• Sonuç bulunamadı

İcracı Sanatçılar

E. Bağlantılı Hak Sahiplerine Ait Çoğaltma Hakkı

1. İcracı Sanatçılar

İcracı sanatçıların, kişisel yeteneklerini kullanarak meydana getirilen eserin toplum nezdinde tanıtımı için yaptığı katkılar göz ardı edilemez280

. Bu nedenle eser sahibine tanınan hukuki koruma kadar geniş olmasa da, eserin tanıtımında büyük katkı sağladığı için ulusal ve uluslararası düzenlemeler nezdinde bağlantılı hak sahibi kapsamında icracı sanatçılara bir takım haklar tanınarak katkıları hukuki koruma altına alınmıştır.

İcracı sanatçılara tanınan çoğaltma hakkı incelenmeden önce “icracı sanatçı” ve “icra” kavramını incelemek yerinde olacaktır.

Uluslararası düzenlemeleri incelediğimizde, Roma Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesinde icracı sanatçı kavramı “edebiyat veya sanat eserlerini canlandıran, anlatan, söyleyen, oynayan veya icra eden aktörleri, şarkıcıları, müzisyenleri,

278 ÇELİK, s.66-67; ayrıntılı bilgi için bkz. Cem BAYGIN, Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu’na Göre Eser Sahibinin Hakları İle Bağlantılı Haklar, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, C.V, S: 1-4 (2001), s.297-329.

279 WALTER/LEWINSKI, s.970, p.11.2.21.

dansçıları ve diğer kişileri; … ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. WPPT’nin 2’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde ise icracı sanatçılar, “edebiyat ya da sanat eserlerini veya folklorik ifadeleri herhangi bir şekilde yorumlayan, tanıtan, söyleyen, oynayan ya da icra eden aktörler, şarkıcılar, müzisyenler, dansçılar ve diğer kişiler,” olarak tanımlanmıştır. FSEK’te ise her ne kadar açık bir şekilde icracı sanatçı kavramı tanımlanmamış ise de benzer doğrultuda m. 1/B (k) bendi ile m. 80 f. 1 b. 1’de “Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden” olarak bahsedilmiş ve Komşu Haklar Yönetmeliği m. 4 f. 1 (c) bendinde “Sanat eserleri ile folklor eserlerini düzgün biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden oyucuları, ses sanatçılarını,

müzisyenleri ve dansçıları vb. diğer kişileri” şeklinde tanımlanmıştır281. Söz

konusu tanımlar uyarınca; bir besteye ait sözü söyleyen şarkıcılar, bir koreografiyi canlandıran dansçılar, bir tiyatro piyesini canlandıran tiyatro sanatçıları, Mozart’ın bestelerinden Türk Marşı (Rondo Alla Turca)’nı çalan bir keman virtüözü icracı sanatçılara örnek olarak gösterilebilir282

.

İcra kavramı ise, icracı sanatçı tanımlarından hareketle, bir eseri özgün bir biçimde yorumlamak, tanıtmak, anlatmak, söylemek, çalmak, canlandırmak, oynamak olarak tanımlanabilir.

İcra, niteliği gereği, yalnızca gerçek bir kişi tarafından yukarıda sayılan eylemlere konu edilebilir 283 . Dolayısıyla, tüzel bir kişinin fizyolojik bir varlığı olmadığından, tüzel kişi aracılığıyla icra teşkil eden eylemlerin fiziksel ortama aktarılması söz konusu olamayacaktır. Bununla birlikte, icra olarak sayılan

281 Sanat eseri ve folklor eseri kavramlarına maddede yer verilmesine ilişkin eleştiri için bkz. K. Emre GÖKYAYLA, Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu’na Göre İcracı Sanatçı Kavramı Ve İcracı Sanatçının Hak Sahibi Olmasının Şartları, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’ye Armağan, Cilt 1, İstanbul 2009, s.753.

