• Sonuç bulunamadı

1.3. WEB TASARIM İLKELERİ

1.3.1. Ritim

Görsel algıda meydana gelen değişimin ardışık ya da tek düzeliği hareket ve ritmi oluşturur. Hareket ve ritim; doğadan gündelik hayatımıza, sanattan tasarıma, birçok alanda karşımıza çıkmaktadır. Lupton ve C.Phillips’in anlatımıyla ritim şu şekilde özetlenebilir:

Ritim güçlü, düzenli, tekrarlayan örüntülerdir: davulun vurgusu, yağmurun çığıltısı, yürümenin ayak sesi vb. Konuşma, müzik, dans, zamanla şekil veren tüm örüntüler ritimleri sağlar (Lupton, C.Philipsin, 2008:34).

Grafik tasarım ürünlerinde biçim ve içerik birbirini tamamlayarak bir etkileşim sağlar. Atalayer (1994:118)’e göre imge ve görsellerin hareketiyle ilgili açıklaması şöyledir:

Bir bütünü oluşturan öğelerin kullanımını gerekli kılan simgesel-kavramsal resimsel yapılaşma, ne kadar yalın ve anlatım gücü kuvvetli olursa, algıya bağlı zihinsel hareket ve bireysel tepkime de o derece yoğun olmaktadır. Bu durum, öğelerin birbirleriyle etkileşimi sonucun- da, görünene yüklenmiş görsel hareket öğesiyle, estetik nesnenin kazandığı bir ifade algısıdır.

Ritim ve hareket olgusu yerleşmiş tasarımlarda okuma yönü göz önüne alınarak tasarım yapılır. Bu bağlamda çeşitli uygulamalarından bahsetmek mümkündür. Düzenli ritimler; tek düze birbirinin tekrarıdır. Akıcı (Akan) ritimler genellikle dalgalı hareketli nesnelerin birleşmesiyle oluşur. Gelişen ritim ise birbiriyle ilişkili ve birbirinin devamı şeklinde oluşur. Renkler, biçimler değişebilir fakat aralarındaki etkileşim kesilmediği için bir ritim duygusu devam eder.

Sadece imge ve görsellerde ritim aranmamalıdır. Ritim tipografinin bulunduğu yüzeylerde de geçerlidir. Yazılar üzerinde ritim sağlamakta mümkündür.

“Bütün yazılı metinler doğal olarak bir tempoya sahiptir. Bazı pasajlar tempolu okunurken, bazıları daha derin düşünme gerektirir. Tempoyu ayarlamak için çeşitli grafik araçları kullanılabilir. Güçlü bir grafik ifadenin eklenmesi ya da renk bloklarının görünümü okuyucuyu duraklamaya teşvik eden görsel noktalar oluşturabilirler” (Ambrose ve Haris (b), 2013: 98).

Örneğin göz soldan sağa yukardan aşağı hareket eder. Bu doğrultuda yapılan tasarımlarda görsel algı yükselir ve mesaj doğrudan iletilebilir. Bir web sayfası kullanıcıyı yormadan çeşitli ritim ve hareketler içerebilmelidir. Ziyaretçinin sayfa içinde gezinmesini kolaylaştıracak hareket unsurlarına yer verilebilir.

1.3.2. Denge

Denge; yaşam, doğa, insan vücudu kısacası hayatımızın birçok alanında karşımıza çıkar. Yaşam için vazgeçilmez olan bu öğe; sanat ve tasarım içinde önemli bir

ilkedir. Becer (2015: 65) tasarımda dengenin önemini şu sözlerle anlatmıştır. Bir tasarımda denge unsuru varsa, o tasarım kendisiyle “barışık” demektir. Dengeli ama bün- yesinde hiçbir hareket unsuru barındırmayan bir tasarım düşünülebilir mi? Elbette, hayır. Her tasarımın bünyesinde bir hareket unsuru vardır, hatta bu hareket gereklidir de. Ama hareketi oluşturan unsur ya da unsurlar tasarımın temel çatısı içinde yer almaz. Hareket unsurları, tasarımın içinde kullanılan tipografi, fotoğraf ya da illüstrasyonlardaki canlılığın içindedir.

