• Sonuç bulunamadı

1.3. Rusya ile Yaşanan Sorunlar

1.3.3. Rusya ile Uzlaşma ve Yakınlaşma

24 Kasım 2015’te meydana gelen ve Türkiye ile Rusya’nın arasının açılmasına sebep olan uçak krizi iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen bitirme noktasına getirdi. Bu siyasi kriz aynı zamanda ekonomik ilişkileri de kötü etkiledi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’e kriz ile ilgili

üzüntülerini bildiren bir mektup yazmasıyla beraber kriz sorunu aşılmaya başlandı.88

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe sonrası ilk yurt dışı ziyaretini Rusya’ya yapması iki ülke içinde önemli bir adım oldu. Bu ziyaretin Türkiye’nin kendi gücünü daha iyi anlayabileceği, Rusya gibi kuvvetli bir ülke ile eşit düzeyde hareket ederek ilişkileri daha da pekiştireceği, ayrıca Türkiye’nin ve Rusya’nın hem Kafkasya’da, hem Ortadoğu’da daha çok güçlenerek, bazı oluşacak küresel dengelerin tamamıyla farklı yöne kayacağının işaretlerini vermiştir.

Son zamanlarda Avrupa ve ABD’de ki ekonomik bozulmalar, bazı iktisadi dengelerin Çin, Rusya ve Türkiye’nin de içinde yer aldığı ülkelere kaymaktadır. Bu gibi gelişen ülkelerin ekonomilerinin daha da ilerlemesi için beraber hareket ederek bir bütünleşme içinde olması ve yeni oluşumlar yaratması küresel kuvvet dengesinin artık bizim tarafımıza geçtiğini gösteren yeni bir adım olmuştur.

St. Petersburg’da Erdoğan ve Putin’in samimi görüntüler vermesi, ortak çıkarlar için yapılan konuşmalar, Avrupa Ülkelerini de olumsuz etkilemiştir. Rusya ile problemleri olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Ülkeleri’nin 15 Temmuz’da yaşanan darbe sonrasında Türkiye’nin yanındayız mesajı verip farklı davranmaları, bu dört ülke arasındaki denge, güç ve çizilen senaryonun tamamıyla

farklılaşacağını göstermektedir.89

9 Ağustos’da Petersburg Konstantinovskiy sarayında gerçekleşen ilk yüz yüze görüşmenin 2,5 saat sürmesi ve basına kapalı yapılması, Kommersant gazetesinde yer alan haberlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’e yazdığı mektup Ankara ile

88 “Kremlin: Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya lideri Putin’e üzüntülerini bildirdi.”, Hürriyet, 27.06.2016, http://www.hurriyet.com.tr/erdogandan-putine-mektup-40122965

89 Karagöl, Erdal Tanas, Rusya’yla ilişkilerde yaz havası, Yeni şafak, 11.08.2016, http://www.yenisafak.com/yazarlar/erdaltanaskaragol/rusyayla-iliskilerde-yaz-havasi-2031087

