• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2:MÜSLÜMAN KARDEŞLER HAREKETİ’NİN FİKRİ

2.4 Reşit Rıza (1865-1935)

Osmanlı topraklarında yer alan fakat şimdiki haritada Lübnan sınırları içinde bulunan Trablusşam şehrinde dünyaya gelen Reşit Rıza, ilköğrenimini köyünde yapmış, sonrasında Hüseyin el-Cisri’nin el-Medresetü’l-Vataniyyetü’l-İslamiyye okulunda eğitimini tamamlamıştır.113 Reşit Rıza’nın ilmî çevreler tarafından ilk kez tanınmasına Afganî ile Abduh’un beraber çıkardıkları Urvetü’l-Vüska dergisi vesile olmuştur. 1897 senesinde Muhammed Abduh’la beraber Mısır’a giden Rıza, hayatının sonuna kadar

108

Hamid İnayet, Arap Siyasi Düşüncesinin Seyri, çev. Hicabi Kırlangıç, Yöneliş Yayınları, İstanbul, 1991, s.60.

109

Ebu’l-Vefa Taftazani, “Mısır’daki Sufi Tarikatların Tarihi Gelişimi ve Günümüzdeki Durumları” çev. Mustafa Aşkar, Ankara Ü. İlahiyat Fak. Dergisi, c.35, S.1, Ankara, 1996, s.548.

110

Mustafa Öztürk, Çağdaş İslam Düşüncesi ve Kur’an’cılık, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2013, s.191.

111

Muhammed Abduh’un eserlerinin listesini görmek için bk. İsmail Albayrak, Klasik Modernizimde Kur’an’a

Yaklaşımlar, s.98; M. Said Özervarlı, Muhammed Abduh, DİA, c.30, İstanbul, 2005, s.486-487, Hayreddin

Karaman, Gerçek İslamda Birlik, s.90-96.

112

Hayreddin Karaman, Gerçek İslam'da Birlik, s.137, bk. Millî şairimiz Mehmet Âkif'te bu iki düşünürden bahsetmektedir. Mehmed Âkif Ersoy, Neşre hazırlayan, M. Ertuğrul Düzdağ, Safahat, Sütun Yayınları, İzmir, 2007, s.402.

113

Reşid Rıza, İttihad-ı Osmani’den Arap İsyanına, terc. Özgür Kavak, Klasik Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2013, s.1-3

42

çalışacağı ve pek çok fikirlerini onun üzerinden insanlara duyurduğu el-Menar dergisini kurmuştur.114

Yer yer radikal çıkışları olan Reşit Rıza, özellikle siyaset ve din devleti gibi konulardaki görüşleriyle 20. yüzyıl siyasal İslamcılarının başında gelen Hasan el-Benna, Seyyit Kutup ve Mevdudi gibi düşünürleri de etkilemiştir. Reşit Rıza da önceki bölümlerde üzerinde durulduğu gibi İslam toplumunun zayıf düşmesinin sebeplerine ve sebeplerdeki Batı sömürgeciliğine işaret etmiştir. Ona göre Batı, Müslüman toplumları âdeta bir sömürü unsuru olarak görmekte, neticede Müslümanlar güç ve kuvvetten yoksun bir hâle düşmektedirler. Reşit Rıza’nın, Müslümanların zayıf kalmalarına etki ettiğini ileri sürdüğü bir diğer neden ise âlimlerin düşünce ve sorgulayıcı yaklaşımlardan uzak bulunmalarıdır. Kör taklitçiliğin bilimsel ve teknolojik gelişmelerin önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan Reşit Rıza, bütün bunlar karşısında Müslümanlara düşen görevin, İslam'ın asıl kaynakları olarak tanımlanan Selefi düşünceye dönmek olduğunun altını çizmiştir. Reşit Rıza bu düşünceleriyle bir yandan Müslümanların dünya ile barışık, diğer yandan da aslî kaynaklarla irtibatlı olmaları gerektiğini ifade etmiştir.115

Bununla beraber, Osmanlı Devleti’nin idare şekli olan saltanat sistemini ciddi eleştiren ve demokratik yönetim tarzının İslam diniyle asla çelişmeyeceğini savunan Reşit Rıza, bu görüşleriyle reformist ve yenilikçi olarak tanınsa da her türlü hareket ve hamlede Selefi çizgiyi önemseyen bir yapısının olmasıdolayısıyla, aynı zamanda onun Selefi çizgide olduğu yönünde yorumlara da neden olmuştur.116

Modern İslam düşüncesinin gelişmesinde hiç şüphesiz önemli etkileri ve eserleri bulunan Reşit Rıza’nın117 selefleri Afganî ve Abduh’tan büyük ölçüde etkilendiği ortaya çıkmaktadır. Siyaset ve din gibi konularda ise Hasan el-Benna, Rıza’nın etkisinde kalmıştır. Nitekim Hasan el-Benna defalarca Reşit Rıza ile karşılaştığını, onun hem tefsirini hem de dergisini büyük bir istekle okuduğunu ifade etmiştir. Reşit Rıza’nın

114

Hayatı hakkında geniş bilgi için bk. Muhammed Imara, el-Müslimune’l-Süvvar, s. 449, 459; M. Said Özervarlı,

Reşit Rıza, DİA, c.35, İstanbul, 2008, s.14-19 115

Ahmet Davutoğlu, Küresel Bunalım, Küre Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2002, s.125

116

Halil İbrahim Canbegi, Mısır’da Müslüman Kardeşler Cemiyeti, s.69-70

117

Eserleri ile ilgili bk. Hayrettin Karaman, Gerçek İslam'da Birlik, s.159-168, Reşid Rıza, İttihad-ı Osmani’den

43

İslamî yenilik ve iyileştirme fikirleriyle oldukça önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Hasan el-Benna, yer yer onun görüşlerini tenkit etmiştir. Reşit Rıza’nın her türlü hatadan uzak olmadığını da hatırlatan Hasan el-Benna, tıpkı kendisi gibi onun da yanlışlarının olabileceğinin altını çizmiştir.

