• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: TERĠMLER ve TANIMLAMALAR

1.3. Yeni Çağ Dini Akımlar ve BaĢlıca Özellikleri

1.3.3. SeçilmiĢlik

Alternatif Ġnanç Kültlerinde üzerine vurgu yapılan bir baĢka husus da bu akıma üye olan kiĢinin seçilmiĢ bir fert, bu akımın bizzat kendisinin de seçilmiĢ bir ekip olduğu söylemidir.

Akımların kendisine meyleden veya yeni katılan üyelerine ilk baĢta vaat ettiği „yeni’lik söylemini gruba katılanlar üzerinde bizler ve onlar algısı oluĢturma gayretine matuf kullandığını söyleyebiliriz. Bu söylemin hem akımın kendisine hem müntesiplere bakan yönleri bulunmaktadır.

Akımın kendisine yönelik olarak birbirine kuvvetli bağlarla bağlanmıĢ bir bünyeye sahip olmak bu avantajların baĢta gelenidir ve de akım için en önemli dayanak noktasıdır. Bu dayanak vesilesi ile mevcudiyetini güvenli bir Ģekilde sürdürür.

Müntesibe bakan yönü ise kiĢi, kendisini huzurlu hissedeceği bir ortama kavuĢmuĢ olur ve bulunduğu ortamda ruhen rahatlığa ulaĢır. Zaten kendi hissiyatına göre de grubun içinde ortamı bozacak herhangi bir unsur bulunmamaktadır.

Bu bağlanmıĢlık hissi ve de karĢılıklı çıkar / fayda paydasında bir araya gelme psikolojisi ile hareket eden bir grubun teĢekkülünde görülmüĢtür ki kırılgan ve korumacı bir refleks meydana çıkar. Nihayetinde dıĢ dünyadan kopuk, tamamen kapalı devre bir ortam oluĢmuĢ olur.

Onlar ve biz vurgusu bu akımlarda bazen düĢman söylemine dönüĢen bir süreç takip

eder. Bu süreçte „dışarıda düşman’ ve „etrafımızda düşman’ kavramları sıklıkla telaffuz edilir. Bütün bu literatürün seçilmiĢlik algısı üzerine bina edilen bir kültürle harmanlanması sonucunda müntesiplere kuĢatılmıĢlık ve haklarına saldıracak bir dıĢarı ile her Ģeyden muhafaza eden bir içeri atmosferi hissiyatı verilir. Burada kendi adına

34

baĢarılı bir liderlik gösteren „ üstün yetenekli beklenen zat ‟ın söylemleri akımı bazen felakete sürükleyen çıkmazlara iter.

Alternatif inanç kültlerinin bu yönünü birbirini takip eden basamaklı bir Ģema ekseninde örnekleyecek olursak, kademeli olarak aĢağıda ki aĢamalardan sırası ile geçtiklerini iddia edebiliriz.

 Ġlk olarak Onlar-Biz algısı‟nın oluĢmasını temin etmek.

 Bunun ardında Muhafaza eden bir içyapı vurgusunun kabul ettirilmesi.

 DıĢarıda düĢman- etrafımızda düĢman algısı üzerine bina edilen bir atmosfer oluĢturulması.

 Ve bütün bunların neticesinde Liderliğin veya sahiplenilen teolojinin yönlendirmesi sonucunda ya rutin bir yapı olarak varlığını sürdürme veya

felaketle son bulan bir akıbet.

ġeklinde bir cereyan ediĢ Ģeması çıkarabiliriz.

Bu Ģemayı da akımlardan yola çıkarak izah etmek ve onların söylemleri ile değerlendirirsek meseleyi vuzuha kavuĢturmuĢ oluruz.

Buna göre biz-onlar algısı;

Grubun organik bir bütünlük ve insicam sergilemesine yönelik vurgular özellikle bu akımların kuruluĢ aĢamasında sıklıkla rastlanan bir söylemdir. Bu söylem sayesinde müntesiplerin algısında oluĢturulmak istenen seçilmiĢlik hissine ilave olarak dünyada iki tür insanın mevcudiyeti, seçilmiş bizler ile kaybeden onlar ın mevcudiyeti dikkat çekmektedir.

„Ve Bizim Özel olarak Ana Rahmine yerleĢtirdiğimiz, sonradan dikkat ile seçilmiĢ kiĢiler, BĠLGĠ KĠTABI'NI açıklamaya ve yaymaya baĢlayacak. Sizlerin bunda Ģansı çok yüksek.Çünkü Ġlahi Dinleri Tek KiĢi yaymaya çalıĢtı. Oysa Ģimdi Siz binlerce kiĢisiniz‟ ( Çorak,1996:444 ).

35

Bu söylemin sahibi olan Bülent Vedia‟ya göre „Bilgi Kitabını yayan sizler dikkat ile seçilmiĢ kiĢilersiniz, sıradan insanlardan farklısınız çünkü bir arada Ġlahi dinlerin dahi yapamadığını binlerce kiĢi olmanız sebebiyle yapabilecek olanlar sizlersiniz.‟

Bu grup öyle olağan alıĢılmıĢ bir usulle bir arada bulunmamaktadır hatta öyle bir bağlanmıĢlıkları vardır ki kiĢinin öz kardeĢinden ileri bir seviyede birbirlerine bağlıdırlar.

„9 - (18) Bütünlükte her Birey, ANA karnındaki KARDEġ‟ TEN öteye bir Bütünlüktür‟ ( Çorak,1996:635 ).

