• Sonuç bulunamadı

A. Rusya’nın Orta Asya Politikasında Askeri Güvenlik Anlayışı

2. Rusya’nın Bölge Güvenliği Örgütü Olarak KGAÖ

zirvesinde oluşum süreci tamamlanan KGAÖ, Orta Asya bölgesinde kurulmuş ve askeri nitelikteki somut sorunlarla ilgili askeri veya özel harekâtların uygulanmasını amaçlamaktadır. Diğer bir deyişle, bu güçler çeteci oluşumlar veya diğer askeri güçlerin imhasına yöneliktir.43 Diğer bir görüşe göre ise KGAÖ, bölgedeki ortak çıkar çerçevesinde oluşturulan bir Varşova Paktı benzeri bir yapıdır. Zira Rusya, 2003’te Saddam’ın devrilmesiyle bölge liderlerini saran korkudan (bu korku daha sonra Gürcistan’da Şevardnadze’nin devrilmesiyle daha da artmıştır) pay çıkarmak istemektedir.44

Kollektif güvenlilk meselesi, 1993 ve 2000 yılında kabul edilen Rusya Federasyonunun dış politikası ve askeri alandaki resmi belgelerinde yer aldı. 12 Mayıs 2009’da Cumhurbaşkanı Medvedev tarafından onaylanan Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisi (UGS) belgesinde de 2020 yılına kadar bölgesel güvenliğin sağlanması konusunda Kollektif Güvenlik Antlaşması Örgütüne büyük rol ayırılmaktadır. Örgütün Genel Sekreteri Nikolay Bordyuja, "Ulusal güvenlik stratejisinin dış politika prensiplerinin oluşturulmasında belirleyici belge olması dikkate alındığında, belgenin Kollektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün rolü üzerine yoğunlaşması büyük önem arz etmekte” diye belirtmiştir. Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu üye ülkelerin öncelikle Bağımsız Devletler Topluluğu kapsamında, ayrıca Bağımsız Devletler Topluluğu üye ülkeleriyle sınırı bulunan bölgelerdeki genel duruma dengeleyici etki sağlayan Kollektif Güvenlik Antlaşması Örgütü ve Avrasya ekonomik işbirliği çerçevesinde bölgesel ve alt bölgesel entegrasyon ve koordinasyon potansiyelini geliştirmek için çabalayacaktır. Bununla birlikte Kollektif Güvenlik Antlaşması Örgütü, uyuşturucu ve psikotrop maddelerinin yasadışı sirkülâsyonu ile mücadele dâhil bölgesel çıkışlar ve askeri-siyasi ve askeri-stratejik içerikli tehditlere karşı durması öngörülen temel devletlerarası araç olarak değerlendirilmektedir.45 Rusya Cumhurbaşkanı Medvedev de, “örgüt üyelerinin dünyanın güçlü devletleri olduğu kanısındayım, işte bundan dolayı örgüte büyük sorumluluk yüklenmiştir” demiştir.46

43Boduja ile roportaj, KGAÖ sitesi, http://www.dkb.gov.ru/

44Kaushik, a.g.m., s. 88-89.

45Ulusal Güvenlik Stratejisi,12 Mayıs 2009, Sayı: 537, <http://www.scrf.gov.ru/documents/99.html>,

46KGAÖ’nün Ortak Güvenlik Kurulu toplantısından sonra yapılan basın toplantısı, 5 Eylül 2008, Moskova, Kremlin, resmi site: http://www.kremlin.ru

b. Kuruluş Amacı ve Temel İlkeleri

KGAÖ konsepti,47 üye devletlerin askeri politikasının temelleri, kollektif güvenliği sağlama ilkeleri, kollektif güvenlik sisteminin ana hatları ve oluşturma aşamalarını kapsamaktadır. Bu konsepte göre, örgütün üye devletleri, askeri teknik baz ve altyapıyla, kollektif güvenliğin sağlanması ile ilgili müşterek politika yürütme çabalarıyla oluşturulan askeri-siyasi ve ekonomik çıkarlar temelinde birleşmiştir.

