• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

11. ZARFLARLA ĠLGĠLĠ HATALAR

11.1. daha / en Miktar Zarflarında Yapılan Hatalar

Miktar zarfları olan daha ve en Altın Köprü A1 kitabının 5. ünitesinde karĢılaĢtırma ve üstünlük baĢlıkları altında iĢlenmektedir.

“Daha” miktar zarfıyla ilgili genel sorun, ana dildeki alıĢkanlıktan dolayı cümle baĢında kullanılmasıdır. Bu durum konuĢmada daha belirgindir. Örneğin; “Daha bir sorum var.”, “Hocam, daha biraz bu konuda konuşalım mı?” Ģeklinde cümleler kurulduğu görülmektedir. Bu bağlamda, öğretmenlerin “daha” zarfını anlatırken söz dizimindeki yerine vurgu yapmaları gerekmektedir.

Üstünlük bildiren “en” zarfıyla ilgili ise; “en” zarfına bağlı sıfatı yüklem olarak kullandıkları görülmektedir. Buradaki hatalar aynı zamanda söz dizimiyle de ilgilidir. Rusçadan ve KT’den kaynaklı olarak sıfatın yüklem gibi kullanıldığı görülmektedir.

Örn: ―Bence bizim çiçeklerimiz en güzel.‖ (Bence en güzel bizim çiçeklerimiz.)

―Bence spor yapmak en güzeldir.‖

(Bence spor yapmak en güzel Ģeydir / Bence en güzel Ģey spor yapmaktır.)

―Benim sınıfım lisedeki en iyi bir sınıf idi.‖ (Benim sınıfım lisedeki en iyi sınıf idi.)

―O gün biz için en iyi ve en ilginç oldu.‖ (O gün bizim için en iyi ve en ilginç gün oldu.)

―Nil nehri en uzun.”

(Nil Nehri en uzun nehirdir. / En uzun nehir Nil Nehridir.) vb.

“en” zarfının gereksiz/yanlıĢ kullanım örneklerine de rastlanmıĢtır.

Örn: ―Ayman, 2 yaşında. O en sempatik ve en çok cana yakın bir çocuktur.‖

(Ayman, 2 yaĢında. O çok sempatik ve çok cana yakın bir çocuktur.) vb.

“en” zarfı gerçekleĢtirilmesi çok istenen bir eylemi, isim-fiili nitelendirdiği zaman TT’de “çok” sıfatıyla birlikte kullanılır. Taramalarda fazla karĢılaĢılmamıĢ olmakla birlikte bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir.

Örn: ―Benim en görmek istediğim şehir Çikago.‖

(Benim en çok görmek istediğim Ģehir Chicago.) vb.

11.2. “Daha / Henüz / Hâlâ” Zaman Zarflarında Yapılan Hatalar

Taranan materyallerde, bu zaman zarflarıyla ilgili pek hata tespit edilmemiĢtir. Tespit edilen hatalar aĢağıdaki gibidir:

Örn: ―Milletimiz kendine has gelenekleriyle henüz yaşamaktadır.‖ (Milletimiz kendine has gelenekleriyle hâlâ yaĢamaktadır.)

―Bu sorun daha da çözülmemektedir.‖ (Bu sorun hâlâ çözülmemektedir) vb.

olumlu durum için “hâlâ” zarfı kullanılması daha uygun görünmektedir. Örneğin, birinci örnek cümlede “henüz” zarfı kullanıldığı için “Milletimiz henüz yaşıyor, ama bu gidişle yok olma ihtimali de vardır” gibi olumsuzluk içeren bir anlam çıkabilmektedir. “Hâlâ” zarfı kullanıldığında ise “Yüzyıllarca yaşadı ve yaşamaya devam ediyor” gibi bir anlam çıkmaktadır. Elbette ki bu farklı çağrıĢımları bir kural Ģeklinde öğrencilere sunmak mümkün değildir. Bu bakımdan konu anlatımında verilecek örnek cümlelerin titizlikle seçilmesi gerekmektedir.

