• Sonuç bulunamadı

Psikolojik faktörler

1. GİRİŞ

1.3. Kariyer İle İlgili Temel Kavramlar

1.3.3. Kariyer

1.3.3.1. Kariyer gelişim sürecini etkileyen faktörler

1.3.3.1.1. Psikolojik faktörler

Bu bölümde bireylerin kariyer gelişimi ve meslek seçimleri üzerinde etkili olan psikolojik faktörlerden yetenek, beceri, ilgi, kişilik ve meslek değerleri açıklanmaktadır. Kariyer gelişim sürecini etkileyen önemli faktörlerden biri yeteneklerdir. Yetenek, “herhangi bir davranışı öğrenebilme gücü” olarak ifade edilmektedir (Kuzgun, 2014, s.23). Bu güç, doğuştan sahip olunan gizil gücün (kapasitenin) çevre ile etkileşimi ve eğitim yaşantıları sonucu yeni öğrenmeler için hazır hale getirilmiş bölümüdür. Dolayısıyla yetenek, “bir kimsenin belli bir yaşa kadar kapasitesini kullanarak geliştirdiği zihinsel, duyuşsal ya da psikomotor beceriler olup, daha sonraki yıllarda kişinin alacağı eğitimden ne düzeyde yararlanabileceği, ne gibi yeni beceriler kazanabileceği hakkında öngörü sağlayan temel davranışlar” olarak belirtilebilir (Kuzgun, 2014, s.23). Bu tanımlamaya bakıldığında yetenek kavramının iki temel kaynağının olduğu görülmektedir. İlki, yeteneğin doğuştan gelen bir boyutunun olması; ikincisi ise çevresel faktörlerin etkisiyle zamanla gelişebilen bir yönünün olmasıdır (Pişkin, 2013). Buradan hareketle yeteneğin durağan olmadığını söylemek mümkündür.

Bireyin sahip olduğu yeteneğin türü ve düzeyi, onun meslek seçimini etkileyen önemli faktörlerden bir tanesidir. Yetenek, çeşitli alanlarda ortaya konan performans kapasitesi anlamına gelir. Aynı zamanda öğrenme gücü veya bir iş, görev ya da faaliyeti diğer insanlara göre daha başarılı ve daha hızlı bir şekilde yapabilme yeteneği olarak da ifade edilebilir. Bu nedenle bireyler yetenekli oldukları alanlarda daha hızlı ve kolay öğrenebilmekte ve başarılı olabilmektedir (Pişkin, 2013).

Yeteneklerin, tercih edilen mesleğe uyumlu olması ile iş yaşamından hoşnut olma durumu arasında da doğru orantılı bir ilişki bulunmaktadır. Bir meslekte, beklenen yetenek

22 düzeyinin çok altında kalanların daha başarısız ve işinden memnun olma düzeylerinin düşük; beklenen yetenek düzeyinin üstünde olanların ise daha başarılı ve işlerinden memnun olma düzeylerinin yüksek olduğu gözlenmiştir (Kuzgun, 2014).

Beceri, bireyin bilişsel, psikomotor ya da fiziksel işlev gördüğü alanlarda gösterdiği mevcut performans düzeyidir (Pişkin, 2013). Beceriler sürekli yapılarak geliştirilmiş ve iyi öğrenilmiş davranışlar olarak tanımlanabilir (Ünsal, 2014). Pek çok becerinin belli iş veya meslekle doğrudan ilişkili olduğu söylenebilir. Ancak bir etkinliği yapabilmek için gerekli olan bir beceri başka bir etkinlikte etkili olmayabilir (Pişkin, 2013). Örnek vermek gerekirse, el becerisi iyi olan bir kuaförün yine aynı şekilde el becerisi gerektiren terzilik mesleğinde de başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Beceri, zamanla kazanılmaktadır. Bu nedenle bireylerin birtakım becerilerini üst düzeye çıkarması için aylarca hatta yıllarca pratik yapması gerekebilir.

Beceri, yetenek kavramına yakın bir anlam taşıdığı için çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Ancak iki kavram çok benzese de birbirinden ayrıldığı ince bir çizgi vardır. Yetenek, bireyin performansına yansıtacağı potansiyel iken beceri, bireyin gerçekleştirmesi gereken işi yapabilecek düzeyde olmasıdır. Doğuştan getirilen özellikler ve çevresel faktörlerin her iki kavramda da payı olmakla birlikte yetenek kavramında doğuştan getirilen özelliklerin, beceri kavramında ise çevresel koşulların payının daha fazla olduğu söylenebilir (Pişkin, 2013). Bir başka ifadeyle yetenek, kişinin bir işe karşı doğuştan gelen yatkınlığını ifade ederken, beceri pratik yaparak kazanılmış davranışları temsil eder (Ünsal, 2014).