Örgüte üye devletler, güvenlik alanında konum koordinasyonu ve ortak politikanın yürütülmesi amacıyla:

-askeri işbirliği ve askeri yapı sorunlarının çözümlenmesinde karşılıklı yardımlaşma konuları üzerine diğer BDT üye ülkeleri ile ilgili;

-işbirliği ve ortaklık, bölgesel güvenliğinin mevcut ve kurulacak yeni yapılarına katılım üzerine NATO ve diğer siyasi-politik örgütler ile ilgili konularda istişare yapacaktır.

Örgüte üye devletler, üye ülkelerin kollektif güvenliğin sağlanması ile ilgili amacı, savaş ve askeri çatışmaları önlemek, oluşması durumunda ise üye devletlerin çıkarları, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün savunmasıdır.

Buna göre, bir veya birkaç üye devletin güvenlik, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına tehdidin oluşması veya uluslararası barış için tehdidin söz konusu olması durumunda üye devletler konumlarını koordine etmek ve oluşan tehdidi bertaraf etmek için somut önlemler almak için derhal ortak istişare mekanizmasını işleme koyacaktır. Bu bağlamda da Rusya Federasyonu stratejik nükleer kuvvetleri askeri doktrinine uygun olarak üye devletlere karşı olası saldırı girişimlerini engelleyecektir. Saldırı durumunda üye devletler Kollektif güvenlik Antlaşmasının 4.maddesi uyarınca saldırgan güçleri askeri harekâtlara son vermesi için gerekli önlemleri alacaktır. Bu madde, güvenliğin bütünlüğünü kastederek, bir üye devlete karşı saldırı tüm üye devletlere karşı saldırı olarak değerlendirilecektir. Bu maddeden dolayı KGAÖ, NATO karşıtı askeri yapı olarak görülmektedir.

47KGAÖ Konsepti, 10 Şubat 1995, Almatı.

Kollektif güvenlik sisteminin devletlerarası organları, örgütün istişare yapısını oluşturmaktadır. Bu organlar, devletlerarası düzeyde Kollektif Güvenlik Antlaşmasının uygulamasına yönelik üye devletlerin koordinasyon ve ortak faaliyetini sağlayan yüksek yasama organı olan Kollektif Güvenlik Kurulu; üye devletlerin iç ve dış politikalarını mutabakat konularıyla ilgili kollektif güvenlik Kurulu’nun yüksek istişare organı olan Dışişleri Bakanlar Kurulu ve üye devletlerin askeri politika ve askeri yapılarını mutabakat konularıyla ilgili kollektif güvenlik Kurulu’nun yüksek istişare organı olan Savunma Bakanları Kuruludur. Ayrıca Kollektif güvenliğin sağlanması için somut sorunların çözümlenmesi amacıyla daimi veya geçici olarak faaliyet gösterecek diğer yönetim organları oluşturulabilecektir. Kollektif güvenlik sisteminin resmi organları, üye devletlerin siyasi ve askeri yönetim organları niteliğindedir.48

Örgütün amaçları ve yapısını göz önünde bulundurularak, Rusya’nın örgüt vasıtasıyla gerçekleştirmek istediği amaçlar şöyle özetlenebilir:

- “öncelikli çıkarları”nın bulunduğu bölgede kendi öncelikli rolünü pekiştirmek, - enerji kaynakları için artan rekabet ortamında eski Sovyet alanında siyasi ve

askeri varlığını sağlamak,

- kendi önderliğinde örgüte üye yedi ülkeyi bir araya getirerek KGAÖ’ nün

“sorumluluk bölgesini” belirlemek, askeri siyasi bir blok ve etkili uluslararası yapıya dönüştürmek,

- bölge ülkelerinin NATO ile olan ilişkilerini sınırlamak veya ileri dönemdeki ilişkilerinin geliştirilmesinde sınırları belirlemek,

- NATO’nun geleneksel ikili ve çok taraflı müzakere formatından uzaklaşarak güvenlik konusunda tüm “yedilisi”nin temsilcisi olarak Moskova ve KGAÖ’yi muhatap alması için ikna etmek,

- ABD, NATO ve AB ile ilişkilerinde Rusya’nın elinin güçlenmesi için siyasi-diplomatik ve askeri olanak sağlamaktır.49

Bu amaçları gerçekleştirmenin yolunda Rusya, KGAÖ’ye üye ülkelerin Savunma Bakanlığına bağlı okullarda eğitim vermekte ve bunun için bütçeden yıllık 500 milyon

48http://www.dkb.gov.ru/

49Pozdnjak, a.g.m., s. 5-6.

