• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

19. RUSÇADAN KAYNAKLANAN HATALAR

Bu baĢlıkta iĢlenen hatalar, Rusçanın KT üzerindeki etkisiyle meydana gelmiĢ olan hatalardır. Ayrıca, ana dili KT olan öğrencilerin, kiĢiye göre değiĢmekle birlikte, biraz veya iyi derecede Rusça bildikleri de göz ardı edilmemesi gereken bir husustur.

Bu bağlamda en sık yapılan hatalar Ģu Ģekildedir:

Rusçada, tanım cümlelerinde “bu” iĢaret sıfatı olan “Это” kullanılmaktadır. Tanım cümlesi yazıldıktan sonra ―………. – bu kitap.” Ģeklinde söz dizimi

özelliği mevcuttur. Bu söz dizimi yapısı KT’de de görülmektedir. Örneğin;

Rusçada: “Самое главное в жизни – это семья.” (Samoyé glavnoyé v jizni – eta sim’ya.)

KT’de: “Caşoodo eŋ maanilüü nerse – bul üy-bülö.”

Görüldüğü üzere, Rusçadaki cümle yapısı bire bir KT’de de söz konusudur. Dolayısıyla bu hata, hem Rusçadan hem de KT’den kaynaklanıyor olabilir. Bu cümle yapısını öğrencilerin TT’ne olumsuz aktarım yaparak uyarladıkları görülmektedir. Sık yapılan ve uzun süreli bir hatadır.

Örn: ―Hayattaki en önemli şey bu ailedir.‖ (Hayattaki en önemli Ģey ailedir.)

―Köy bu benim ailem.‖ (Köy benim ailemdir.)

―Spor bu insanın küçlü, akıllı olması için çok gerek.‖ (Spor, insanın güçlü, akıllı olması için çok gerek.)

―Spor bu sağlık.‖ (Spor sağlıktır.)

―Birinci zenginliğimiz bu bizim sağlığımız.‖ (Birinci zenginliğimiz sağlığımızdır.)

―Seyahat bu monotonluğu gidermek için son derece faydalı bir şeydir.‖

(Seyahat, monotonluğu gidermek için son derece faydalı bir Ģeydir.) vb.

Bundan baĢka, çok sık hata yapılan diğer bir husus kutlama / tebrik sözleridir. TT’deki “Bayramınız kutlu olsun.” sözünün KT’deki karĢılığı yaygın olarak “Mayramıŋız menen!” ifadesidir. “Mayramıŋız kut bolsun!” ifadesi de olmakla birlikte daha çok “Mayramıŋız menen!” ifadesi kullanılmaktadır. Bu ifade, tamamen Rusçadan KT’ne geçmiĢ bir söz dizimi yapısıdır. Rusçadaki “С праздником!”- (Bayram ile!) sözünün olduğu gibi KT’ne geçtiği ve bu Ģekilde kullanıldığı görülmektedir. Günlük hayatta her zaman kullanılan bir söz olmasından dolayı çok sık ve yaygın olarak olumsuz aktarım yapılmasına sebep olmaktadır. Uzun süreli bir hatadır.

Örn: ―Birbirimizi yılbaĢıyla kutlardık.‖ (Birbirimizin yılbaĢını kutlardık.)

―Anneannemi yılbaĢıyla kutlamak için gideriz.‖ (Anneannemin yılbaĢını kutlamak için gideriz.)

―Birbirimizi yeni yıl ile kutladık.‖ (Birbirimizin yeni yılını kutladık.)

―Arkadaşımızı doğum günü ile kutladık.‖ (ArkadaĢımızın doğum gününü kutladık.)

―Hepimiz birlikte akrabaların evine gidip onları da yılbaĢı ile tebrik ediyoruz.‖

(Hepimiz birlikte akrabaların evine gidip onların da yılbaĢını kutluyoruz.) vb.