Denge unsurunun eksik olduğu tasarımlar ziyaretçiyi rahatsız eder ve istediği mesajı vermekte zorlanır. Bu yüzden tasarımda denge kaygısı güdülmeli ve uygulanmalıdır. Tasarım yüzeyinde etkili bir denge; renk, boyut, font, mesafe, beyaz boşluk gibi tasarım elemanlarından faydalanılarak yapılabilir. Örneğin “Kırmızı=Ağır, Açık Mavi=Hafif, daha büyük ve daha ağır görünebilir” (Principles Of Desing, 2015). Harf boyutları aynı olsa bile kalın fontlar ince fontlara göre daha ağır bir izlenim bırakabilir. Denge ilkesinin uygulanma şekli farklılık gösterebilir.

Denge; simetrik denge ve asimetrik denge şeklinde kullanılabilir. Simetrik denge, genellikle birbirinin yansıması gibi görünen görsel ögelerin birbirine olan eşit mesafesidir. Asimetrik denge ise, yakınlık ve uzaklığın ağırlık ve hafifliğine göre mesafesi şeklin- de tanımlanabilir. Söz konusu farklılığı Uçar (2004: 154) şu şekilde ifade etmiştir: Simetrik denge; sıkıcı, statik bir his uyandırır ve uzun süre seyredilmez. Asimetrik denge ise, daha duygusal, deneysel, akılda kalıcı, eğlenceli ve sürükleyici yönlere sahiptir.

Geleneğin, resmiyetin, otoritenin vurgulanacağı tasarımlarda simetrik denge tercih edildiğine değinen Becer (2015:66), birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da düzen sağlayan modernist akımlarda ise asimetrik denge kullanıldığını belirtmektedir. Simetrik denge oluşturulurken genellikle bir merkez dikkate alınarak yatay ya da dikey düzlemde birbirinin yansıması şeklinde oluşturulabilir. Asimetrik denge ise tasarımda bulunan görsel elemanların birbiriyle orantısı ile elde edilir.

1.3.3. Vurgu

Vurgu, tasarım yüzeyinde odak noktası oluşturmayı sağlar. İmge ve görseller diğer ögelerden farklılaştırılarak ön plana çıkarılır. Vurgu yapılırken; renk, doku, yatay-dikey

konumlandırma, tipografi uygulamaları, boyut, zıtlık, oran, farklı imgelerin kullanımı gibi yöntemlere kullanılabilir. Yapılan vurgu, tasarım yüzeyinde ilgi çekiciliği artırır ve gözün istenilen objeye yönlendirilmesini sağlar.

Web sitelerinde vurgunun önemi büyüktür. Vurgu, web tasarım uygulamalarında ziyaretçi ile etkileşimini artırır. Örneğin; satış amacı ile kurulmuş bir web sitesinin amacı ürünlerin pazarlamasını yapmaktır. Fakat bir ürün diğerlerinden sıyrılıp alıcısına ulaşmak istiyor ise bunu diğerlerinden ayırt edilebilir hale getirmek vurgu ile mümkündür. Ya da ziyaretçilere doğrudan iletilmek istenilen mesaj yine vurgu ile gerçekleştirilebilir. Hedef kitleye ulaşmak için vurgu etkin ve kalıcılığı yüksek bir yöntemdir.

Görsel 1.2’de imgenin diğerlerinde ayırmak için koyu zemin üzerine açık renk kullanılmış. Ayrıca dikkat çeken sıcak renklerden biri olan sarı ile tipografi desteklenmiş tir ve blok içerisine alınmıştır. Görsel 1.3’te farklı bir teknik uygulanmıştır. Site açıldığı zaman karşımıza vurgulanmak istenen mesaj bir pop-up penceresi halinde getirilmiştir. Örneklerde görüldüğü gibi koyu zemin üzerine yazı desteklenmiş ve albenisi yüksek olan kırmızı renk tercih edilmiştir. Vurgu yapmak için ayrıca değişik biçimden yararlanılmıştır. Buna benzer uygulamalar mesajı doğrudan iletebilir.