Ruble aktarmaktadır.50 Ayrıca örgütün amaçları doğrultusunda düzenlenen örgüt bünyesindeki müdahale güçleriyle örgüt çerçevesindeki tatbikatlar önemli yer almaktadır.

c. Acil Müdahale Güçleri ve KGAÖ Tatbikatları

Ermenistan’ın ve Beyaz Rusya’nın örgüte üye olmalarına rağmen KGAÖ’nün ağırlığı Orta Asya’da hissedilmektedir. Zira bu iki ülkeyi kapsayan Doğu Avrupa (Rus-Beyaz Rus) ve Kafkasya (Rus- Ermeni) askeri birlikleri sınırlı askeri görevleri yerine getirmekteyken, Orta Asya bölgesi daha kapsamlı askeri oluşumlara ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca örgütün Orta Asya ağırlığı, bölge ülkelerinden Özbekistan’ın örgüt üyeliğinden çıkıp 1998’de ABD yanlısı GUAM51 örgütüne katılması ve oradan çıkıp KGAÖ’ne geri gelmesinden sonra tekrar su yüzüne çıkmıştır. Özbekistan yönetiminin attığı bu adımlar her ne kadar istikrarsız davranış olarak algılansa da, hemen Rusya’nın siyasi alandaki zaferi olarak da görülmüştür.

KGAÖ çerçevesindeki güçlerin özelliği ise, bunların tam olarak tamamlanmamış olmasıdır, hatta çoğu zaman hukuki zeminin tamamlanmamış olmasıdır. Örgüt bünyesinde oluşturulmuş ve oluşturulmakta olan güçler, Acil Eylem/Konuşlandırma Güçleri (KAEG), Kollektif Acil Müdahale/Operatif Tepki Gücü” (KAMG), Kollektif Barış Güçleri (KBG) ve bölgesel askeri birlikler olarak sıralanabilir. Ayrıca bölgesel alt sistemin temelinde ortak Hava Savunma sisteminin oluşturulması planlanmaktadır.52 KGAÖ, Orta Asya bölgesi Acil Eylem/Konuşlandırma Güçlerinin (KAEG) oluşumu 1 Ağustos 2001 tarihinde tamamlanmıştır. Bünyesine, Kazakistan Cumhuriyeti, Kırgızistan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Tacikistan Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri birimleri dahil edilmiştir. KGAÖ bünyesinde Rusya ile Tacikistan üçer ve Kazakistan ile Kırgızistan’dan ikişer olmak üzere 10 tabur bulunmaktadır. Asker sayısı yaklaşık 4 bin kişidir. Kollektif güvenlik Kurulunun kararı ile Nisan 2003 tarihinde KGAÖ bünyesine havacılık birimi -Kant şehrinde (Kırgızistan Cumhuriyeti) konuşlanan Rusya hava üssü- dahil edilmiştir. KGAÖ birimlerinin hazırlık seviyesi her

50http://nvo.ng.ru/realty/2009-09-25/1_study.html?mthree=2

51Özbekistan’ın katılmasıyla örgüt GUUAM ismini almıştır.