Öğretimin ilk aĢamalarında “beğenmek, hoĢlanmak, hoĢa gitmek” fiilleri yanlıĢ kullanılabilmektedir. Daha önce hâl ekleri baĢlığı altında bu fiillere değinilmiĢti. KT’de caguu (hoĢa gitmek) fiilinin yönelme hâli aldığı, hoĢlanmak ve beğenmek fiillerinin de bununla karıĢtırılabildiği ifade edilmiĢti. Ancak bu fiillerle ilgili yapılan hatalarda Rusçanın etkisi de olabilmektedir. Rusçada hoşlanmak,

beğenmek anlamında zamirlerin yönelme hâliyle söylenen “Нравится” fiili kullanılmaktadır. Örneğin: “Мне нравится этот фильм – (Kelime kelime yazarsak) Bana hoşlanır / hoş gelir bu film.” Öğrencilerin, bu cümle yapısını bu Ģekilde TT’ne uyguladıkları görülmektedir. Dolayısıyla bu fiillerle ilgili hatalarda Rusçanın etkisinin olduğu da söylenebilir.

Örn: ―Benim yaz tatilim bana çok beğendi.‖ (Yaz tatilim çok hoĢuma gitti.)

―Bana böyle havalar hoşuma gidiyor.‖ (Benim böyle havalar hoĢuma gidiyor.)

―Padişah bir prens bulmuş ama o prensese beğenmemiĢ.‖ (PadiĢah bir prens bulmuĢ ama onu prenses beğenmemiĢ.)

―Yolda kızlara soru sormuş, ama kimseye beğenmemiş.‖ (Yolda kızlara soru sormuĢ, ama kimseyi beğenmemiĢ.) vb.

Yukarıdaki cümlelerde görülen hatalar, KT’deki “caguu” fiilinin kullanımından kaynaklanabileceği gibi Rusça düĢünüldüğünün göstergesi de olabilir.

III. BÖLÜM

SONUÇ ve ÖNERĠLER

Tezimizde; iki lehçe arasındaki benzerliklerden, farklılıklardan ve Türkiye Türkçesinin hedef kitleye zor gelen dil yapılarından kaynaklanan hatalar tespit edilmeye ve her biri için doyurucu açıklamalar yapılmaya çalıĢıldı. Rusça kaynaklı sık karĢılaĢılan hatalara da değinildi.

KarĢıtsal dilbilim (karĢıtsal çözümleme) ve yanlıĢ çözümlemesine (hata analizi) dayalı yapmıĢ olduğumuz bu çalıĢmada tespit edilen sorunlar ve bunlara yönelik önerilerimiz Ģu Ģekildedir:

Fonetik açıdan bakıldığında neredeyse her gramer yapısında hata yapıldığı görülmüĢtür. TT ve KT arasındaki fonetik farklılıklar öğrenimin ilk aĢamalarında öğrencilerin zorlanmasına sebep olmaktadır. KT’deki biçimbirimlerin yuvarlak ünlülü varyantlarının bulunması bu biçimbirimlerin TT’ne aktarılmasına neden olmaktadır. Ayrıca ünsüz uyumunda sert ve yumuĢak ünsüzlerin karıĢtırıldığı görülmüĢtür. “y” yardımcı sesiyle ilgili yaygın olarak unutulduğunu veya gereksiz yere yazıldığını söyleyebiliriz. Bu hatalar büyük oranda konular ilk öğretildiğinde gerçekleĢen kısa süreli hatalardır. Örneğin; ―Su sıcakdı.‖, ―Barskoon’do gölde yüzdüm.‖, ―Ben o günleri özleyorum.‖, ―Ben hastadım.‖ vb.

Morfolojik açıdan yapılan hataları değerlendirecek olursak bu hataların; hedef kitlenin ana dilinden olumsuz aktarım yapılması, daha önce öğretilen konulardan dolayı ket vurulması, öğrenilen bir özelliğin genellenmesi gibi nedenlerle meydana geldiğini söylemek mümkündür. Örneğin; ―Sadece hayat bununla bitmezdir.‖(genelleme), ―Okuldan çıkmaktan sonra eve gidiyorum.‖(ket vurma), ―Annemen sordum‖(olumsuz aktarım) vb.

sıfatı ve “daha / en” zarflarıyla ilgili kullanım hatalarına rastlandığı söylenebilir. Bunun dıĢında büyük oranda vurgu hataları yapıldığı ifade edilebilir. Fakat bu hatalar konuĢmada daha belirgindir.

