• Sonuç bulunamadı

2.3. Sakin Kentler

2.3.4. Sakin Kent Üyelik Süreci ve Üyelik Kriterleri

Sakin Kentler için Birliğe üyelikte öncelikle yer alan iki temel şart; üye olacak kentin nüfusunun 50.000’in altında (Birliğin istisnai kararları hariç) olması ve il/eyalet merkezi durumunda olmaması şartıdır. Sonrasında Sakin Kent üyelik kriterleri olarak kabul edilen kriterlere14 belirli bir uyum gerekmektedir. Birliğin olağan üyeleri belediye başkanlığına sahip Sakin Kent unvanı almış kentlerdir. Bununla birlikte Birliğe üyelik yerine destek olma amaçlı katılım olanağı da sunulmuştur ve Tüzükte iki grup altında ifade edilmiştir. Cittaslow Destekçileri; Birliğe destek veren bölgeler, iller, büyük kentler, belediye birlikleri vb. gibi yapılardan oluşur. Cittaslow Dostları ise Birliğe destek veren dernekler, odalar, kamu kuruluşları, özel şirketler vb. gibi unsurlardan meydana gelir. Birliğe üye kabul edilen kentler Uluslararası Cittaslow Tüzüğündeki tüm maddeleri istisnasız olarak kabul etmiş sayılırlar (Md. 9, 10, 11).

Birlik üyeliği aday kentin belediye yönetiminin inisiyatifinde yürüyen bir süreçtir. Hatta Birliğe üye olmuş bir kent, belediyesinin aldığı karar sonucu Birlikten dilediği zaman ayrılabilir. Örneğin Birleşik Krallıkta ilk Sakin Kent unvanı alan Ludlow kenti, 2011 tarihinde belediye meclisinin aldığı kararla15 Birlikten ayrılmıştır, benzer bir

14 Bkz. Ek-2 Cittaslow Üyelik Kriterleri

15 Karar metni için bkz. www.ludlow.gov.uk/Uploads/Site817/Files/fc18apr11minutes.pdf (erişim

durum Diss16 kentinde de olmuştur17.

Nüfus şartı; bazı kentleri Sakin Kent hareketini benimseyip bu yönde bir gelecek çizebilecek durumdayken üyelikten alıkoymaktadır (Ekinci, 2014: 55). Bununla birlikte bu kuralın yere ve şartlara göre istisnai olarak esnetilebildiği de olmuştur; örneğin Japonya’nın ilk ve tek Sakin Kenti Kesennuma18 nüfus limitini aşmaktadır. Her ne kadar 50.000’in altında nüfusa sahip olmak şartı bazı kentleri Sakin Kent unvanına sahip olmaktan men etse de, dünyadaki kentlerin birçoğu bu nüfusun altında yer alır. Örneğin İspanya’da kentlerin %98’i 50.000 nüfusun hatta %90’ı 10.000 nüfusun altındadır ve Sakin Kent üyesi kentlerin de ortalama nüfusları 14.000 dolayındadır (Servon ve Pink, 2015: 328).

Sakin Kentler Birliği üyeliği kentlerin tamamen gönüllü bir şekilde katıldığı bir yapıdadır, bu noktada esas olan üye olmak isteyen kentlerin Sakin Kent fikrini, uygulamalarını, kriterlerini ve amaçlarını benimsemesidir (Radstrom, 2011: 94). Sakin Kentin ortaya koyduğu hedeflere ulaşılmasında ilk aşamada kentin belediye başkanının bu harekete olan güçlü inancı, ileri vadede ise kent yönetimdeki birlik ile yerel üreticilerin ve kent sakinlerinin bu ideale olan desteği önemlidir (Knox, 2005: 7). Dolayısıyla Sakin Kent olabilmek için başlangıçta kent yönetiminin başında bulunan icracı kişinin göstereceği irade olmazsa olmaz bir durumdur.

Birlik üyeliği için kent yönetiminin ve başkanının açık iradesi olsa bile bu durum tek başına yeterli olamayabilir. Ekinci (2014: 53) Sakin Kent adaylık sürecinde karşılaşılabilen farklı engelleri; finansal sorunlar, insan kaynağındaki eksiklik ve çabaların sürekliliğinde görülebilecek sorunlar başlıklarında özetlemiştir. Ayrıca Sakin Kent olmanın üyelik hedefleyen kentin sakinlerine aktarılması ve benimsetilmesi de başlıca sorunlar arasındadır. Örneğin Semmens ve Freeman (2012: 366) Yeni Zelanda’daki Matakana (bu ülkedeki ilk ve tek Sakin Kent) kentinde halkın katılımındaki sorunları ifade etmektedir ve Sakin Kent olma sürecinde bu kavrama karşı duyulan kuşkulardan bahseder. Üyelik konusuyla ilgili görüştükleri kişilerin, Sakin Kent anlayışını benimsetmenin önündeki üç engelden söz ettiğini belirtir ve bunların: “i) tepeden inmeci gereksiz bir marka ii) zorlayıcı ve gereksiz düzenlemeler içeren bir

16 Karar metni için bkz. www.disscouncil.com/files/meetings/minutes_585.pdf (erişim 06.09.2015) 17 2015 itibariyle İngiltere, İskoçya ve Galler’den toplamda 5 Sakin Kentin bulunduğu Birleşik Krallıkta,

Ulusal Koordinatörlüğü ikinci Sakin Kent unvanı almış olan Aylsham kenti üstlenmiş durumdadır.

yaklaşım ve iii) genel bir toplumsal desteğin eksik oluşu” şeklinde gruplandığını belirtir (Semmens ve Freeman, 2012: 370). Bununla birlikte Pink (2008b: 186)’in belirttiği üzere Sakin Kent hareketinde yer alan öncü kişiler, bu kentlerde yaşayan birçok kişinin Sakin Kent hakkında oldukça az bilgiye sahip olduklarını hatta hiç olmadıklarını zaten bilmektedirler. Bu noktada kentteki yerel yönetim, sivil toplum, farklı iş kolları gibi bileşenlerle iletişim ve uyum, üyelik sürecinin sürdürülmesi için oldukça önemlidir.

Temel şartları sağlayan ve Sakin Kent olmak için iradesini Birliğe (bulunduğu ülkede Ulusal Ağ kurulmuş ise oraya başvurulur) resmi başvuru yaparak beyan eden kentin/belediyenin önüne Birliğe üyelik kriterleri çıkar. 7 farklı kategori halinde gruplandırılan üyelik kriterlerinin, 1999 yılından beri bazı değişikler geçirse de temel başlıkları değişmemiştir. 2015 yılı itibariyle sayısı 72 olan üyelik kriterleri farklı başlıklar altında gruplandırılmıştır:

 Enerji ve Çevre Politikaları (12)

 Altyapı Politikaları (9)

 Kentsel Yaşam Kalitesi Politikaları (17)

 Tarımsal, Turistik ve Sanatkârlara Yönelik Politikalar (10)

 Misafirperverlik, Farkındalık ve Eğitim için Politikalar (10)

 Sosyal Uyum (11)

 Ortaklıklar -Yavaş Yemek ile ilgili bölüm- (3)

Kriterler, Sakin Kent anlayışının somut biçimde ifadesi ve Sakin Kent olmanın anahtarıdır. Üyelik kriterlerinin bazıları uyulması zorunlu kriterlerdir, bunun yanında kriterlerin toplamına en az %50 oranında bir uyum beklenir. 1’den 5’e kadar derecelerde her bir kriterin puanlaması sonucu yeterli bulunan kentler Sakin Kent unvanını kazanırlar ve takip eden ilk uluslararası toplantıda ilan edilirler19.

Üyelik süreci tamamlandıktan sonra bir diğer önemli nokta, Tüzükte belirtildiği üzere üye kentlerin 5 yılda bir denetlenmesi hususudur. Zira değişen belediye yönetimleri ve farklı gelişmeler Sakin Kent olmuş bir kenti bu çizginin dışına çekebilir. Ancak Uluslararası Bilim Komitesi üyesi Ezio Manzini’nin dile getirdiği üzere denetleme mekanizmasının işlerliği sorundur ; “Cittaslow Birliği, Sakin Kent unvanı almış bir kenti sonraki süreçte ilkeler doğrultusunda hareket edip etmediğini

denetleyebilecek bir güce sahip değildir” (Servon ve Pink, 2015: 332). Burada işaret edilen unsurların insan kaynağı ve maddi güçlükler olduğu söylenebilir. Birlik; İtalya’daki Orvieto gibi küçük bir kentte faaliyet göstermekte, üyeleri genelde belediye başkanları ve bilim insanlarından oluşmaktadır. Dolayısıyla bu kimselerin devamlı biçimde bir araya gelip dünyanın farklı bölgelerindeki Sakin Kentleri periyodik biçimde denetleyebilmeleri (ekonomik kısıtlar da eklenirse) neredeyse olanaksızdır.