11.3. –mAdAn önce / -dIktAn sonra Zarf-Fiillerinde Yapılan Hatalar

-mAdAn önce / -DIktAn sonra zarf fiilleri Altın Köprü A1 kitabının 5. ünitesinde iĢlenmektedir. 4. ünitede Ģimdiki zamanı öğrenmiĢ olan öğrenciler bu gramerle birlikte biraz daha uzun cümleler kurmaya baĢlamaktadırlar.

KT’de bu zarf fiil Ģu Ģekildedir: “Okuuga kelgenge çeyin tamak içtim. / Okula gelmeden önce yemek yedim.” Aslında kullanılan yapı –(y)A kadar yapısıdır.

Bazı öğrencilerin isim-fiillere –DIktAn sonra/-mAdAn önce yerine “-mAktAn sonra/önce” Ģeklinde zarf-fiil ekini getirdikleri tespit edilmiĢtir. Bu hatanın yapılmasında, daha önce Ģimdiki zamanın öğretimiyle birlikte öğrenciler tarafından çok sık kullanılan “–mAktAn hoĢlanmak / –mAktAn korkmak /-mAktAn nefret etmek” fiillerinin etkisinin olduğu düĢünülmektedir. Ayrıca, –DAn önce / -DAn sonra edatlarının öğretimi daha önce gerçekleĢtiği için ve öğrenciler bu ekleri isimlerle kullanmaya alıĢtıklarından, bu durumun tesiri olduğu da düĢünülebilir.

Örn: ―Üniversiteyi kazanmaktan sonra Isıkgöl‘e gittim.‖ (Üniversiteyi kazandıktan sonra Isıkgöl’e gittim.)

―İlaç içmekten sonra başım ağrımıyordu.‖ (Ġlaç içtikten sonra baĢım ağrımıyordu.)

(Ben üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye’ye gideceğim.)

―ÇalıĢmaktan sonra Bişkek‘e gittim.‖ (ÇalıĢtıktan sonra BiĢkek’e gittim.)

―Mesela yemek yemekten önce su içmeliyiz.‖ (Mesela yemek yemeden önce su içmeliyiz.) vb.

Bu hatalar daha çok –DIktAn sonra yapısıyla ilgili olarak ortaya çıkmaktadır. Bu konuda en sık yapılan hatanın bu olduğu ve konuĢmada da belirgin bir Ģekilde karĢılaĢıldığı söylenebilir.

ġimdiki zaman ekine –DAn sonra/önce ekinin getirildiği hata örnekleri de tespit edilmiĢtir.

Örn: ―Kahvaltı ediyordan sonra evden çıkıyorum. (Kahvaltı ettikten sonra evden çıkıyorum.)

―Genellikle uyuyorumdan bir saat önce kitap okuyorum.‖ (Genellikle uyumadan önce bir saat kitap okuyorum.) vb.

Zarf-fiil ekinin ses uyumuna sokulmamasından kaynaklanan fonetik hatalar da söz konusu olabilmektedir.

Örn: ―Uygun kızı seçdikten sonra kulağına küpe takıyorlar.‖ (Uygun kızı seçtikten sonra kulağına küpe takıyorlar.)

―Ödevleri yapdıktan sonra uyuyorum.‖ (Ödevleri yaptıktan sonra uyuyorum.)

―Biraz vakit geçdikten sonra düğün tarihine karar veriyorlar.‖ (Biraz vakit geçtikten sonra düğün tarihine karar veriyorlar.) vb.

Ekteki ünlülerin, ana dilin etkisiyle ses uyumuna sokularak hatalı yazıldığı örneklerle de karĢılaĢılabilmektedir.

Örn: ―Bu yüzden Oş‘a döndüktön sonra herkes pazara gidermiş.‖ (Bu yüzden OĢ’a döndükten sonra herkes pazara gidermiĢ.) vb.

Ayrıca, KT’deki –DIktAn sonra yapısının karĢılığı olan –GAndAn/-GOndOn kiyin zarf-fiil ekinin olumsuz aktarıma neden olabildiği görülmektedir.

Örn: ―Ben yardım etkenden sonra kardeşlerim mutlu oldu.‖ (Ben yardım ettikten sonra kardeĢlerim mutlu oldu.) vb.

Bu konuyla ilgili yapılan hataların birkaç hafta içinde genel olarak düzeldiği ifade edilebilir.

