye Kararı’nda da siyasi partilerin aşırı finansman ihtiyaçlarını engellemek için devletler tarafından önlemler alınması gerektiği belirtilmiştir. Seçim kampanyası harcamaları üzerinde sınırlar belirlemek de bu önlemlerden biri olarak gösterilmiştir (m. 9). Bu Karar’a göre Devletler, her bir parti, aday listesi ve aday ile ilgili olarak seçim kampanyalarındaki doğrudan veya dolaylı bütün harcamaların kaydedilmesini sağlamalıdır (m. 10).

Harcamaların sınırlandırılması görüşü, seçimlerde sınırsız bir şekilde yapılan harcamaların, kişilere adaletsiz bir avantaj sağlayacağı gerekçesine dayandırılır. Harcamalar üzerindeki sınırlamaların iki temel amacı gerçekleştirmeyi amaçladığını söylemek mümkündür. Birincisi, harcamaların sınırlandırılması siyasi partiler veya adayların, seçmenlerin tercihlerini orantısız bir şekilde etkilemesini önler. Đkincisi ise, harcama sınırları seçilmişlerin bağış yapanlara aşırı bir şekilde bağımlı hale gelmesini önler. Siyasi süreçte, farklı siyasi güçlerin fırsat eşitliğini garanti etmek için seçim kampanyası harcamalarında sabit bir sınır belirlenmektedir204.

Harcama sınırları ile belirli bir parti veya aday tarafından yapılacak toplam harcamalar sınırlandırılabileceği gibi, bazı harcama türlerinin sınırlandırılması veya yasaklanması da mümkündür. Örneğin, Türkiye’de seçime katılan siyasi partiler ve adayların, kanunda belirtilen yayınlar dışında, hediye ve eşantiyon dağıtmaları yasaktır205. Harcama sınırları, belirli kriterlere bağlı olarak düzenlenmektedir. Örneğin harcama sınırları, Amerika ve Polonya’da her başkan adayının, Đngiltere’de ise her partinin harcayabileceği toplam miktarın belirlenmesi suretiyle

203 Nassmacher, Karl-Heinz, “Regulation of Party Finance”, Handbook of Party Politics, Katz, Richard/Crotty, William J. (Editör), Wiltshire, 2006, s. 447.

204

Biezen (2003), s. 29-30.

205 “Seçime katılan siyasi partiler ve adaylar, seçimin başlangıç tarihinden seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar, kendilerini tanıtıcı nitelikte broşür, el ilanları, parti bayrağı, poster, afiş veya ses ve görüntü içeren CD, DVD gibi her türlü yayını dağıtmakta serbesttir. Siyasi partiler ve adayların, bu fıkrada belirtilenler dışında herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtmaları, dağıttırmaları veya bunların üçüncü şahıslar ya da kurum ve kuruluşlar aracılığı ile dağıtılması yasaktır. Bu maddede belirtilen yayın veya malzemeleri dağıtacak kimselerin on sekiz yaşını doldurmuş olması şarttır” (Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, m. 57).

75 oluşturulmuştur. Portekiz ve Rusya Federasyonu’nda ise harcama sınırları, asgari ücrete göre belirlenmektedir. Fransa ve Đspanya’da ise harcama sınırları, bir seçim bölgesinde ikamet eden kişi sayısına bağlı olarak düzenlenmektedir206.

Harcama sınırlarının hangi alanlarda uygulanacağı meselesi de önemlidir. Örneğin Đngiltere’de partiler için uygulanmayan harcama sınırları, adaylar için uygulanmıştır. Bu durumda partiler kendi adayları lehline harcama yaparak, bu sınırlamaları uygulanamaz hale getirmiştir. Bu şekilde bir durumun önüne geçmek için Amerika’da, partilerin adayları namına yaptıkları harcamalar, bağış olarak değerlendirmekte ve adaylara yapılabilecek bağış miktarları da sınırlandırılmaktadır. Seçim harcamalarına yönelik sınırlamalar, partilere, adaylara veya her ikisine yönelik olarak uygulanabilmektedir. Ayrıca sendikalar, şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernekler gibi kişi toplulukları ve diğer üçüncü kişiler hakkında da uygulanabilmektedir. Örneğin, Đngiltere ve Yeni Zelanda’da, aday veya parti ile herhangi bir resmi ilişkisi olmayan veya onlar tarafından açık bir şekilde yetkilendirilmeyen kişilerin harcama yapması yasaktır207.

Kampanya harcamaları üzerindeki sınırlamaların, uygulanabilirliğini sağlamak için, hangi harcama türlerinin seçim harcaması olarak nitelendirileceğinin belirlenmesi gerekir. Başka bir ifade ile, seçim harcaması niteliğinde olan ve olmayan harcama türleri arasında kesin bir ayrım yapılabilmelidir. Düzenlemelerde, kampanyaların başlangıç zamanının saptanması konusunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Seçim kampanyası döneminin çok kısa olması halinde, harcama sınırlarının etkili olması ihtimali de zayıflayacaktır208. Seçim kampanyası düzenlemelerinde kampanya dönemi açık bir şekilde belirlenmelidir. Seçim kampanyalarının başlangıç zamanının ve seçim harcamalarının kapsamının belirlenmesi, seçim harcamaların denetimini sağlamak için de zorunlu bir unsurdur.

