• Sonuç bulunamadı

C. Eser Üzerindeki Haklar

2. Mali Haklar

Fikir ve sanat eserleri hukuku açısından mali haklar, meydana getirilen bir eserden ekonomik olarak faydalanma hakkı tanıyan43

ve üçüncü şahısların eserden izinsiz

40

Eser sahibi, bu hakkını aylarca veya birkaç yıl boyunca sürecek bir sergide kullanmak istemesi halinde eserin malikinin haklı gerekçeleri bulunuyorsa eser sahibinin bu talebini reddedebilecektir. Mahkemeye intikal eden bir uyuşmazlık olması durumunda ise mahkeme her iki tarafın dengelerini gözeterek bir karar verecektir. KARAHAN/SULUK/SARAÇ/NAL, s.92.

41

TÜYSÜZ, s.56. 42 TÜYSÜZ, s.57.

43 Akın BEŞİROĞLU, Fikir Hukuku Dersleri (“BEŞİROĞLU, Fikir”), 4. Bası, İstanbul 2006, s.237; Akın BEŞİROĞLU, Düşünce Ürünleri Üzerinde Haklar, Fikir Hukuku (“BEŞİROĞLU, Düşünce”), Genişletilmiş 3. Bası, İstanbul 2004, s.225; Nazif KAÇAK, En Son Değişikliklerle Açıklamalı – İçtihatlı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu, Ankara 2005, s.152; Arslan KAYA, Bilgisayar Programlarının Şahsen Kullanmaya Mahsus Olarak Çoğaltılması Mümkün Müdür?, Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman’ın Anısına Armağan, İstanbul 2000, s.436; UNESCO, s.20.

olarak yararlanmalarına engel olmayı sağlayan sahibine münhasır yetki veren haklardır44

.

Ayrıca, esere ilişkin mali hakların üçüncü şahıslara kısmen veya tamamen devri ile birlikte ödünç verilmesi, kiralama veya benzeri hukuki tasarruflara konu edilmesi de mümkün olabilecektir45

. Bununla birlikte bu haklar, miras yolu ile intikal edebilecektir. FSEK m. 20 f. 1’de açıkça ifade edildiği üzere, mali haklar birbirinden bağımsız nitelikte olduğu için haklardan birinin hukuki bir tasarrufa konu olması diğer hakları etkilemeyecektir46.

a. İşleme Hakkı

İşlenme kavramına, işlenme ile çoğaltma kavramı karşılaştırması yaparken ayrıntılı bir şekilde değinildiği için ilgili bölüme atıf yapmakla yetiniyoruz47

. Bu bölümde ise FSEK m. 21’de hüküm altına alınan işleme hakkından bahsedilecektir.

FSEK m. 21’de bir eseri işleme hakkının münhasıran eser sahibine ait olduğu düzenlenmiştir. İşleme hakkını eser sahibinden devralan kişi, söz konusu işleme türüne sadık kalmak koşuluyla yaratmış olduğu işlenme eser üzerinde eser sahipliğinden doğan tüm manevi ve mali haklara sahip olacaktır48

. Bununla birlikte, FSEK m. 20 f. 2 uyarınca bir işlenme eserin sahibi, işleme hakkını hangi duruma ilişkin devraldıysa ancak o sınırlar çerçevesinde kullanabilecektir; örneğin bir tiyatro piyesini yabancı dile çevirme hususunda işleme hakkını devralmış bir

44

Ayşenur ŞAHİN, Fikri Hukukta Eser Sahibinin Mali Haklarının Korunması, İstanbul 2010, s.99; Veysel BAŞPINAR/Doğan KOCABEY, İnternette Fikri Hakların Korunması, Ankara 2007, s.108; ATEŞ, Hakların Kapsamı ve Sınırlandırılması, s.156-157; Yavuz KAPLAN, İnternet Ortamında Fikrî Hakların Korunmasında Uygulanacak Hukuk, Ankara 2004, s.110; HİRSCH, Sınaî, s.194. 45 ŞAHİN, s.101-102.

46

KARAHAN/SULUK/SARAÇ/NAL, s.93; TÜYSÜZ, s.57. 47 İkinci Bölüm, V, D başlığı altında anlatılmıştır.

