• Sonuç bulunamadı

Resmî Düzenlemeler

2.1. MATBUAT-I ECNEBĐYE MÜDÜRĐYETĐ’NĐN KURULUŞU

2.1.1. Resmî Düzenlemeler

2.1.1.1. 1864 Tarihli Nizamnâme

Türk Basın Tarihi’ne dâir ilk nizamnâme 1864 tarihli Matbuat Nizamnâmesi’dir. Bundan önce 1857 tarihinde çıkarılan nizamnâme ve peşinden çıkarılan 1858’deki iki nizamnâmeyi Basın Hayatı’ndan çok doğrudan kitap basımı ve cezaları konusunda değerlendirmek yerinde olacaktır129.

1864 tarihli nizamnâmeye ‘Matbuat Nizamnâmesi’ demek yerinde olacaktır. Zaten nizamnâmenin padişahça tasdik tarihi olan 15 Cemâzi’ül-Âhir 1281 (1864) ve tebliğ tarihi olan 2 Şaban 1281 (1864) tarihleri verildikten sonra şöyle denmektedir130: “Dersaadette ve

Memâlik-i Şahâne’de tab’ ve neşrolunan her nevi gazete ve evrâk-ı havâdis-i mülkiye ve politikiye tab’ ve neşri hakkında bu kere tanzîm olunan nizamnâmedir”.

Nizamnâmenin Birinci Kısmı’nda Genel Hususlar başlığı altında 9 madde halinde bazı direktifler yer almıştır. Bu uyarılar ile ilgili örnekler vermek gerekirse öncelikle hangi lisanda ve hangi şekilde olursa olsun ruhsat alınmadan hiçbir yayına müsaade edilmeyeceği net olarak belirtilmiştir. Gazete çıkarmak isteyenler Osmanlı Vatandaşı iseler Maârif Nezâreti’ne; ecnebî uyruklu iseler Hâriciye Nezâreti’ne başvuracaklardır. Eğer şartlara uydukları bu nezâretlerce onaylanırsa ruhsat almalarına müsaade edilecek ve ruhsatlarını Matbuat Müdürlüğü’nden

129 Đskit, Türkiye’de Matbuat Rejimleri…, s.10. 130

alacaklardır. Pekiyi bu şartlar nelerdir? Nizamnâmenin Üçüncü Maddesi bu şartları açıklamaktadır131:

• 30 Yaşını geçmiş olmak,

• Herhangi bir suçtan ceza hükmü giymemiş olmak,

• Ceza ehliyeti bulunmak.

Ruhsat için başvuranlar ecnebî uyruklu da olsa ancak bu şartları taşımaları halinde ruhsat alabileceklerdir. Ruhsat almak gazete çıkarmak için yeterli olmamış Dördüncü Madde’de çıkarılmak istenen gazete ile ilgili bilgiler de istenmiştir. Gazetenin hangi isimle çıkarılacağı, haftada kaç kere çıkarılacağı ve hangi matbaada basılacağı da üzerinde durulan konular olmuştur. Bu konularda gazete sahibi ya da müdüründen bir senet düzenlemesi ve basılan her gazetenin bir nüshasını Matbuat Müdürlüğü’ne göndermek şartını kabul etmesi istenmiştir132.

Beşinci maddede gazete sahiplerinin gazete çıkarma hakkını ve ruhsatını başkalarına ne şartla devredebileceğinin esasları belirtilmiştir. Buna göre gazete ruhsatını devralmak isteyen kişi de gazete çıkarmak için ruhsata başvuran yeni bir kişinin izlemesi gereken yolları takip etmek sorundadır133.

Diğer bir maddede şimdiye kadar Osmanlı Coğrafyası’nda zaten gazete çıkarmakta olan kişilere nasıl bir uygulama yapılacağı konusuna açıklık getirmiştir134.

Yedinci madde gazetelerde çıkacak yazılarla ilgili bir uyarı yapılmıştır. Buna göre gazetede yazısı çıkacak olan kişinin, yazısı altında ismi veya imzası bulunmadığı takdirde söz konusu yazının mesuliyetinin gazete sahibine ait olacağı belirtilmiştir135.