52Pozdnjak, a.g.m., s. 3-5.

yıl düzenlenen eğitimler sırasında denetlenmektedir. Bununla birlikte eğitime katılanlar, kullanılan güç ve araçlar, ayrıca eğitim yerleri bölgenin fiziksel ve coğrafik özelliklerine göre sürekli genişlemektedir.53

Ağustos 2008’de Kafkasya’da başlayan silahlı çatışmalar (“08/08 olayları”), KGAÖ ülkeleri için bir dönüm noktası olmuştur. Rus yönetimi, KGAÖ çerçevesinde büyük askeri çatışmaları önlemek için örgüte üye devletlerin askeri birim ve birliklerinden oluşan bir yapı oluşturma peşine düşmüştür. KGAÖ genel sekreteri Nikolay Borduja’nın deyimiyle “Saakaşvili’nin saldırı planlarına benzer planları bulunan devlet yöneticilerinin bunlara karşı artık bir gücün var olduğunu idrak etmeleri”54ve askeri ile siyasi içerikli çıkışlar ve tehditlere karşı durabilmek için Kollektif Acil Müdahale/Operatif Tepki Gücü”(KAMG) oluşturma kararı alınmıştır. Bordyuja, 4 Şubat 2009’da düzenlenen Örgütün olağanüstü kurulunda KGAÖ üye devletlerin liderlerince alınan karara göre, KAMG, KGAÖ askeri birliklerin yanı sıra, özel asayiş birlikleri ve istihbarat birimlerinden oluşan Özel harekât birliklerini de kapsayacaktır. Bu güçlerin oluşturulması ve işlemesi için KGAÖ sekreterliği hukuki norm temellerinin oluşturulması ile ilgili çalışmaların neredeyse tamamlandığını belirtmiştir.55 Cumhubaşkanı Medvedev de, KAMG’nin tüm KGAÖ alanında güvenlik sağlama görevini yerine getirecek etkili kapsamlı (universal) bir araç olması gerektiğine işaret etmiş ve KAMG’nin askeri gücü açısından NATO’nun Acil Müdahale Gücünden zayıf olmayacağını belitmiştir.56

Ancak başka bölgelere kendi askerlerini göndermeye sıcak bakmayan Özbekistan ile Beyaz Rusya KAMG ile ilgili kararı imzalamamıştır. Örgütün dönüşümlü başkanlık Beyaz Rusya’da olmasına rağmen, Rusya ile olan anlaşmazlık yüzünden Minsk yönetimi “teknik olarak” başkanlık üstlenmemektedir. Bu da Rusya’nın örgüt çerçevesinde gerçekleştirmek istediği hedeflerine darbe niteliğindedir.

53www.dkb.gov.ru

54Bunun dışında Kafkasya bölgesinde de vardır aynı birimler (KGAÖ idaresi şemasına bak)

55Bu maddeler Rusya nın UGS belgesi ile paralellik göstermektedirler. Bununla birlikte de KGAÖ Barış gücü oluşturulacaktır. Bunun için alınan karar tüm üye devletlerince onaylanması gerekiyor. Günümüzde bu Kazakistan ve Beyaz Rusya’da yapıldı. Bu süreç tamamlanınca KGAÖ ülkelerinin topraklarında ve dışında BM mandatı ile faaliyet gösterecektir.

56KGAÖ ve EurAsEC zirve sonrası yapılan basın toplantısı, 4 Şubat 2009,

<http://www.kremlin.ru/text/appears/2009/02/212492.shtml>

2001 yılında ilk defa Kırgızistan topraklarında yapılan “Rubej- 2001” ilk ortak tatbikattan sonra, “Rubej” adlı eğitim tatbikatları her sene farklı bir ülkede olmak üzere 2008’e kadar üye olan her bölge ülkesinde yapılmıştır. 2002, 2003 ve 2005’te Tacikistan, 2004’te iki aşamalı olarak Kazakistan ve Kırgızistan topraklarında, 2005’te Kırgızistan ve Tacikistan’da gerçekleşmiştir. Ağustos 2006’da yapılan “Rubej- 2006”

Kazakistan’ın Hazar kıyısında yapıldı ve uçakların yanı sıra gemilerle katılım sağlandı.