48 EREL, Telif, s.159; Bu hakların kullanılabilmesi için devir sözleşmesinde özellikle belirtilmesi ve eser sahibinden bu yönde izin alınması şartı aranmaz. TÜYSÜZ, s.58-59.

kişi bunu ayrıca tiyatroda sahnelemek isterse eser sahibinden temsil hakkını da devralması gerekecektir49

.

Eser sahibinden işleme hakkının devralınması sonucunda işlenme eser meydana getirilmesi halinde, “amaca uygun olma” ve “işin niteliğinden doğma” şartlarının birlikte varlığı halinde işleyen kişi de çoğaltma hakkına sahip olacaktır50

.

İşleyen kimsenin asıl eser üzerinde yapmış olduğu değişikliklerin eser sahibinin şahsiyet haklarına zarar vermesi halinde eser sahibi tarafından bu değişiklikler FSEK m. 16 f. 3 gereğince engellenebilecektir. Eser sahibinin bu hakkından sözleşme ile vazgeçmesi mümkün değildir.

b. Çoğaltma Hakkı

Çalışmamızın konusunu çoğaltma hakkı oluşturduğu için tekrara kaçmamak amacıyla bu başlık altında açıklamalara yer verilmemiştir.

c. Yayma Hakkı

Yayma kavramı bahsine, yayma ile çoğaltma kavramı karşılaştırması yaparken ayrıntılı bir şekilde değinildiği için ilgili bölüme atıf yapmakla yetiniyoruz51

. Bu bölümde ise FSEK m. 23’te kaleme alınan yayma hakkından bahsedilecektir.

Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının kiralanması, ödünç verilmesi, satışa sunulması veya başkaca yollardan dağıtıma sunulması hakkı, yayma hakkı kapsamında eser sahibine tanınan münhasır haklardandır.

49 EREL, Telif, s.160. 50

GENÇ ARIDEMİR, s.63; ARSLANLI’ya göre işleme hakkının çoğaltma hakkını kapsadığı açık bir şekilde belirtilmiş ise ayrıca eser sahibinden işleme eserin çoğaltılmasına ilişkin izin alınması gerekmeyecektir. ARSLANLI, s.96-97.

Yayma genellikle çoğaltmanın hemen ardından gerçekleşir; ancak yayma hakkının kullanılabilmesi için mutlaka eserin, icranın, tespitin veya yayının çoğaltılmasına gerek yoktur nitekim tek bir nüshanın da yayma hakkına konu edilmesi mümkündür52

.

FSEK’in 23’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, eserin ilk satış veya dağıtımı gerçekleştikten sonra eser nüshalarının yeniden satışa konu olmasının eser sahibinin yayma hakkını ihlal etmeyeceği hüküm altına alınmıştır; zira eser nüshasını yasal yollardan edinen kimse malik olacağı için artık eser üzerinde tasarruf yetkisi söz konusu olabilecektir.

Eser sahibi bir eser üzerindeki yayma hakkını bir başkasına devrettiği zaman, aksi taraflarca kararlaştırılmamış ise, çoğaltma hakkını da devretmiş sayılacaktır. Çünkü yayma hakkına konu olan eserin satılması, dağıtılması, kiralanması veya herhangi bir şekilde ticaret konu edilebilmesi eylemleri çoğaltma hakkı devredilmeden işlevsiz kalacaktır.

d. Temsil Hakkı

Temsil kavramı bahsine, temsil ile çoğaltma kavramı karşılaştırması yaparken ayrıntılı bir şekilde değinildiği için ilgili bölüme atıf yapmakla yetiniyoruz53

. Bu bölümde ise FSEK m. 24’te kaleme alınan temsil hakkından bahsedilecektir.

Bir eserin doğrudan doğruya veya işaret, ses ya da görüntü nakline yarayan araçlar vasıtasıyla umumi mahalde54

okunması, çalınması, oynanması veya gösterilmesi gibi benzer şekilde temsili suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine tanınmıştır. Bunun yanında temsilin kamuya sunulma amacıyla gerçekleştirildiği

52 KARAHAN/SULUK/SARAÇ/NAL, s.97.

53 İkinci Bölüm, V, B başlığı altında anlatılmıştır.

alandan başka bir yere teknik araçlar vasıtasıyla nakli de eser sahibine tanınan bir haktır.