11.4. –ken Zarf-Fiilinde Yapılan Hatalar

-ken zarf-fiili bilindiği üzere imek fiiliyle birlikte ad soylu kelimelerle de kullanılabilmekte ve birleĢik yazılabilmektedir. Öğrencilere, –ken ekinin öncelikle adlarla birlikte kullanımını öğretilmektedir. Çocukken, gençken vb. –ken ekinin adlarla kullanımı Altın Köprü A1 kitabının 4. ünitesinde iĢlenmektedir.

KT’de –ken ekinin belli bir dönem adıyla (çocukluk, gençlik vb.) kullanımına karĢılık olarak “kez, çak, door” gibi kelimeler kullanılmaktadır. Bu kelimeler zaman, çağ, dönem anlamlarına gelmektedir. Örneğin: Ben çocukken “bala kezimde, bala çagımda” vb. Ayrıca TT ile bire bir örtüĢen kiçineligimde ―küçüklüğümde‖, balalıgımda ―çocukluğumda‖ kullanımları da söz konusudur.

Evdeyken, okuldayken gibi zaman zarflarında ise anlama göre boluu

“olmak‖ ya da cürüü “yürümek‖ yardımcı fiilleri + gAn+ iyelik eki + DA yapısı

-ken zarf-fiili TT’de:

―-ken ekinin… bazı fiil gövdelerine gelmesiyle meydana gelen bir sıra zarffiiller de zamana bağlı hal zarffilleri olurlar. Başka bir açıdan bunları birleşik zarffiil ekleriyle yapılmış hal zarffilleri sayabiliriz (-mişken -irken -ecekken - iyorken - meliyken). Bunlar başcümle fiilinin ayrı zamana bağlı bir başka kılış içinde oluşmasını ifade ederler:

Başlamışken bitirmek verirken saymak satacakken caymak alıyorken durdurmak beklemeliyken savaşmak gibi‖ (Banguoğlu, 2011, s. 431).

KT’de ise:

―-ken eki, Kırgız dilindeki –Ip ve –gAndA eklerinin bağlandığı kelimelerle aynı anlamı vermektedir.

Dün sokakta giderken iki kişiye ras geldim. Keçee köçödö baratıp, eki kişige coluktum.

Adana‘ya giderken mutlaka Konya‘da Adanaga barganda Konyada,

sana uğrayacağım. sözsüz, saga colugamın.‖

(Sadıkov & Sagınbaeva, 2010, s. 241).

-ken ekinin fiillerle kullanımı, A2 kitabının 6. ünitesinde verilmektedir. Tespit edilen hatalar aĢağıdaki gibidir:

―Ünlüyle biten adlardan sonra eriyen i- fiilinin yerini –y- koruyucu ünsüzü alır: acıyken, ağabeyken, canlıyken, yaşlıyken vb.‖ (Korkmaz, 2009, s. 88). Öğrencilerin, isim cümlelerinin hikâye ve rivayetinde olduğu gibi, imek fiilinin yerini alan “y” ünsüzünü, -ken zarfını adlarla birleĢik yazarken de unuttukları görülmektedir.

Örn: ―Ben köydeken şehirde yaşamak daha güzel diye düşünüyordum.‖ (Ben köydeyken Ģehirde yaĢamak daha güzel diye düĢünüyordum.)

―Tatildeken ata binmiş.‖ (Tatildeyken ata binmiĢ.) vb.

KT’deki kiçineligimde “küçüklüğümde” kullanımının olumsuz aktarıma neden olduğu örnekler de tespit edilmiĢtir.

Örn: ―Küçükkenimde ben oyun olsa yeter diye düşünüyordum.‖ (Küçüklüğümde / Küçükken ben oyun olsa yeter diye düĢünüyordum.)

―O şehirlere seyahat etmeyi küçükkenimden beri istiyorum.‖ (O Ģehirlere seyahat etmeyi küçüklüğümden beri istiyorum.) vb.

Bu konuda en çok tespit edilen hata ise; henüz –dığında/-dığı zaman ve – IncA zarf-fiil eklerini öğrenmemiĢ olan öğrencilerin, -ken zarf-fiil ekini bunların yerine kullanmasıdır.