Semantik açıdan bakıldığında, yanlıĢ kelime kullanımından ve yalancı eĢdeğerliğe sahip hedef kitlenin ana dilindeki kelimelerden kaynaklanan hatalar tespit edilmiĢtir. Ayrıca birbirine yakın anlam veren bazı zarf-fiillerin karıĢtırıldığı görülmüĢtür. Örneğin; ―Ama orada uzak (uzun) kalmıyorduk.‖(yalancı eşdeğerlik), ―Oraya giderken (gidince/gittiğimizde) bizi iyi karşıladılar.‖(zarf-fiillerin karıştırılması) vb.

Bu genel değerlendirmeler dıĢında her konu baĢlığıyla ilgili ayrıntılı tespit, düĢünce ve önerilerimiz aĢağıdaki gibidir:

1. Alfabeyle ilgili yapılan hataların büyük çoğunluğunun yalancı eĢdeğerliğe

sahip harfler nedeniyle ortaya çıktığı anlaĢılmıĢtır. Ayrıca, Kiril alfabesinde olmayan bazı harflerdeki Ģekil benzerliğinin ve ses yakınlığının da harflerin karıĢtırılmasında etkili olduğu görülmüĢtür.

Yabancı dil öğreniminde, bu konuda meydana gelen hatalar doğal bir sürecin gereğidir. Alfabeyle ilgili hatalar, özellikle ilk haftalarda yoğun olarak gerçekleĢmektedir. Bu hataların giderilmesi için dikte çalıĢmaları yaptırılabilir. Ayrıca, öğretmenin ders kitabından seçtiği bir metni veya kendisinin hazırlayıp getirdiği bir metni öğrencilere “bakarak yazma” ödevi vermesi ve bunların kontrol edilerek geri bildirimde bulunulması harf hatalarının giderilmesinde oldukça etkili bir tekniktir. Bu Ģekilde öğrenciler hem kelimeleri doğru yazmaya baĢlamakta hem de kelime hazinelerini geliĢtirmektedirler.

2. Sayıların yazımıyla ilgili hataların ana dilden olumsuz aktarım sebebiyle

meydana geldiği tespit edilmiĢtir. Sayılar, gündelik konuĢmada da sık kullanılan kelimelerden olduğu için bu hatalar özellikle konuĢma sırasında tekrar edebilmektedir. Bu bakımdan, sayılarla ilgili bolca pratik yaptırılmalıdır.

3. Saatlerin ve tarihlerin yazımında görülen en ciddi hatalardan birinin hâl

eklerinin yazılmaması olduğu görülmektedir. Bu hususta “Saat kaç? / Saat kaçta?” ve “Doğum tarihin ne? / Hangi tarihte doğdun?” gibi farklı cevap alınan sorular arasındaki farkların iyice kavratılması gerekmektedir.

Tarihlerin söyleniĢinde ve yazılıĢında KT’de günlerin, –(I)ncI sıra sayı sıfatı ekiyle söylenmesinin, çok sık ve uzun süreli olumsuz aktarıma neden olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin, bu hususta anında geri bildirimde bulunmaları büyük önem taĢımaktadır.

4. Çokluk ekinde görülen hataların ilki, KT’den yapılan biçimsel olumsuz

aktarımlardır. Bunlar kısa sürede düzelen hatalardır. Öğrencilerin, bu konuda en sık ve uzun süreli yaptıkları hatanın, “çok” ve “bir” sıfatlarını çokluk ekiyle birlikte kullanmaları olduğu söylenebilir. “Çok” sıfatıyla ilgili hatanın KT’deki bazı kullanımlardan, “bir” sıfatıyla ilgili hataların ise KT’de bir belirsiz sıfatının TT’deki kadar sık kullanılmamasından kaynaklandığı ifade edilebilir.

5. Şahıs zamirlerinde öğrencilerin öğretimin ilk haftalarında yalın

kullanımda bazı fonetik hatalar yapılabildiği görülmektedir. Ancak asıl sorunun kiĢi zamirlerinin ilgi hâlinde, 1. teklik ve çokluk Ģahıslarda KT’den olumsuz aktarım yapılması olduğu görülmektedir. Sık ve yaygın yapılan bu hatanın giderilmesi için öğretmenlerin geri bildirimde bulunmaları ve TT ile KT arasındaki farkı vurgulamaları gerekmektedir.