Sekizinci maddede devletin gazetelerde yayınlanmasını istediği resmî haberlerin başkentte Matbuat Müdürlüğü ve taşrada da mahallî idarecilerce ücretsiz yayınlatılmasına müsaade edilmesi emredilmiştir136.

131

“Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.220.

132 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.221. 133 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.221. 134 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.221. 135

Nizamnâmenin Genel Hususlar başlığının son maddesinde de ruhsat alıp gazete çıkarmaya başlayan gazetelerde Osmanlı Devleti aleyhinde yayın yapılması halinde verilecek cezalardan bahsedilmiştir137.

Nizamnâmenin ikinci bölümünde ise Ceza Hususları başlığı altında ise birinci kısımdaki uyarılar aleyhinde yayın yapanlara nasıl muamele yapılacağı ve hangi cezalara çarptırılacağı konularına maddeler halinde açıklık getirilmiştir138.

1864 Matbuat Nizamnâmesi’ne 10 Şaban 1292 (1875) tarihinde bir ek madde konulmuştur139. Bu ek maddede de ruhsat sahiplerinin çıkaracakları her türlü haber evrakının nizamnâmeye uygun olması gerektiği belirtilme gereği duyulmuş; bunun tersine hareke edenlerin gazetelerinin 1 aydan 3 aya kadar kapatılacağı uyarısında bulunulmuştur140.

2.1.1.2. 1867 Tarihli Nizamnâme

Hicrî 10 Zilkâde 1283, Mîlâdî 17 Mart 1867 tarihinde çıkarılan ve tarihte Âli Paşa

Kararnâmesi olarak bilinen kararnâme Basın Hayatı’na dâir ikinci resmî düzenlemedir141. Âli Paşa 1815’te Đstanbul’da doğmuş, Sadrâzamlık’ta beş dönem olmak üzere nezâretlerde ve devletin çeşitli kademelerinde uzun süreler görev almış; elçilik ve büyükelçilik görevleriyle farklı dönemlerde Rusya’da, Đngiltere’de, Avusturya’da, Rusya’da, Fransa’da bulunmuş son dönem aydınlarından sayılmıştır. Keçecizâde Mehmed Fuat Paşa ile birlikte anılan Âli Paşa’nın asıl adı Mehmed Emin Âli Paşa’dır. Mustafa Reşid Paşa’nın yanında yetişmiş ve devletin parçalanmaya yüz tuttuğu dönemlerin önde gelen tanıklarından olmuştur142.

1867 tarihli karanâme, Âli Paşa’nın 11 Şubat 1867 ile 7 Ağustos 1871 yılları arasındaki beşinci sadrazamlığı döneminde çıkartılmıştır143.

136 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.222.

137 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.222. 138 “Matbuat Nizamnâmesi”, Düstur, T.E., C.2. , Matbaa-i Osmâniye, Dersaadet, 1329, s.222. 139

“Matbuat Nizamnâmesi’ne Eklenen Madde”, Düstur, T.E., C.3, Matbaa-i Âmire, Dersaadet, 1330, s.443.

140 “Matbuat Nizamnâmesi’ne Eklenen Madde”, Düstur, T.E., C.3, Matbaa-i Âmire, Dersaadet, 1330, s.443. 141 Cevdet Kudret, Abdülhamit Devrinde Sansür, Milliyet Yay. , Đstanbul, 1977, s.99.

