• Sonuç bulunamadı

5. KURAMSAL TEMELLER

5.5. SÜRDÜRÜLEBĠLĠR EKOTURĠZM

Sürdürülebilir Ekoturizm, yeryüzünün doğal kaynaklarının sürdürülebilirliğini güvence altına alan, yöre halkının ekonomik kalkınmasına destek olan, sosyal ve kültürel değerleri koruyup gözeten bir yaklaĢımdır.

Özetle, çevreye en az zararı veren, kültürel değerlere sahip çıkan, yöre halkına gelir ve istihdam yaratan, ekolojik sistemi koruma yönünde sorumluluk taĢımakta olan bir sanayi olarak adlandırabiliriz (Dönmezer 2005).

5.5.2. Sürdürülebilir Ekoturizm Politikası ve Uygulamaları 5.5.2.1. Sürdürülebilir Ekoturizm Politikası

Dünyanın birçok ülkesinde, yapılan araĢtırmalarda ekoturizm politikaları incelenmiĢtir. AraĢtırmalar farklı sonuçlarla gelmektedir. Bu sonuçlarla birlikte bazen idealleĢtirilmekte ve bazen gerçekleĢme olasılıkları olan normatif politika önerileri öne sürülmektedir. Bunlardan bazıları;

 KuruluĢların kendi baĢlarına tek bir amaç doğrultusunda, reklamını yaptığı ekoturizm, doğru iĢlemeyen stratejilere ve sonuçlara neden olmaktadır. Etkili ekoturizm politikalarının geliĢmesi için hükümetler, çevre ve diğer sosyal gruplar, özel sektörler, akademik ve yerel kuruluĢların birlikte çalıĢması gerekmektedir.

 Ekoturizmin geliĢmesinde hükümetin rolü, geliĢmenin düzenli bir Ģekilde yürümesine izin veren, yasal bir ortam sağlamaktır. Ekoturizm planları ile ilgili her sektörü, grubu, yerel kuruluĢ üyelerini, devlet kurumlarını, seyahat acentalarını vb. içine katmalıdır.

 Birçok yerde korunan alanları tehlikeye sokan geliĢmelere karĢı, hükümetin harekete geçmesi geç olmakta veya yavaĢ kalmaktadır. Bu sorunu uzman personelin

olmaması veya azlığı, sürekliliğin olmaması, ilginin azlığı veya olmaması daha da ciddi duruma getirmektedir.

 Ekoturizmle ilgili geliĢme yerel seviyede olmaktadır. Bu bağlamda, liberal Pazar ekonomisinde, yerel sermaye ve mahalli yönetimin önemi artmaktadır. Ekoturizmle ilgili olarak geliĢme stratejileri aĢağıdan yukarıya aĢağıya doğru olan stratejilerin dengeli bir karıĢımı olmalıdır.

 Ekoturizm projeleri, kitle turizmi gibi geniĢ kitleleri çeken turizm alanları dıĢında, uzun dönemli yatırım gerektirir. Bu da doğal olarak ekoturizm politika ve planlarında finansman sorunun nasıl çözüleceği sorusunu gündeme getirmektedir.

 Ekoturizm yaygınlaĢtıkça yerel yaĢam üzerinde olumsuz etkiler de yaratmaktadır. Yerel yaĢam biçiminde değiĢmelere neden olmakta, yerelde fiyatları artırmakta, insanları yerlerinden etmekte, ayrılmalarına neden olmakta, toprak spekülasyonları yaratmakta, insanların topraksız kalmalarına neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu sorunla ilgili politikaların geliĢtirilmesi de önem kazanmaktadır.

 Politika oluĢtururken, ekoturizmin yerele olan zararları ile faydaları kitle turizminden farklı olarak çevreyi ne kadar koruduğu ve yerel yaĢama ne kadar olumlu katkılar yaptığı incelenmelidir (Erdoğan 2003).

Sürdürülebilir politika uygulama söz konusu olduğunda çeĢitli engellerle karĢılaĢmaktadır. Özellikle geliĢmekte olan ülkeler açısından ele alındığında çevre hakkında bilgi ve deneyim eksikliği, politika uygulamalarına karĢı güvensizlik, kaynak ve eĢgüdüm yetersizliği gibi sorunlar gözlemlenmektedir. Ayrıca potansiyel çevre sorunlarının bilinmemesi, net politika önlemleri geliĢtirmede ve zaman, mekan, yöntem belirlemedeki zorluk ve kamu oyunun katılımının sınırlı olması mevcut uygulama sorunları arasında yer almaktadır (Dulupçu 2010).

Sürdürülebilirlik olgusunun doğası gereği küresel nitelik taĢıması, ulusal ekonomilerin doğal çevrenin korunması yönündeki duyarlılığını arttırıcı etki yaratmaktadır. GeliĢmekte olan ekonomilerde, bu konudaki fiziki- beĢeri altyapı yetersizliğine ek olarak, ekonomik geliĢmenin bu ülkelerde öncelikli mesele olması, sürdürülebilir politikanın eyleme dönüĢmesini engellemektedir (Dulupçu 2010).

Ekoturizm politikası kapsamında uyulması gereken baĢlıca ilkeler Ģu Ģekilde sıralanabilir:

 Ülke düzeyinde, ayrıntılı doğal kaynak envanterleri çıkartılmalı ve ekolojik yönden hassas yöreler belirlenmelidir.

