• Sonuç bulunamadı

1 2 5 Patentin Konusu Olarak Buluş

En geniş tanımıyla buluş, daha önce var olmayan bir şeyin insan çabasıyla geliştirilmesidir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde “buluş” kavramı “İlk defa yeni bir şey yaratma; bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme; icat” olarak tanımlanmaktadır154. Yine aynı sözlükte, Arapça kökenli olan “icat” kelimesinin karşılığı ise, “yeni bir şey yaratma, bulma” olarak verilmiştir. “Buluş” ve “icat”155 kavramları eşanlamlı kavramlar olup, bu çalışmamızda, PatKHK’da yer aldığı şekliyle “buluş” kavramı tercih edilmiştir.

Patentin konusunu buluş oluşturur. Birçok ülkenin kanunu gibi PatKHK da “buluş” kavramının tanımlamamış, onu biliniyor kabul etmiş ve birçok hükmünü buluş üzerine kurmuştur156. Hangi şartlarda bir buluşa patent verilebileceği açıklanmış olsa dahi, korumanın konusunu oluşturan “buluş” kavramı tanımlanmamıştır. Kanunda buluşun tanımlanmamış olmasının sebebi, teknolojinin sürekli gelişmesi sonucunda tanımın, günün ihtiyaçlarına cevap veremeyecek duruma gelmesi endişesidir. Bir tanım verilmesi halinde, sınırlar belirleneceği için, ancak bu tanıma dahil olan öğelerin korumaya kavuşması söz konusu olacaktır157.

Doktrinde ise buluş kavramı hakkındaki çeşitli tanımlar şu şekildedir;

154 Türk Dil Kurumu Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü, http://www.tdkterim.gov.tr/, (28 Şubat 2012) 155 Kullanımda anlam olarak “buluş” ve “keşif” kavramları genel olarak karıştırılmaktadır. Bir buluştan

bahsedebilmek için öncelikle bir şeyin meydana getirilmesinden, yaratılmasından bahsedilmesi gerekir. Oysa keşifte, yeni bir şeyin yaratılması yoktur. Keşif, kişilerin doğal kuvvetlerle ilgili olarak bazı kurallar ve sonuçlar ortaya koymasıdır. Bu şekilde, o ana kadar var olmakla beraber bilinmeyen bazı özellikler ortaya konulmakta ve bulunmaktadır. Çoğunlukla bir keşfin yapılması, önemli ölçüde fikri bir çabayı gerektirir. Ancak yine de var olana yeni bir şey ilave edilmemektedir. Sadece o ana kadar bilinmeyen, fakat var olan şey ortaya çıkarılmaktadır. Oysa kişi, var olan doğal kuvvetleri yeni bir şey yaratmak için kullanırsa, bir buluş söz konusu olur. Bu doğal kuvvetler, var olduklarından farklı bir tarzda kullanılarak, yeni ve o zamana kadar var olmayan bir şey meydana getirmek için kullanılırsa, bir buluştan bahsedilebilir. Tahir Saraç, “Patent Korumasından Yararlanamayan Buluşlar”, www.fikrimulkiyet.com.s. 2

156

Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.450.

157 Fülürya Yusufoğlu, Patent Verilebilirlik Şartları Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Ayiter’e göre; “ buluş, o zamana kadar çözülmemiş veya daha ilkel yöntemlerle çözülmüş olan bir meselenin ilk kez veya daha iyi bir şekilde çözülmesidir “158.

Ortan’ a göre; “ teknik bir eylemle ilgili kuraldır “ 159 .

Tekinalp’ e göre de; “ bir beşeri gereksinim olarak ortaya çıkan soruna, teknik alana giren, uygulanabilir bir öğreti ile çözüm getiren, fikri bir üründür ” 160.

Patent hukukunun konusu olan buluş, yukarıdaki tanımlar kadar geniş anlaşılamaz. Patent hukukunun konusu olarak buluşun, bazı özellikleri (yeni olması, buluş basamağına haiz olması ve sanayiye uygulanabilir olması gerekir161) taşıması gerekmektedir. Ancak bu özellikleri içinde barındıran buluş, patent hukukunun konusu olabilir ve patent korumasına kavuşabilir. Patent hukuku açısından buluş, mevcut teknolojik duruma bir ek getirmeli, yani yaratıcı bir aşama içermelidir162.

Buluşun patentin konusu mu olduğu, yoksa patent verilebilirlik şartı mı olduğu konusunda doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmamaktadır. Ancak bizim de katıldığımız görüşe göre buluş, patent verilebilmesinin ilk şartı olmayıp, patent hukukunun konusunu teşkil eder163. Buluş kavramı, teorik olarak içinde bazı bileşenlerden oluşmaktadır. “Buluş” kavramı genel olarak bilinen anlamının yanında, hukuki bir şekilde tanımlanan bir terimdir. Bu halde, patent verilebilmesi için bazı şartlar kanunen tanımlanmışsa, bu şartların ayrıca “buluş” kavramının içine yerleştirilmesi ve o şekilde tekrar incelemeye tabi tutulması gereksizdir. Nitekim patent verilebilirlik şartlarından biri olarak tanımlanmış “yenilik” ve “buluş basamağı” şartlarının “buluş” kavramının içinde bulunmadığının söylenmesi yanlış olur. Esasen patent konusunun doğal içerikleri, patent verilebilirlik şartlarına dönüşmüştür. Buluşun şart olduğunu belirtmek, şart ile konunun karıştırılması anlamına gelmektedir164.

