• Sonuç bulunamadı

Problem çözme stratejilerine ilişkin eğitim verilen çalışmalar

2. BÖLÜM: KURAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ LİTERATÜR

2.11. Problem Çözme İle İlgili Literatür Taraması

2.11.6. Problem çözme stratejilerine ilişkin eğitim verilen çalışmalar

verilip gerçekleştirilen strateji eğitiminin katılımcıların stratejileri kullanım düzeylerine, problem çözme başarılarına, becerilerine, tutumlarına ve diğer değişkenlere etkisinin incelendiği görülmektedir. Bu çalışmalardan bir olan Verschaffel, DeCorte, Lasure, Van- Vaerenburgh, Bogaerts ve Ratinckx (1999) gerçekleştirdikleri çalışmada, beşinci sınıf düzeyindeki öğrencilere matematiksel uygulama problemlerini çözmenin öğretimi için tasarlanan deneysel öğrenme ortamının etkililiğini araştırmışlardır. Verschaffel vd (1999) 7 kontrol sınıfı ve 4 deney sınıfı ile çalışmayı gerçekleştirmişlerdir. Deney grubuna

matematiksel uygulama problemlerinin çözümü için 20 saatlik bir eğitim verilmiştir. Kontrol grubu ise normal eğitimine devam etmiştir. Öğrencileri etkili ve etkin olarak, stratejik ve daha fazla güdülenmiş biçimde matematiksel problem çözücülere dönüştürmeyi amaçlayan bu eğitimler 5 aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşama problemle ilgili bilişsel bir temsil

oluşturmayı, ikinci aşama problemin nasıl çözüleceğine karar vermeyi, üçüncü aşama gerekli olan hesaplamaları yapmayı, dördüncü aşama çıktının yorumlanmasını ve bir cevabın formüle

edilmesini, beşinci aşama ise çözümün değerlendirilmesini içermektedir. Birinci aşamada şekil çizme, tablo, şema, liste yapma, verileri organize etme gerçek yaşam bilgilerini kullanma ikinci aşamada ise akış şeması çizme, tahmin ve kontrol, örüntü arama ve basitleştirme stratejileri olmak üzere 8 stratejiden oluşan bir plan uygulanmıştır.

Araştırmadaki veriler sözel problem ön testi, inanç ve tutum anketi, standart başarı testi, sözel problem son testi ve deney grupları ile yapılan problem çözme görüşmeleriyle toplanmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, öğrenme ortamının öğrencilerin problem çözme

becerilerinin gelişimi üzerinde olumlu yönde bir etkisi olduğu, öğrencilerin örüntü arama, akış şeması gibi stratejilere başvurmalarının tahmin ve kontrol, şekil çizme gibi stratejilere göre daha zor olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Dönmez (2002) ikinci ve üçüncü sınıf düzeyindeki öğrencilerin problem çözme stratejilerini öğrenebilmesine odaklandığı çalışmasında, rutin olmayan problemlerin ve problem çözme stratejilerinin öğrenilebilme düzeylerini ortaya koymayı amaçlamıştır. ikinci ve üçüncü sınıf düzeyindeki öğrencilerle deneysel olarak yürütülen çalışmada belirlenen 5 problem çözme stratejisiyle ilgili 16 saatlik öğretim yapılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin az da olsa informal düzeyde problem çözme stratejilerini öğrenebildiği, verilen eğitimin öğrencilerin problem çözme stratejilerini kullanmada anlamlı olarak olumlu yönde artış gösterdiği ifade edilmiştir. Ayrıca araştırmacı, rutin olmayan problemlerin ve problem çözme stratejilerinin matematik öğretim programında ve ders kitaplarında yer alması gerektiği, bu doğrultuda materyallerin geliştirilmesi gerektiği ve öğretmenlere bu konuyla alakalı hizmet içi eğitimlerin verilmesi gerektiği gibi önerilerde bulunmuştur.