142 Yılmaz Öztuna, Tanzîmat Paşaları: Âli ve Fuad Paşalar, Ötüken Yay. , Đstanbul, 2006, s.15-24. 143

Kararnâme maddelere ayrılmamış ve bir makale şeklinde neşredilmiştir. Öncelikle çeşitli dillerde yayın yapan gazetelerin bir süreden beri asıl işlerinden ziyade devleti sor duruma sokan neşriyatla alakadar olmaya başladığını ve artık durumun gazeteleri birer fesat aleti konumuna getirdiğinden şikâyet edilmiştir. Gazetelerin yayınlandıkları memleket aleyhine meydana gelen muzır neşriyata karşı cevap vermeleri gerekirken tam tersine bu zararlı yayınlara ortak olmaları eleştirilmiştir. Bundan sonra biraz daha sertleşen uyarılarla devam eden kararnâmede, durumun böyle devam etmeyeceği, hükümetin üzerine düşeni yapmaktan geri durmayacağı belirtilmiştir. Durumun böyle devam etmesi halinde, Matbuat Nizamnâmesi’nin hükümleri dışında hükümetçe de gereken tedbirlerin alınacağı uyarısında bulunulmuştur.

2.1.1.3. 1876 Tarihli Kararnâme

1876 tarihli kararnâme, Server R. Đskit’in 1939 baskılı Türkiye’de Matbuat Rejimleri isimli kitabında ‘Sansür Hakkında 1293 Tarihli Âli Kararnâme’ olarak verilmiştir144. Düstur’larda bulunmadığını Đskit’in de belirtme gereği duyduğu kararnâmeyi Đskit 1809 numaralı Basîret Gazetesi’nden almıştır145.

Kararnâmede Osmanlı Devleti’nde çıkmakta olan gazetelerin takibinin dikkatlice yapılmasına hatta tatil ve kapatma gibi cezaların bulunmasına ve verilmesine rağmen yeterli olmadığını; gazete takibinin daha dikkatli ve özel bir kurul vasıtasıyla yapılmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Bundan sonra farklı dillerde çıkarılacak gazetelerin, çıkarılmadan önce merkezde Matbuat Müdürlüğü’nden ve taşrada da mahallî idarelerce tahsis edilecek memurlarca denetlenmesi kararı alınmıştır146.

Durum böyle olunca Đskit’in bu kararnâmeye neden ‘Sansür Hakkında 1293 Tarihli

Âli Kararnâme’ dediği ortaya çıkmakla beraber asıl sansür uygulaması 1877’de başlamış ve

şiddetle uygulanmıştır.

Matbuat-ı Ecnebiye Müdüriyeti müstakil bir kalem olarak kendi işleyişine başka Nezâretlerin müdahalesini engellemek istemiştir. 1327’de Matbuat-ı Ecnebiye Müdürü Macid

144 Đskit, Türkiye’de Matbuat Rejimleri…, s.698.

145 Đskit bu kararnâmeyi Düstur’da aramasına rağmen bulamadığını dipnot olarak açıklamıştır. Bknz. Đskit,

Türkiye’de Matbuat Rejimleri…, s.698.

146

Bey, padişaha, tahsisata dair bir istekte bulunmuştur. Müdür, kalemin tahsisatına Hâriciye veya Dâhiliye Nezâretleri’nin müdahalesinin, kalemin düzelmekte olan işleyişini bozabileceğini belirtmiştir147.

Kurumun işleyiş tarzıyla ilgili en net bilgileri bir belgede tespit etmek mümkün olmuştur. Belgede, padişah hakkında dış basında bir saldırı meydana geldiğinde alınması gereken tedbirler sıralanmıştır148. Belgeye göre böyle bir saldırıda bulunulduğu takdirde, saldırının gerçekleştiği devlete göre tedbirler de farklılık gösterecektir. Basın konusu diğer konular gibi olmayıp, farklı ülkelerde farklı uygulamalara rastlanılması gayet doğaldır. Örneğin Amerika’da devlet başkanından basit bir vatandaşa kadar herkes hakkında basının saldırgan haberler yapmasına rağmen herhangi bir karşı faaliyete girişilmemektedir. Bu durumun da temel nedeni idarenin, basına nüfuz edememesidir. Durumun böyle olduğu bir ülkede Osmanlı Devleti’ne düşen de padişah hakkında bir saldırıda bulunulduğu takdirde bu saldırıları aynı yolla yani basın vasıtasıyla tekzîp ettirmekten ibarettir. Bu tekzîp işlemi için de doğrudan basınla temas kurmak yerine bu görevi yerine getirecek kişiler bulmak yerinde olacaktır.