Görsel 1.2: Vurgu Yapılan Bir Web Site

Görsel 1.3: Vurgu Yapılan Bir Web Site

Kaynak: www.leyladansonra.com, 2017.

Yapılan tüm tasarımların bir amacı, mesajı ve hedef kitlesi vardır. Bu nedenle mesaj, yapılan tasarımlarda nitelikli vurgu yapılmalı ve gereken mesaj görsel kirlilik oluşturmadan verilmelidir.

1.3.4. Bütünlük

Bütünlük kavramı tasarımın bütün dallarında en önemli görsel algı şeklidir. Bunun başlıca sebebi; gözün, baktığı şeyi tamamlanmış olarak görmek istemesidir. Gestalt teoremine göre bu “tamamlama ilkesi”yle açıklanabilir.

Gestalt temel prensipleri; (…) “Göz tamamlanmamış biçimleri tamamlayarak görür”, “Bir imajın tamamı onun parçalarının toplamından büyüktür şeklinde düşünme biçimidir”, ya da “Bütün, tüm parçaların toplamından büyüktür” şeklinde yorumlanabilir” Bağlantısız görsel- ler yığınından, tutarlı bir sonuca ulaşmak için birlik (bütünlük) sağlamış bir tasarım amacına ulaşabilir” (Arıkan, 2008:26-27).

Becer, bütünlüğü sağlamak için bordür, beyaz boşluk, eksen, üç nokta yöntemi ile bütünlüğün sağlanabileceğinden bahsetmiştir (Becer, 2015:72-73). Kısaca bu yöntemler şu şekilde açıklanabilir:

Görsel 1.4: Bordür Örneği

Kaynak: Araştırmacının arşivinden

Bordür kullanılan tasarımlarda imge ya da görseller çerçeveye alınarak diğer alanlardan sıyrılır bu sayede ön plana çıkmaları sağlanır. Görsel 4 örneğinde görüldüğü gibi bordür uygulamaları kullanılabilir. Web sayfalarında bordür duyurular, footer, slider kısımlarında sıklıkla kullanılmaktadır.

Herhangi bir grafik tasarım yüzeyinde belirli bir görsel hiyerarşi oluşturulmalı ve bütünlük verilmelidir. Oluşturulan tasarımı çevreleyen dengeli bir beyaz boşluk sayesinde verilmek istenilen mesaj bir bütün halinde verilebilir.

Görsel 1.5: Dengeli Bir Beyaz Boşluk Ile Oluşturulmuş Bir Web Tasarımı Örneği

Pektaş, web tasarımlarında beyaz boşluğun önemini şu şekilde vurgulamıştır. “Web sayfasında yazı ve görüntüyü gösteren boşluktur. Fazla boşluk, dinlendirir, rahat algıla- ma sağlar. Az boşluk ise karışıklık ve karmaşa yaratır, algılamayı güçleştirir. Yazı alanına çok yaklaşmış görüntü ögeleri, hem yazının hem kendinin algılanmasını zorlaştırır. Okuyucunun dikkatini dağıtır. Yazı ile görüntü arasında en az 4 mm. boşluk olması gerekir. Yazı ve resim alanları ile kenar boşlukları önceden saptanmalıdır. Resimlerin, metni ikiye bölmesi zorun- luysa, tümceyi değil, paragrafı bölmesi tercih edilmelidir” (Pektaş: 2001).

Jan Tschichold beyaz boşlukları “tasarımın akciğerleri” olarak adlandırmıştır. (Ambrose ve Haris(c), 2010:37). Ayrıca; “Bir tasarımda beyaz boşluklar, kilit bir düzenleme ögesidir; çünkü gözün tasarımdaki farklı bileşenler arasında hareket etmesine yardımcıdır. Geniş boşluklar tasarıma seçkin bir ifade ve tram katabilir” (Ambrose ve Haris(d), 2013:126).

Web tasarımı yapılırken beyaz boşlukların ferahlatıcı etkisi göz ardı edilmemelidir. Web sayfalarında sıkışık görseller sıkıcı bir etki bırakabilir. Beyaz alanlar ile dengelenmiş, uyumlu bir alan elde edilebilir (Görsel 1.5).