Örn: ―Sonra eve geldikken ailemizle beraber çam ağacını süslemeyi başlıyoruz.‖

(Sonra eve geldiğimizde / geldiğimiz zaman ailemizle beraber çam ağacını süslemeye baĢlıyoruz.)

―Okula giderken onlar bizi iyi karşıladı.‖

(Okula gittiğimizde onlar bizi iyi karĢıladı.)

―Dönerken Kırgızistan‘da da böyle binaları yapardım.‖

(

Döndüğümde Kırgızistan’da da böyle binaları yapardım.

)

―Cadıyı ilk görerken korkmuş ve hiçbir şey söylememiş.‖

(Cadıyı ilk gördüğünde korkmuĢ ve hiçbir Ģey söylememiĢ.)

―Erkeğin ailesi hazır olurken düğün başlar.‖

(Erkeğin ailesi hazır olunca/olduğunda düğün baĢlar.)

―Hoca ise tüm parayı saymış, 99 lira olduğunu öğrenirken paralar koyulduğu çantayla 100 olacak diye çantayı almış.‖

(Hoca ise tüm parayı saymıĢ, 99 lira olduğunu öğrenince paraların koyulduğu çantayla 100 olacak diyerek çantayı almıĢ. ) vb.

11.5. –(y)Ip / -(y)Up Zarf-Fiili Ġle Ġlgili Hatalar

TT’de:

―-(y)Ip / -(y)Up eki, fiilin gösterdiği işten biraz önce veya onunla aynı zamanda yapılan bir işi gösteren zarf-fiiller üretir: alıp git-, düşünüp bildir-, indirip kaldır-, yer açıp oturt-, uzanıp al-, yırtıp at-… vb.‖ (Korkmaz, 2009, s. 87).

―Bu ek aslında Eski Türkçede –p şeklinde idi. Batı Türkçesine geçerken önündeki yardımcı vokal ekin bünyesine dahil zannedilmiş, böylece ek batı Türkçesinde iki sesli olmuştur‖ (Ergin, 2009, s. 340).

KT’de:

―Ünlüyle biten fiillere –p; ünsüzle biten fillere ünlü uyumuna göre /ı/, /i/, /u/, /ü/ bağlantı ünlülerinden birini alarak eklenir: başta-p ―‖başlayıp‖, oku-p ―okuyup‖, al-ı-p ―alıp‖, iç-i-p ―içip‖, bol-u-p ―olup‖, kör-ü-p ―görüp‖…‖ (Kasapoğlu Çengel, 2005, s. 306).

Bu zarf-fiil, iki lehçede de aynı iĢleve sahip olması ve aynı anlamı vermesi bakımından öğrencilerin kolayca anladıkları bir konudur. Ancak, özellikle ünlüyle biten fiillerden sonra ekin KT’de “–p” Ģeklini koruması ve hem yazında hem de konuĢma dilinde çok sık kullanılan bir yapı olması, alıĢkanlık derecesinin çok yüksek olmasına ve sık sık olumsuz aktarım yapılmasına neden olmaktadır. Hem yazımda hem de konuĢmada sık yapılan ve uzun süreli bir hata olduğunu söylemek mümkündür.

Örn: ―Çünkü düşük ateşte yemek yavaş kaynap lezzetli olacak.‖ (Çünkü düĢük ateĢte yemek yavaĢ kaynayıp lezzetli olacak.)

―Aynı saatta uyup aynı saatta kalkmak lazım.‖ (Aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkmak lazım.)

―Elma, ahududu toplap onlara yardım ettim.‖ (Elma, ahududu toplayıp onlara yardım ettim.)

―Akşam pastayı kesip iyi dilekler dilep dışarı çıkardık. ‖ (AkĢam pastayı kesip iyi dilekler dileyip dıĢarı çıkardık.)

―O yarışmada güzel oynap ikinci oldum.‖ (O yarıĢmada güzel oynayıp ikinci oldum.)

―Kitap okup bilmediğim kelimeleri bulup çevirmesini yaparım.‖ (Kitap okuyup bilmediğim kelimeleri bulup çevirisini yaparım.)