Buluşun patentle korunabilmesinin ön koşulu, patent verilebilirlik şartlarını taşımasının yanı sıra, teknik bir özelliğinin olmasıdır. Troller’e göre ; “Patent hukukunun kapsamındaki buluş, doğal kuvvetlerin kontrolü, kullanımı ve öğretisi olup, fiziki kuvvetlerin, kimyasal maddelerin ve sair doğal veya maddi unsurların meydana gelmesiyle sonuçlanan teknik bir kuraldır”. Trollere göre: yaratma, teknik

158

Ayiter, İhtira Hukuku, s. 32. 159

Ortan, İşçi Buluşları, s. 46.

160

Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s. 451.

161 Patent verilebilirlik şartları çalışmanın ikinci bölümünde ayrıntılı olarak incelenecektir

.

162 Mustafa Tüysüz, “Geleneksel Bilgiler Üzerindeki Fikri Mülkiyet Hakkının Korunması”, Ankara Barosu

Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi (FMR), C.6, S.2, 2006, Ankara, s.22.

163Selçuk Öztek, “Son Değişikliklerden Sonra Türk Patent Hukukunun Anahatları”, Marmara

Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Dergisi, C. 4, S. 1-2, Y. 1995- 1996 s.55; Tekinalp, Fikri Mülkiyet

Hukuku, s. 451; Karahan ve diğerleri, s. 165, 166; Şaziye Yurtsever, Patentin Hukuki ve Cezai

Korunması ve İlgili Mevzuat, Ankara: Adalet Yayınevi, 2005, s. 29. 164 Yusufoğlu, s.48.

alana aidiyet ve doğal kuvvetlerin kullanımı, patent hukukundaki “buluş” kavramını tanımlamaktadır165.

Buluş ister patentin konusu olarak görülsün, ister patent verilebilirlik şartı olarak görülsün, her halde buluşta araştırılan ve bulunması zorunlu olan husus, teknik karakterdir. Nitekim buluşu bir patent verilebilirlik şartı olarak görenler de, buluşun var olması için teknik karakterin bulunmasının şart olduğunu belirtilmişlerdir. PatYön’de çeşitli yerlerde buluşun teknik nitelik taşımasından bahsedildiği görülmektedir. Özellikle yönetmeliğin 8’inci maddesinde buluş konusunun ilgili olduğu teknik alan ve buluşun çözümünü amaçladığı teknik problemlerden bahsedilmiştir. Benzer şekilde “Konvansiyonun Avrupa Patenti Verilmesine İlişkin Uygulama Kuralları” uyarınca bir buluşa patent verilebilmesi için bulusun, teknik bir konu ile ilgili olması, teknik bir problemin çözümünü amaçlaması ve istemlerde korunması talep edilen bulusun teknik özelliklerinin belirtilmesi, dolayısıyla teknik nitelikte olması gerekmektedir. O nedenle, bulusun teknik niteliğe sahip olmasının, yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilir olmaya ek olarak aranması gereken zımnî bir şart 166 olduğu kabul edilmektedir167.

Sonuç olarak buluş konusunun teknik nitelik taşıması, teknik alanda yapılmış olan yeniliklerin ve ilerlemelerin korunmasının amaçlayan patent sisteminin mantığı ile örtüşmektedir. Bu sebeple buluşun teknik niteliği öncelikle incelenmelidir. Teknik bir özelliğinin olup olmadığı tespit edilirken buluşun teknik bir sonuç doğurması, gerçekleştirilmesinin teknik yaklaşımlarla mümkün olması, teknik bir sorunu çözmesi ya da belirgin bir şekilde ya da dolaylı olarak somut teknik yöntemlerle tanımlanması kriterlerden yararlanılabilir168.

165 Yusufoğlu, s.16

166 EPC’nin Aralık 2007’de yürürlükten kalkan eski metninin 52/1 maddesine göre, “Avrupa patentleri,

sanayiye uygulanabilen, yeni ve bir buluş basamağını içeren herhangi bir buluş için verilir”. EPC 2000’in Aralık 2007’de yürürlüğe giren metnine göre ise, “Avrupa patentleri, sanayiye uygulanabilen, yeni ve bir buluş basamağını içeren, teknolojinin tüm alanlarındaki herhangi bir buluş için verilir”. Bu değişikliğe istinaden Yusufoğlu; “Bir buluşun patente konu olabilmesi için, teknik karakter taşıması, yeni olması, buluş basamağını haiz olması ve sanayiye uygulanabilir olması gerekir.” Diyerek, teknik niteliğe sahip olmayı bağımsız bir patent verilebilirlik şartı olarak ele almıştır, s.50, 51. Biz de çalışmamızda patentin konusu olarak buluşun, ancak teknik bir karakter taşıması şartıyla patent verilebilirlik şartlarına haiz olup olmadığı inceleneceğinden, bağımsız bir şart olarak incelenmesi fikrine katılmıyoruz.

167

Öztürk, s.69.

168 M. Kaan Dericioğlu, Fikri Haklar Kılavuzu,İstanbul: İstanbul Sanayi Odası, 2003, s. 32; Margarete

Sınger and Dieter Stauder, The European Patent Convention, A Commentary, Vol.1, 3rd Ed., Berlin: Thomson Sweet & Maxwell/Heymanns, 2003, s. 76 .