“Rubej-2007” tatbikatına ise örgüte tekrar katılan Özbekistan’la birlikte Ermeni birlikleri de katıldı. Tatbikata katılan asker ve askeri uzmanların sayısı gittikçe artış göstermiştir. Nitekim “Rubej-2008”e, 4 bin askeri personel ile en geniş katılım sağlanmıştır. Tatbikat için seçilen konular ise başta genel örgüt içerisindeki yapılandırmaları arttırmaya yönelik iken, daha sonra belli başlı konular dikkat çekmektedir. Örneğin, 2008’de ilk aşaması Ermenistan’da başlayan ve sonra Moskova’da devam eden tatbikata KGAÖ üye devletlerin bakanlarının yanı sıra ABD, İngiltere, Çin, İran, Yunanistan, Bulgaristan’dan olmak üzere çok sayıda askeri ataşe ilgi göstermişti.

“08/08 olayları”ndan sonra Kollektif Güvenlik Kurulu tarafından yapılan bildiri, KGAÖ’nün NATO ülkeleri bir kez daha ittifakın doğuya genişlemesini gözden geçirmeleri için çağrı niteliği taşımaktadır. Bildiri, NATO’dan bu genişlemenin ve örgüt üyelerinin sınırlarında (Rusya kastedilmekte) yeni füze savunma sistemlerinin yerleştirilmesinin “olası sonuçlarını değerlendirmesini” istemektedir. Asıl endişe ise örgüt üyelerinin sahip olmadığı orta ve kısa menzilli füzelerinin sayısının arttırılmasından kaynaklanmaktadır. Örgüt, üyelerin bu tip füzelerin imhası ve kullanımının yasaklanmasını içeren kapsamlı bir anlaşmanın düzenlenmesi inisiyatifini memnuniyetle karşılayacaklarını belirtmiştir.57Bir yandan Rusya’nın bölgedeki gücünü sergilemekte olan, diğer yandan ise işbirliği çağrısı içeren bu açıklama, Rusya tarafından ABD’nin başını çektiği NATO’ya karşı daha sert bir tavır almaktan kaçınma niteliği taşımaktadır.

57Deklaracija Moskovskoj Sessii Soveta Kollektivnoj Bezopasnosti ODKB (KGAÖ KGK Moskova Oturumu Deklarasyonu), 05.09.2008, <http://www.dkb.gov.ru/>

B. Ekonomik İşbirliği ve Rusya’nın Başını Çektiği İnisiyatifler 1. Ekonomik İşbirliği ve Bölge Yatırımları

a. Enerji Sektöründe İşbirliği

Bölgedeki askeri güvenlik alanındaki politikalarını bölge ülkelerinde bulunan üs ve stratejik öneme sahip tesisler ve KGAÖ aracılığıyla sağlayan Rusya, ekonomik varlığını da arttırmak amacıyla ekonomik alandaki politikaları bölge ülkeler ile ikili işbirliği ve ortak inisiyatifler sayesinde yürütmektedir.

Ekonomik ilişkilerin başında ise enerji konusu gelmektedir. Zira SSCB döneminden kalan altyapı sayesinde tüm boru hatları Rusya üzerinden geçmekteydi. Bir önceki bölümde ayrıntılı olarak ele aldığımız boru hatların güzergahları çeşitlendirmede hem ABD, hem de Çin’in aktif bir rol üstendiği belirtilmiştir.

2003’te kabul edilen “2020 Kadar Enerji Stratejisi” belgesi, enerji alandaki Rusya’nın bölgedeki stratejik çıkarlarını açıklamaktadır. Buna göre, Rusya ile sınır Avrupa ve Asya bölgelerinde ortak enerji ve enerji taşımacılık altyapısının oluşturulması, uluslararası enerji transferi sisteminin geliştirilmesi ve ayrımcı olmayan bir transitin sağlanmasıdır. Bunun için devlet, uluslararası genişçaplı gaz, petrol ve hidroelektrik projelerinin geliştirilmesi ve uygulamaya geçirilmesi için Rus şirketlerine destek verecektir.58 Burada bölge ülkelerinin Rusya’nın küresel enerji gücü olma yolundaki yerine de değinmektedir. Söz konusu belgede enerji faktörünün Rusya’nın başlıca politikası haline getirilmesinin nedenleri, enerji sorunlarının küresel boyutu ve bunun siyasetleştirilmesi ile Rusya’nın dünya enerji sistemindeki başat rolü olarak sıralandıktan sonra Orta Asya enerji kaynaklarının uzun vadeli ve kapsamlı olarak Rusya’nın enerji sistemine dahil edilmesini istendiği belirtilmektedir. Zira bunun uygulanması, hem Rusya’nın kuzeyindeki gaz kaynaklarınının sonraki nesillere saklanmasına imkan verir, hem de Rusya için stratejik önem taşıyan piyasalara olan baskıyı azaltır.59