Kremlin arasındaki ilişkilerin düzelmesinde önemli rol oynamıştır. Liderler 9 Ağustos’da yapılan görüşmeler de ticari, ekonomik, terörle mücadele gibi birçok konu hakkında görüşmüşlerdir. Darbe girişimi sonrası ilk arayan ülkenin Rusya olduğunu dile getiren Erdoğan, Putin’in “Biz demokrasiye aykırı hareket edenlere karşıyız ve Türkiye’nin de her zaman yanındayız şeklinde konuştuğunu, Putin’in darbe olayının ardından verdiği destekten memnuniyet duyduğunu ve 24 Kasım uçak krizini de iki ülke arasında “Kara Gölge” olarak adlandırdığını ifade etmiştir. İki devlet lideri de karşılıklı ilişkilerini krizden önceki duruma getirmek, sonraki aşamada enerji alanında bir işbirliğine gitmek ve ticaret anlaşmalarını da ivedileştirmek için çalışmalara başladıklarını belirtmişlerdir. “AES Akkuyu”, Türk Akımı Projesi, charter uçuşlarının tekrardan başlatılması ve Türk malları üzerindeki engellemelerin ortadan kaldırılması iki ülkenin öncelikli konuştuğu konular olmuştu. Bir diğer ayrıntı da Putin ile Erdoğan’ın barışmasında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de önemli rol oynadıkları, hatta bu konuda Dağıstan lideri Ramazan Abdulatipov’un Kazakistan Devlet Başkanına yardım ettiği iddia edilmektedir. Rusya’nın Komsomolskaya Pravda gazetesinde yayınlanan haberde; Nursultan Nazarbayev’e barış konusunda desteklerini veren bir diğer kişinin Türk İşadamı Cavit Çağlar olduğu da belirtilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’e yazdığı mektubu Nursultan Nazarbayev’in ilettiği ve Nazarbayev’e de ulaştıranın Cavit Çağlar olduğu ifade edilmektedir. Cavit Çağlar Dağıstan lideri Ramazan Abdulatipov aracılığıyla Putin’le iletişime geçebilmek için iyi bir imkân yaratmış ve böylece Türk-Rus ilişkileri de düzelmeye başlamıştır. Gönderilen mektupların Putin’e ulaşması ise baş danışmanı Yuri Uşakov sayesinde olmuştur. Nisan ayı sonuyla gerginliğin azalması ve yapılan yazışmaların devam etmesi ile ikili ilişkiler bugünkü şeklini almıştır. Kazakistan Türkiye elçisi Canseyit Tüymebayev 22 Haziran’da Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın’a acil kodlu bir telefon açarak yazılan mektubun saat 13:00’e kadar Nazarbayev’e ulaştırılmasını istemiştir. Mektubu ulaştırmak için Cavit Çağlar ve İbrahim Kalın’ın birlikte Taşkent’e uçtuğu 24 Haziran’da da Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’le Putin’in Taşkent’te görüştüğü ve mektubun

Putin’e verilmesi ile beraber ilişkilerde esaslı değişikler yaşanmaya başlandığı

konuşulan iddialar arasındadır.90

Büyük Enerji Projeleri Yeniden Başlıyor;

Senaryolardaki en temel konu Türkiye ve Rusya arasındaki enerji projeleridir. Bu iki ülkenin ilişkilerinin yeniden düzene girmesi için yapılacak yeni atılımlarda görüşülen ilk önemli konudur. Enerji konusu iki ülke arasında bağlayıcı bir özellik taşımaktadır. Çünkü Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacının çoğu Rusya tarafından karşılanmakta ve Rus ekonomisinin de güçlenmesi için sahip olduğu gazı satmak gibi bir mecburiyeti vardır. Bu sebeple iki ülkenin de birbirinden kopma gibi bir durumu söz konusu olamaz. Enerji talebindeki bağımlılık enerji arzındaki bağımlılıkla doğru orantılıdır. Ayrıca Türkiye’nin asıl rolü yalnızca doğal gaz alıcısı olmakla bitmemektedir. Türkiye bu sayede Rusya’nın yeni pazar arayışları içine girebilmesi için emniyetli ve ucuz bir yol göstermektedir. Rusya’nın Türkiye’ye ve Türkiye aracılığıyla Avrupa pazarlarına girebilmesi yalnız Türkiye ile ortak hareket edebilmesi ile mümkün kılınabilir. Bu iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi, batı ülkelerinin enerji problemiyle uzun yıllar daha karşılaşacağı anlamına gelmektedir.

Rusya enerji üretiminde dünya pazarına önceden girerek batılı ülkelerin bir adım ötesinde yer almak ve sahip olacağı bu gücün devamlılığının olmasını istemektedir. Türkiye’de doğalgaz ihtiyacının giderilmesi ve senelerce kullanamadığı coğrafi konumunun özelliklerinden faydalanmanın akıllıca olduğunu düşünmektedir. Bu sebeple Türk Akım Projesine başlanması Türkiye’nin hem enerji, hem ülke olarak coğrafi konumunun değerini daha da artıracak, hem de Türkiye üzerinden

başka gaz üreticilerine yeni fikirler ve projeler sunacaktır.91

90 Mirzaliyeva, Fatima “Rus Basını Gözüyle Rus –Türk Yakınlaşması”, İnsamer, 03.09.2016, http://insamer.com/tr/rus-basini-gozuyle-rus-turk-yakinlasmasi_361.html

91 Karagöl, Erdal Tanas, Rusya’yla ilişkilerde yaz havası, Yeni şafak, 11.08.2016, http://www.yenisafak.com/yazarlar/erdaltanaskaragol/rusyayla-iliskilerde-yaz-havasi-2031087, Rusya’yla ilişkilerde yaz havası, Alemi haber, 12.08.2016, http://www.alemihaber.com/analiz/5104479/rusyayla-iliskilerde-yaz-havasi