 Rekreasyonel turizm yönünden kaynak değeri yüksek olan yörelerin ekolojik taĢıma kapasiteleri belirlenerek, kapasitelerin aĢılmıĢ ve aĢınmıĢ olduğu kritik yöreler için acil önlemler alınmalıdır.

 Çevresel etki değerlendirme (ÇED) ve görsel etki değerlendirme yoluyla, turistik veya diğer projelerin çevreye uygunluk kontrolleri hızlandırılmalı ve çağdaĢlaĢtırılmalıdır.

 Kitlesel turizm yerine bireysel turizm teĢvik edilmelidir.

 Yeni yapılanma yerine, mevcut yapıların yeniden kullanımı teĢvik edilmeli, yöresel uğraĢlar (tarım, el sanatları) korunup uygulanmalıdır.

 ―Kirleten tahrip eden, bozan öder.‖ prensibi uygulanmalıdır.

 Doğayı korumanın yöntemlerinden biri doğayı kentlere taĢımak, doğal dengeleri, kentleĢmekte olan alanların içinde oluĢturmaya çalıĢmaktır. Kent dıĢı alanlarda, kentsel yoğunlukların yaratılmasına olanak sağlanmamalıdır.

 Duyarlı alanların korunabilmesi ve iyi yönetilmesi için iyi bir yönte m olan, Ekolojik Peyzaj Planlama çalıĢmalarının uygulanması sağlanmalıdır (Yağcı 2000).

5.5.2.2. Sürdürülebilir Ekoturizm Uygulamaları

1980‘li yıllar artık turizmin yükselip zirvede yerini aldığı hatta doyum noktasına ulaĢıp, turizm sektörü içinde yeni arayıĢlara girildiği dönemlerdir. ―Deniz, kum, güneĢ‖ turizminin artık modası geçmekte ve turiste cazip gelmemektedir. Turist daha ilginç, egzotik, farklı, kimlikli olanı aramakta bu sebeple değiĢik isimlerle ifade edilen bu turizm Ģekli ortaya çıkmaktadır (Altan 2008).

Sadece ülkemizde değil tüm dünyada turizmde tüketim kalıpları değiĢmektedir. 2000‘li yıllarda alternatif turizm dediğimiz çevre ve doğa ile bütünleĢmiĢ tatilleri ön planda tutan, iĢ ve eğlence hayatını zevk içinde geçirmeye çalıĢan kiĢilerin talep ettiği turizm tipinin öne çıkması beklenilmektedir. Bu konuda yapılan projeksiyonlara göre, alternatif turizmin global bazda %20-30 mertebesinde olan pazar payının hızla artarak %40‘lara kadar çıkması beklenilmektedir (Altan 2008).

Sürdürülebilir turizm günümüzün geliĢen turizm olgusu olmanın yanı sıra ekonomik, kültürel ve sosyal değerlerin kullanılması anlamına gelmektedir. Özellikle teknoloji ile beraber yok olmaya yüz tutmuĢ kültürel değerlerin gün ıĢığına çıkarılıp sergilenmesi ve değerlendirilmesi sürdürülebilir turizm politikalarının amacına ulaĢtığını göstermektedir (Altan 2008).

Turizm anlayıĢının toplumsal sorumluluk, ekolojik kapasite ve ekonomik verimlilik ile beraber anıldığı bir turizm Ģekli olan sürdürülebilir turizmin Türkiye‘de ve dünyada yansımalarına rastlanmaktadır. Dünyada sürdürülebilir turizm daha yaygınlaĢmakla beraber Türkiye‘de teorik anlamda sürdürülebilir turizm altyapısı oluĢturulmuĢ ancak uygulamada hala eksiklikler giderilmemiĢtir.

Turizme baĢka bir bakıĢ açısı getirerek hem turizm potansiyelini artırmak hem ekonomiye desteği fazlalaĢtırmak, hem yerel halkın bu sektörden maddi ve manevi kar sağlanmasını gerçekleĢtirmek hem de doğayı, ekolojiyi alt üst etmeden turizmi yaygınlaĢtırmak adına yeni bir turizm anlayıĢı geliĢtirilmiĢtir. Turizmi ―sürdürmek‖ özveri ve bilinçli uygulamalar gerektirmektedir. ġu an sürdürülebilir turizmde bilinçli ve duyarlı turistler yer almaktadır. Çünkü bu turizm çeĢitleri diğerlerinden oldukça farklı görülmektedir.

AraĢtırmalar doğrultusunda pek çok sürdürülebilir turizme katılan turistin Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya‘da olduğu tespit edilmiĢtir. Bu turist tiplerinin çok paraları vardır ve geliĢen ülkelerdeki pek çok emsallerden fazla boĢ zamana sahiplerdir. Ortalama Amerikalı bir ekoturist (bay veya bayan) profesyonel veya emekli, 31 ve 50 yaĢları arasında, yurtdıĢına mükemmel seyahatler yapma imkanına sahip görülmektedir (Altan 2008).

Amerika‘dan Ekvatora kadar yapılan bir araĢtırmaya göre bu grubun %25‘i yılda 90.000 dolar gelire sahip olmakta, % 27‘si de 30.000 ve 60.000 dolar arasında kazanmaktadır. Yine bir istatistiğe göre pek çok parklara sahip Latin Amerika‘da ekoturistler diğer turistlerden çok para harcamaktadırlar (Altan 2008).

5.6. KALKINMA KAVRAMI