• Sonuç bulunamadı

3.2. Örnek Olaylar

3.2.6. Sarraf Kirkor

Nüvvâbdan Abdurrahman Efendi Bâb-ı Âli’ye arzuhal ile müraca’at ederek daha önce boğularak ölmüş olan sarraf Kirkor ile aralarındaki muhasebenin bir memur tarafından görülmesini talep etmiştir. Bu talep üzerine çıkarılan ferman gereğince durum Darphâne-i Âmire’de görevli olup, Kirkor’un hesaplarının tesviyesi ile görevli olan kapukethüdalarından Mehmed Efendi’ye havale edilmiştir. Mehmed Efendi, Darphâne-i Âmire’de Abdurrahman Efendi ve Kirkor’un yazıcısı Mıgırdiç ile o meclisde bulunması icab eden diğer üyelerin katılımıyla bir meclis oluşturmuştur. Meclis tarafından tarafların hesaplarının incelenmesi ve iddialarının dinlenmesi sonucunda Abdurrahman Efendi’nin Kirkor’a bir kıt’a tahvil gereğince 87.000 kuruş borcu olduğu ortaya çıkmıştır. Abdurrahman Efendi bu borcun Kirkor’a emaneten vermiş olduğu mühürlü beyaz kâğıdın tahvil suretine sokularak oluşturulduğunu, hâlbuki kendisinin Kirkor’dan 70.000 kuruş alacağı olduğunu, bu borca ait tahvili kaybetmiş olsa da şahitler ile ispat edebileceğini ileri sürerek söz konusu borca itiraz etmiştir. Meclis bu iddiayı da değerlendirdikten sonra tarafların da rızalarıyla Abdurrahman Efendi’nin Kirkor tarafına 15.000 kuruş ödemesine karar vermiştir.

Yapılan ödeme planı çerçevesinde;15.000 kuruşun

5000 kuruşunun Kirkor’dan alacağına mahsuben Hafız Süleyman Efendi’nin kerîmesi Hatice Hanım’a ödenmesine,

2500 kuruşunun nakden ödenmesine,

7500 kuruşun da taksit ile ödenmesine karar verilmiştir.

Taksitler halinde ödenecek miktarın da Debbağ-zâde Mehmed Necib Efendi’nin Kirkor’dan alacağına havale edilmesine karar verilmiştir. Bu karar Abdurrahman Efendi ve Mehmed Necib Efendi tarafından da kabul edilmiştir. Dava

95 B.O.A., a.d., v.52, h.3.

sonucu 23.11.1841 tarihinde Darphane-i Âmire Defterlerine kaydolunmuş ve verilen kararlar ile ilgili olarak taraflara ilmühaber verilmiştir.96

Nevl Kîsedârı Mustafa Efendi Çinili Han’da sarraflık yaparken boğularak ölmüş olan Kirkor’da tahvil karşılığı alacağı olan 16.000 kuruşu alamadığını bildirmiş, mağduriyet halinin de dikkate alınarak alacağının adı geçen sarrafın terekesinden ödenmesini Bâb-ı Âli’ye verdiği arzuhal ile talep etmiştir. Mustafa Efendi’nin arzuhali ferman ile Darphâne-i Âmire’ye havale edilmiştir. Kirkor’un hesaplarının tesviyesi ile görevli olan kapukethüdası Pertev Efendi tarafından Kirkor’un hesapları ve sunulan tahvil üzerinde yapılan inceleme sonucunda Mustafa Efendi’nin iddiasında haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Dava sonucunda; 16.000 kuruşun 6.000 kuruşunda indirim yapılarak, kalan 10.000 kuruş içinde Kirkor’un Ankara Sancağı Redif Miralayı Ali Bey’de alacağı olan güzeştesiyle birlikte 5.850 kuruşun Mustafa Efendi’ye havale edilmesine karar verilmiştir. Dava sonucu 02.12.1841 tarihinde Darphâne-i Âmire Defterlerine kaydolunarak taraflara durum ile alakalı ilmühaber verilmiştir.97.