282 Benzer doğrultuda örnekler için bkz. ÇELİK, s.68. 283 GÜNEŞ, Telif, s.217-218; ARKAN, s.44.

eylemler, hukuki işlem olmadığı için icracı sanatçıların ayırt etme gücüne sahip olması şartı aranmayacaktır284

.

İcra kavramının tanımlanması ile birlikte, işleme ile icranın birbirine benzer kavramlar olduğu düşünülebilir; ancak bu iki kavram da birbirinden tamamen farklıdır. Şöyle ki; işlemede asıl esere bağlı kalınarak işleyenin de hususiyetini içermesi şartıyla tamamen yeni bir eser meydana getirilir. Buna karşılık icrada ise yeni bir eser meydana getirilmemekte, yalnızca asıl eser, icracı sanatçılar tarafından çalınma, söylenme, canlandırılma vb. eylemlere konu olmaktadır285

. Yani, icra için en önemli husus eylemlerde özgünlüğün bulunmasıdır286

.

Bir icranın varlığından bahsedilebilmesi için; çalınan, oynanan, yorumlanan, anlatılan, tanıtılan, söylenen, canlandırılanın FSEK uyarınca “eser” niteliğine sahip olması gerekir. Bu şarta ek olarak icranın, mutlaka eser sahibinin izni alınarak gerçekleştirilmesi gerekir287. Dolayısıyla, icracı sanatçı, eseri icra ederken eser sahibinin mali ve manevi haklarına zarar verecek şekilde hareket etmemelidir. Söz konusu durum, FSEK m. 1/B (k) bendi ile FSEK m. 80 f. 1 b. 1’de “Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla” şeklinde ifade edilmiştir. Aynı doğrultuda, Roma Sözleşmesi’nin 1. maddesindeki “Bu Sözleşmede öngörülen koruma, edebiyat ve sanat eserleri üzerindeki telif haklarının aynen korunmasını sağlayacak ve bu haklara halel getirmeyecektir. Bu sebeple, bu Sözleşmenin hiçbir hükmü işbu korumayı ihlal edecek şekilde yorumlanamaz.” düzenleme ile WPPT m. 1 f. 2’de “Bu Andlaşma ile öngörülen koruma, hiçbir şekilde, edebiyat ve sanat eserleri üzerindeki korumasını etkilemeyecek ve zarar vermeyecektir. Dolayısıyla, bu Andlaşmadaki hiçbir hüküm söz edilen korumaya zarar verecek şekilde yorumlanamaz.” şeklinde hüküm altına alınmıştır.

284 ÇELİK, s.68; ARKAN, s.44.

285 BOZBEL, s.382; ÇELİK, s.68; EREL, Telif, s.208-209. 286

EREL, Telif, s.209; GÖKYAYLA, s.752; TEKİNALP, s.273, p.12.

287 BOZBEL, s.383; ÇELİK, s.69; Ancak genellikle yasal düzenlemelerde eser sahibine ait bir eserden bahsedilmekte ise de icracı sanatçı eser sahibinin kendisi de olabilir. GÖKYAYLA, s.752; Böyle bir durumda eser sahibinden izin alınması gerekliliğine ilişkin kural işlemeyecektir.

b. İcracı Sanatçıların Çoğaltma Hakkı

İcracı sanatçının eser sahibinden izin alarak eseri yorumlaması üzerine, icracı sanatçının icrası üzerindeki mali ve manevi haklar, tıpkı eser sahibinin eserini yarattığı an mali ve manevi hakların kendiliğinden doğması gibi, kendiliğinden doğacaktır288. İcracı sanatçıya tanınan çoğaltma hakkı da bunlardan birisidir. Yani, icracı sanatçı ancak eser sahibinden izin alarak icrasını gerçekleştiriyorsa konumuz açısından bu icra üzerinde çoğaltma hakkı doğacaktır289

.