İkinci sınıf öğrencileriyle çalışmasını gerçekleştiren bir diğer araştırmacı Sulak (2005) ise öğrencilerinin problem çözme stratejilerindeki başarısını ve bu stratejilerdeki başarının problem çözme başarısına etkisini incelemiştir. Deneysel olarak yürütülen çalışmada, ikinci

sınıf öğrencilerine 14 haftalık uygulama yapılmıştır. Veriler, uygulama ortasında ve

sonrasında uygulanan problem çözme stratejileri ile dört işlem problemlerinden oluşturulan yazılı yoklama tipindeki testler, öğrencilerle yapılan görüşmeler ve uygulama sırasındaki gözlemlerden elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, deney grubu öğrencilerinin şekil- şema yapma, tablo yapma, matematik cümlesi yazma, matematiksel yapılardan yararlanma, liste yapma, akıl yürütme, geriye doğru çalışma ve tahmin-kontrol stratejilerindeki

başarılarında anlamlı olarak farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışmada öğrencilerin problem çözme stratejileriyle problem çözme başarıları arasında pozitif yönde güçlü bir ilişkinin olduğu, problem çözme stratejilerinin öğrencilerin problem çözme başarılarını arttırdığı ve öğrencilerin problem çözme başarıları bakımından deney grubuyla kontrol grubu arasında anlamlı derece farklılık olduğu bulgularına ulaşılmıştır.

Yazgan ve Bintaş (2005) dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin rutin olmayan problem çözme stratejilerini öğrenme düzeylerini ve bu stratejileri farklı problemlerde

kullanmalarını incelemişlerdir. Çalışmada dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine herhangi bir eğitimin verilmeden önce problem çözme stratejilerini kullanıp kullanmadıkları, verilen eğitimin öğrencilerin problem çözme başarılarına etkisi araştırılmıştır. Deneysel olarak tasarlanan çalışmada tahmin ve kontrol, şekil çizme, ilişki arama, problemi basitleştirme, sistematik liste yapma ve geriye doğru çalışma stratejilerinin öğretimi planlanmıştır.

Dördüncü ve beşinci sınıf düzeylerinden 28 er kişilik gruplar Deney ve kontrol grubu olarak seçilerek çalışma yürütülmüştür. Deney grubuyla 12 saatlik problem çözme stratejileriyle ilgili çalışma, 1 saat farklı stratejilerle çözülebilen problemlerden oluşan soruların çözümü ve 5 saatlik bireysel çalışmaları içeren 18 saatlik öğretim gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, nicel veriler ön test, son test ve kalıcılık testlerden, nitel veriler ise öğrencilerin deneysel çalışma sırasında yöneltilen soruları cevapladıkları çalışma kâğıtlarından, araştırmacının

öğretim yapılmadan önce problem çözme stratejilerinden bazılarını planlı ve amaçlı olarak öğrenmedikleri bilgiler yardımıyla ortaya koyduğu ve kullanabildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Uygulama öncesinde dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin tahmin ve kontrol stratejisi ile sistematik liste yapma stratejilerini kullanma oranlarının diğer stratejilere göre yüksek olduğu, dördüncü sınıfların problemi basitleştirme, ilişki tarama, geriye doğru çalışma stratejisiyle, beşinci sınıfların ise şekil çizme stratejilerini hiç kullanmadıkları görülmüştür. Son testten elde edilen bulgular doğrultusunda ise, dördüncü sınıflarda problemi basitleştirme, şekil çizme, geriye doğru çalışma; beşinci sınıflarda ise problemi basitleştirme, sekil çizme,

sistematik liste yapma, geriye doğru çalışma stratejilerinin kullanım düzeyinde anlamlı olarak artış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmacıların kalıcılık testinden elde ettiği sonuçlara göre de, deneysel öğrenme ortamının olumlu etkilerinin kaybolmadığı görülmüştür.

Çalışmanın sonunda problem çözme başarısını arttırmak ve matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmek için rutin olmayan problemlerin ve çözüm stratejilerinin matematik dersi öğretim programlarında ve ders kitaplarında yer alması gerektiği önerisinde bulunulmuştur.

Yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileriyle çalışan Altun ve Arslan (2006), öğrencilere rutin olmayan problemlerin çözüm stratejilerinin öğretimini amaçlayarak rutin olmayan problemlerde öğrenci başarılarını incelemişlerdir. Deneysel olarak yürütülen çalışmaya yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileri katılmıştır. 28 öğrenciyle yürütülen çalışmada

öğrencilere, yapılan incelemeler sonucunda literatürde en sık rastlanan problemi basitleştirme, tahmin ve kontrol, bağıntı arama, sekil çizme, sistematik liste yapma ve geriye doğru çalışma stratejilerinin öğretimi yapılmıştır. 17 saatlik yapılan öğretimler, sosyal yapılandırmacı yaklaşım doğrultusunda düzenlenmiştir. Stratejilerin öğretiminde öğrenciler ikişerli yada üçerli gruplara ayrılmış, öncelikli olarak öğretmen tarafından kısa süreli sunum

gerçekleştirilmiştir. Öğretimin devamında grup çalışmaları yapılmış ve sınıf içi tartışmalar yapılarak stratejilerin öğretilmesi gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın başında öğrencilere altı

rutin olmayan bir rutin ve üç gerçek hayat bilgilerinin kullanmasını içeren problemlerin bulunduğu on soruluk bir test uygulanmıştır. Çalışmanın sonunda ise ilk uygulanan teste benzerlik gösteren problem çözme başarı testi uygulanmıştır. Öğrencilerde matematiğe karşı tutumlarında bir değişiklik olup olmadığını ortaya koymak amacıyla da tutum testi

uygulanmıştır. Öğretim öncesi uygulanan testten elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin herhangi bir eğitimi verilmemiş olmasına rağmen bazı problem çözme stratejilerini informal olarak ortaya koydukları ve kullanabildikleri ifade edilmiştir. Uygulama öncesinde yedinci ve sekizinci sınıfların stratejileri kullanmayla ilgili başarı yüzdesi en fazla olan stratejilerin tahmin ve kontrol ve sistematik liste yapma olduğu vurgulanmıştır. Ön test ve son test sonuçlarına göre genel olarak sekizinci sınıf öğrencilerinin yedinci sınıflara göre problem çözme stratejilerindeki başarı yüzdelerinin yüksek olduğu görülmektedir. Yapılan uygulama sonrasında düşük düzeyde olan problemi basitleştirme, bağıntı arama, geriye doğru çalışma stratejilerinin başarı yüzdelerinin arttığı görülmüştür. Uygulama sonunda yedinci ve sekizinci sınıf düzeyinde problemi basitleştirme, bağıntı arama ve geriye doğru çalışma stratejilerinin kullanımındaki başarı yüzdelerinde anlamlı düzeyde artış gözlenmiştir. Öğrenci tutumlarının da incelendiği çalışmada tutum puanlarında artış gözlenmesine rağmen bu artışın anlamlı düzeyde olmadığı ortaya konulmuştur. Çalışmanın sonunda araştırmacılar, yapılan öğretimin öğrencilerin problem çözmeye karşı olumlu tutum geliştirmesine ve stratejileri

kavramalarında etkili olduğundan hareketle rutin olmayan problemler ve bu problemlerle ilişkili olan çözüm stratejilerinin öğretiminin yedinci ve sekizinci sınıf matematik öğretimi programına konulabileceği önerisinde bulunmuşlardır.

Strateji eğitimiyle ilgili öğrenciler dışında sınıf öğretmen adaylarıyla çalışan Altun, Memnun ve Yazgan (2007) ise sınıf öğretmeni adaylarının problem çözme stratejileriyle ilgili bilgi ve becerileri, bu alanda verilen eğitimin problem çözme stratejileriyle ilgili bilgi ve becerilerinin gelişimi üzerindeki etkilerini ve strateji bilgilerinin problem çözmedeki başarıyı

açıklama güçlüklerinin ortaya konulmasını amaçlamıştır. Araştırmaya sınıf öğretmenliği programına devam eden 120 öğretmen adayı katılmıştır. Deneysel olarak yürütülen çalışmada 5 haftalık süre içerisinde öğrencilere problem çözme kuramı, problem çözme stratejilerinin tanıtılması ve rutin olmayan problemlerin çözümleri ile ilgili ders planlamaları yapılarak öğretim verilmiştir. Çalışmada öğretim tekniğinin oluşturulmasında Verschaffell ve

