• Sonuç bulunamadı

2 2 3 Sanayiye Uygulanabilirlik

Yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması şartlarını sağlamış olan bir buluşa patent verilebilmesi için gerekli olan diğer şart ise sanayiye uygulanabilirliktir. Sanayiye uygulanabilir olma ile buluşun sanayide elde edilebilmesi veya bir çalışma aracı olarak kullanılabilmesi kastedilir. Ancak bu şekilde patent sistemi, ekonomik ve teknolojik gelişmeyi sağlayarak toplumu ileri götürmek olan temel hedefini gerçekleştirebilecektir. Şimdiye kadar incelenen patent verilebilirlik şartlarının aksine, sanayiye uygulanabilir olma, çok nadir durumlarda başvuruya patent verilebilmesinin önünde bir engel oluşturur. Zira bir buluşun sanayinin herhangi bir dalında uygulama alanı bulması, şartın yerine getirilmesi için yeterli görülmüştür288.

Sanayiye uygulanabilir olma şartı, İngiliz ve Alman Patent Kanunları’nda yer alırken, Amerikan patent hukukunda bu şart “yararlı olma”, “bir işe yarama” (utility) olarak isimlendirilmiştir. Avrupa Patenti Anlaşması md. 57 ve Strasburg Anlaşması md. 3’ e göre “Bir buluş tarım dahil sanayinin herhangibir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.” denilmiştir. 551 sayılı PatKHK md. 10’ da buluş “tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir “ denilerek sanayiye uygulanabilir olma şartı kabul edilmiştir.

Sanayi (endüstri) ibaresi, latince “industrious” ibaresinden gelmekte ve çalışkan, gayretli anlamını taşımaktadır. Sanayi, kazanç amacıyla, sürekli, bağımsız,

toplum gereksinimlerini karşılamak üzere izin verilmiş bir faaliyeti yapmaya yönelik insan faaliyetidir289.

Kavram; üretim, ticaret ve el sanatlarının bütün dallarını, madenciliği, turizmi, balıkçılık ve avcılığı, finans alanını ve bazı istisnalar dışında hizmet sektörünü de kapsar şekilde geniş olarak anlaşılmalıdır290. Nitekim hukuki metinlerde bu husus açıkça belirtilmiştir. Örneğin, Paris Anlaşması’nın 1’inci maddesinde sınaî mülkiyete geniş anlam verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre, “sınaî mülkiyet, en geniş mana da anlaşılmakta olup, yalnız dar mana da sanayi ve ticarete inhisar etmeyerek, aynı zamanda şarap, hububat, yaprak, tütün, meyve, hayvan, madenler, maden suları, bira, çiçek ve un gibi zirai sanayi sahalarını ve maden istihracı sanayini ve bilumum sınaî mamul veya tabii mahsulleri de ihtiva eder". Patent verilebilirlik şartlarını düzenleyen diğer uluslararası metinlerde de, tarımın sanayiye dahil olduğunun kabul edildiği görülebilir (EPC md.57; PCT md.33).

Bu yaklaşımdan hareketle sanayi kavramı fabrikacılık ve tarım alanıyla sınırlandırılmamış; teknik niteliği haiz her türlü maddî, algılanabilir faaliyetin sanayi kavramı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir291. Buradan hareketle teknik nitelikte olmanın, sanayi kavramı tanımlanırken dikkate alınması gereken temel bir unsur olma niteliğini bünyesinde barındırdığını söyleyebilmek mümkündür. Gerçekten sanayiye uygulanabilirliğin teknik araçlar kullanılarak buluştan yararlanma olarak da tanımlandığı görülmektedir.

İnsan ve hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan ve hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri ise sanayinin dışında tutulmaktadır. Bu insan hayatı ve sağlığı üzerindeki hakların mülkiyet haklarından daha önemli olduğunun kabul edilmesi ile ilgili etik anlayışın neticesidir. Ancak teşhis ve tedavi için kullanılacak ilaçların ve bunların üretim usullerinin sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. Ayrıca kozmetik alanında, kozmetik ve güzellik salonlarındaki faaliyetler sürekli, bağımsız ve kazanç sağlamak üzere yapılan faaliyetler olarak kabul edilirler ve sanayi kavramına dâhildirler292

.

Buluşun konusunun ürün olduğu durumda, o ürün buluşun sanayiye uygulanması ile elde edilebiliyorsa buluşun sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. Buluşun konusunun usul olması durumunda, usulün sanayi alanında elde edilmesi söz konusu olmaz, ancak kullanılabilir. Bu durumda usul, tarım dahil sanayi alanında kullanılabiliyorsa, o usulle ilgili buluşun sanayi alanına uygulanabilir olduğu

289

Ortan, Avrupa Patent Sistemi C I , s. 97; Ayiter, İhtira Hukuku, s. 50; Ortan, İşçi Buluşları, s. 68.

290

Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s. 461; Ortan, İşçi Buluşları, s. 67 291

Ortan, Avrupa Patent Sistemi C I, s.97

292Jeremy Phılıps and Alıson Fırth, Introduction to Intellectual Property Law, Fourth Edition, London:

Butterworths, 2001. s. 58-61; Tına Hart and Lında Fazzanı, Intellectual Property Law, Second Edition,

kabul edilir293. Ürün buluşları daima sanayide uygulanabilir olmakla beraber bazen sanayi alanında kullanılması mümkün olmayabilir. Örneğin; oyuncaklar, spor aletleri, tıbbi cihazlar sanayi alanında kullanılamazlar. Ancak bunların da bir sanayi işletmesi tarafından üretildiği göz önüne alınırsa, sanayide kullanılmasa da uygulanabilir oldukları kabul edilir. Aynı şekilde, üretim usullerine ilişkin buluşlar da usulün kullanılması ile üretim gerçekleştiğinden sanayide uygulanabilirler294.

Teknik niteliğe haiz olan bir buluşun sanayiye uygulanabilirlik şartını taşımasının altında topluma yararlı bir şey sunmak gerekliliği yatmaktadır. Bir diğer deyişle buluşun bir yarar sağlaması için “çalışması”, “uygulanabilir olması” lazımdır. Bir buluşun çalışabilmesi için amaçladığı fonksiyonu yerine getirebilmesi şarttır. Bununla birlikte başvuruda talep edilen buluşun amaçladığı bütün fonksiyonları tam olarak gerçekleştirilmesine gerek yoktur. Sanayiye uygulanabilir olmadığı sonucuna varmak için, buluşun bütününün mutlak bir şekilde uygulanamaz olması şarttır. Buluşun sanayiye uygulanabilir olması, teknik alandaki uzman kişi tarafından uygulanabilir olma şartı ile yakından ilgilidir. Gerçekten PatKHK’ de tarifnamenin “ buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli “ yazılması gerektiği öngörülmüştür. Bu nedenle buluşun sanayiye uygulanabilir olmasından bahsedebilmek için başvuruda talep edilen ürünün teknik alandaki uzman kişi tarafından üretilebilir olmasının şart olduğu da söylenebilir.

Buluşun sanayiye uygulanabilir olma şartını gerçekleştirmesi gereken tarih başvuru tarihidir. Bu tarihte sanayiye uygulanabilir olmayan bir buluşun sonradan sanayiye uygulanabilir hale gelmesi durumu değiştirmez. Dolayısıyla örneğin başvuru tarihinde ne işe yaradığı bilinmeyen bir bileşik için yapılan patent başvurusunun, bileşiğin sonradan kullanım alanı bulunsa bile, reddedilmesi gerekir.