İşaret zamirleriyle ilgili en çok karĢılaĢılan hata, KT’deki kullanım özelliğinden kaynaklanan “Ģu” [oşo(l) / uşu(l)] zamirinin daha çok tercih edilmesidir. TT’de “bu” ve “o” zamirlerinin daha sık kullanıldığı yerlerde Kırgız öğrencilerin “Ģu” zamirini kullanma eğiliminde oldukları söylenebilir.

Belirsiz zamirlerde, özellikle “hepsi” zamirinin yanlıĢ kullanıldığı tespit edilmiĢtir. Hepsi zamirinin bütün sıfatı yerine kullanıldığı görülmüĢtür. Bu bakımdan, bu iki kelime arasındaki farkın öğrencilere iyice kavratılması

gerekmektedir. Ayrıca, hepsi zamirinin iyelik ekleriyle yanlıĢ kullanıldığı da tespit edilmiĢtir. KT’de hepsi zamiri olan “baarı” iyelik eki alarak tamlayan görevi aldığında tamlanan kelime de iyelik eki alabilmektedir. Bu farklılık öğrencilere anlatılmalıdır.

İyelik zamirlerinde, öğrencilerin özellikle ben ve biz kiĢilerinde nadiren de olsa daha önce öğrenmiĢ oldukları Ģahıs ekleriyle iyelik eklerini karıĢtırdıkları, ileriye ket vurarak hatalı yazdıkları tespit edilmiĢtir.

Şahıs zamirlerinin edatlarla kullanımında sık ve yaygın olarak yapılan hatanın, zamirlerin yalın hâlde kullanılması olduğu görülmüĢtür. Bu hata aynı zamanda uzun süreli bir hatadır. Bu nedenle öğretmenlerin üzerinde durması ve yeterince vakit ayırması gereken konulardandır.

Aitlik eki olan ve sıfat yapan ―–ki‖ ekinin yazımında da ana dilden olumsuz aktarım yapılarak hatalı yazıldığı tespit edilmiĢtir. Hem yazımda hem konuĢmada görülen bu hatanın düzeltilmesi için öğretmenlerin anında geri bildirimde bulunmaları önemlidir.

6. ġahıs eklerinde, öğrencilerin öğretimin ilk zamanlarında KT’nin Ģahıs

eklerini kullanabildikleri söylenebilir. KT’de ikinci çokluk Ģahsın “siler” Ģeklinde, nezaket Ģekillerinin de “siz ve sizder” Ģeklinde olmasından ve bu varyantların günlük hayatta da sık kullanılmasından dolayı özellikle ikinci çokluk Ģahıs ekinde Kırgız öğrencilerin hata yaptıkları görülmektedir.

Ġsim cümlelerinde dikkat edilmesi gereken bir diğer noktanın “vurgulama” olduğu anlaĢılmıĢtır. Özellikle soru cümlelerinde KT’de soru edatının cümlenin sonunda kullanılmasının, soru cümlelerinde vurgu hatası yapılmasına sebep olduğu anlaĢılmaktadır. Öğretmenlerin, TT’deki vurgu özelliklerine ayrıca değinmesi ve bu konuyla ilgili farklı örnek cümleler vererek, vurgunun nasıl yer değiĢtirebildiğini iyice göstermesi gerekmektedir.

Ġmek fiilinin hikâye ve rivayet kiplerinde ise en sık görülen hatanın yardımcı ses olan “y” nin unutulması olduğu tespit edilmiĢtir. Bunun yanı sıra var/yok cümlelerinin hikâye ve rivayet kiplerinde “var” kelimesi yerine “olmak” fiilinin kullanıldığı görülmüĢtür.

7. Hâl ekleriyle ilgili, yazımda ve konuĢmada meydana gelen hataların ana

dilden olumsuz aktarım nedeniyle yapıldığı anlaĢılmıĢtır. Hâl ekleri konusu, öğrencilerin en çok ve en yaygın olarak hata yaptıkları konu baĢlığıdır. Hâl eklerinde en yaygın ve en uzun süreli görülen hatanın; belirtme hâlinin KT’deki gibi üçüncü teklik Ģahıs iyelik ekinden sonra zamir n’si ile ifade edilmesi olduğu söylenebilir.