5 Maddede yeni Türkiye – Rusya İlişkileri;

Türkiye–Rusya arasındaki ilişkiler, Rusya devlet başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Ekim 2016 da yaptığı görüşmelerden sonra yeni bir boyut kazandı. Özellikle bu görüşmelerin daha çok enerji ve ekonomi alanında olacağı düşünülürse bu hem Türkiye hem de Rusya için büyük kazanımlar olarak değerlendirilebilir. Uzmanlar ise Erdoğan’ın ve Putin’in iki ay içinde üç kez bir araya gelmesini normalleşme sürecine giren Türkiye ve Rusya’nın ‘Yeni dönem için bir yol haritası’ taşıdığını belirtmişlerdir.

Ülke liderlerinin ve bakanlarının arasında geçen görüşmelerin önceliği ekonomik ilişkiler olmuştur. Ayrıca yapılan görüşmelerde enerji, savunma sanayi, uzay teknolojileri, turizm, tarım gibi konular üzerinde durulurken, iki ülke arasında iyileşme sürecine giren ilişkilerin tamamlanması içinde daha fazla özen gösterilmesi gerektiği ifadelerine yer verilmiştir.

Enerji alanındaki yeni atılımlar ve iktisadi alandaki sınırlamaların kaldırılacağı yönündeki söylemlerde Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret potansiyelinin ilerleyen

süreçlerde daha önem kazanması şeklinde yorumlanabilir.92

Akkuyu Nükleer Enerji Santralinde Çalışmalara devam;

Akkuyu nükleer güç santrali, Mersin’in Gülnar ilçesinde yer alan büyük eceli kasabasının Akkuyu mevkiinde inşa edilecektir. Türkiye tarafından bakıldığında sadece yeni nükleer güç olarak akla gelmeyen bu proje ile birlikte değişik sanayi kolları ortaya çıkmış ve yeni istihdam olanakları sağlanmış olacaktır. Şu an 200’ün üzerinde Türk öğrencisi Rusya’da bunun eğitimini alırken, ilerleyen dönemlerde de

nükleer güç uzmanı olmak üzere personel yetiştirilip ilgili kurumlarda yer alacaktır. 93

92 “5 Maddede yeni Türkiye-Rusya İlişkileri”, Anadolu Ajansı, Ntv, 11.10.2016,

http://www.ntv.com.tr/galeri/ekonomi/5-maddede-yeni-turkiye-rusya-iliskileri,KuAhbOWpcEOF_jMzDeLs9Q

93 Özaltan,Necdet, “Türkiye’de bir ilk; Nükleer Enerji” 2011, http://www.akkunpp.com/turkiyede-bir-ilk-nukleer-enerji

Türkiye ile Rusya arasında 2010 yılında imzalanan Akkuyu Nükleer Santrali Türkiye’nin ilk nükleer santrali olup gelecek zamanlarda da Türkiye’nin enerji üretiminin %10’nun bu enerjiden sağlanması hedeflenen çalışmalar arasındadır. 2022 yılında hayata geçmesi ve 60 yıl işletme ömrüne sahip olması beklenmektedir. Bu projenin Rus uçağının düşürülmesiyle iptal olacağı söylentileri olmuşsa da Rus Federasyonu Hükümetine bağlı analiz merkezlerinin stratejik araştırma direktörü Kürdin, anlaşmanın iptal edilmeyeceğini ancak siyasi bir gerilim olması durumunda ertelenme yaşanabileceğini belirtmiştir. Şu anki zamana bakılacak olursa Rusya ile

yaşanan gelişmeler neticesinde anlaşmanın olumlu yönde ilerleyeceği

düşünülmektedir.94

Türk Akımı;

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Rus Enerji Bakanı Alexander Novak arasında imzalanan anlaşma ile hayata geçirilecek olan Türk Akımı Doğalgaz Borusu hattı Projesi, Rus doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak bir projedir. İki hattan meydana gelecek bu projede hatlardan biri Türkiye’ye uzanacak ve Türkiye’nin gereksinimleri için kullanılacak, diğeri ise Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacaktır. 31,5 milyar metreküp kapasiteye sahip bu proje ilk kez 2014 tarihinde Putin tarafından duyurulmuştur.

