BÖLÜM 3: MÜSLÜMAN KARDEŞLER HAREKETİ VE YAPISI
3.10 Müslüman Kardeşler ve Seyyid Kutup
3.10.1 Hasan el-Bennâ ile Seyyid Kutup Arasındaki Farklar
Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı gibi, Seyyid Kutup’un İslâmî eylem konusundaki görüşleri, Hasan el-Bennâ’nın ortaya koyduğu ve Müslüman Kardeşlerin de sahiplenerek bugüne kadar sürdürdüğü görüşleriyle çatışmaktadır. Bu görüş farklılıkları, şu başlıklar altında incelenebilir:
a) Düzene ve idareye karşı tutum: Hasan el-Bennâ’nın düzene karşı tavır ve tutumları
daima, seviyeli olmuş; hiçbir şiddet hareketini tasvip etmemiştir. Bu nedenle eserlerinde veya sohbetlerinde hiçbir zaman, “cahiliyye” ya da “daru’l-harb” kavramlarına rastlanmamıştır. Kutup ise bunun aksi bir tutum içerisindedir. O, düzeni "cahiliyye" kabul etmekte ve İslâm’a karşı mücadele edenleri “daru’l-harb”402 statüsüne sokmaktadır.
399
Dore Gold, Hatred's Kingdom: How Saudi Arabia Supports the New Global Terrorism, s.89–94
400
Barbara Zollner, The Muslim Brotherhood: Hasan Al-Hudaybi and Ideology, s.47.
401
Davut Dursun, Cemal Abdünnasır, s.300
402
Müslümanların inançlarını açıklayıp, ibadetlerini yaparak yaşadığı ülkelerin hepsi “İslam Ülkesi” sayılır. Herhangi bir ülkede bir kısım Müslümanların yaşamasına müsaade edilir, İslam ahkamından olan cuma ve bayram
116
Hasan el-Bennâ, dönemindeki krallık hükûmetlerine karşı yumuşak bir tavır takınmayı uygun görmüş, bu hükûmetler ve sarayla daima iyi ilişkiler içinde olmuştur. Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’nın, dünyanın her yerindeki hükûmetlere karşı geçmişteki ve bugünkü tavrı da böyledir. Bu yumuşak tutum, hükûmetlerle çatışmadan hareket etme imkanını doğurmuştur.
Benna’nın kitap ve konuşmalarında yönetime karşı açık bir düşmanlığı gösteren veya devrim hareketine girişmeyi ifade eden bir söze rastlanmamaktadır. Seyyid Kutup ise mevcut yönetimlerin kâfir olduklarını açıkça ilan etmiş ve böyle yönetimlerle birlikte hareket edilmesine karşı çıkmıştır.
b) Cihat konusundaki görüşleri: Eserlerinde açıkça görüldüğü gibi, Hasan el-Bennâ
cihat403meselesi üzerinde yeterince durmamış ve bu mesele ile ilgili görüşlerinde geleneksel anlayışın dışına çıkmamıştır.404 Benna, Tekvini ve Teşrii emirleri cem etmiştir. Şehadet getireni asla ‘kafir’ olarak görmemiştir.405 Vasati İslam’ın yanında olmuştur.406 Seyyid Kutup ise cihat meselesini geleneksel anlayıştan farklı bir biçimde
namazları serbesçe kılınırsa idarecileri ve rejimi ne olursa olsun o ülke İslam ülkesi sayılır. bk. Mehmet Ali Kaya,
Cihad, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2007, s.175 403
Hasan el-Benna öğretisinden hareket eden Nahda Hareketi lideri Gannuşi; İslam'ın şiddetle anılmasından rahatsızlığını ifade etmiştir. Yöntemimiz Hz. Peygamberin yöntemidir. Barışçıl yoldan başka yol yoktur, Özgürlüğü sağlamak esastır. Cihat genel manada istibdat ve kötülüğe karşı devrimdir. bk. Raşid Gannuşi, Min
Tecribetil Hareketi Elislamiyye Fi Tunus, s.289-292 404
Hasan el-Benna, Risaleler, s.435-462
405 Muhammed İmara, Maalim El Meşru Elhadari Fi Fikril İmam Eşşehid Hasan Elbenna, Daru Esselam, Kahire, 2009, s.49,73
406
İslam dünyasının en büyük proplemi cihat termolojisinin farklı algılanması ve şiddet olarak yorumlanmasıdır. Bu problemi çözmek için İslam dünyasında vasatilik esas kabul edilmiş ve şu şekilde yorumlanmıştır. Allah'ın bu ümmet için seçmiş olduğu şiarlarından bir şiar olup ifrat ve tefrit haricindeki işlerin en hayırlısını temsil eden orta yolu bulmaktır. Şeriatın ve medeniyetin gereklerini yerine getirerek günümüz şartlarına yorumlamaktır. Arap atasözünde, işlerin en hayırlısı orta yollu olandır, denmektedir. Bakara Suresi 143. Ayetikerime'de buna delalet eder “Sizi mutedil bir ümmet kıldık.” Dinde esas olan cihattır, savaş değildir. bk. Yusuf Kardavi, El Vasatiyye El
İslamiyye ve Mealimihe, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.13, Kuveyt, Havli, 2013 s.12,16, 18-23, 36,
Vehbe Zuhayli, El Vasatiyye Matlaben Şeriyyen Hadariyyen, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.1, Kuveyt, Havli, 2013, s.9,15,