Beyaz boşluklar web sayfalarında kullanılan tipografi için de gereklidir. Sıkışık yazılar, yoğun bir leke duygusu uyandırdığı için yazıların okunurluğu azalır (Görsel 1.6 ve 1.7). Görsel 1.6’da punto boyutundan daha az oranda verilmiş bir tipografi uygulaması görülmektedir ve okunurluğu oldukça düşüktür. Görsel 1.7 örneğinde ise punto boyutundan daha fazla (1,5 satır aralığı) verilmiştir ve okunurluğu görsel 6’ya göre daha fazladır.

Görsel 1.6: Beyaz Boşluğun Olmadığı Tipografi

Görsel 1.7: Beyaz Boşluğun Etkili Olduğu Tipografi

Kaynak: Araştırmacının arşivinden

Eksen ise yatay ve dikey konumlandırmanın doğru yapılması ile oluşturulur. Bilgisayar ortamında kullanılan tasarım programları (Adobe Photoshop, Adobe Illustrator, Corel Draw) eksen oluşturmamızı sağlayacak birçok araç sunar. Bunların en başında grid sistemi gelir. “Türkçede tam karşılığı bulunmaya grid çizgileri çalışma sırasında bir kompozisyonun çatısını oluşturmaya yardımcı olacak biçimde yüzeyi yatay ve dikey eksenlerin bütünü olarak tanımlanabilir” (Becer, 2010: 15).

Görsel 1.8 örneğinde Adobe Photoshop CS6’dan bir ekran görüntüsüdür. Tasarım yüzeyinde kullanılan grid sistemi ve cetveller ile görsel hiyerarşisi sağlanmış ve bütünlüğü ön plana çıkarmaya çalışılan bir tasarım elde edilmiştir. Grid sistemi web tasarımında en önemli tasarım aracıdır. Her pikselin ayrıca hesaplanması için tasarımcıya oldukça fayda sağlar.

Görsel 1.8: Photoshop Ekran Görüntüsü

Kaynak: Araştırmacının arşivinden

Üç Nokta Yöntemi: “(Üçler Kuralı) Üçler kuralı, bir görselin üzerine 3x3’lük bir ızga- ra koyarak, ızgara hatlarının kesiştiği noktalardaki ‘sıcak noktaları’ belirler. Temel gör- sel unsurları bu noktalara yerleştirerek dikkatler bu yöne çekilir ve denge oluşturulur” (Ambrose ve Haris, 2012: 186).

Şekil 1.5 örneğinde sıcak nokta oluşturulabilecek bir grid sistemi oluşturulmuştur. Dikkat çekilmek istenilen nesne, bu eksene eklenerek dikkat çekebilir.

Şekil 1.5: Örnek Sıcak Nokta Eksenleri

Bordür, eksen, beyaz boşluk ve üçler kuralı ile bütünlük oluşturulmaya çalışılan web tasa- rım uygulamalarında bütünlük sağlamak için tipografinin, görsel elemanların, grafiklerin kendi içerisinde tutarlılık göstermesi gerekir. Bunu yaparken ana sayfa ve diğer sayfaların da birbiri içerisinde tutarlı olması göz önünde bulundurulmalıdır. Bütünlükten kopmuş bir web sitesi, hedef kitlesine doğru mesajı aktaramayacağı için kullanıcı ziyaretleri de azalma gösterebilir.

Görsel 1.9’da görüldüğü gibi anasayfada kullanılan renk ve tipografi birbiri içeri- sinde tutarlıdır. Logonun turuncu tonu site içerisinde bulunan tipografide gözü rahatsız etmeyecek şekilde kullanılmıştır. Arka planda turuncunun karşıt rengi olan yeşil renk hâkimdir. Yeşil renk aynı zamanda menü alt başlıklarda kullanılarak rengin kendi içerisinde tutarlılığı sağlanmıştır.

Görsel 1.9: Görsel Bütünlüğü Olan Örnek Web Sitesi

Kaynak: www.ttnet.com, 2017.