Bu konuda sadece yazım hataları yapılmadığı, yanlıĢ hâl eklerinin kullanıldığı da görülmektedir. Bazen cümlelerdeki fiillerin hangi hâl ekiyle kullanılacağının bilinmemesi bazen de bu fiillerin KT’deki karĢılıklarının kullanım Ģekillerinin kafa karıĢıklığına sebep olması, bu hatalara neden olmaktadır denilebilir. Bu bağlamda sık kullanılan ve hata yapılan fiilleri tespit edip inceleme kısmında tek tek ele almaya çalıĢtık.

Hâl ekleriyle ilgili hataların giderilmesi için özellikle fiil cümlelerinin öğretimine geçildiğinde öğretmenler tarafından farklı hâl ekleriyle kullanılan fiiller bilinçli bir Ģekilde seçilerek bol bol örneklendirilmelidir. Bu örneklendirmeler esnasında verilen fiiller kullanım sıklığına göre seçilebilir.

Hâl eklerine bağlı ses değiĢimlerinde genel olarak sert ünsüzlerin yumuĢamasıyla ilgili hatalar yapıldığı görülmüĢtür.

Bu konuda olumsuz aktarım nedeniyle hatalar görüldüğü gibi kullanılan fiillerle ilgili hataların da meydana geldiği ortadadır. Bu durum, hem Türk dilliler hem de yabancılar için TT’nin kendi zor yapılarından biridir. Bundan dolayı hâl ekleriyle ilgili sadece Türk dillilere yönelik değil, genel olarak özel bir öğretim tekniği geliĢtirilmesi gerektiği aĢikârdır.

8. Ad tamlamalarında da çeĢitli hatalar tespit edilmiĢ ve hepsi ayrı baĢlıklar

altında ele alınmıĢtır. Bunlar; tamlayan ekinin unutulması, tamlanan ekinin unutulması, tamlanan ekinden sonra zamir n’sinin unutulması, tamlanan ekinin gereksiz/yanlıĢ kullanılması ve “gün / yıl” gibi zaman zarflarının tamlanan ekiyle kullanılmasıdır. KT ile TT’de bazı tamlama yapılarında farklılık olsa da genel itibarıyla aynı kuruluĢ özelliğine sahip olan bu gramer yapılarında öğrencilerin konuyu ilk öğrendikleri zamanlarda hata yaptıkları görülmüĢtür. Bu hataların, “gün / yıl” gibi zaman zarflarının tamlanan ekiyle kullanılması hariç, çok uzun süreli olmadıkları ifade edilebilir.

Hâl eklerinde ve tamlamalarda istisna olan kelimeler de bu baĢlık altında ele alınmıĢtır.

9. Hâl eklerinde ve tamlamalarda bazı istisna kelimelerde ünsüz ikizleĢmesi,

bazı istisna kelimelerde de k > g değiĢimi söz konusudur. Bu kelimlerin ayrıca öğretilmesi gerektiği üzerinde durulmuĢtur.

10. Sıfatlarla ilgili olarak, öğrencilerin “-lI ve sIz” sıfat eklerini öğrendikten

sonra “–lI” ekini genelleyerek zaten sıfat olan kelimelere de getirme eğiliminde oldukları tespit edilmiĢtir. Bu hataların, geri bildirimlerle belli bir süre içinde düzeldiği söylenebilir. Ayrıca KT’den olumsuz aktarım yapılarak özellikle “yok” kelimesinin sıfat-fiil olarak kullanıldığı da tespit edilmiĢtir.

11. Zarflarla ilgili incelememizi de ayrı baĢlıklar altında ayrıntılı bir Ģekilde

yapmaya çalıĢtık.

Miktar zarfları olan “daha” ve “en” zarflarında, ana dildeki alıĢkanlıklarından dolayı daha zarfını öğrencilerin cümle baĢında kullanma eğiliminde oldukları görülmektedir. Bu hata, konuĢmada daha belirgindir. “en” zarfının nitelediği sıfatı ise cümlenin yüklemi olarak kullandıkları ve böylece TT’nin söz dizimine uygun olmayan cümleler yazdıkları tespit edilmiĢtir.

“daha, henüz, hâlâ” zaman zarflarının öğretiminde ise seçilen örnek cümlelerin, bu zarfların ortaya çıkarabildiği anlam farklılıklarını en iyi Ģekilde yansıtacak tarzda olması gerektiği, örneklerin bu anlam farklılıkları dikkate alınarak titizlikle seçilmesi gerektiği ortaya konmuĢtur.