İcracı sanatçıya tanınan çoğaltma hakkı, FSEK m. 80/1A b. 2’de “…Bu tespitin çoğaltılmasına” şeklinde düzenlenmiştir. Ancak icracı sanatçı açısından çoğaltma hakkı ne FSEK’te ne de Komşu Haklar Yönetmeliği’nde tanımlanmıştır. Eser sahibi açısından çoğaltma hakkının düzenlendiği FSEK m. 22 hükmü kıyasen icracı sanatçı için de uygulanacak ve icracı sanatçı açısından çoğaltma hakkı şu şekilde ifade edilebilecektir: “Çoğaltma, bir icra tespitinin ses ve/veya görüntü nakil ve tekrarına yarayan her türlü araca kaydedilerek; bir veya daha fazla kopya haline getirilmesidir.290” Eser sahibi açısından çoğaltma hakkının konusu başlığı altında bahsedilen ayrıntılar icracı sanatçı için de geçerli olup tekrara kaçmamak amacıyla bu bölümde yer verilmemiştir291

.

İcracı sanatçı için icrasından ekonomik yarar sağlamasının en önemli yolu icrasının çoğaltılarak satışa sunulmasıdır. Bu nedenle çoğaltma hakkı icracı sanatçı için büyük önem taşır292

.

FSEK m. 80/1B’de fonogram yapımcıları açısından çoğaltmanın doğrudan veya dolaylı olarak yapılabileceği düzenlenmişken, icracı sanatçı açısından bu yönde herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak icracı sanatçı açısından da

288 BOZBEL, s.383; İcracı sanatçı, icrası üzerindeki hakları aslen iktisap şeklinde elde eder. ÇELİK, s.69; KILIÇ, Eser Sahipliği, s. 103.

289 Ancak unutulmamalıdır ki, eser sahibinden izin alınsa dahi, FSEK m. 80 f. 1 b. 1 uyarınca icracı sanatçının icrasının çoğaltılması halinde yine de eser sahibinin adının yer alması zorunludur. 290 ARKAN, s.79.

291 Bkz. İkinci Bölüm, IV başlığı. 292 ARKAN, s.80.

çoğaltmanın doğrudan veya dolaylı bir şekilde yapılabileceğini kabul etmek gerekir293.

İcracı sanatçının icrasının, tıpkı eser sahibinin eserinin çoğaltılması esnasında kullanılan her türlü araç gibi kaset, CD, DVD, bilgisayar, internet gibi yollarla çoğaltılması mümkündür. Burada da çoğaltmanın hangi teknikle ve hangi araçlar kullanılarak yapıldığı önem arz etmez294

. Ancak kanaatimizce, icranın doğasına aykırı olduğu için elle çoğaltma mümkün olmayacaktır. İcracı sanatçının çoğaltma hakkıyla ilgili çoğunlukla karşılaşılan durum, icracı sanatçı tarafından icra edilen parçaların izinsiz bir şekilde özellikle mp3 formatına dönüştürülerek295

internet üzerine yüklenmesi (upload) ve bu internet sitelerinden kullanıcıların indirmesi (download) oluşturmaktadır. Söz konusu durum, bir icranın tespitinin ses ve/veya görüntü nakil ve tekrarına yarayan bir araca kaydı söz konusu olduğu için icranın çoğaltılması olarak kabul edilmektedir296

.

FSEK m. 9 ve 10’da hüküm altına alınan müşterek ve iştirak halinde eser sahipliği hükümlerine paralel olarak, Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 11’inci maddesinde bir eserin birden fazla icracı sanatçı tarafından icra edilmesi durumu düzenlenmiştir. Söz konusu hükmü çoğaltma hakkı açısından değerlendirirsek, birden fazla icracı sanatçı tarafından icra edilen eserin bölümlere ayrılması mümkün ise icracı sanatçıların her biri kendi vücuda getirdiği bölümün çoğaltılması hakkını, icranın bütününe zarar vermeyecek şekilde, bir diğerinin izni olmaksızın kullanabilecektir297. Fakat söz konusu icra ayrılmaz bir bütünü

293 ARKAN, s.82. 294

GÜNDEM, s.23; ARKAN, s.79.