Görsel 1.10’da görülen web arayüzlerinin bir bütünlükten bahsetmek zordur. Sitenin içerisindeki tutarsız renk ve tipografi kullanımı tasarımı bütünlükten uzaklaştırır. Ayrıca sitenin menü tasarımının dağınık olması, farklı renkler kullanılması, buna ek olarak alt sayfalarında farklı renk ve tipografi kullanılması bütünlüğü bozan unsurlar

olarak listelenebilir. “Web sitelerinde renk, yazı ve grafik tasarım biçiminin korunması görsel kimlik açısından önemlidir. Oluşturulan görsel kimlik, benzer sayfalar arasında bütünlük hissi verir ve bir siteyi diğerine bağlar” (Keş, 2006: 36).

Görsel 1.10: Görsel Bütünlüğü Olmayan Site

Kaynak: www.coconuttravel.be, 2017.

Bütünlüğü sağlanmış bir web sayfasının okunurluğu ve kullanışlılığı artmaktadır. Sayfa tasarımında kullanılan tipografi, renk, animasyon, fotoğrafın birbirleriyle içinde tutarlılık göstermesi sayesinde web sitesi estetik olarak bütünlük gösterir.

1.3.5. Oran Orantı

Oran kanunu: “Bir bütünün parçalarının, bütün ile olan ölçü münasebetidir” (Turani, 1975: 99). Bir tasarım yüzeyinde birden fazla görselin ölçüleri göz önüne alınarak oluştu- rulur. Ayrıca tasarıma ahenk, ritim ve kolay algılanabilirdik sağlar. Oranı daha iyi anlayabilmek için Özsoy ve Ayaydın’ın oran anlatan alt başlıkları aşağıdaki gibidir.

Oran; karşılıklı ilişki, ölçü değerleri arasındaki bağlantı, ölçüler arasındaki uyum, elemanların ilişkisi ve estetik ilişkisi olarak nitelendirmiştir. Oran tasarıma değer katar, farklı algılar ortaya çıkarır, vurguyu yönlendirir, abartı yapabilir, dengeyi kurar; çeşitlilik, birlik, zıtlık oluşturabilir. Bu sayede oranın görsel fonksiyonları sağlanabilir (Özsoy ve Ayaydın, 2016: 232-238).

Tasarım uygulamalarında oran ve orantı uygulanırken çeşitli yöntemler göz önüne alınarak yapılır. Altın oran yöntemi en sık kullanılan yöntemdir. Aynı zamanda Fibonacci Sayı Dizisi olarak ortaya çıkan altın oran sayıların birbirinin tekrarı şeklinde toplanma- sıyla mümkündür. 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597, 2584, 4181, 6765, 10946 şeklinde devam eden sayı dizisi altın oranı ve spiral bir noktayı verir.

Doğru orantılanmış bir tasarım hedef kitlesine doğrudan mesajı verebilir. Altın oranın kullanım şekilleri Şekil 1.6’da gösterilmiştir.

Şekil 1.6: Altın Oran Kullanım Şekli

Kaynak: www.pinterest.com, 2017.

Şekil 1.6’da görüldüğü üzere birbirinin katları karelerin bir bütünü görülmektedir. Bu oran, doğru orantı ile artırılabilir. Altın kullanım hesaplamaları web arayüzünde konumlandırmayı kolaylaştırabilir. Odak noktayı altın oran hesaplamasına göre yapmak mümkündür. Ayrıca web sitesinin görsel hiyerarşisini düzenli, cezbedici kılabilir.

Görsel 1.11: Twitter Sayfasının Arayüzü

Kaynak: http://ux.stackexchange.com/, 2017.