Seçim harcamaları düzenlemelerinde, belirlenecek olan harcama sınırının makul seviyede olmasına da dikkat edilmelidir. Belirlenecek olan harcama sınırı ne

206 Walecki (2007), s. 3.

207 Gençkaya, s. 27. 208

Tham, Joo-Cheong, Money and Politics: The Corrosive Effect of Money on Politics in

76 siyasi yarışmanın etkililiğini azaltacak kadar düşük, ne de seçim harcamaları üzerinde uygulanabilir bir eşik oluşturmak için çok yüksek olmalıdır. Bu eşikler belirlenirken enflasyon da göz önünde bulundurulmalıdır209.

3) Siyasi Yayın Ödemelerinin Sınırlandırılması

Siyasi partilerin seçim harcamalarının sınırlandırılması durumunda, siyasi yayınlara ilişkin düzenlemeler yapılması söz konusu olacaktır. 1980 yılına kadar çoğu Avrupa ülkesi, siyasi partilere ücretsiz yayın hakkı sağlayarak bu konuyu düzenlemeye çalışmıştır. Ancak zamanla özel televizyon kanallarının artması ve partilere yayın zamanı satın alma fırsatlarının doğmasıyla birlikte, siyasi reklamlar için yapılan harcama miktarları da artmıştır210.

Siyasi partilerin harcamaları içinde özel bir yeri olan siyasi yayın ödemeleri konusunda da birtakım düzenlemeler yapılmaktadır. Siyasi yayın ödemelerinin düzenlenmesine ilişkin tedbirler, televizyon ve radyolardan yapılacak siyasi reklamların sınırlandırılması veya yasaklanması şeklinde olabileceği gibi; aday veya partilere ücretsiz yayın süresi sağlamak şeklinde de olabilir. Ancak bu ikisi arasında bir karşılaştırma yapıldığında, aday veya partilere ücretsiz yayın süresi sağlamanın daha yaygın olarak uygulandığı görülmektedir211. Siyasi reklamların tamamen yasaklanması halinde partiler veya onlar lehine hareket eden üçüncü kişilerin, farklı yollardan bu yasakları aşmaları mümkündür. Reklam yayınlarına ayrılan ödemelerin yasaklanması veya sınırlandırılması durumunda, hem partilerin hem de üçüncü kişilerin siyasi kampanya harcamalarının, kontrol altında tutulması zorunlu hale gelmektedir. Ayrıca bu tür düzenlemeler medyanın seçimler hakkında kapsamlı ve objektif olarak halkı bilgilendirmesini engelleyecektir. Siyasi reklamlara ilişkin yayınların yasaklanması veya sınırlandırılması durumunda, devlet kontrolündeki yayın kuruluşlarının iktidarlar lehine kullanılarak, muhalefetin güçsüz bırakılması gibi demokratik olmayan sonuçlar da ortaya çıkabilir.

209 Örneğin Bulgaristan’da 1991 yılındaki bir harcama sınırı 1997 seçimlerinde uygulanmıştır, ancak 1997’de enflasyon BGL’nin değerini yüzde 3200’e kadar azaltmıştı. Adayların kampanyalarda harcayabileceği en yüksek miktar (30.000 BGL), yirmi dolar değerine düşmüştür. (Biezen (2003), s. 31).

210

Nassmacher (2006), s. 446. 211 Pinto-Duschinsky, s. 26.

77 Fransa, Đngiltere, Đspanya gibi bazı ülkelerde televizyonda ücretli reklam verilmesi tamamen yasaklanmışken, Đsveç gibi bazı ülkelerde ise partilere ücretsiz yayın hakkı tahsis edilmektedir. Bununla birlikte Avustralya Yüksek Mahkemesi, ücretli siyasi tanıtım yayınlarının yasaklanmasına ilişkin bir düzenlemeyi, ifade özgürlüğüne aşırı bir müdahale niteliğinde görmüş ve iptal etmiştir212. Ayrıca ücretli reklamların yasaklanması veya sınırlanması durumunda, günümüzde kitle iletişim araçlarının fazla olması sebebiyle, bu kurallara uygunluğun denetimi oldukça zorlaşacaktır. Üstelik bu tür yayınlar yalnızca bir adayı veya partiyi destekleyen türde de değildir. Maksatlı ve sistematik bir şekilde belli bir partinin veya adayın aleyhine yayınlar yapılmasının da denetlenmesi gerekmektedir.

C. Siyasi Partilerin Seçim Harcamalarının Sınırlandırılması