• Sonuç bulunamadı

1. MESLEKLER SOSYOLOJİSİNE KAVRAMSAL BİR GİRİŞ

1.4. Rol

“Sosyal rol, bir sosyal statünün normlarını yerine getirmek için gerekli olan davranış biçimidir. Sosyal statü, bir sosyal mevki ise sosyal rol de o mevkinin aktif hâli;

yani uygulama yönüdür” (Kızılçelik ve Erjem,1992:347). “Belirli sosyal durumlardaki kişilerden beklenen sosyal davranış şekilleridir. Başka bir ifade ile toplumda ferlerin bulundukları sosyal mevki ile (statü) gelen ve elde edilen hak ve ödevlerdir”

(Erkal,2004:16).

Sosyal rolü, “kişinin sahip olduğu sosyal statü veya çeşitli kurumlar içerisinde bulunduğu konum gereği kendisinden göstermesi beklenen davranış örüntüsü” olarak da tanımlayabiliriz. Örn.: Annelik, öğrencilik, liderlik (Demir ve Acar,2002:351).

Roller, tekrarlanan, alışkanlık olarak devam eden, insan tavır ve eylemlerinin kendilerine göre örgütlendiği kurallar veya otorite taşıyan standartlara, yani sosyal normlara göre yerine getirilirler.

Sosyal rolde, hem açık hem kapalı davranış örüntülerinin oluşumu önem kazanır. Bir doktorun sadece doktor olarak davranması yetmez. Aynı zamanda bir doktor gibi düşünmesi ve bir doktorun tutum, değer ve bilgisine sahip olması da beklenir. Doktor, hastasına karşı, çocuğuna davrandığı gibi davranamaz. Gerek hasta gerek kamuoyu doktordan, rolünü toplumda açıkça bilinen örüntülere göre oynamasını bekler (Fichter,1990:90). Bunun gibi bir tiyatro veya sinema oyuncusunun bir oyunda ya da filmde oynadığı rolün anlamını çoğu insan bilir. Oyuncu, kurgusal veya tarihsel bir karakterin kişilik ve davranışlarını geçici olarak üstlenir ve canlandırdığı kişiymiş gibi oyundaki ya da filmdeki rolünü oynar. Sosyal rol kavramı da buna benzer.

Aralarındaki temel fark, sosyal rolde bireyin kendini oynamasıdır. Sosyal rol ne geçicidir ne de kurgusaldır. Sosyalleşme sürecinde öğrenilir. Kişinin katıldığı çeşitli gruplarda oynanır.

Günümüzde endüstrileşmiş toplumlarda, iş bölümüne de bağlı olarak önemli mesleki rollerin yüksek statüler kazandıkları ve katmanlaşma sisteminin belirlenmesinde ana ölçüt olarak kullanıldıkları görülmektedir (Sencer,1974:91).

İnsanın toplum içinde oynadığı rolün zayıflığı, prestiji, güçlülüğü onun toplum içerisindeki sosyal statüsünü de güçlü veya kılar.

İnsanların toplumda saygınlık sağlayacak rollere sahip olabilmesi için bireylerin belirli bir gelire sahip olması önemlidir. Ancak gelir düzeyinin aynı olduğu rollerde de yaşam biçimi aynı olmayabilir. Gelirin harcanış biçimine göre de yaşam tarzı farklı olabilir.

Statü ile rolü birbirine karıştırmamak gerekir. Statü bize, başkalarıyla karşılaştırıldığında kişinin sosyal yerinin neresi olduğunu anlatır. Sosyal rol ise bize kişinin ne yaptığını anlatır. İnsanın toplum içerisinde oynadığı rolün, zayıflığı, saygınlığı, güçlülüğü onun toplum içerisindeki sosyal statüsünü de etkiler.

Bir örnek verecek olursak; bir futbol takımında futbolcuların belirli sınırlanmış olan rolleri vardır. Takımdaki her pozisyondaki kişinin bek, orta saha, forvet, libero gibi rolleri belirlidir. Kalecinin topu tutması, santraforun gol atmak için uğraşması gibi.