Tasarım arayüzleri inşa edilirken estetik kavramıyla, estetiğin özünde bulunan matematik göz önünde bulundurularak oluşturulabilir. Aşağıdaki bazı web sayfaları altın oran uygulanan arayüz tasarımlarına örnek olarak verilebilir. Günümüzde sıklıkla kullanılan bir sosyal platform olan twitter, altın oran ilkesini benimseyerek oluşturulmuştur. (Görsel 1.11) Altın dikdörtgen uygulanmasını istediğimiz sayfalar için şu şekilde hesaplama mümkündür: uygulanmak istendiği zaman dikdörtgen sayfanın ½ kısmı kare diğer kısmı dikdörtgen olacak şekilde ayarlanabilir (Şekil 1.7)

Şekil 1.7: Altın Dikdörtgen Hesabı

1024 px

Kaynak: Araştırmacının arşivinden

Bir diğer altın oran ise altın dikdörtgendir. “Uzun kenarın kısa kenarına oranı ve- ren dikdörtgende altın dikdörtgendir. Dikdörtgen altın dikdörtgen olduğu için ondan da bir kare atılırsa yine bir altın dikdörtgen kalır” ( Duru ve İşleyen, 2005).

Altın dikdörtgen uygulanmasını istediğimiz sayfalar için şu şekilde hesaplama mümkün- dür: Altın oranın yaklaşık değeri 1.61 olduğu göz önüne alınarak örnek bir hesaplama şu şekilde oluşturulabilir:

1024px/1,61px=636,024px

1024px-636px=388px yaklaşık değerler göz önüne alınarak tasarlanabilir. Altın oran hesaplanırken;

“Altın oran beş köşeli yıldızın kenarlarının birbirine orantılandırılmasından esinlenerek formüle edilmiştir. Bu sonuç geometrici Pisagor‘a düzgün beşgen pentagon içinde beş uçlu bir yıldızın çizilmesi ve bu iki biçimin kenarlarının birbirlerine orantısı esnasında meydana gelen oran değerlerinin (altın bölüm altın kesit) aynı olduğunu uzunluklar arasındaki uzaklıklarla bağdaşan, 0,618 değerini taşıdığı görülmüştür.Geometrik olarak bu düzgün beşge- pentagonun içine çizilen beş uçlu yıldızın kendi kenar doğrularının orantılanmasından mate- matiksel 1,618 değer sayısı elde edilir. İşte bir noktadan bölünen bir doğrunun eşit olmayan iki parçası arasındaki orantılardan ve kendisiyle orantıdan çıkan 1,618

sayı değeri altın oran ölçü birimi olmuştur. Bir kompozisyonun dikdörtgen tuval içindeki güzelliği, mükemmelliği altın orantılı vedengeli kuruluşuyla değerlenir” (Çağlarca, 1997: 5).

Bu ölçüler aracılığıyla altın orana sahip web siteleri yapılması mümkündür. Kısacası altın dikdörtgen tasarımda kullanılan hiyerarşi sayfa içerisinde dolaşımı kolaylaştırmak içinde kullanılır.

1.3.6. Görsel Hiyerarşi

Tasarım ve estetik kaygısı güden bütün oluşumlarda görsel hiyerarşi oluşturmak önemli bir unsurdur. Görsel hiyerarşi bir tasarıma canlılık, düzen, algılanabilirlik katar ve bu sayede tasarımlar hayat bulur. Görsel hiyerarşinin tanımı şu şekilde yapılabilir: tasarım uygulamalarında vurgulanmak istenilen mesaja göre görsel unsurların orantılanması ve izleyicinin gözünün istenilen yönde yön verebilmesidir. “Hiyerarşi: farklı unsurların düzenine yönelik görsel bir rehber sunulması ve bu unsurların önemine bağlı olarak man- tıklı biçimde ifade edilmesidir” (Ambrose ve Haris, 2012:182). Görsel hiyerarşi tasarım içerisinde çeşitli vurgulama yöntemleri ile gerçekleştirilebilir. Bu vurgulama boyut, ton, karşıtlık şeklinde yapılabilir. Bunlardan bazıları; görselleri büyük boyutta kullanmak, punto büyüklüğü, tipografik düzenleme, beyaz boşluk, renk düzeni gibi yöntemler sıralanabilir. Görsel hiyerarşiye sahip bir web sayfasında ziyaretçileri yormadan iletilmek istenilen mesaj doğrudan ziyaretçiyle buluşur.

Krugg web sitelerinde görsel hiyerarşinin net ve açık olmasını söyler.

