• Sonuç bulunamadı

Psikolojik Şiddetin Örgüt Psikolojisi Üzerindek

2.2. PSİKOLOJİK ŞİDDETİN (MOBBING’İN) TARAFLAR

2.2.2. Psikolojik Şiddetin Örgütler Üzerindeki Etkileri/Sonuçları

2.2.2.2. Psikolojik Şiddetin Örgüt Psikolojisi Üzerindek

Psikolojik şiddet olaylarının örgütlerde ortaya çıkardığı ilk sonuç, aşırı stresli örgütsel bir iklimin oluşmasıdır. İş ortamında aşırı stres, örgütün her düzeydeki çalışanı üzerinde baskı, bitkinlik ve yılgınlığa neden olabilmektedir (Tutar, 2004:108). Bunlara bağlı olarak da örgüt performansında düşüşler yaşanabilmekte, işe devamsızlıklar, doyum ve motivasyon kayıpları ile iş gücü devrinde artışlar meydana gelebilmektedir.

Örgütlerde yaşanan psikolojik şiddetin, mağduru en çok etkileyen bir başka yönü “Anksiyete”ye neden olmasıdır. Anksiyete bozukluğu hemen her gün korku ve endişe, huzursuzluk, çabuk yorulma, gerginlik, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle mesleki işlevselliği bozan bir psikolojik rahatsızlıktır (Tutar, 2004:56). Çalışanlar arasındaki gittikçe yoğunlaşan kronik endişeler, örgüt bütünlüğünü etkisi altına alır. Bu noktada psikolojik şiddet olgusunun, örgütsel sağlığı tehdit eden bir unsur olarak ele alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır (Tınaz, 2006:8-9).

İşyerinde psikolojik şiddet davranışlarına maruz kalanlar, gerek profesyonel kimliklerine, gerekse kişiliklerine yönelik doğrudan veya dolaylı saldırılarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Dedikodular, sürekli haksız eleştiriler, kişinin bütün olumsuzluklardan sorumlu tutulması gibi olumsuz ve sürekli davranışlar, birey üzerindeki stres düzeyini arttırarak, kurbanın işin gereklerini ve günlük görevlerini yerine getirmesini zorlaştırabilmekte, hatta imkansız hale getirebilmektedir (Einarsen, 2000:7-13).

İşyerinde çalışanlar arasında güven duygusunun varlığı önemli bir konudur. Güven duygusunun geliştiği bir toplumda, örgütsel etkinlik∗ler daha sağlıklı ve buna

bağlı olarak örgütsel yenilikler de daha başarılı olabilmektedir. Çünkü yüksek güven duygusu kendini her türden sosyal ilişkide olumlu yönde göstermektedir (Fukuyama,

1998:37). Yapılan araştırmaların çoğunluğu, psikolojik şiddet mağdurlarının; çalıştıkları işyerine karşı sadakat duyguları yüksek ve yaptıkları işle özdeşleşen kimseler olduklarını göstermektedir (Zapf, Knorz ve Kulla, 1996:222). Araştırmalarda, psikolojik şiddet sonucu bozulan çalışma ortamı nedeniyle, iş görenlerin motivasyonlarının düştüğü ve çalışma isteklerinin azaldığı (Aydemir, 2007:110) ve çalışanların örgüte karşı bağlılık ve sadakat duygularının kaybolduğu, bunlara bağlı olarak da yeni iş arama çabalarının arttığı belirtilmektedir (Tutar, 2004:109).

Psikolojik şiddet uygulanan işyerlerinde, çalışanlar üst yönetime olan saygılarını kaybetmekte, emir-komuta ilişkileri örgütsel hiyerarşi içinde işlememeye başladığı anda da bir eşgüdüm sorunu ortaya çıkabilmektedir (Tutar, 2004:109). Bunlara ek olarak psikolojik şiddet sonucunda, çalışanların moralleri bozulabileceğinden, işgücü devir oranlarında da artışlar ortaya çıkabilmektedir (Tınaz, 2006:158). Başka bir ifadeyle iş ve yaşam kalitesini bozan psikolojik şiddet eylemleri, bireylerde işyerinden uzaklaşma isteği yaratmakta, bunun sonucunda da izin taleplerinin arttığı veya başka iş bulma oranlarının yaygınlaştığı görülmektedir (Yücetürk, 2005:248-249).

İşyerinde psikolojik şiddet, “Bireyin işine karşı geliştirmiş olduğu tutumlar” olarak tanımlanabilecek olan iş tatmini üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmekte ve iş görenlerin kariyer hedeflerine de zarar verebilmektedir. İşyerinde psikolojik şiddete maruz kalanların yanı sıra, olumsuz olaylara tanık olan iş görenlerin de işlerinden aldıkları tatminin ve örgüte olan bağlılıklarının düştüğü görülmüştür (Aydemir, 2007:112).