―On bir yıl bir sınıfta birlikte ağlap birlikte gülüyorlar.‖

(On bir yıl bir sınıfta birlikte ağlayıp birlikte gülüyorlar.) vb.

Bu yazım hatasının dıĢında, öğrencilerin bazen –Ip zarf-fiilinden sonra “ve” bağlacı getirerek cümleyi devam ettirme eğiliminde oldukları görülmektedir.

Örn: ―Bir şeyi yaparken iyice anlap ve düĢünüp yapmak gerekir.‖ (Bir Ģeyi yaparken iyice anlayıp, düĢünüp yapmak gerekir.)

―Onu kreşe götürüp ve aldım.‖ (Onu kreĢe götürüp aldım.)

―Biberleri de yıkıp, temizlep ve onları da ince ince doğrayın.‖ (Biberleri de yıkayıp, temizleyip ince ince doğrayın.) vb.

“ve” bağlacı getirilerek yapılan hatalar zarf-fiil ekinin –p Ģeklinde yazılmasına göre daha kısa süreli hatalardır.

11.6. –mAdAn Zarf-Fiili Ġle Ġlgili Hatalar

TT’de:

―Eski Türkçe ve Eski Anadolu Türkçesinin –mAdIn zarf-fiilindeki ses değişmesiyle (-madın >-madan) oluşmuş bulunan –mAdAn; -(y), -(y)Ip / -(y)Up, - (y)ArAk zarf-fiil eklerinin olumsuz biçimi için kullanılan bir ektir‖ (Korkmaz, 2009, s. 1011).

-mAdAn zarf-fiili, –(y)Ip zarf-fiilinin olumsuz biçimi olmasından dolayı bunlar aynı zamanda iĢlenmektedir. Bu iki konu, Altın Köprü A1 kitabının 5. ünitesinin son bölümünde birlikte öğretilmektedir.

KT’de ise:

―Bu ek, Kırgız dilindeki –mayınça, -bay, -bas zarf-fiillerine benzer olup, iş- hareketin zaman yönünden sınırlandırıldığını bildirir.

Daha ortalık ağarmadan uyandım Taŋ atpay oygondum.‖ (Sadıkov & Sagınbaeva, 2010, s. 240).

Elbette ki, bu ekler TT’de olduğu gibi, KT’de de eklendiği fiile göre durum veya zaman açısından anlam verebilmektedir. Örneğin: “Ceketini giymeden çıktı.” cümlesi durum bildirirken, “Hava kararmadan iş bitmeli.” cümlesinde ise zamana vurgu yapmaktadır.

Yukarıda verilen varyantlar dıĢında –BAstAn/-BOstOn eki de vardır. Bu ek, çok iĢlek değildir. (Kasapoğlu Çengel, 2005, s. 311). Ancak bu eke bağlı olarak olumsuz aktarım örnekleri tespit edilmiĢtir.

Örn: ―Onların içinen çıkan bir başka kişi rakiplerin ellerini tutmamazdan hızlı koşuyor.‖

(Onların içinden çıkan bir baĢka kiĢi rakiplerin ellerini tutmadan hızlı koĢuyor.)

―Boksta birbirine karşılaşan insanlar birbirine hiç acımazdan kafaya, göze vururlar.‖

(Boksta birbiriyle karĢılaĢan insanlar birbirine hiç acımadan kafaya, göze vururlar.) vb.

Bu hatalar dıĢında, –mAdAn zarf-fiilinin yerine –mAyIp zarf-fiilinin yazılabildiği görülmektedir.

Örn: ―Ben seni evlendirmeyip bu dünyadan göçmek istemiyorum, demiş.‖

(Ben seni evlendirmeden bu dünyadan göçmek istemiyorum, demiĢ.)

―Filmi izlemeyip neden onun hakkında yorum yapıyorlar…‖ (Filmi izlemeden neden onun hakkında yorum yapıyorlar…)

―Kahvaltı yapmayıp okula geldim.‖ (Kahvaltı yapmadan okula geldim.) vb.