Türkiye- Rusya Ortak Yatırım Fonu Kuruluyor;

9 Ekim tarihinde İstanbul’da Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile Rusya Ekonomi Kalkınma Bakanı Alexey Ulyukaev arasında yapılan görüşmelerde ortak yatırım fonu kurulmasına yönelik bir anlaşma imzalandı.

Yapılan ortak görüşmeler Türkiye’nin iktisadi ve ticari yaptırımlarını kapsarken, diğer bir taraftan ortak yatırım fonu oluşturularak, ulusal paralarla

94 Akkuyu Nükleer Santrali projesi nedir, ne zaman bitecek?, Ntv, 09.08.2016,

ticaretin arttırılıp ekonominin güçlendirilmesi sağlanacak hem Rusya’nın hem

Türkiye’nin ticaretinin gelişmesini engelleyen pürüzler ortadan kaldırılacaktır.95

Türk Narenciyesi Rus Pazarına Geri Dönecek;

Rus savaş uçağının Türk Hava Sahasını ihlal etmesi ve bunun üzerine uçağın düşürülmesi ile yaşanan kriz sonrası 1 Ocak 2016 tarihinde domates, portakal, kayısı, elma, lahana, armut, hindi eti, mandalina, brokoli gibi bazı ürünlerin Rus pazarına girmesi yasaklandı. Fakat ilişkiler normalleşmeye başladıktan sonra Rusya Bakanı Dmitri Medvedev tarafından Ekim ayında imzalanan bir kararnameyle portakal, mandalina, şeftali, kayısı, erik ithalatına getirilen sınırlandırmalar ortadan

kalkmıştır.96

Turizmde Yeni Dönem;

Liderler arasında yapılan görüşmelerde turizm ile ilgili konulara da ayrıntılı olarak yer verilmiştir. İlgili birimlerin görüşmelerine istinaden bu iki ülke arasında yapılan görüşmeler de kültür ve turizm yılları yapma önerileri getirilmiş bu önerilerin olumlu yönde ilerlediği ilgili bakanların bu konuda gerekli çalışma ve düzenleme yapacakları belirtilmiştir. Ayrıca ilişkilerin düzelmeye başlamasıyla beraber daha önceleri iptal olan charter seferlerinin bu olumlu gelişmeler neticesinde gelecek

yıllarda düzelmeye ve turizme bir hareketlilik getireceği beklenmektedir. 97

95 “5 Maddede yeni Türkiye-Rusya İlişkileri”, Anadolu Ajansı, Ntv, 11.10.2016,

http://www.ntv.com.tr/galeri/ekonomi/5-maddede-yeni-turkiye-rusya-iliskileri,KuAhbOWpcEOF_jMzDeLs9Q

96 “Türk Narenciye Ürünleri Rusya’ya ulaştı”, Kanala haber, 1.11.2016, http://www.kanalahaber.com/haber/dunya/turk-narenciye-urunleri-rusyaya-ulasti-328659/

97 “5 Maddede yeni Türkiye-Rusya İlişkileri”, Anadolu Ajansı, Ntv, 11.10.2016,

İKİNCİ BÖLÜM

2. DARBE GİRİŞİMİ VE DIŞ POLİTİKA ÜZERİNDEKİ YANSIMALARI

2.1. Türkiye’nin Darbe Algısı

Başarısız darbe girişimi konusunda hükümet çevreleri ve halkın önemli bir kısmı arasındaki algı hükümet yanlısı basında sık sık rastlanan şu cümlelerle özetlenebilir. Türkiye daha önce yaşadığı darbelerin aksine 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yapılanan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından çok büyük ve planlı bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Bu darbe girişimi Türkiye’yi bir iç savaşa sürükleme ve bölme amacıyla yapılmıştı. Özellikle küresel güçler Türkiye’nin yükselişinden duydukları rahatsızlıktan dolayı içten ve

dıştan saldırılara başladılar.98

Darbe girişiminin ve olayların nasıl geliştiği kısaca şöyle özetlenebilir: Bütün kaynaklar darbe girişiminin 16 Temmuz sabaha karşı yapılmasının planlandığını; ancak MİT’in bu konuda elde ettiği istihbarat üzerine harekete geçme kararının erkene alındığını ve 15 Temmuz Cuma günü saat 22.00’de başladığını ifade