295 Bir müzik eserinin mp3 formatına dönüştürülmesi halinde her ne kadar eserin veya icranın boyutlarında bir değişiklik yapılıyor olsa da içeriği değiştirilmemektedir, dolayısıyla burada bir işlenmenin varlığından bahsedilemeyecektir. Bu durumda icracı sanatçının çoğaltma hakkının ihlali söz konusu olur. ARKAN, s.84; Ali Osman ÖZDİLEK, İnternet Ve Hukuk, İstanbul 2002, s.85; MEMİŞ, Müzik Sunumu, s.109; ÇELİK, s.112; BAŞPINAR/KOCABEY, s.205.

296 ARKAN, s.83; ÖNGÖREN, s.170; KAPLAN, s.118; MEMİŞ, Müzik Sunumu, s.128-129 ve ayrıca web sitelerinde fon müzik kullanılmasının çoğaltma hakkı ihlali olacağına ilişkin açıklama için bkz. s.130-133.

297 GÜNDEM, s.51; ARKAN, s.117; Burada müşterek eser sahipliğine benzer bir durum söz konusudur. O sebeple müşterek eser sahipliğine ilişkin benzer açıklamalar için bkz. İkinci Bölüm, VII, B başlığı.

oluşturuyorsa, o icra üzerindeki çoğaltma hakkı icrayı gerçekleştirenleri bir araya getiren birliğe ait olacaktır298. Her iki durumda da, ister icranın müşterek olarak oluşturulması halinde isterse iştirak halinde oluşturulması halinde olsun, icracı sanatçılardan biri tarafından geçerli bir sebebi olmaksızın icranın çoğaltılmasına ilişkin izin vermemesi halinde, eser sahipliği düzenlemesine paralel olarak mahkeme prosedürü işletilecektir. Bununla birlikte, FSEK m. 80 uyarınca, icranın bir orkestra, koro veya tiyatro grubu tarafından gerçekleştirilmesi halinde tespit edilen icralarına ilişkin çoğaltma hakkının devri için orkestra veya koroda şefin, tiyatro grubunda ise yönetmenin izni yeterli görülmüştür299. Bu hükme paralel düzenleme Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinde yer almaktadır. Ayrıca, FSEK m. 80/1A b. 7’ye göre bir organizatörün girişimiyle gerçekleştirilen icraların çoğaltılabilmesi için icracı sanatçıyla birlikte organizatörün de izninin alınması şart koşulmuştur300. Dahası, Komşu Haklar Yönetmeliği m. 8 f. 2 uyarınca, icracı sanatçının işi dolayısıyla meydana getirmiş olduğu icralarının iş dışında kullanılarak çoğaltılmak istenmesi halinde icracı sanatçı ile işveren arasında yapılacak olan sözleşmeye göre bu kullanımın şartları belirlenecektir; ancak söz konusu icranın iş dolayısıyla kullanılmak istenmesi halinde çoğaltma hakkının, ARKAN’a göre eser sahibi açısından düzenlenen FSEK m. 18 f. 2’nin kıyasen burada uygulanmasıyla işveren tarafından kullanılacağını kabul etmek gerekir301.

FSEK m. 80/1A b. 2’de yer alan “Bir eseri, sahibinin izniyle özgün bir biçimde yorumlayan icracı sanatçı, bu icranın tespit edilmesine, bu tespitin çoğaltılmasına, … münhasıran hak sahibidir.” düzenlemesi ile icracı sanatçılar için tespit ve çoğaltma hakkından ayrı ayrı bahsedilmiştir. Oysa ki, eser sahibinin

298

GÜNDEM, s.51-52; ARKAN, s.117; Burada iştirak halinde eser sahipliğine benzer bir durum söz konusudur. O sebeple iştirak halinde eser sahipliğine ilişkin benzer açıklamalar için bkz. İkinci Bölüm, VII, C başlığı.

