• Sonuç bulunamadı

Psikolojik Şiddetin Fizyolojik Yapı Üzerindek

2.2. PSİKOLOJİK ŞİDDETİN (MOBBING’İN) TARAFLAR

2.2.1. Psikolojik Şiddetin Bireyler Üzerindeki Etkileri/Sonuçları

2.2.1.2. Psikolojik Şiddetin Fizyolojik Yapı Üzerindek

şiddet uygulamaları söz konusu değildir. Daha çok hedef alınan kişinin işyerinde uzaklaştırılmasına yönelik psikolojik baskılar söz konusu olmaktadır. Fakat uzun dönemli ve sistematik olarak psikolojik şiddete maruz kalan kişiler ruhsal yönden olumsuzluklarla karşı karşıya kalmakta ve bu da kişinin fiziksel rahatsızlıklar yaşamasına neden olabilmektedir. Kivimaki ve çalışma arkadaşlarının Finlandiya’da sağlık personeli üzerinde yaptıkları çalışmada, psikolojik şiddet ile depresyon ve ayrıca kalp rahatsızlıkları arasında güçlü bir ilişkinin olduğu belirtilmektedir (Kivimaki vd, 2003:780). Bu sonuçlar psikolojik şiddet sonrasında kişinin fizyolojik rahatsızlıklar yaşama olasılığını yüksek olduğunu destekleyici sonuçlardır.

Bu konuda yapılan başka bir araştırmada, psikolojik şiddete maruz kalan kişilerde en çok görülen fizyolojik etkilerin; baş ağrısı/migren, terleme/titreme, çarpıntı, yüksek kan basıncı, uykusuzluk, enerji kaybı ve iştahsızlık gibi belirtiler olduğu ortaya konmuştur (http://www.abc.tcd.ie, 2007).

Literatür taramasından elde edilen bilgilere göre, psikolojik şiddet davranışları karşısında bireylerin karşılaştıkları fizyolojik yapıya ilişkin sorunları

aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Deborah, 2001:127; Tınaz, 2006:155; Arpacıoğlu, 2005:266-267):

Fizyolojik Sonuçlar

- Uyku bozukluğu, - Yeme bozukluğu, - Ellerde titreme, - Kabus görme, - Boğazda düğümlenme ve kuruluk, - Sırt ve baş ağrıları,

- Aşırı hareketlilik, - Otonomik sinir sistemi hastalıkları, - Sindirim sistemi rahatsızlıkları, - Deri döküntüsü ve kaşınmalar.

Sonuç olarak işyerinde ortaya çıkan psikolojik şiddet olaylarında kişiye yönelik fiziksel saldırılar olmamasına rağmen, uzun dönemli ve sistematik saldırılara maruz kalan kişilerde zamanla fiziksel rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çalışanların devamsızlık ve hastalık izinleri sayısında artışların meydana gelmesi, psikolojik şiddet uygulandığına dair yöneticilere ipucu verecek özel işaretler olarak değerlendirilebilir. Yöneticiler bu durumda tüm dikkatlerini, psikolojik şiddet olaylarını farkına varmak ve çözümlemek için yoğunlaştırmalıdırlar (Resch, Schubinski; 1996:300).

2.2.1.3. Psikolojik Şiddetin Sosyo-Ekonomik Durum Üzerindeki Etkileri/Sonuçları

Psikolojik şiddet uygulamaları öylesine acı verici bir süreçtir ki, bunu izleyenler de bundan etkilenir ve acı çeker. Psikolojik şiddet uygulamalarına pasif olarak dahil olanlar, acaba bir gün bunlar kendilerinin de başına gelebilir mi diye düşünerek acı çekerler (Randall, 2001:20). Bu nedenleri göz önüne alarak bize göre, psikolojik şiddet olaylarının, sosyal dayanışma düzeyi diğer ülkelere göre daha yüksek olan ülkemizde bile toplumsal dayanışmayı azaltıcı bir etki yaratabileceğini söylemek mümkündür.