Bu yapıda ( bütünlükte ) yer alanlar hiçbir zaman sıradan bir insan ile mukayese edilemezler, bu yapıya girenler kurtuluĢu getirecek nesillerdir. „ Ġnsanları hidayete erdirecek olan kiĢiler olarak sizler özel olarak seçildiniz ‟ söylemi geliĢtirilerek müntesiplerini bu Ģekilde yönlendirme gayretindedirler.

„33 - Bu Son Çağ‟da her mevzuu kolaylık ile BaĢarabilecek Bilinçler olarak Özel Seçildiniz.

35 - Ġnsanlığın KurtuluĢu Siz Ġnsan kardeĢlerimizin elindedir‟ ( Çorak,1996:775 ). Fakat kurtarıcı insan olabilmek bu akımların iddiasına göre üstün bir haldir ve kolay elde edilen bir paye de değildir. Yine bu akımların belirttiğine göre bu payenin hakkını veren kiĢiler hep korunaklı bir ortamda tutulacaklardır.

„Çünkü Görevli olmak hiç de kolay bir mevzu değildir. Güvenceli bir Ortamdan korunuyorsunuz‟ ( Çorak,1996:656 ).

Muhafaza eden bir içyapı algısı ise biz-onlar söylemini kuvvetlendiren bir unsurdur.

Bu korunaklı bünye algısı kiĢiyi bulunduğu ortamdan ayrılmamasını telkin eden bir mekanizma oluĢturur. Bu mekanizmadan gönüllü ve ya mecburi kopuĢlar kolay olmamaktadır. Akımlara girilirken gösterilen tolerans akımdan ayrılıĢta gösterilmemektedir. Hem kullanılan dil hem de fiziki ortam bunu engelleyecek araçlarla donatılmıĢtır.

36

„Ancak bütün Sistemden Güvenceli KiĢilerin seçimleri ile alakalı olan bu Seçim

Programında Sizler daima büyük bir Korunma ve Denetim altındasınız‟ ( Çorak,1996:894 ).

Korunaklı yapıda kiĢilerin akıntıyla hareket etmeleri gaye edilir. Bu sebeple hem aĢağıda bulunan Bilgi Kitabından yapılan alıntı hem de Rael‟de ( Palmer,2004:158-159 ) ve diğer örneklerde de görüleceği üzere bu yapıyı eleĢtiri ve bireysel davranıĢ tasvip edilen bir hareket tarz değildir. „Çünkü Bu Ortamlarda, Dünyevi Bilinç çerçevesinde,

Bireysel Görüşlerin yeri yoktur. Vedia Bülent‟e göre ( Çorak,1996:658 ). DıĢarıda düĢman- etrafımızda düĢman algısı

Dışarıda düşman olgusu var etmek ve kuĢatılmıĢlık hissi ile bu akımlar bazen

felaketlere kapı aralamıĢlardır. Söylemlerini içe kapanıklılık üzerine geliĢtiren akımlarda belli tehlikeli geliĢmelerden bahsedilebilir. Bu kapanıklılık hali; çevreden

izole etme, zihin kontrolü ve fizik hareket kontrolü Ģeklinde sıralanabilir. Bu grup

hissiyatını en iyi tahlil edebileceğimiz akımlardan biri de Peoples‟ Temple hareketidir. Nitekim Peoples‟ Temple akımında hareketin lideri olan Jones, grubu çevreden gelecek tehlikeler konusunda aĢırı güdülemeye yönelik baskıya varan vaazlarda bulunmuĢtur. Akabinde de bütün grubu ilk neĢ‟et ettikleri mahalden tehlike söylemi ile uzaklaĢtırmıĢtır. Daha sonra Jonestown adını verdikleri bir köy kuracakları Guyana‟da dıĢ dünyadan tamamen izole bir hayat sürmeye baĢlamıĢlardır. Nihayetinde de „köylerini ele geçirecek etraftaki düĢmanlar‟, özellikle de „düĢman devlet tema‟sını günlük 6-7 saat süren ve köyün içinde hoparlörlerle her taraftan duyulan, kendisi tarafından verilen vaazlarda tekrarlamıĢtır. Ġzole bir ortamda tekrarlanan bir söylemle kendisine inanan kitleyi Jones, ölüm – intihar benzeri argümanlarla kontrolü haricinde hareket etmelerine izin vermiyordu. Ġzole hayat ve zihin kontrolünün akabinde artık fiziki müdahaleler söz konusu olmaya baĢlamıĢ ve grubun sadakatini ölçmek için bir gece yarısı köy içinde ki sirenleri çalarak grubu kuĢatıldıklarını ve artık ele geçirilmektense ölmelerinin daha iyi olacağına ikna ederek siyanür bulunduğunu söylenen kaptan herkesin içmesini isteyerek bağlılıklarını denemiĢtir. Bu deneme aslında sadece sınamak için yapılmıĢtı ve sadakatlerini göstermeleri istenilmiĢti.

37

Bu ilk denemedir fakat ikincisi gerçeğe dönen bir denemedir. Ġkincisinde ise yine aynı söylem ve yine aynı istek söz konusudur öyle ki netice olarak 276 sı çocuk toplam 918 kiĢi intihar ederek ölmüĢtür (Chryssides 2001 a:34-43 ).

Bu verdiğimiz örnek; grubu iyi bir liderlik sergileyemeyen veya teolojisini burada olduğu gibi ölüm-intihar ikilemine benzer tehlike söyleminden kurtaramayan akımların ulaĢabileceği felaketin sınırlarını gösterme adına yararlıdır.