Bölgenin enerji kaynakları, enerji sektörü sayesinde yükselişe geçen Rusya için hem bu statüsünü koruma, hem diğer büyük güçlerin bu kaynaklara ulaşmasının engellenmesi

58Energeticheskya Strategiya Rossii Na Period Do 2020 Goda,

<http://www.minprom.gov.ru/docs/strateg/1>, (03.02.2008)

59Enerji Stratejisi belgesi, V. Bölüm.

olmasa da sınırlanması açısından önem taşımaktadır. Bu yüzden Rusya askeri planda olduğu gibi bölge ülkeler ile kapsamlı ekonomik işbirliğine gitmiştir.

SSCB’nin dağılmasıyla Orta Asya, bölgedeki kaynaklarının varlığı nedeniyle enerji zengini Rusya’nın karşısında bir rakip konumuna gelmiştir. Bu rekabet ortamının oluşması olasılığını ortadan kaldırmak amacıyla ve enerji güzergahlarının kendi toprakları üzerinden geçmesini fırsat bilen Rusya, bu elverişli ortamı kullanmak istemiştir. Bunun için bölge ülkeleriyle uzun vadeli anlaşmalar yaparak bunları kendine bağlama yoluna başvurmuştur. Türkmenistan’la doğal gaz anlaşması, Kazakistan’la taşınan doğal gazın iki yıl içinde üç kat artırılması, Azerbaycan’a 2 milyar m³ doğal gaz verilmesi anlaşması, Rusya’nın Hazar bölgesinde aktifleşme söylemleri ve politikaları, eski enerji bakanı Kalyujnı’nın Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Hazar bölgesi Temsilcisi olarak dış politikaya ilişkin karar verme mekanizmasında yer alması, Türkiye ile Mavi Akım projesindeki işbirliği, Avrupa ile ilişkilerde enerji faktörünün öneminin artması, hep bu çerçevede değerlendirilebilir.60

Rusya’nın bölge ülkelerinin enerji sektörüne önem vermesinin nedeni, bu alanda diğer büyük güçlerin ilgisinin artması ve bölge ülkelerinin Rusya’ya alternatif güzergah arayışlarına girmeleridir. Bu yüzden Rusya, politika değişikliğine giderek enerji kaynakları açısından rakip gördüğü bölge ülkelerini birer ticari ortağı haline getirmek istemektedir. Bunun için de kendi topraklarından geçen bölge ülkelerinin boruhatlarının bakım ve kapasitelerini arttımak için yatırım yapmaktadır.

2007 sonu itibarıyla Rusya tarafından bölge petrol ve gaz sektörüne yapılan yatırım hacmi 4 ila 5.2 milyar dolar olmuştur. Bu yatırımların büyük kısmını (% 80-85) Kazakistan (3,4 -4,1 milyar) ve Özbekistan’a (0,5 -1milyar) yapılmıştır. Türkmenistan, Tacikistan ve Kırgızistan’a yaklaşık 50 milyon dolar Rus yatırımı çekebilmişlerdir.

Gelecek 5 yıl içerisinde ise Rus şirketleri yaklaşık 14- 16 milyar yatırım yapmayı planlamaktadırlar. Bu yatırımların büyük kısmı arama ve üretimin yanı sıra boruhattı altyapısı için kullanılmaktadır.61

60Nazim Cafersoy, “Enerji Diplomasisi: Rus Dış Politikasında Stratejik Araç Değişimi,

<http://www.turksam.org/tr/a709.html?x_ID=709#_ftnref18>, 2 Ocak 2006.