Büyük ticaret hacmine sahip iken boğularak ölen Sarraf Kirkor'un, çocukları terekesine el koymuşlardır. Ortaya çıkan borçlarının ödenmesi konusu irade ile vezirler kapukethüdalarından Mehmed Bey'e verilmiş ancak kendisinin vefatıyla bu hususta bir ilerleme kaydedilememiştir. Bu esnada alacaklılar tacizde bulunduklarından, adı geçen sarrafın hesabının görülmesi işi vezirler kapukethüdalarından Saib Efendi'ye havale edilip bu konudaki ferman Darphâne-i Âmire'ye kaydedilip görevlendirme ile ilgili ilmühaber Saib Efendi'ye verilmiştir98.

Sarraf Sarı Simonoğlu'nun Bâb-ı Âli'ye sunduğu dilekçede: kendisiyle ilgili alınmış karardan dolayı alışverişi sekteye uğradığı, alacaklıları tarafından rahatsız edildiği ve alacaklarının tahsili de zorlaştığından borcunu ödeyemeyeceğini ifade etmiştir. Alacaklarının tahsili konusunda birisinin tayinini istemiştir. Bu konuda çıkan ferman gereğince kayıtlara bakılmış ve daha önce ölmüş olan Sarraf Kirkor'un mühürlü odası açılmış ve muhasebesinin görülmesi işlemi irade ile merhum vezirler kapukethüdalarından Mehmed'e verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Sarraf Kirkor'un

96 B.O.A., a.d., v. 32, h.2.

97 B.O.A., a.d., v. 32, h.6.

defterinde yazılı olup adı geçen Sarraf Sarı Simon'un alacaklarını tahsil görevi vezirler kethüdalarından Muhtar Bey'e verilmiş olup karar Darphâne-i Âmire defterlerine kaydedilmiştir99.

Kadı Mahmud Hilmi Efendi, Sarraf Kirkor ile alışveriş etmekte iken adı geçen Kirkor'un ölümüyle çocuklarının, kendisinin babalarıyla olan muhasebesi konusunda kalpazanlığa kalkıştıklarını iddia ederek, konunun incelenerek ortaya çıkarılmasını talep eden bir arzuhal sunmuştur. Kayıtlar incelendiğinde, daha önce Kadı Mahmud Hilmi Efendi ile Sarraf Kirkor arasındaki alacak verecek muhasebesi ile merhum Mehmed Bey’in görevlendirildiği anlaşılmıştır. Mehmed Bey, Kadı Mahmud Hilmi Bey, Sarraf Kirkor'un yazıcısı ve diğer ilgilileri biraraya getirerek oluşturduğu mecliste, muhasebe kayıtlarını incelettirmiş ve Kadı Mahmud Hilmi Efendi'nin Sarraf Kirkor'a 55.235 kuruş borcu olduğu görülmüştür. Tarafların karşılıklı rızaları alınarak toplam borçtan 15.235 kuruş tenzil olunmuştur. Kalan 40.000 kuruşun 20.000 kuruşu iki tarafa verilecek ilmühaber tarihinden 1 ay ve diğer 20.000 kuruşu ise ilmühaber tarihinden 6 ay sonra ödenmek üzere bir ödeme planı kabul edilmesine ve Kadı Mahmud Hilmi Efendi'ye bir sarraf gösterilmesine karar virilmiştir. Kadı Mahmud Hilmi Efendi daha sonra verdiği bir arzuhalde; kendisinin memleketin çeşitli yerlerinde görev yapıp taksitleri zamanında ödeyemeyeceğini ve bu konuda kendisine yardımcı olunmasını talep etmiştir. Bu talep üzerine; taraflar Darphâne-i Âmire'ye tekrar çağrılarak vezirler kapukethüdalarından İsmail Efendi, Saib Efendi, Pertev Efendi, Seyyid Efendi, Hamdi Efendi, Edhem Efendi ve lonca sarraflarının huzurlarında konu tekrar müzakere olunmuştur. Müzakere sonucunda kabul edilen yeni ödeme planına göre; 40.000 kuruşun 2.500 kuruşunun 1257 yılı Muharremi başında ve geri kalan 37.500 guruşun 12.500 guruş taksitler ile Muharremden Muharreme 3 yılda tamamen ödenmesi kabul edilmiştir. Borcunu ödeyebilmesi için Mahmud Hilmi Efendi’ye de bir vazife ayarlanmasına karar verilmiştir. Alınan bu kararlar 30.11.1840 tarihinde Darphâne-i Âmire defterlerine işlenmiş ve taraflara konu ile ilgili ilmühaber verilmiştir100.

99 B.O.A., a.d., v. 17, h.4.

Benzer Belgeler