İlgi, bir faaliyetin özünden elde edilen doyum anlamına gelmektedir. Bir başka ifadeyle, bireyin bir faaliyetten haz alma derecesidir (Özyürek, 2014; Pişkin, 2013). Bireylerin, belirli faaliyetlere isteyerek yönelmesi; bu faaliyetleri yaparken yorgunluk yerine dinlenmişlik, bıkkınlık yerine devam etme isteği duymasıdır (Kuzgun, 2008).

Bireyler ilgi duydukları mesleki alanlarda daha fazla doyum elde etmektedir (Smith ve Campbell, 2009). Bireyin hoşlanmadığı faaliyetlerden oluşan bir işi ömür boyu yapmak istemeyeceği düşünüldüğünde, meslek tercihi sırasında yeteneklerine ek olarak ilgilerini

23 de belirlemesi gerekir. Çünkü ilgi, iş doyumunu doğrudan etkileyen bir olgudur. Birey ilgi duyduğu işi yaptığında iş doyumu artar ve buna paralel olarak o işteki başarısı da yükselir. Bireylerin birden fazla mesleğe karşı yeteneği olduğunda, meslek seçiminde ilgilerin önemi artmaktadır. Öğrencilerin ilgilerinin belirlenmesinde ilgi envanterleri kullanılacağı gibi, boş zamanlarında yapmaktan hoşlandığı hobileri ve yapmak isteyip yapamadığı davranışlar belirlenerek de ilgiler hakkında fikir edinilebilir (Ünsal, 2014).

Bireyin meslek seçiminde dikkate alması gereken bir diğer özellik onun kişilik özellikleridir. Kişilik, bir kişiyi diğerlerinden ayıran, durumlar karşısında ve zaman içinde tutarlılık gösteren o kişiye özgü düşünceler, duygular ve davranışlar örüntüsü olarak tanımlanabilmektedir (Phares, 1991). Eysenck’e (1970) göre kişilik, insanın çevreye kendine özgü bir biçimde uyum sağlama sürecinde karakterinin duygusal, bilişsel ve fiziksel yapısının nispeten kararlı ve durağan bir biçimde örgütlenmesidir.

Sahip olunan kişisel özellikler ile bireylerin kariyer gelişimleri ve meslek seçimleri arasında önemli bir bağ bulunmaktadır. Kendi kişiliğine uygun mesleği seçen bireyler, yaptıkları işten daha fazla haz alırlar. Bireylerin seçtiği meslekten duyduğu hazzın yüksek olması ise, o meslekte başarılı olma olasılığını arttırır (Temel, 2012).

Sosyal bilgiler dersi, disiplinlerarası bir anlayışla oluşturulmuş ve bu nedenle içeriğinde birçok farklı disiplini barındıran bir derstir. Bu durum sosyal bilgiler dersinin içeriğini zenginleştirmektedir. Sosyal bilgiler dersinde öğrenciler farklı disiplinleri tanıyarak, kendi ilgi ve yeteneklerinin farkına varabilmektedir. Ayrıca sosyal bilgiler dersi, temelinde birey ve toplumun olduğu yaşamsal bir derstir. Kişiliğin, bireylerin içinde yaşadığı toplumsal çevre ile birlikte şekillendiği düşünüldüğünde sosyal bilgiler dersi, kişilik üzerinde etkisi olan toplumsal çevrenin öğrencilere tanıtılmasında önemli bir rol üstlenmektedir.

Kariyer seçimlerinde etkili olan faktörlerden biri de meslek değerleridir. Tarih boyunca filozoflar, sosyal bilimciler ve davranış bilimciler değerlerin doğasını anlamaya ve türlerini belirlemeye çalışsa da “değer” kavramının tanımını yapmak oldukça güçtür (Çengelci, 2010). Halstead ve Taylor (2000, s.169) değeri “genel olarak davranışlara

24 rehberlik eden ilkeler ve temel inançlar, eylemlerin iyi ya da istenilen olarak yargılandığı standartlar” olarak tanımlamıştır (Akt: Çengelci, 2010). Pişkin (2013, s.60), meslek değerlerini “bir mesleğe girme sonucunda o mesleğin getirilerinden elde edilen doyum”

olarak tanımlamıştır. Mesleğin kazanç durumu, sosyal güvencesi, kazandırdığı toplumsal saygınlık bu değerlere örnek olarak verilebilir. Bir başka ifadeyle meslek değerleri, bir mesleği birey için değerli kılan özelliklerin her biridir.

Bireylerin mesleklere yükledikleri anlamlar doğrultusunda meslek değerlerine bakış açısı kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bir kişi için bir mesleğin en cazip özelliği getirdiği yüksek kazanç olabilirken; diğer bir kişi aynı mesleği getirdiği toplumsal saygınlık için tercih edebilir. Zaman içinde bireylerin meslek değerlerinde değişim söz konusu olabilir.