61Vladimir Paramonov, Aleksej Strokov, Rossijskie neftegazovye proekty i investicii v Central'noj Azii, ARAG Paper 08/19R, Mayıs 2008,

<http://www.da.mod.uk/colleges/arag/document-listings/ca/08(19)VP%20Russian.pdf>.

Fosil kaynakları açısından fakir ama hidropotansiyel açısından zengin olan Tacikistan ve Kırgızistan’da ise Rusya en önemli projelere destek vermektedir. Tacikistan’da inşaası 1980’li yıllarda başlatılan ve Temmuz 2009’de Cumhurbaşkanı Medvedev’in ziyareti sırasında faaliyete başlayan 670 Mw enerji üretecek ve 700 milyon dolara mal olan “Sagduta-1” hidrosatralinin % 75’ne sahiptir. Ayrıca ülkeye daha 3 tane orta ölçekli elektrik santrali inşa etmek isteyen Rusya, son yıllarda ciddi enerji krizi ile karşı karşıya kalan Tacikistan için ticari ortağından ziyade, en önemli stratejik ortağı haline gelmiştir. Günümüzde Tacikistan’a yapılan yatırımların yarısı Rusya tarafından yapılmaktadır.62 Kırgızistan’da ise Rusya tarafından iki hidroelektrik santralin (Kambarata-1 ve Kambarata-2) tamamlanması beklenmektedir. Ülkeye 2 milyar dolar yatırım sözü veren Rus yönetimi bunun 1,7 milyarını bu sektöre aktaracağını belirmiştir. Ancak “Rusal” ve “RAO EES” gibi Rus şirketlerinin bu alandaki yatırımları, ülkenin kalkındırlması ve istihdamın sağlanmasından daha çok elde edilen enerjiyi ülke dışına satmak ve alüminyum üretimi için kullanılacak ucuz enerji ile bağlantılı olduğundan eleştirilmektedir.63

Diğer yandan ülkede gaz aramalarına da devam edilmektedir. Mayıs 2003’te Gazprom ve Kırgız hükümeti arasında 25 yıllık işbirliği anlaşması imzalanmıştır.64 Ayrıca

“Kırgızgaz”ın özelleştirilmesi sırasında %75 artı bir hisse senedinin satışında Gazprom’un yer alması için çalışma grubu oluşturulmuştur.65Gazprom lideri Miller, bu adımların Kırgızistan’ın “gaz bağımlılığından kurtulması” adına yapıldığını belirtmiştir.

2006'ten beri ülkede faaliyet gösteren ve 73 yakıt istasyonunu kapsayan ağa sahip olan Gazprom, Kırgızistan’da bu alandaki mevcut % 2’lik payını 2011’de %35-41’e çıkarmayı hedeflemektedir.66

62“Polovina vseh investicij v jekonomiku Tadzhikistana – Rossijskie”, Finans, 28 Mart 2009.

(http://www.finansmag.ru/news/9033), .,<http://fundeh.org/files/projects/elements/80/heifec.pdf>

63Parviz Mullodjanov, “Mirovie Centrı Sily v Centralnoj Azii i Tadjikistane: Dinamika i Perspektivy Vliyaniya (Orta Asya ve Tacikistan’daki Dünya Güç Merkezleri: Gelişme ve Etkileme Perspektifleri)”, Central Asia & The Caucasus, Sayı: 3 (45), 2006, s. 70.

64"OAO “Gazprom” i Pravitel'stvo Kyrgyzskoj Respubliki podpisali Memorandum o vzaimoponimanii", 9.10.2008 <http://www.gazprom.ru/news/2008/10/091550_31377.shtml>.