Fehmi Huveydi, El İlam Ve Sekafetül El Vasat, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.7, Kuveyt, Havli, 2013 s.15-16, Muhammed Selim Elavl, El Vasatiyyetu Essiyase, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.11, Kuveyt, Havli, 2013, s.33-40, Nuseybe Abdulaziz El Ali Elmutavva, Etteassub Mudemmir Elhadara, El Merkez El
Alemi Lil Vasatiyye, c.16, Kuveyt, Havli, 2013, s.10, Selman İbn Fehd Elavde, Kelimetun Fi Cemi Kelime, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.14, Kuveyt, Havli, 2013, s.30-34, Muhammed Abdulgaffar Eşşerif, Eddeattudiyye Elfikriyye Vel Hivar Fi El Muuctemail Muslim, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye , c.15 ,
Kuveyt, Havli, 2013, s.22-24, Omer Beheeddin Elumeyri, Vasatiyyetil İslam ve Ummetihi Fi Duil Fıkh
Elhadari, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye , c.17, Kuveyt, Havli, 2013, s.49, Mahmud El Akif, Elhadaratu Elvasat Elvazifetü Ve Elmuntelak, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.2, Kuveyt, Havli, 2013, s.18,20-24,
117
ele almış, günümüzdeki düzenlerle, insanları Allah’tan başkasına ibadet ettiren kâfir güçlerle, zulüm ve baskılarla ilişkisini göstererek detayları ile açıklamıştır. Ona göre, İngiltere, Fransa ve İsrail asıl tehlikedir, bu devletlere karşı cihat esastır.407
c) Hareket biçimleri: Hasan el-Bennâ, halkın eğitimine ve mevcut yapı içinde bir
İslami kamuoyu oluşturma hususuna önem vermiş, bu yönde ele geçirdiği her fırsatı değerlendirmeye çalışmıştır. Bu konudaki hedeflerine; kitleleri yönlendirmek, sosyal ve ekonomik kurumlar kurmak, siyasî aktivitelere katılmak, Müslüman aile oluşturmak ve inanmış nesil yetiştirmek vb. gibi metodlarla ulaşmayı hedeflemektedir.Hasan el-Bennâ’nın görüşleri, geleneksel meseleler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Seyyid Kutup’un düşüncesi ise yönlendiricidir.
Seyyid Kutup, Mısır’da Müslüman Kardeşler mensubu olan ya da olmayan birçok taraftarı olmasına rağmen, bağımsız bir yapı oluşturmayı düşünmemiştir. Teşkilat mensubu birçok kimse Seyyid Kutup’u, Müslüman Kardeşler gençleri arasına tekfir düşüncesini sokmak ve yapıyı ikiye bölmekle suçlamışlardır.408
Seyyid Kutup’un başlattığı bu akım temel prensiplerdeki çatışmadan dolayı Müslüman Kardeşler Hareketi arasında kabul görmemiş ancak 1950-60’lı yıllarda İslami Hareket saflarına katılan yeni nesil tarafından benimsenmiştir.409
Çoğu düşünüre göre Seyyid Kutup, Modern Arap dünyasındaki İslami uyanışın en önemli öncüsüdür. Onun kompleks düşünce sistemindeki esaslar, Çağdaş Müslüman öncüleri tarafından hâlâ referans alınmaktadır. Tesiri Mısır ve Arap dünyasını aşarak bütün İslam âlemine yayılmıştır. Eserleri Türkiye dahil olmak üzere Pakistan ve Malezya'da basılmıştır.410 Diğer bir yanda ise Hasan el-Benna’nın suikastı, Seyyid
2013, s.26, Ahmet Erravi, El Vasatiyyetu ve Bu’d El Hadara, El Merkez El Alemi Lil Vasatiyye, c.8, Kuveyt, Havli, 2013, s.9, Fuat el-Benna, el- İhvan el- Müslimun ve Essulta Essiyesiyye Fi Misr, s.147-154
407
Seyyid Kutub, İslami Etütler, s.242-243
408
Salih el-Verdani, Mısır’da İslami Akımlar, s.79-81, Ali Bulaç “Terör ve İslami Hareketlerin Seyri”, Zaman
Gazetesi, 15 Kasım 2001
409 Salih el-Verdani, Mısır’da İslami Akımlar, s.84
410
İ.M Ebu Rebi, İslami Hareketin Entelektüel Kökenleri, s.159-160, Kutup düşüncesinin İran Devrimi’nin gerçekleşmesinde de büyük bir payı olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle devrimin ideologlarından Ali Şeriati’yi etkilemiştir. “Sosyal Adalet ve İslam” kitabı İran’da son derece popüler olmuştur. 1970’den itibaren Kutup’un kitapları “İslam Fedaileri-Fida’yen-i İslam” isimli İranlı radikal bir grup tarafından Farsçaya çevirilmiştir. İran’ın Ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney de Devrim öncesinde Kutup’un kitaplarını çevirenlerden biridir. Hatta devrimin ilk posta pullarının üzerinde de Kutup’un resmi bulunmaktadır. bk. Selin Çağlayan, Müslüman
118
Kutup’un idam edilmesinin oluşturduğu psikoloji, eserleri ve düşüncesi 1970’lerin Mısır'ında çoğu radikal grubun öncüllerini oluşturmuştur.411