FSEK’teki bu düzenleme ile kanun koyucu tarafından doğrudan ve dolaylı temsil ayrımına gidilmiştir. Doğrudan temsil, eserin hiçbir araç yardımı olmaksızın birebir kamu ile iletişim halinde olunacak şekilde sunulması, okunması, sahnelenmesi gibi eylemlerin gerçekleştirilmesi halidir. Buna karşılık dolaylı temsil; bir eserin işaret, ses ya da görüntü nakline yarayan araçlar yardımıyla kamuya sunulacak, sahnelenecek şekilde temsil edilmesi veya temsilin umuma sunulmak amacıyla gerçekleştiği alandan başka bir alana teknik araçlar yardımıyla nakledilmesi olarak iki şekilde karşımıza çıkabilecektir. Dolaylı temsilin ilk halinde temsilin işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla tekrarlanabilme imkânı bulunmaktadır; ancak ikinci halde temsilin meydana geldiği anda aktarılmasını sağlamakta ise de sonradan tekrarlanabilme imkânı bulunmamaktadır55

.

Eser sahibi tarafından aksi sözleşmede belirtilmediği sürece temsil hakkının devri yalnızca doğrudan temsili kapsamaktadır56

.

e. Umuma İletim Hakkı

FSEK m. 25’te birkaç mali hak bir arada düzenlenmiş olup “yayın” ve “yeniden yayın hakkı”na FSEK’in 25’inci maddesinin birinci fıkrasında, “eserin telli veya telsiz araçlarla umuma sunulması” ile “eserin umuma erişilebilir kılınması” hakkına aynı maddenin ikinci fıkrasında yer verilmiştir57

.

Bu madde kapsamında düzenlenen umuma iletim de aslında temsilin bir türüdür; ancak işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlar ile temsil olunan bir

55 TÜYSÜZ, s.63; KARAHAN/SULUK/SARAÇ/NAL, s.102. 56 KARAHAN/SULUK/SARAÇ/NAL, s.103; TÜYSÜZ, s.63.

eserin hitap ettiği kitlenin belli olmaması sebebiyle ayrı bir hak türü olarak düzenlenmiştir58

.

FSEK m. 25 ile bir eserin aslı veya çoğaltılmış nüshalarının radyo televizyon, telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar veya bunlara benzer işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan diğer teknik araçlarla yayınlanması hakkı düzenlenmiştir. Fikri hukukta yayın kavramı radyo televizyon aracılığıyla yapılan yayından çok daha geniş bir anlamda kullanılır. Bu nedenle madde, sınırlı bir şekilde düzenlenmemiş olup teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkacak diğer teknikleri de kapsayacak şekilde kaleme alınmıştır59

.

f. Pay ve Takip Hakkı

FSEK m. 45’te hüküm altına alınan bu hak uyarınca, eserin ilk satışından sonra büyük bir değer kazanması ve yüksek bedeller karşılığında yeniden satışının söz konusu olması halinde eser sahibi veya mirasçılarına uygun bir bedel verilir60

.

Pay ve takip hakkından yararlanılabilmesi için belli şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Şöyle ki; FSEK m. 45 f. 1’de sınırlı olarak sayılan eserlerin eser sahibi veya mirasçıları tarafından bir kere satıldıktan sonra koruma süresi içinde sergi, açık arttırma veya bu tip eşya satan yerlerde tekrar satışının söz konusu olması, satış bedeli ile bir önceki satış bedeli arasında açık bir fark bulunması gerekir.

Satıştan kazanılacak bedel üzerinden eser sahibine veya mirasçılarına verilecek bedele ilişkin oran ve miktarlar, FSEK m. 45 f. 2 uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak bir kararname ile belirlenecektir.

58 EREL, Telif, s.183; TÜYSÜZ, s.63. 59 TÜYSÜZ, s.63; EREL, Telif, s.183. 60 TÜYSÜZ, s.65.

FSEK’te söz konusu hakkın devrine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak EREL’e göre hakkın eser sahibinin ölümünden sonra mirasçılarına intikali mümkün olduğuna göre hakkın mali yönü ağırlık kazandığı için devri de mümkündür61

.

İKİNCİ BÖLÜM

Çoğaltma Hakkı