Psikolojik şiddetle hiçbir şekilde karşılaşmamış çalışanlar yüksek oranda iş tatminine sahipken, psikolojik şiddete uğrayanlar daha düşük düzeyde işlerinden tatmin olmaktadırlar (Kathryn ve Duncan, 2003:317). Çünkü psikolojik şiddet davranışlarıyla çalışma atmosferi bozulmakta, çalışanların güven duygusu azalmakta, ast-üst ve arkadaşlık ilişkileri zarar görmekte ve son olarak örgütte kin ve düşmanlık

duyularının ortaya çıkması takım çalışmalarına zarar verebilmektedir (Aydemir, 2007:114). Bunlara bağlı olarak da çalışanın iş tatminini olumsuz etkilemektedir.

Uzun süreli yıpratıcı çatışmalar, zaman içinde psikolojik şiddet davranışlarına dönüşmektedir. Çatışma psikolojik şiddet davranışlarına dönüştüğünde ise, anlaşmazlıkların artmasına bağlı olarak rekabetin yanlış yorumlanmasına neden olmakta ve sonuçta örgütsel verimlilik düşmektedir (Oluremi, Callan ve Hartel, 2003:286-297).

Bryant ve Cox’a göre, psikolojik şiddete maruz kalanlar, yaşadıkları sorun nedeniyle, işe adapte olmakta zorluk çekerler. Bu nedenle işten ayrılmaları için giderek artan düzeyde baskı görürler (Bryant ve Cox; 2003:573). Psikolojik şiddet sonucunda çalışanların işten ayrılması; yeni eleman bulma, yeni elemanları eğitime tabi tutma ve işe alıştırma gibi ek maliyetler getirebilecektir. Avrupa Parlamentosu tarafından hazırlanan “İşyerinde Bullying/Yıldırma” isimli raporda, yönetim karşısında kaybeden durumuna düşen kurbanların, örgüt içinde kalmaları durumunda bile, örgüt için bir maliyet unsuru haline dönüşecekleri ifade edilmektedir (European Parliament Directorate-General for Research Working Paper, 2001:13).

Psikolojik şiddete maruz kalmaktan dolayı işyerinden belirli bir süre ayrılmış olan çalışanlar, işten belirli bir süre uzaklaşmak veya çeşitli psikolojik desteklerle kendilerini iyi hissedebilecekler ve tekrar işlerine dönebileceklerdir. Fakat söz konusu mağdurların, koşulların değişmemesinden dolayı benzer olumsuzluklarla karşılaşmaları büyük bir olasıdır. Bu nedenle mağdur kısır bir döngü içerisine girerek daha büyük rahatsızlıklar yaşayabilecektir (Hirigoyen, 1998:181).

Çalışan bir kişi için yapılan işin anlamı, sadece kendinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan eylemler değil, kendini tanımlama ve ifade edebilme aracı olmaktadır. Kivimaki ve çalışma arkadaşlarının yapmış oldukları araştırmada; işyerindeki kişiler arasında sorunlar, iş dışındaki benzer sorunlardan daha olumsuz etkilere neden olduğu belirtilmektedir (Kivimaki, Elovainio ve Vahtera, 2000:659).

İtalya’da Psikolojik Şiddete Karşı Dayanışma Derneği tarafından, internet üzerinden yapılan araştırmada, işyerinde psikolojik şiddete maruz kalmış iki mağdurun altı ay içinde iş verimleri %50 oranında düştüğü belirtilmiştir. Mağdurlardan biri sekiz, diğeri de on hafta süre ile işten uzak kalmış ve işyerinin üretim kapasitesi bu süre içinde %0.5 oranında azalmıştır. Ayrıca mağdurların firma ile ilgili kötü izlenimlerini dışarıda anlatmaları nedeniyle kurum itibarı ve imajı zedelenmiştir (Çobanoğlu, 2003:101).

Daha önce de ifade edildiği gibi, yapılan araştırmalar psikolojik şiddet davranışlarının, çalışanların zihinsel faaliyetlerini etkilediğini, konsantrasyon bozuklukları, güvensizlik, girişimcilik duygusunun kaybolması gibi olumsuz etkilerinin olduğunu ortaya koymaktadır (Hoel, Einarsen ve Cooper, 2003:145).

Rayner’in 1997 yılında ve Avustralya Birleşik Ticaret Odası’nın (ACTU) da 2000 yılında yaptıkları ulusal araştırmalarda, psikolojik şiddet nedeniyle işe gelmeme oranının kurbanlar arasında %14’ten %87’lere kadar yükseldiği belirtilmektedir (Rayner, 1997:199-208; ACTU, http://www.actu.asn.au/ohs/bullying /1069282117_ 24196.html, 2007).

2.2.2.3. Psikolojik Şiddetin Mali Durum Üzerindeki Etkileri/Sonuçları