Aynı takımda bir tabakalaşma olgusu da vardır. Örneğin santrafor ve orta saha oyuncuları genellikle geri sahadaki oyunculardan hem maddi açıdan, hem de prestij, saygınlık, sevilme açısından daha kıymetlidirler. Bu durum, adaletli olmasa da bir toplumsal olgudur (Özkalp,1993:8).

Bir grup üyesi olmak, öteki üyelerin beklediği biçimde davranmak demektir.

Sosyal rolün, iş bölümü gereği bir grup tarafından beklenen bireysel davranış örneği olduğu söylenebilir (Sencer,1974:102).

Statüyü bir toplum tarafından bir role bağlanan hiyerarşik düzey olarak adlandırmak olanaklıdır. Bu durum, statünün bir hiyerarşi düzeni içinde üst veya alt düzeyde değerlendirilen sosyal konum olarak tanımlanabileceğini göstermektedir. Bir konumun gerektirdiği niteliklerin, yeteneğin seyrekliği ve yetişmenin zorluğu yüzünden çok az kimsede bulunması hâlinde, söz konusu konumun, fonksiyonel bakımdan da önemli olduğunda, bir çekicilik gücüne sahip olması gerekir. Bu, gerçekte o konumun sosyal hiyerarşide yüksek bir yer tutması gerektiği, yani yüksek ücret, büyük prestij ve sosyal onura vb. sahip olması gerektiği anlamına gelir. Bir rolün konumunun hem fonksiyonel bakımdan daha önemli olması, hem de doldurulması için özel bir yetenek ve yetiştirmeye ihtiyaç göstermesi o konumun sosyal hiyerarşide üstün bir yer tutmasının gerekli ve yeterli koşuludur (Sencer,1974:106).

Son olarak toplumların gelişmesine bağlı olarak sosyal rollerin artması ile birlikte, bu rollerin yerine getirilmesinde bazı çatışmalar olabilir. Kişinin mensubu olduğu bir grupta yerine getirdiği rolün diğer bir gruptaki rolü ile bağdaştırılması olanaksız olabilir. Örneğin; iyi bir öğretmendir ama iyi bir baba değildir (Kocacık,2003).

1.5. Sosyal Sınıf

“Birbirinden farklı olan fertlerin grup oluşturmalarını sağlayan farklılıkların harekete geçirdiği güce sınıf denir. Sosyal statüye göre toplumun bir parçasının geri kalandan farklı bulunması ile gerçekleşir. Dil, konum, fonksiyon ve ihtisas sınırlamaları sınıfı doğurmaz” (Erkal,2004:203).

Sınıf, bir toplum içinde bireyler veya gruplar arasında var olan hiyerarşik farklılıklardır. Köy yaşamından şehir yaşamına geçişle birlikte toplumsal değerler komşuluk, akrabalık olmaktan çıkmış, sosyal sınıfta daha çok tüketim biçimi, oturulan mekân, gelir, meslek vb. değerler etkin hâle gelmiştir (Berber,2003:224).

Sosyal sınıfları belirleyen faktörler bazı benzerliklere rağmen, değişik şekillerde ele alınmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

a. Hayat tarzı: Yaşam tarzındaki özellikler, gelir seviyesine bir ölçüde bağlı ise de sadece gelirle ilgili değildir. Mesela, ücreti artan bir işçinin hayat tarzını da iyileştirebilmesi için eğitim ve kültür seviyesini de geliştirmesi gerekir.

b. Eğitim ve kültür: Bu faktör de önemlidir fakat tek başına yeterli değildir. Aynı eğitim seviyesi ve kültürden gelmiş kişilerin farklı sosyal çevreye mensup olmalarından dolayı hayattaki başarıları değişebilmektedir.

c. İktisadi menfaat: İktisadi menfaat değiştikçe farklı menfaatler peşinde koşan birlikler doğabilmektedir. Mesela sendikalar, dernekler, kooperatifler gibi.

ç. İktisadi güç: Aynı iktisadi güce sahip fertler, her zaman aynı sınıf içinde düşünülemeyebilirler. Aynı iktisadi güce sahip bir profesör ile şans oyunu zengini bir kimse arasında çeşitli farklılıklar vardır.