etmektedir.99 Saat 22.05 itibarı ile savaş uçakları Ankara’da alçak uçuş yapmaya

başlamıştı. Bu sırada Boğaz Köprüsünün bir kısmı trafiğe kapatılmış ve halkın aklında bir terör saldırısı ile mi karşılaşıldığı yoksa darbe girişimi olabilir mi soruları belirmişti. Çok geçmeden birçok kamu binası önünde ve çevresinde asker ile polis karşı karşıya gelmiş, Ankara’da bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) binasına ve Genelkurmay karargahına helikopterler ile ateş açılmıştı. Türk halkı sosyal medyadan ve haberlerden gelişmeleri takip ederken iki büyük şehirden yer yer patlama ve silah seslerinin duyulduğu haberleri gelmekteydi. Başbakan’a NTV ekranından “Bir darbe mi gerçekleştirilmeye çalışılıyor?” sorusu sorulduğunda

98 Övür, Mahmut, “Türkiye neden hedefte?” Sabah, 29.07.2016, http://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2016/07/29/turkiye-neden-hedefte

99 “Darbe 03.00’ te başlayacak diye planlanmış”, Milliyet, 17.07.2016, http://www.milliyet.com.tr/darbe-03-00-te-baslayacak-diye-gundem-2279370/ “Darbe gece saat 03.00’ te başlayacaktı”, Cnn Türk, 18.07.2016, http://www.cnnturk.com/turkiye/darbe-gece-saat-03-00te-baslayacakti

Başbakan Yıldırım “Bunun adına henüz bir darbe demek doğru olmaz”,100 “bu bir kalkışmadır” TSK içerisindeki bir grup darbe girişiminde bulunmuştur, vatandaşlarımızın meydanlara toplanmalarını istirham ediyorum” açıklaması gelmiş; bunun üzerine Meclis’te bulunan tüm partiler bu talihsiz darbe girişimini kınamak üzere TBMM’de toplanmıştı. Helikopterlerin alçak uçuşlara başladığı ilk dakikalardan itibaren sosyal medya erişimleri sağlanırken yaklaşık bir saat içerisinde facebook, twitter gibi sosyal medya sitelerine erişim engellenmiş; ancak bu da kısa

süreli olmuştu.101

Saatler 23.45’i gösterdiğinde darbe girişiminde bulunan grup TSK’nın kullandığı mail adresinden bir mesaj göndererek “TSK’nın kontrolü tam olarak ele aldığı” açıklamasını yaptı. Oysa bu sırada halk sokaklara dökülmüş ve bu girişime karşı darbecileri engellemeye başlamıştı. Herkes neler olup bittiğini anlamaya çalışırken Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’ndan (TRT) bir bildiri okunmaya başlanmıştı. Terör örgütü mensupları TRT’yi basarak (Yurtta Sulh Konseyi) adını verdikleri cuntanın bildirisini okutmaktaydılar. Savunma Bakanı Fikri Işık’ın açıklamasına kadar Türk halkı okunan bildiriye göre ülkede darbe olduğuna inanmak üzereydi. Buna karşılık hükümetin girişimiyle camilerden selalar okunuyor ve

halktan sokaklara çıkıp bu darbe girişimine tepki göstermesi isteniyordu.102

00.37 de ise Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan halkı sokaklara çıkıp bu darbe girişimine karşı hükümete desteğe çağırmıştı. I. Ordu komutanı Orgeneral Ümit Dündar’ın “Ankara güvenli değil, İstanbul’a gelmelisiniz” sözleri üzerine

İstanbul’a doğru yola çıkan Recep Tayip Erdoğan,103 Facetime üzerinden CNN

Türk’e yaptığı konuşma ile darbe girişimini ‘silahlı güçler içerisindeki küçük bir azınlığın kalkışması’ olarak niteledi. Bu açıklamalardan bir saat sonra darbeci

100 Fırat, Hande, 24 Saat, 1.bas., İstanbul: Doğan Egmont Yayıncılık, 2016, s.45.

101 “15 Temmuz gecesi dakika dakika neler yaşandı”, t24, 04.08.2016 http://t24.com.tr/haber/15-temmuz-gecesi-dakika-dakika-neler-yasandi,353315

102 “Darbe girişimine karşı neden sela veriliyor”, Akşam, 19.07.2016, http://www.aksam.com.tr/siyaset/darbe-girisimine-karsi-neden-sela-veriliyor-sela-ne-zaman-verilir-anlami-nedir/haber-533475