11.7. –mAyIp Zarf-Fiili Ġle Ġlgili Hatalar

-mAyIp zarf-fiili Altın Köprü A1 kitabının 6. ünitesinde iĢlenmektedir. Bu zarf-fiil genel olarak iki nesne ya da iki durum arasındaki tercihi bildiren bir zarf- fiildir. Konu anlatımı, bu temel iĢlev esas alınarak yapılmaktadır. Bu ekin KT’deki karĢılığı, TT’deki –mAdAn zarf-fiilini karĢılayan –BAstAn ve –BAy zarf-fiilleridir. Bu duruma bağlı olarak, KT’de ekin iĢlevini tam olarak karĢılayan ayrı bir zarf-fiil eki olmadığından, öğrencilerin bu eki –mAdAn ekiyle karıĢtırabildikleri görülmektedir. Öğrenciler tarafından çok kullanılan bir gramer yapısı olmadığı için taramalarda pek karĢılaĢılmamıĢtır. –mAdAn ekiyle karıĢtırıldığı örnekler ilgili baĢlıkta verilmiĢtir.

11.8. –(y)ArAk Zarf-Fiili Ġle Ġlgili Hatalar

-(y)ArAK zarf-fiili ―Cümledeki asıl fiilin gösterdiği hareketle aynı zamanda yapılan başka bir hareketi bildirir. Bu zarf-fiil, bildirdiği hareketteki zaman kavramı ile teklik, çokluk kavramını bağlı bulunduğu esas fiilden alır ve esas fiilin yapılış tarzını gösteren bir işlev yüklenir‖ (Korkmaz, 2009, s. 994).

Bu ekle ilgili tespit edilen hataların büyük çoğunluğu yazım hatalarından meydana gelmektedir.

Örn: ―Hafta sonlarında veya tatillerde arkadaşlarınızla beraber dinleneyerek, eğlenerek çok eğlenceli bir tatil geçirebilirsiniz.‖ “Hafta sonlarında veya tatillerde arkadaĢlarınızla beraber

dinlenerek, eğlenerek çok eğlenceli bir tatil geçirebilirsiniz.”

―Şelaleyi içiyormuş gibi görüneyerek fotoğraf çekildim.‖ (ġelaleyi içiyormuĢ gibi görünerek fotoğraf çekildim.)

(Ağıdı kızın annesi ağlayarak söylüyor.)

―Bu yüzden adam ömür suyunu ararak çok yer gezmiş.‖ (Bu yüzden adam ömür suyunu arayarak çok yer gezmiĢ.)

―Padişah, Mehmet‘e kızmamış tersine ona mutluluklar dilerek vedalaşmış.‖

(PadiĢah, Mehmet’e kızmamıĢ tersine ona mutluluklar dileyerek vedalaĢmıĢ.) vb.

Örneklerden anlaĢıldığı üzere, ünlüyle biten fiillerden sonra -y- yardımcı sesinin gelmesi öğrencilerde kafa karıĢıklığına neden olmaktadır.

KT’de, bu ekin karĢılığı değiĢebilmektedir. Tekrarlarda kullanılan ―–A/-O, - y” ve “–p‖ zarf-fiil ekleri kullanılan fiile ve bağlama göre TT’deki –(y)ArAk zarf- fiilini karĢılamaktadır. (Kasapoğlu Çengel, 2005, s. 305-307).

-(y)ArAk zarf-fiilinin –A Ģeklinde yazıldığı örneklere de rastlanmıĢtır. Bu hatanın sebebinin, KT’deki –A/-O,-y zarf-fiil eki olduğu söylenebilir. Ayrıca tecrübelerimize göre, TT’de ikileme Ģeklinde kullanılan –A zarf-fiilinin (yapa yapa, konuĢa konuĢa vb.) öğretiminden sonra aĢağıda verilen hata örneklerinin arttığını söylemek mümkündür. KonuĢmada da karĢılaĢılabilen kısa süreli hatalardandır.

Örn: ―Bu çocuğu anne bütün şefkatini göstere büyütmüş.‖ (Bu çocuğu annesi bütün Ģefkatini göstererek büyütmüĢ.)

―Bu işe babası ĢaĢakala oğluna sormuş.‖ (Bu iĢe babası ĢaĢakalarak oğluna sormuĢ.)

―Herkes kurallara uysun diye oyunu başlardık.‖ (Herkes kurallara uysun diyerek oyuna baĢlardık.)