Sosyal bir varlık olan insan, yaşamının bir kısmını çalıştığı işyerinde, diğer kalan kısımları ise yaşadığı çevre içerisinde geçirmektedir. İşyerinde ortaya çıkan psikolojik şiddet olayları kişinin ruhsal durumunu etkilediği gibi, bu olumsuz durum kişinin sosyal yaşamını da etkileyebilecektir. Psikolojik şiddet sonucunda bireyin,

sosyal çevresinde çok önemli bir unsur olan sosyal imajı etkilenebilmektedir. Ayrıca sürekli baskılara maruz kalan kurbanın depresif bir tarzda konuşması ve davranmasından sıkılan iş arkadaşları ve özel yaşamındaki arkadaşları, yavaş yavaş onu terk edeceklerdir. Belirli zaman sonunda da psikolojik şiddete maruz kalan kişinin çevresindeki kişiler, mağduru “Başarısız, elindekileri kaybetmiş bir kişi” olarak görmeye başlayacaklardır. İşyerinde dışlanmış ve mesleki kimliğini yitirmiş bir birey, artık sosyal çevre ve aile çevresindeki yerini de kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilecektir (Tınaz, 2006:154).

Psikolojik şiddetin yaşam kalitesine yönelik sonuçlarına bakıldığında, mağdurun her alanda kendine olan güvenini kaybettiği, bunun sonuçlarını da ailesine, arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerine ve iş çevresine yansıtmaya başladığı görülebilmektedir. Psikolojik şiddete maruz kalma sonucunda mağdur, korkmaya, utanmaya ve başkalarından çekinmeye başlayabilir. Bu durum sadece iş ortamında değil, kişiler arası ilişkilerde de etkili olabilecek bir durumdur. Kişi sosyal toplantılardan kaçınmaya, fiziksel rahatsızlıklardan ve hastalıklardan şikâyet etmeye, sosyal randevularını unutmaya, aile bağlarından ayrılmaya ve diğer işlerini nitelikli bir şekilde yapmakta zorlanmaya başlayacaktır. Mağdur durumundaki kişi, ailesindeki rolünü ve sorumluluklarını yerine getirmede de zorlanmaya ve aile sorunlarını hoş görmemeye başlayabilecektir. Süreç ilerledikçe, psikolojik baskılardan bunalan mağdur, psikolojik şiddet uygulayıcılarına karşı direnç göstermek hatta saldırganları dava etmek isteyebilir. Genellikle bu aşamada mağdurlar, çevresindeki kişilerle arkadaşlık ilişkilerini keserlerken, işyerindeki ortak projelere de katılmamayı tercih ederler. Fazla mesai verilmeme, projelere ortak olmama gibi uygulamalardan dolayı mağdurun geliri azalırken, sağlık giderlerinde artışlar meydana gelebilmektedir. Bunlara ek olarak, mağdurda ani öfke patlamaları görülürken, mağdur ailevi sorunlar yaşayabileceğinden yavaş yavaş ailesinden uzaklaşıp, ailesi ile ilgilenmeyi bırakabilmektedir. Çünkü ağır psikolojik baskılara maruz kalan mağdur sevdiklerine karşı sinirli, hatta saldırgan olabilmektedir. Kişinin çocuklarının okuldaki performanslarında da düşüşler yaşanabileceği gibi, bu kişi sonunda depresyona girerek eşiyle boşanabilmektedir. Bu sonuçlardan hareketle, şiddet sonucunda sadece mağdur değil, mağdurun ailesinin de zarar görmüş olabileceğini söylemek mümkündür. (Rayner, 1997:178; Randall, 2001:20).

Psikolojik şiddete maruz kalan kişi, kaybettiği sağlığına kavuşmak için doktora veya psikolojik destek amacıyla psikologlara başvurabileceğinden doktorlara, ilaçlara veya hastanelere ödenecek giderler, mağdur açısından ekonomik kayıplar yaratacaktır. Bireyin işten ayrılması veya işten çıkarılması da, düzenli bir kazancının yok olmasına neden olabilecektir (Tınaz, 2006:154).