299 ARKAN, s.118; Madde kapsamından anlaşılacağı üzere icracı sanatçı kavramına şef ve yönetmen de dâhildir. EREL, Telif, s.211.

300

Bu durumda söz konusu icranın çoğaltılabilmesi için tespiti de gerekeceğinden fonogram yapımcısı ve tabi ki eser sahibinin izninin de alınması gerekir. Bu konu ile ilgili açıklama için bkz. İkinci Bölüm, VII, E, 1, b başlığı.

eseri üzerindeki ilk tespiti yani tespit hakkı ise çoğaltma hakkı kapsamında düzenlenmiştir. Uluslararası düzenlemelere baktığımızda, Roma Sözleşmesi’nin 3. maddesinde çoğaltma “…Bir tespitin bir veya daha fazla kopyasının yapılması” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tespit ve çoğaltma kavramları birbirinden ayrıştırılmıştır. İcracı sanatçının icrasının ilk kez tespit edilmesi tespit hakkı kapsamında, ilk tespitten sonra kopyalarının çıkarılması ise çoğaltma hakkı kapsamında düzenlenmiştir. Aynı doğrultuda Roma Sözleşmesi m. 7 f. 1, WPPT m. 7, TRIPS m. 14 f. 1’de de tespit hakkı ile çoğaltma hakkında ayrı ayrı bahsedilmiştir. Buradan icranın tespitinin, eser sahibinin çoğaltma hakkından ayrı olarak, icracı sanatçının çoğaltma hakkı kapsamında yer almayacağı sonucu çıkarılmaktadır302

.

Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesinde “İcracı sanatçının icra ettiği eser üzerindeki İcradan doğan hakları herhangi bir şekilde sanatçının topluma yansıyan kişiliğini zedeleyecek biçimde kullanılamaz.” düzenlemesi hüküm altına alınmıştır. Söz konusu düzenlemeyi bir örnekle pekiştirmek gerekirse, toplum nezdinde belirli bir üne sahip şarkıcının icra etmiş olduğu bir şarkı, sanatçıdan izinsiz bir şekilde bir siyasi partinin tanıtım CD’sinde yer almış ve bu yolla çoğaltılmıştır. Ancak toplum önünde herhangi bir siyasi görüş sergilemeyen sanatçı için icrasının siyasi parti tanıtımında kullanılması, toplumun belirli kesimlerince söz konusu siyasi görüş ile bağdaştırılabilecektir. Dolayısıyla bu durum, sanatçının toplumun bir kısmı tarafından dinlenmeme, tercih edilmemesine sebep olabilecektir. Bu durum hem sanatçının toplum önünde dikkat ettiği yaşantısını zedeleyecek hem de maddi bir kayba sebebiyet verebilecektir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi, icracı sanatçının en temel haklardan kişilik haklarını zedelediği gibi FSEK m. 80/1A b. 1 uyarınca icracı sanatçının icrasının itibarına zarar verecek şekilde kullanılması sebebiyle icrasının tahrif edilmesi ve bozulması söz konusu olabilecektir. İcracı sanatçının bu tahrif ve bozulma niteliğindeki eylemleri önleme hakkı bulunmaktadır.

302 ÇELİK, s.70; ARKAN, s.79; İcracı sanatçının icrasının tespitine izin vermesi icrasının çoğaltılmasına izin verdiği şeklinde yorumlanamaz. YAVUZ/ALICA/MERDİVAN, Cilt II, s.2497.

AB hukukunda 2001/29/AET’nin 2’nci maddesinin (b) bendinde icracı sanatçının icrası üzerinde her türlü yöntem ve şekilde, doğrudan veya dolaylı, geçici veya kalıcı surette kısmen veya icranın tamamen çoğaltılmasına ilişkin çoğaltma hakkı tanınmıştır.