―Babası, kırmızı öküzü kaçır, kaçırmasan gözüme görünme demiş. Oğlu tamam diye evden çıkmış.‖

“Babası, kırmızı öküzü kaçır, kaçırmazsan gözüme görünme demiĢ. Oğlu tamam diyerek evden çıkmıĢ. ” vb.

“demek” fiilinin “diye” Ģeklinde kullanımında ise öğrencilerin bu kelimeyi KT’deki “dep (deyip)‖ kelimesi olarak algılamaları olduğu söylenebilir.

Bu konuda, iĢlev açısından hata yapılmaması için –Ip ekiyle –(y)ArAk eklerinin farkı öğrencilere iyi anlatılmalıdır. –Ip zarf-fiil ekinde eylemin gerçekleĢip bittiği ve esas eylemin bundan sonra yapıldığı, –(y)ArAk zarf-fiil ekinde ise esas eylem ile eĢzamanlı yapılan bir iĢin olduğu ve sürerliğinin olabileceği kavratılmalıdır. Öğrenciler bunun ayrımına varamazlarsa;

―Gidin, iş bularak çalışın demiş.‖

(Gidin, iĢ bulup çalıĢın, demiĢ.) vb. hatalar meydana gelebilmektedir.

11.9. -DIr ve -DAn beri Zarfıyla Ġlgili Hatalar

Bu gramer yapılarından –DAn beri KT’de de, TT’de olduğu gibidir. Bu sebeple bu konuda hata yapılmadığı tespit edilmiĢtir.

-DIr kuvvetlendirme ekinin ise farklı iĢlevleri söz konusudur. Cümledeki kullanımına göre tahmin ya da kesinlik bildirebilen bir ektir. Zaman çekimlerinden sonra da kullanılabilmesi bazen genellemeye sebep olabilmektedir.

Örn: ―Sadece hayat bununla bitmezdir.‖ (Sadece hayat bununla bitmez.)

―Bence herkes seyahat etmeyi severdir, güzel yerleri görüp gezmekten hoĢlanırdır.‖

(Bence herkes seyahat etmeyi sever, güzel yerleri görüp gezmekten

hoĢlanır.) vb.

-DIr kuvvetlendirme eki diğer zaman ekleriyle kullanılabilirken geniş zaman ve görülen geçmiş zamanla kullanılmamaktadır. Bunun öğrencilere kavratılması gerekmektedir.

-DIr ekiyle ilgili üzerinde daha çok durulması gereken husus, zaman bildirme iĢlevidir. Bu noktada öğrenciler hataya düĢebilmektedirler. Bu ekin, “sabah, akşam, dün, gün, yıl, saat” gibi zaman zarflarının teklik kullanımında baĢına sayı sıfatı aldığı iyice öğretilmelidir: “Üç akşamdır, iki gündür, bir saattir” vb. Aksi takdirde, “Yıldır burada yaşıyorum.” gibi cümleler yazılması muhtemeldir.

Ayrıca, “gün, ay, yıl, saat, dakika, hafta” gibi zaman zarflarının uzun ve kesin olmayan bir zaman ifade ettiği durumlarda, önüne sayı sıfatı almayıp çokluk ekiyle birlikte kullanıldığı iyice kavratılmalıdır: “yıllardır, günlerdir, saatlerdir…” vb.

Bu noktada, -CA eĢitlik ekinin zaman bildirme iĢlevi ile karıĢtırılma ihtimali ortaya çıkmaktadır.

Örn: “Yıllarca Bişkek‘te yaşıyorum. / Yıllardır Bişkek‘te yaşadım.” vb. hatalar

yapılabilmektedir.

Bu yüzden, bu iki ekin iĢlevsel farkının öğrencilere iyi öğretilmesi gerekir. Eğer geçmiĢte olan ve bitmiĢ bir durumdan söz ediliyorsa zaman zarfının –CA ekiyle, bitmemiĢ ve devam eden bir süreç ifade ediliyorsa –DIr ekiyle kurulduğu öğrencilere sezdirilmelidir. “Yıllardır orada yaĢıyorum. / Yıllarca orada yaĢadım.”