Herkes için geçerli olabilecek ortak meslek değerlerinden söz etmek mümkün olmamaktadır. Meslekler, bireylerin ihtiyaçlarına yanıt verebildiği oranda değerli görülmektedir. Bu nedenle en doğru meslek değeri, bireysel ihtiyaçlara en çok yanıt veren özelliklere sahip mesleklerdedir (Kuzgun, 2014).

Meslek değerleri üzerine çeşitli tartışmalar bulunsa da, araştırmalar bireysel değerler ile meslek değerleri arasında önemli bir bağ olduğunu ortaya koymaktadır (Pilavcı, 2007).

Super ve Sverko (1995) ve Holland (1997) gibi meslek kuramcıları, bireyin sahip olduğu meslek değerlerinin onların meslek seçimlerini etkileyen önemli bir değişken olduğunu belirtmektedir (Akt: Pişkin, 2013). Super (1970) ise genel anlamda mesleki değerleri, bireyin ulaşmaya çalıştığı unsurlar olarak belirtmektedir. Meslek değerleri, bireylerin amaçlarını, yaşam tarzını, iş motivasyonunu, davranışlarını ve memnuniyetini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Super (1970), bir takım meslek değerleri belirlemiştir. Bunlar: fedakarlık, estetik, yaratıcılık, entelektüel teşvik, başarı, bağımsızlık, prestij, yönetim, ekonomik gelir, güvenlik, çevre, yönetici ilişkileri, iş arkadaşları ile ilişkiler, yaşam tarzı ve değişimlerdir.

Meslek değerleri, bireylerin yetenek, ilgi, ve ihtiyaçlar gibi özelliklerinden oluşan bir benlik kavramıdır. Kişiye özgü özelliklerden oluşan bu birleşim, bireyin mesleki tercihlerinde etkili olmaktadır (Schein, 1980). Meslek değerlerini, iş yaşamına yansıtabilen bir kişi, işini mutlu bir şekilde severek gerçekleştirmekte, böylece işine ve

25 çalıştığı kuruma olan bağlılığı artmaktadır (Pinnington ve Edwards, 2000, akt: Başol vd., 2012). Schein, birtakım meslek değerleri geliştirmiştir. Bu değerler aşağıda belirtilmektedir (Schein, 1980):

Teknik/Fonksiyonel: Bu değerin öne çıktığı kişilerde uzmanlık alanında derinleşme ve büyüme, örgütte yükselmekten daha önemlidir.

Yönetimsel: Diğer kişilerin ve grupların organizasyonu ve yönetilmesi, ortak amaçlara ulaşma yolunda analiz, problem çözme, zor durumlarda hızlı ve çabuk karar alma yeteneklerinin baskın olduğu meslek değeridir.

Güvenlik ve İstikrar: Örgütte kalma ve istikrar konularında güven arayışı, bu değere sahip kişilerin önem verdiği konulardır. İş ve istihdam güvenliği, kariyer seçimlerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Bu değere sahip kişiler genelde kamu sektöründe çalışmayı tercih ederler.

Bağımsızlık: Özgür hareket edebilmek ve bağımsız çalışmak önemlidir. Bu değere sahip kişiler, örgütlerde uzun yıllar çalışamadıkları gibi, kendi firmalarını kurmak veya danışmanlık yapmak için işten ayrılırlar.

Girişimcilik: Yeni ürün ve hizmetler üretmek, bilgi ve becerilerini bu amaçlar için kullanmak ya da yeni işletmeler kurmak ve yeni projeler geliştirmek, bu meslek değerinin önemli özelliklerindendir.

Saygınlık: Bireysel ve sosyal değerlerini geliştirmeye yönelik faaliyetlere yönelme, başkalarına yardımcı olma bu değeri yansıtan özelliklerdir.

Rekabet: Çözülemeyen problemleri çözmek, önemli rakipler karşısında zafer elde etmek gibi önemli engellerin üstesinden gelmek ve rekabetten hoşlanmak bu değerin önemli özelliklerindendir.

Yaşam Tarzı: Bu değere sahip bireyler, iş ve aile yaşantısı arasında denge kuracak bir kariyer yaşamını tercih ederler. Aile yaşamı ve değerlerine saygı gösteren bir örgütte çalışmak isterler ve kariyerlerini yaşamlarının bir parçası olarak görürler (Erdoğmuş, 2003, s.18).

Değerler, Sosyal Bilgiler Öğretim Programı’nda tüm öğrenme alanlarında öğrencilere kazandırılmaktadır. Dürüstlük, çalışkanlık, sorumluluk gibi kariyer bilinciyle ilişkili olan değerler sosyal bilgiler dersiyle öğrencilere kazandırılarak, öğrencilerin değer kavramını tanımalarına ve kendi mesleki değerlerini oluşturmalarına katkı sağlamaktadır.