Karşılaştırmalı hukukta icracı sanatçının çoğaltma hakkı, Alman Eser Sahibi Hakları ve Akraba Haklar Yasası (“ESHAHY”) m. 77 f. II, İsviçre ESHAHY m. 33 f. II-c, İngiltere UK 1988 Act m. 180 f. II, 182 ve 190, Amerikan Telif Hakları Yasası (“DMCA”) m. 1011/a-I’de düzenlenmiştir303

.

aa) İzin Hususu

Eser sahibinin izniyle eseri yorumlayan icracı sanatçı, tespit edilen icranın çoğaltılmasına izin verme veya yasaklama konusunda münhasıran 304

hak sahibidir 305 . Ancak, icracı sanatçının icrası üzerinde çoğaltma hakkının kullanılabilmesi için yalnızca icracı sanatçının iznini almak yeterli görülmemiştir. İcranın çoğaltılabilmesi için, icracı sanatçı eser sahibine ait bir eseri icra etmiş olduğu için eser sahibi ile birlikte varsa fonogram yapımcısı, film yapımcısı ve/veya radyo televizyon kuruluşunun da izninin alınması gerekmektedir306

.

303 GÜNDEM, s.23; ARKAN, s.80.

304 Levent YAVUZ/Türkay ALICA/Fethi MERDİVAN, Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, Cilt II, Gözden Geçirilmiş 2. Baskı, Ankara 2014, s.2497; İcracı sanatçının, icrası üzerinde kazanmış olduğu haklar mutlak hak niteliğine sahiptir. İcracı sanatçının kendisine kanunen tanınan hakları kullanması eser sahibinin haklarına zarar vermeyeceğine dair bkz. KILIÇ, Eser Sahipliği, s.102; ARKAN, s.113; İcracı sanatçının haklarının münhasıran kendisine tanındığı kabul edilirse, miras yoluyla hak devrinde ortaya çıkan duruma ilişkin açıklamalar için bkz. EREL, Telif, s.215- 216; Yargıtay 11. HD., 27.06.2011 T., 2009/14892 E., 2011/7722 K. sayılı kararı, davalının televizyon kanalında "Yasemin'in Penceresinden" isimli programda yayınlanan davacıya ait "Serzeniş" adlı albümünde yer alan "Ares" adlı müzik eserinin efekt müziği olarak kullanılmasının müzik eserinin izinsiz işlenilmesi suretiyle icracı sanatçının çoğaltma hakkının ihlal edildiğine ilişkindir. (http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=11hd-2009-14892.htm&kw=icracı +sanatçı +çoğaltma#fm, son erişim tarihi: 26.05.2016).

305 Ancak icranın korunabilmesi ve dolayısıyla çoğaltma hakkına konu edinebilmesi için en azından kamuya sunulma amacıyla yapılmış olması gerekir. BOZBEL, s.381.

306

GÜNDEM, s.23; LEWINSKI, s.208; YAVUZ/ALICA/MERDİVAN, Cilt II, s.2498; EREL’e göre, eserin temsil ve icrası için eser sahibinin icracı sanatçıya izin verdiği durumda, icracı sanatçının kendi icrasıyla sınırlı olacak şekilde esere ilişkin tasarruflarına da izin vermiş sayılacağı kabul edilmektedir. EREL, Telif, s.213-214.

İcracı sanatçı çoğaltma hakkını belli bir amaç doğrultusunda, belli bir sayıyla ve belirli bir süreyle sınırlandırarak üçüncü kişilere yazılı bir sözleşme307

uyarınca devredebilecektir308. Bununla birlikte, icracı sanatçının yalnızca belli bir amaca göre icranın çoğaltılmasına izin vermesi halinde, bu amaçtan sapılması durumunda Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 7’nci maddesinin (d) bendine göre icracı sanatçının çoğaltma yetkisini yasaklama hakkı bulunmaktadır.

Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 8’inci maddesi ile FSEK m. 80/1A b. 5’te de hüküm altına alındığı üzere icracı sanatçı icrası üzerindeki çoğaltma hakkının uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile yapımcıya devretmiş ise, icranın çoğaltılması hallerinde artık ayrıca icracı sanatçının izni aranmayacaktır. İcracı sanatçı icrası üzerindeki çoğaltma hakkını devrederken konu, süre ve sayı bakımından sınırlayabilecektir. Devir alan kişinin, icracı sanatçının getirmiş olduğu sınırlamalara riayet etmemesi üzerine, icracı sanatçının vermiş olduğu izni geri alma hakkı bulunduğu gibi hukuka aykırı çoğaltmayı sonradan icazet vererek hukuka uygun hale de getirebilecektir309. Çoğaltma hakkının devrini konu edinen bu sözleşmenin FSEK m. 80 f. 7’ye göre yazılı olması310

şart koşulmuştur311.

İcracı sanatçı açısından tespit ve çoğaltma hakkının ayrı ayrı düzenlenmiş olması sebebiyle bir icranın tespiti için alınan iznin icranın çoğaltılmasını kapsamayacağı, icranın çoğaltılabilmesi için icracı sanatçıdan ayrıca izin alınması gerektiğini kabul etmek gerekir. Kanunda her bir hakkın birbirinden bağımsız şekilde düzenlenmesinin amacı hak sahibi olan icracı sanatçının işbu düzenleme bakımından tespit ve çoğaltma hakkını ayrı ayrı kişilere devredebilecek olmasıdır.

307 FSEK m. 80 f. 6 uyarınca bu iznin yazılı bir şekilde verilmesi zorunludur.; İcracı sanatçı tarafından verilecek iznin hakkın devri veya hakkın kullanımına ait olduğu tarafların iradesine göre belirlenecektir; ancak bu konuda tarafların iradesi açık değilse icracı sanatçının basit ruhsat verdiği kabul edilmektedir. Bu sonuca Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 23’üncü maddesi uyarınca da ulaşılabilir. ARKAN, s.115-116.

308 ARKAN, s.84; İcracı sanatçının ölümü halinde mali haklar mirasçılarına geçeceğinden çoğaltma hakkına ilişkin iznin de mirasçılardan alınması gerekir. ARKAN, s.116.

309

GÜNDEM, s.25. 310 Bu bir geçerlilik şartıdır.

311 ARKAN, s.80-81; Çoğaltma hakkının devrinin hukuki niteliğinin lisans olduğuna dair açıklama için bkz. GÜNDEM, s.48-49.

Ancak Roma Sözleşmesi’nin 7’nci maddesinde bu duruma üç tane istisna tanınmıştır. Şöyle ki; icracı sanatçıdan izin alınması zorunluluğu ancak Sözleşme’nin 7’inci maddesinde bahsi geçen durumlarda söz konusu olacaktır312

. Burada yer almayan hallerde icranın tespiti için verilen iznin icranın çoğaltılmasını da kapsayacağı kabul edilmiştir. Maddede bahsi geçen haller şu şekilde sayılmıştır: (i) icranın ilk tespiti icracı sanatçının izni olmaksızın yapılmış ise, örneğin korsan313

satış yapılması; (ii) çoğaltma icracı sanatçının izin vermiş olduğu amaç dışında yapılmış ise, örneğin icracı sanatçının ticari amaçlı dağıtım için çıkarılan bir CD’ye ilişkin izin vermesi, ancak söz konusu icranın bir ürünün reklamını yapma amacıyla kullanılması veya sinema eserine film müziği olarak eklenmesi; (iii) icranın ilk tespiti Roma Sözleşmesi’nde istisnaların düzenlenmiş olduğu 15’inci maddeye314

göre gerçekleştirilmiş ancak çoğaltma bu amaçlar