65Tata Haçaturyan, “BDT’nin kapıları açık tutulmakta”, <http://www.gazetasng.ru/v-nomere/politics/?id=13993>, (11.10.2008)

66Denis Rebrov, “Gazprom Neft' Razol'etsja v Srednej Azii. Kompanija Vyhodit Na Rynki Kazahstana i Tadzhikistana”, Kommersant, Sayı: 151(3727), 23 Ağustos 2007.

b. Rusya’nın Bölge Yatırımları

Rusya’nın en çok yatırımını çeken Kazakistan’da 3000 Rus sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Doğrudan Rus yatırımcılarının toplam hacmi, yaklaşık 3 milyar dolar.67 786 ortak Rus- Özbek şirketin çalışma yürüttüğü Özbekistan’da bu oran, 1 milyar dolardır.68 Tacikistan ekonomisinde önemli rol oynayan Rusya, ülkeye olan uzaklığına bakmaksızın kendi ürünlerini Tacik pazarına ihraç etmede bir numaradır. 2008 sonu itibarıyla Tacikistan’da 1,4 milyar dolar yabancı yatırımın bulunduğu ülkede Rus yatırımın miktarı 714 milyon dolar veya % 50’sidir. Ayrıca ülkede enerji, ulaşım, inşaat, mobilya, ilaç, tektil ve ticaret sektöründe faaliyet gösteren 60’tan fazla ortak işletme bulunmaktadır.69 Son dönemde Rusya’nın ekonomik alan dahil aktif faaliyet gösterdiği bir ülke de Kırgızistan olmuştur. Şubat 2009’da ülkeye 150 milyon hibe ve % 0,7 imtiyazlı faiz oranlı ve 7 yıl ödeme ertelemesi olan 40 yıllık 300 milyon dolar kredi verildi. Ayrıca Tacikistan’ın 180 milyon dolar borcu karşılığında Rusya, deniz torpido üretimini yapan ve Hindistan, Ukrayna ve Rusya’nın Savunma kurumlarının siparişlerini de alan “Dastan” şirketinin % 48’lik hissesini ele geçirdi.70

Tablo 14. Rusya Federasyonunun Orta Asya ülkelerine yatırımları, milyon dolar71

2000 sonu 2005 sonu 2008 sonu

Toplam Toplam Toplam Doğrudan ve dolaylı (hisse

senet)

Kazakistan 3,5 204,3 174,3 79,2

Kırgızistan 0,0 1,2 39,8 0,1

Tacikistan - 0,5 28,1 1,1

Türkmenistan 2.9 - 4,0 0,0

Özbekistan 0,1 7,0 385,1 250,8

Orta Asya toplam 6,5 213,0 631,3 331,2

BDT toplam 130,1 620,5 1097,9 585,8

Not: Para-kredi düzenleme, ticari ve devlet bankaları hariç Kaynak: Federal İstatistik Kurumu

67<http://premier.gov.ru/visits/world/79/info/993.html>.

68Stanislav Chernjavskij, "Rossijskie Prioritety v Central'noj Azii", “Rossija v Central'noj Azii: Prioritety Sotrudnichestva” konulu Uluslararası Konferans Tebliği, MGİMO, Moskova, 22 Nisan 2009,

<http://www.lobbying.ru/docs/doklad_example.doc>.

69Hejfec., a.g.e.,

70B.A. Heifets, Rol' Biznesa V Modernizacii Rossijskoj Ekonomiki i Sotrudnichestvo So Stranami Central'noj Azii (Rusya Ekonomisisin Modernizasyonunda İşdünyasının Rolü ve Orta Asya ile İşbirliği),

“Nasledie Evrazii” Fonu-RF Dışişleri Bakanlığı, Moskova, Mayıs 2009 g.,<http://fundeh.org/files/projects/elements/80/heifec.pdf>.

71a.g.e., s. 22.

Rusya’nın bölgeye yaptığı bu yatırımlar, bölge ülkeleri ile ikili ilişkileri geliştirmektedir. Bunun yanı sıra Rusya askeri örgütlemesine benzer şekilde bölge ülkelerine ekonomik olarak da kendisi ile beraber hareket etmesi için çeşitli inisiyatifler sunmaktadır.