-mAdAn önce / -DIktAn sonra zarf-fiilleriyle ilgili çeĢitli hatalar tespit edilmiĢtir.

-ken zarf-fiil ekiyle ilgili olarak, ünlüyle biten isimlerden sonra kullanımında i- fiilinin yerini alan koruyucu “y” sesinin unutulduğu tespit edilmiĢtir. Ayrıca, isimlerle kullanımında KT’den olumsuz aktarım yapıldığı ve “-DığIndA / - (y)IncA” zaman zarflarıyla karıĢtırılabildiği görülmüĢtür.

Bu hataların giderilmesi için -ken zarf-fiilinin zaman vurgusunun eklendiği fiil üzerinde olduğu öğrencilere iyice kavratılmalıdır.

-(y)Ip / -(y)Up zarf-fiil ekindeki en temel problemin KT’de bu ekin –p Ģeklinde olmasından kaynaklandığı görülmüĢtür. Bu hatanın giderilebilmesi için öğretmenlerin geri bildirimde bulunmaları gerekmektedir.

-mAyIp ve –mAdAn zarf-fiillerinin karıĢtırıldığı görülmektedir. –mAyIp zarf- fiili öğrenciler tarafından pek kullanılan bir gramer yapısı değildir. TT’de de – mAdAn zarf-fiiline göre kullanım sıklığının daha az olduğunu söylemek mümkündür.

Bu iki zarf-fiilin anlatımında, -mAdAn zarf-fiilinin belirli bir eylemi yapmamakla ilgili olduğu, -mAyIp zarf-fiilinin ise iki eylemden, tercihten birisinin yapılmayıp diğerinin yapılmasıyla ilgili olduğu açık ve anlaĢılır örneklerle öğrencilere kavratılmalıdır.

-(y)ArAK zarf-fiiline dair en çok yapılan hatanın “y” yardımcı sesinin unutulması olduğu görülmektedir. Ayrıca, bu ekin –A Ģeklinde yazıldığı örnekler de tespit edilmiĢtir. Bu yazım hataları kısa süre içinde düzelen hatalardandır. Bunların yanı sıra, -(y)Ip / -(y)Up zarf-fiiliyle karıĢtırılma olasılığı olduğu görülmektedir. Bu

nedenle genel olarak, -(y)ArAK zarf-fiilinde eylemin hemen gerçekleĢip bitmediği ve ana eylemle eĢ zamanlı bir sürerliğe sahip olduğu, -(y)Ip / -(y)Up zarf-fiilinin ise ana eylemden önce gerçekleĢip bittiği vurgulanmalı ve aradaki fark öğrencilere sezdirilmelidir.

Zaman zarfı –dan beri ile birlikte öğretilen, yine zaman bildiren –DIr ekinin kullanımında bazı hatalar ortaya çıkabilmektedir. Sayı sıfatı alan zaman ifadelerinde bu ekin tek baĢına, sayı sıfatı almamıĢ zaman ifadelerinde ise çokluk ekiyle birlikte kullanıldığı kavratılmalıdır.

12. Edatlar konusunda öğrencilerin pek zorlanmadıkları ifade edilebilir.

Bazen gibi ve kadar edatlarını karıĢtırdıkları söylenebilir, ancak bu kısa süreli bir hatadır.

13. “ve / ile” bağlaçlarından özellikle ile bağlacının yazımıyla ilgili hata

yapıldığı tespit edilmiĢtir. Öğrencilerin “ile” bağlacını birleĢik yazarken kalın ünlülü kelimelerden sonra da –le biçiminde yazma eğiliminde oldukları görülmektedir. Sebep bildiren bağlaçlarla ilgili öğrencilerin pek zorlanmadıkları görülmüĢtür.

“Ya da / veya / yoksa” bağlaçlarından “ya da” bağlacının birleĢik yazılarak hata yapıldığı tespit edilmiĢtir. Bu hata, geri bildirimlerle düzelen bir hatadır. Bu bağlaçlarla ilgili asıl sorunun ise ya da bağlacıyla yoksa bağlacının karıĢtırılması olduğu söylenebilir. Ġki durumdan herhangi birinin olabileceğinin/yapılabileceğinin ifade edildiği cümlelerde ya da bağlacının uygun olduğu, iki durumdan birisinin tercih edilmesi gereken soru cümlelerinde ise yoksa bağlacının kullanıldığı, örneklerle öğrencilere belletilmelidir.

da / de bağlacında ana dilden olumsuz aktarım yapıldığı, bu sebeple sık sık kalın ünlülü varyantın kullanıldığı ortaya konmuĢtur. KonuĢmada daha belirgin olan uzun süreli bir hatadır. Sık sık geri bildirimde bulunmayı gerektiren bir hatadır.

edilmiĢtir.