Reşit Rıza, ömrünün sonlarına doğru Hasan el-Benna tarafından kurulan Müslüman Kardeşler Hareketi’yle de yakınlık içerisinde bulunmuş hatta bu Hareket’ten övgüyle söz etmiştir. Mesela onun söz konusu bu Hareket’le ilgili şu cümleleri konuyu âdeta özetler niteliktedir: “Menar Dergisi bu yıldan sonra İslam'a davet eden bu cemaatin lisanı, irşad ve tebliğ ehlinin de bir araya geleceği bir dergi olacaktır.” Müslüman Kardeşler Hareketi'ni kurulduğu günden itibaren takip eden Reşit Rıza, özellikle sohbetlerde de bu Hareket’ten övgüyle bahsetmiş, yaptıkları faaliyetlerin İslam dini açısından önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etmiştir.

Müslüman Kardeşler Hareketi'ni kuran Hasan el-Benna da ömrünün sonuna kadar Hocası Reşit Rıza’dan övgüyle bahsetmiş, onun görüş ve hedeflerini dikkate alarak bu önemli hereketi yönlendirmiştir.118

Belirtilen bu özellikleri itibariyle Reşit Rıza, İslam modernizmi düşüncesine sahip olan âlimler arasında en çok tartışılan isim olmuştur. Reşit Rıza, Hocası Muhammed Abduh’tan aldığı öğreti ve teorik çalışmaları, Afganî’nin ortaya koyduğu pratikle harmanlamış, eğitim kurumları ve siyasi baskı araçlarıyla emperyalist ve sömürü düzeninden kurtulma yollarını irdelemiş, bununla beraber İslam’ı iyileştirme etme düşüncesini de uygulamıştır. Reşit Rıza’nın en önemli yanını ise Kur’an ve Sünnet’i zamana uyarlayarak modern bir İslam Devleti ve buna bağlı olarak İslam Birliği kurma düşüncesi oluşturmaktadır.119

Buraya kadar bahsedilen bilgiler ışığında ifade edilecek olursa Müslüman Kardeşler Hareketi, Selefi düşünceye dönüş noktasında İbn-i Teymiyye ve onun izinden yürüyen kimselerin görüşlerinden hareketle temellenmiş, Cemaleddin Afganî, Muhammed Abduh ve Reşit Rıza gibi âlimler ise bu Hareket’i özellikle, İslam’ı her türlü düşmandan korumak, İslam toplumunun birliğini sağlamak, Müslümanların kuvvetlenmesi, Batı'nın

118

İbrahim el-Beyyumi Ganim, el-Fikru’s-Siyasi li’l İmam Hasen el-Benna, Kahire, Daru’t-Tevzî ve’n-Neşri’ş-İslamiyye, 1992, s.162

119

44

sömürgeci anlayışından İslam toplumunu muhafaza etmek gibi başlıca konularda etkilemiştir. Mısır'da İslamî fikir hareketini başlatanlar, Müslüman Kardeşlerden önce Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Reşit Rıza olmuştur. Ayrıca Müslüman Kardeşler, temelde iki husus üzerinde durmaktadır. İlki dini, her türlü bid'at ve hurafe türü şeylerden koruyarak selefi öze dönmek. İkincisi ise selefi özü korumakla beraber gelişen ve yenilenen dünya şartlarına göre Batı’nın sömürü zihniyetine karşı mesafeli durmak, bu anlamda alternatif birtakım oluşumların ortaya çıkmasına zemin hazırlamak. İsmi anılan kişiler, temelde bu iki konudaMüslüman Kardeşler Hareketi üzerinde etkili olmuştur.120Ancak Hareket’in sadece bu isimlerin görüşlerinden yararlandığını söylemek mümkün değildir. Zira ismi anılmayan daha pek çok yenilikçi ve modernist yaklaşımı benimseyen âlimin bu harekete etkisinden söz edilebilir. Ancak burada temel bazı noktalara dikkat çekilmiştir.121

“Hasan el-Benna kendisinden önceki Selefi düşünürlerden etkilenmekle birlikte bazı noktalarda onlardan farklı düşünmektedir. Birincisi, İslami bilginin Batı bilim ve düşüncesiyle çatışmadığını fakat İslam’ın mükemmelliğinin, kuşatıcılığının yeterli olduğu kaydınıda düşmüştür.İkincisi,Hasan el-Benna, kendisinin reformist öncülerinden İslamî bir devleti kurma yolunda işlerliğe sokacağı araç ya da yöntemin ne olacağı noktasında da ayrılmıştır. Üçüncüsü, Afganî sadece Müslüman yönetici, seçkin ve entelektüellere hitap etmekle yetinmiştir. Abduh bütün dikkatini fetva yoluyla dini reform üzerinde yoğunlaştırmıştır.Reşid Rıza ise selefî ideolojisini yayma ve propaganda yapmak için çıkardığı ‘el-Menar’ adlı dergiye güvenmiştir. Hasan el-Benna ise bir kitlesel siyasal yapı kurma ve hareket oluşturma yoluna gitmiştir”.122