Krugg (2006:101)’a göre iyi bir görsel hiyerarşi web sayfalarının, neredeyse anında kavrayabileceği bir şekilde organize edilmesi ve ziyaretçinin işini kolaylaştırması olarak açıklar.

Web sayfalarında mecburi eklenmesi gereken ögeler vardır. Menü (navigasyon), içerik (content), alt bilgi düzlemi (footer), gövde (body) bunların başında yer alır. Örneğin; (genellikle) web sayfalarının ana sayfasında kurum ile ilgili haberler, duyurular, genel bilgiler yer alırken kurumsal menü başlığı altında; vizyon, misyon, kurum tarihçesi yer alabilir. Eğer görsel hiyerarşi gözetilmeden oluşturulur ise tasarım amacına ulaşamadan bir görsel kirlilik meydana getirir ayrıca ziyaretçinin sayfalar arasında kaybolmasına sebep olur. Görsel hiyerarşi sadece ana sayfa için değil diğer alt sayfalar içinde gereklidir. Doğru kurgulanmış bir algoritma düzeni ile oluşturulmalıdır.

Görsel hiyerarşi sayesinde dikkat çekilmesi istenilen unsurlar gözün istenilen yönde ilerlemesiyle oluşur. Göz; soldan sağa, yukarıdan aşağıya, büyükten küçüğe, koyudan açığa doğru ilerler.

Web sayfalarının tasarımlarında görsel hiyerarşi ziyaretçilerinin site içerisinde rahat gezebilmesi ve ziyaretçi memnuniyetini sağlar. Web tasarım uygulamalarında görsel hiyerarşi gözetilerek oluşturulmuş bir web tasarım uygulamasında mesaj doğrudan ileti- lebilir.

1.3.7. Açıklık ve Yalınlık

Açıklık ilkesi tasarımın hızlı ve kolay algılanmasını sağlayan önemli bir ilkedir. Web sayfaları oluşturulurken karmaşadan uzak tasarımlar yapılması, ziyaretçilerin kolaylıkla site içerisinde gezinebilmesini sağlar. Web arayüzlerinin amacı istenilen mesajı doğrudan iletebilmek ve kolay anlaşılabilir olmaktır. Tasarımda sadeliğe gidilmesi tasarımın tüm görkemiyle ortaya çıkmasını sağlar. Yapılan tasarımlarda eğer gözü yormayan renk, grafik, tipografi, illüstrasyon kullanımları varsa ziyaretçinin bakış açısını istenilen hedefe yöneltecek ve vermek istediği mesajı doğrudan iletecektir. Web sayfalarının kullanıcı kolaylığını sağlamak için; gözden geçirilebilir, basit ve kolay anlaşılabilir olması gerekmektedir bu amaca ulaşmakta tasarımda yalınlık ve açıklık ilkesi ile oluşmaktadır.

“Tasarımda tipografinin net olması, renk seçimi, kontrastlık, zıtlık ile tasarımı yapılan ürünü doğrudan kullanıcısına ulaştırabilir. Açıklık ilkesi, içerikte kullanılan dil ile ilişkilendirilebileceği gibi, metnin okunurluğu için kullanılan yazı karakterleri ve puntosu ile ilişkilidir. Bu yüzden metinde, rahatlıkla algılanabilecek ve okunabilecek ideal ölçü ve yazı karakterleri kullanılması gerekir” (Keş, 2006: 29).

Web sayfalarını oluşurken tasarımda mecburi kullanılması gereken ögeler mevcuttur. Tipografi, görsel ögeler, renk, düzen, sayfa düzeni bunların başında gelmektedir. Kullanılan bu ögeler görsel hiyerarşiyle birlikte net, yalın tasarlanması ile görsel kirlilikten uzaklaşır ve tasarım istenilen mesajı kolaylıkla ziyaretçilere sunarak açıklık ve yalınlık ilkesi benimsenmiş olur.

Web tasarım uygulamalarında amaç dışı tasarım elemanları kullanmak web sitesini başarısızlığa götürebilir. Zira yapılan web sitesinin amacı bellidir. Amacı dışında kullanılan bütün öğeler gereksiz ve kullanışsızdır. Sadeliği elde etmek için bu gereksiz

Benzer Belgeler