103 Selvi, Abdulkadir, “O gece yaşananlar”, Hürriyet, 18.07.2016, http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/abdulkadir-selvi_615/o-gece-yasananlar_40151537

askerlerden bir kısmı Boğaziçi Köprüsü’nde birçok vatandaşın üzerine ateş açarak

ölüm ve yaralanmalara sebep oldular.104

O saatlerde Türkiye’de yapılanın bir darbe girişimi olduğu anlaşılmış; fakat başarılı olup olmadığı ortaya çıkmamıştı. Türkiye’de darbecilerin yaptığı saldırılar sürüyor, savaş uçaklarından polis mevzilerine ve TBMM’ye ateş açılıyor, tanklar arabaları eziyor, jetlerin sesi insanlara korku vermeye devam ediyordu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi yaşanan bu gelişmelere şahit oluyor ve aynı saatler ABD ‘de öğlen vaktine denk geldiği için ABD Başkanı Barak Obama da her türlü gelişmeden haberdar ediliyordu. Türkiye’nin destek isteği üzerinden iki saatten fazla zaman geçmesine

rağmen beklenen açıklama Amerikan yönetiminden bir türlü gelmemişti.105

Türkiye’de saatler 01.30’u gösterdiğinde (Vaşington’da 16.30) Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN Türk televizyonuna bağlanarak halkı sokaklara çıkarak darbe girişimine karşı hükümete destek vermeye çağırdı. Böylece Erdoğan’ın hayatta olduğu kesinleşmiş, halk sokaklarda polis ve TSK’nın büyük bir bölümü ile darbeye

direniş göstermeye başlamış,106 02.00 civarında darbenin başarı şansının olup

olmadığı tartışılmaya başlanılmıştı. I. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar’ın televizyonlara yansıyan açıklamaları ile durum daha da netleşmeye başladı. Çünkü bu açıklamada Ümit Dündar darbe girişiminin TSK’nın emir komuta zinciri içerisinde yapılmadığını, kendisine bağlı birliklerin darbeye katılmaması için emir verdiğini tek tük katılan kişiler varsa bunların da şiddetle cezalandırılacağını

açıklamış bulunmaktaydı.107 Aynı dakikalarda Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral

Bülent Bostanoğlu’nun, yapılanların bir kalkışma olduğuna ve Türk Silahlı

104 Daha geniş bilgi için bakınız Hande Fırat “ 24 Saat 15 Temmuz’un perde arkası”, Saygı Öztürk “Kod adı Mürted”

105 “ABD’nin 3 saat beklettiği açıklama”, Aljazeera, 08.08.2016, http://www.aljazeera.com.tr/haber/ abdnin-3-saat-beklettigi-aciklama

106 “ABD’nin 3 saat beklettiği açıklama”, Aljazeera, 08.08.2016, http://www.aljazeera.com.tr/haber /abdnin-3-saat-beklettigi-aciklama

107 “Org. Ümit Dündar’dan flaş açıklamalar”, Milliyet, 16.07.2016, http://www.milliyet.com.tr/org-umit-dundar-dan-flas-gundem-2278817/

Kuvvetlerinin emir komuta zinciri dışında cereyan ettiğine dair açıklaması da

televizyonlarda ve haber sitelerinde yerini almıştır.108

Darbe girişiminin TSK’nın emir komuta zinciri dışında ve Silahlı Kuvvetlerin küçük bir bölümü tarafından başlatıldığını söyleyen ve “biz bu eşkıyalara orduyu da ülkemizi de vermeyiz” diyen kritik öneme sahip Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakalı’nın açıklamasının da altının önemle çizilmesinin faydalı

olduğuna şüphe yoktur.109

Bu arada Ankara Emniyet müdürlüğünü vuran ve an az 17 polisin şehit olmasına sebep olan askeri Sikorsky helikopterlerinden biri, Türk Hava Kuvvetleri (T.Hv.K.K)) tarafından 02.20 de düşürüldü. Hareketlenmeler sürerken F–16 savaş uçakları ve askeri helikopterler TBMM’yi vurarak toplamda 4 bomba attılar. Hürriyet ve CNN Türk stüdyolarına da müdahale eden darbeci askerler “ateş etmekten çekinmeyin” diyerek çalışanlar da dâhil herkesi dışarı çıkardı. Marmaris’ ten İstanbul Atatürk Havalimanına ulaşan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan sokaklara çıkmayı davet ettiği kalabalık gruba konuşma yaparak “Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun