• Sonuç bulunamadı

Sınırlandırmaların Sözleşme İle Kaldırılması

C. Sayı Bakımından

IV. Sınırlandırmaların Sözleşme İle Kaldırılması

FSEK’te eser sahibinin eseri ve bağlantılı hak sahiplerinin icra, tespit ve yayınları üzerinde çoğaltma hakkının sınırlandırılmasına ilişkin yapılan düzenlemelerin ne şekilde sona ereceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin kanunen getirilen sınırlandırmalardan sözleşme ile vazgeçmeleri mümkün müdür? Fikir ve sanat eserleri hukuku da özel hukukun bir dalı olduğu için bu alanda da sözleşme serbestisinin uygulama

663 Koruma süresinin dolmasına ilişkin bkz. Üçüncü Bölüm, I, B başlığı. 664

ÇELİK, s.93; EREL, Telif, s.308. 665 ÇELİK, s.93-94; EREL, Telif, s.308.

666 ÇELİK, s.94; EREL’e göre feragate yalnızca eser sahibi ile mirasçıları yetkilidir. EREL, Telif, s.310.

bulacağı doğal olarak kabul edilmektedir667. Sözleşme serbestisi uyarınca, eser sahipleri ile bağlantılı hak sahipleri FSEK’te yer alan ancak emredici olmayan668 hükümlere ilişkin üçüncü kişiler ile yapacakları sözleşme uyarınca çoğaltma hakkına ilişkin sınırlandırma hallerine son verebileceklerdir669

.

Sınırlandırma hallerinin düzenlendiği bazı maddelerde açıkça sözleşme ile önlenemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu duruma FSEK m. 38 f. 3 düzenlemesi örnek olarak gösterilebilecektir.

FSEK’te emredici olmayan sınırlandırma hallerine ilişkin olarak, sözleşmenin tarafları arasında görüşülüp tartışılarak eser sahibi ve bağlantılı hak sahipleri açısından sınırlandırma hallerine sözleşme ile son verilebileceği kabul edilebilecek ise de genel işlem şartları öne sürülerek bu sınırlandırma hallerine son verilmesi mümkün değildir670

.

Bununla birlikte, sözleşme ile çoğaltma hakkının kullanım yetkisi üçüncü kişiye tanınırken süre itibariyle yetki verilmiş ve aynı zamanda eser sahibinin çoğaltma hakkı bu bağlamda sınırlandırılmış ise, sürenin geçmesiyle çoğaltma hakkı eser sahibine kendiliğinden dönecek olup, hak üzerindeki sınırlandırmalar da kalkacaktır671

.

Fikrimizce, sözleşme ile eser sahibinin serbest iradesi uyarınca getirdiği sınırlandırmalardan ise yine tarafların bir araya gelmesiyle son verilebilecektir. Bunun yanında üçüncü kişi tarafından eser sahibi ile aralarında yapmış oldukları sözleşme uyarınca çoğaltma hakkının kullanım yetkisi aşılmış ve eser sahibi açısından kararlaştırılan sınırlandırma hallerinin kapsamı genişletilmiş ise, FSEK m. 58 uyarınca eser sahibi bundan zarar göreceğinden sözleşmeden cayma

667 BOZBEL, s.169.

668 Hangi hükümlerin emredici olmayacağı kanunun lafzından veya yorum yoluyla anlaşılabilecektir. BOZBEL, s.169.

669 BOZBEL, s.169. 670 BOZBEL, s.170.

mümkün olabilecektir. Bunun sonucunda da eser sahibinin iradesiyle belirlemiş olduğu sınırlandırma halleri ortadan kalkarak eser üzerindeki çoğaltma hakkı kendisine geri dönmüş olacaktır672. Bağlantılı hak sahipleri açısından da cayma hükmünün kıyasen uygulanabileceği kanaatindeyiz.

SONUÇ

Çoğaltma hakkı eser sahibinin eseri ve bağlantılı hak sahiplerinin icra, tespit ve yayınları üzerinde ekonomik olarak fayda sağlayan en önemli hak çeşididir.

Eser sahiplerinin eserleri üzerindeki ilk tespiti çoğaltma hakkı kapsamında düzenlenmiştir. Bu durum pratikte eser sahibinin eserin ilk tespiti ile eser üzerindeki çoğaltma hakkını ayrı ayrı devretmesinin mümkün olamayacağı anlamına gelmektedir. Ancak icracı sanatçılar ve radyo televizyon kuruluşları açısından tespit hakkı ve çoğaltma hakkı ayrı ayrı düzenlenmiştir, dolayısıyla bu kişiler söz konusu hakları tek başına dilerse kendileri kullanabilecek dilerse birbirinden bağımsız olarak üçüncü kimselere devredebileceklerdir. Fakat fonogram yapımcıları ile film yapımcılarına ilk tespitleri kendilerinin gerçekleştirmeleri sebebiyle ayrıca bir tespit hakkı tanınmamış tespitleri üzerinde yalnızca çoğaltma hakkı tanınmıştır.

Çoğaltma hakkının düzenlenmekte olduğu FSEK’in 22’nci maddesinde çoğaltmanın yapılmasını sağlayan araçlar sınırlı şekilde sayılmamış olup yeni teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkacak araçlar vasıtasıyla da çoğaltmanın yapılabileceğinin kabulü isabetli bir düzenleme olmuştur.

Bağlantılı hak sahiplerine tanınan çoğaltma hakkı açısından özellik arz eden durum, yalnızca çoğaltılmak istenen icra, tespit veya yayın sahibinden izin alınmasının yeterli olmayacağıdır. Burada basamak sistemi mevcut olup çoğaltılmak istenen icra, tespit veya yayın, eser veya bir diğer bağlantılı hak sahiplerinin fikri çabalarını kapsıyor ise söz konusu kişilerden de çoğaltma hakkına ilişkin izin alınması gerekmektedir.

Özellikle bilgisayar programlarının çoğaltılmasına ilişkin ülkemizdeki yasal düzenlemeler çeşitli yabancı kaynaklardan hukukumuza aktarılmıştır. Ancak kural ve istisnaların aktarılması sırasında yabancı kaynakların düzenleme getirmesinin

altında yatan amaç her zaman olmamakla birlikte doğru anlaşılamamıştır. Bu durum, özellikle FSEK ile getirilen bilgisayar programlarına ilişkin hatalı ve eksik düzenlemelerde karşımıza çıkmaktadır. Nitekim günümüzde teknoloji sürekli bir gelişim ve değişim içerisindedir. Teknolojinin hızla gelişmesi eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin özellikle çoğaltma hakkını ihlal açısından tehdit etmektedir. Fakat yabancı kaynaklardaki ilgili düzenlemeler FSEK’e aktarılmaya çalışılırken özellikle bilgisayar programlarının hazırlık tasarımlarında hatalı düzenleme sebebiyle kişilerin emek, zaman ve maddi çabaları korumasız bırakılmıştır.

Bununla birlikte internetin hayatımızın büyük bir bölümünü ele geçirmiş olması karşısında eser sahibi ve bağlantılı hak sahiplerinin çabaları birçok açıdan korumasız bırakılmakta ve özellikle çoğaltma hakkı ihlallerine sebep olmaktadır. Geçici ancak teknik çoğaltma niteliğindeki cache’lere özgü hukukumuzda herhangi bir yasal düzenleme bulunmaması bu alanda hak ihlali iddialarına sebebiyet verebilecektir. Aynı şekilde peer to peer paylaşımlara ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamakta ancak yorum yoluyla bu tür paylaşımların hak sahiplerinin çoğaltma hakkını ihlal ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Fakat internet üzerinden yapılan bu türden çoğaltmalara karşı herhangi bir önlem alınması söz konusu değildir. Buna karşın hak sahipleri çoğaltma hakkı ihlallerini internet yardımıyla arama motorlarında taramak suretiyle tespit edebileceklerdir.

Benzer şekilde hukukumuzda internet servis ve içerik sağlayıcılarının eser sahipleri ve bağlantılı hak sahipleri açısından çoğaltma hakkının ihlaline sebebiyet veren paylaşımlar açısından telif hukuku ile ilgili hukuki sorumluluğuna ilişkin özel bir yasal düzenleme bulunmamakta, bu konuda FSEK açısından yalnızca hak ihlaline sebebiyet veren içeriklere erişimin engellenmesine ilişkin prosedür işletilebilmektedir. Halbuki, teknoloji o kadar ilerlemiştir ki internet servis ve içerik sağlayıcılarının kullanıcılar tarafından hak ihlaline sebebiyet veren paylaşımlarına ilişkin kontrol mekanizması oluşturulabilmekte, hak ihlaline sebebiyet verilmemesi için lisans bedeli ödenmesi ve yalnızca üyeler tarafından

içeriğe ulaşılabilen bir sistem kurulabilmesi günümüz koşullarında oldukça kolaylaşmıştır. Fakat telif hukuku ile ilgili toplumdaki bilinç seviyesinin belirli kesimlerce sınırlı kalması sebebiyle eser sahipleri ve bağlantılı hak sahiplerinin çabalarına ilişkin özellikle çoğaltma hakkı açısından hak ihlalleri hız kesmeden devam etmektedir. Bu durumun engellenebilmesi için hem içerik ve servis sağlayıcılarının hem de son kullanıcıların hukuki ve cezai sorumluluğuna gidilmesi bir nebze olsun hak ihlallerinin önüne geçebilecektir.

Bir başka açıdan konuyu ele alırsak, korsan satışlar da hem eser sahibi hem bağlantılı hak sahiplerinin fikri çabaları üzerinde doğan çoğaltma hakkının ihlaline sebebiyet vermektedir. Ancak bu durumun önlenmesi için her ne kadar bandrol zorunluluğu getirilmiş ise de buna ilişkin kontrol mekanizmasının doğru işlememesi, toplumdaki eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin fikri çabalarına saygı duyması gerektiğine ilişkin bilinç seviyesinin arttırılması gerekir.

Çoğaltma hakkına eser sahipleri ve bağlantılı hak sahipleri açısından getirilen en önemli sınırlandırma sebebi şahsen kullanım amacıdır. FSEK’teki düzenlemelerin kaleme alındığı dönemde teknoloji bu kadar ilerleme kaydetmemiş, hak sahiplerinin çoğaltma hak ihlalleri bu denli yaygınlaşmamıştı. İnternet üzerinden eser, icra, tespit ve yayınlara ulaşmak ve hatta onları download etmek suretiyle çoğaltmak günümüzde oldukça kolaylaşmıştır. Ancak bu türden kullanımların şahsi kullanım serbestisi kapsamında kalıp kalmayacağı nasıl tespit edilecektir? Kişinin kendisi, yakın aile, iş, arkadaş çevresi için download ettiği hususunun tespiti oldukça güçtür, çünkü bu gibi durumlarda kişiler yükleme amacını dış dünya ile paylaşmak durumunda değildir. Ancak sınırlandırma kapsamında kalıp kalmadığının tespiti için internet üzerinden yapılan download işlemlerinin sayısına sınırlandırma getirilen bir sistem kurulmalıdır. Çünkü internet üzerinden eserin, icranın, tespitin ve yayınların sayısız kereler download edilmesi mümkündür. Bu durumda hak sahiplerinin çoğaltma hakkı şahsi kullanım adı altında kolaylıkla ihlal edilebilmektedir.