14. ÇalıĢmamızda fiil çekimlerini haber kipleri ve tasarlama kipleri

baĢlıkları altında ayrı ayrı ele aldık.

ġimdiki zamanla birlikte öğretilen ve ses değiĢimine uğrayan istisna fiillerin üzerinde özellikle durulması gerektiği anlaĢılmaktadır. Ayrıca, Ģimdiki zamanda özellikle ünlüyle biten fiillerdeki ünlü daralması da üzerinde dikkatle durulması gereken bir meseledir.

Belirli geçmiĢ zaman KT’de de aynı Ģekilde olduğu için öğrencilerin bu konuyu kolaylıkla öğrendikleri ve çok hata yapmadıkları görülmektedir. Belirsiz geçmiĢ zamanın da aynı Ģekilde çok zorlanılmayan bir konu olduğu tespit edilmiĢtir.

Gelecek zaman çekiminde, öğrencilerin konuĢma dilindeki gibi yazma eğiliminde oldukları tespit edilmiĢtir. Bunun yanında, ünlüyle biten fiillerden sonra araya gelen “y” yardımcı sesinin kafa karıĢıklığına neden olduğu görülmektedir.

“y” yardımcı sesiyle ilgili genel bir sıkıntı olduğu görülmektedir. Kelime yazımından baĢlayarak, isim cümlelerinin hikâye ve rivayet kipinde, gelecek zaman çekiminde, emir kipinde, yeterlik fiillerinin çekiminde, bazı zarf-fiil eklerinin yazımında, “y” yardımcı sesine bağlı hatalarla karĢılaĢılmaktadır.

GeniĢ zamanla ilgili farklı hatalar yapıldığı tespit edilmiĢtir. KT’de geniĢ zamanın tam karĢılığı olmadığından öğrencilerin geniĢ zaman yerine gelecek zamanı kullandıkları örneklerle karĢılaĢılmıĢtır. GeniĢ zaman çekiminde istisna olarak verdiğimiz kelimelerin ve geniĢ zaman eki olarak farklı biçimbirimlerin kullanılmasının kafa karıĢıklığına neden olduğu anlaĢılmıĢtır. GeniĢ zamanla ilgili en sık yapılan hatanın eklerin karıĢtırılması olduğu ifade edilebilir.

Hikâye ve rivayet kipleriyle ilgili tespit edilen ilk hata geniş zamanın hikâyesi ile şimdiki zamanın hikâyesinin karıĢık kullanılmasıdır. Öğretmenlerin, hikâyeleĢtirme yaparken zaman bütünlüğüne, hangi kiple baĢlandıysa o kiple olayın hikâyeleĢtirilmeye devam edilmesine dikkat çekmesi gerekmektedir.

Gelecek zamanın hikâyesinin, geçmiĢteki bir olay anlatılırken “geçmişteki gelecek zaman” gibi algılandığı anlaĢılmaktadır. Bu bağlamda, bu kipin daha çok “gerçekleşmemiş niyet” bildirdiği ve “gerçekleşmeye çok yaklaşmış ama gerçekleşmemiş” eylemler ve durumlar için kullanıldığı yine öğretmenler tarafından öğrencilere iyice kavratılmalıdır.

Son olarak, özellikle belirsiz geçmiş zamanın, Ģimdiki zamanın rivayeti veya geniĢ zamanın rivayeti yerine kullanıldığı tespit edilmiĢtir. Bu hatanın meydana gelmemesi için ise, belirsiz ve belirli geçmiĢ zaman kipinde gerçekleĢen eylemin bir kez gerçekleĢtiği, Ģimdiki zaman ile geniĢ zamanın hikâye ve rivayet kiplerinde ise eylemin sürekliliğinin ve tekrarının olduğu iyi anlatılmalıdır. Hikâye ve rivayet kiplerinin öğretiminde, tek tek örnek cümle yazmaktansa, en azından kısa bir