diğerlerinin (1999) matematiksel uygulama problemleri üzerine yaptıkları deneysel araştırma için oluşturdukları sosyo-yapılandırmacı sınıf kültüründen ve Schoenfeld’in üniversitede verdiği problem çözme öğretimi dersindeki (Santos–Trigo, 1998) sınıf içi öğretim çalışmaları yol gösterici olmuştur. Bu doğrultuda derslerde önce kısa süreli sınıf çalışmaları yapılmış, daha sonra iki veya üç kişiden oluşan heterojen gruplarda tartışmalar yapılarak sınıf içi

tartışmalarla problemlerin çözümleri tartışılmıştır. Verilerin toplanmasında iki yolun izlendiği çalışmada birincil olarak veriler, ön test, son test ve kalıcılık testleriyle toplanmıştır. İkincil olarak veriler çalışmanın sonunda stratejilerin öğretilmesi hakkında öğrencilerin kendi görüşlerine yer veren likert tipli ölçekle toplanılmıştır. Likert tipli sorulardan sonra öğretmen adaylarına iki açık uçlu soru yöneltilerek öğretmen adaylarının stratejilerin öğrenilmesindeki zorluk düzeylerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmada sistematik liste yapma, tahmin ve kontrol, diyagram çizme, bağıntı bulma, denklem yazma, geriye doğru çalışma, muhakeme etme ve problemi basitleştirmeyle ilgili öğretim yapılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda öğretimin, denklem yazma ve muhakeme etme dışında tüm stratejilerin öğretiminde etkili olduğu ve öğretmen adaylarının problem çözme başarının artmasını sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışmada problem çözme başarısını belirlemede bağıntı bulma, geriye doğru çalışma, problemi basitleştirme, sistematik liste yapma, muhakeme etme ve diyagram çizme stratejilerin güçlü olduğu vurgulanmıştır.

Lise düzeyinde çalışmasını gerçekleştiren Emre (2008) ise, öğrencilerin problem çözme stratejilerini geliştirmek için geliştirilen öğretim durumunun on birinci sınıf

öğrencilerinin çeşitli problem çözme stratejilerini kullanabilme ve problem çözerken uygun olanı seçebilme becerilerine etkisini ortaya koymayı amaçlamıştır. Nicel yöntemlerden bir gruplu ön test son test deseni, nitel yöntemlerden ise demografik yöntemin kullanıldığı çalışmanın katılımcıları on birinci sınıfta öğrenim gören 10 öğrenciden oluşmaktadır. 10 haftalık uygulama sırasında öğrencilere, geriye doğru çalışma, örüntü bulma, farklı bir bakış açısı, daha basit benzer bir problem üzerinde düşünme, uç durumları düşünme, şekil çizme, tahmin ve doğrulamalar, bütün olasılıkları sayma (ayrıntılı listeleme), verileri organize etme ve akıl yürütme stratejilerini içeren problem çözme stratejileri eğitimi verilmiştir. Çalışmada veriler, öğretimin başında ve sonunda uygulanan ön test ve son testin yanı sıra, öğretim esnasında verilen ödevlerden ve öğrencilerle yapılan görüşmelerden elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda yapılan eğitimin uygun strateji seçimine, kullanımına ve problem çözmeye olumlu bir etkisi olduğu ifade edilmiştir. Araştırmaya katılan bütün öğrenciler göz önüne alındığında verilen eğitimin bir strateji kullanımına olumlu bir etkisi olduğu

vurgulanmıştır. Uygulamanın uygun strateji seçiminde de olumlu bir etkisinin olduğu belirtilmiştir. Ayrıca öğrencilerin bir problemin çözümünde yararlanılabilecek birden fazla stratejinin olduğunun farkına vardıkları ve yeni öğrendikleri stratejileri kullanma eğiliminde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmanın sonunda öğretmenlerin derslerinde problem çözme stratejilerine daha fazla yer vermeleri ile ilgili öneride bulunulmuştur.

Matematik öğretmen adaylarıyla çalışmalarını yürüten Altun ve Memnun (2008) matematik öğretmen adaylarının rutin olmayan matematik problemlerini çözme becerilerini ve bu problemlerin çözümünde kullanılan stratejilere ilişkin düşüncelerinin incelenmesini amaçlamışlardır. 61 matematik öğretmen adayından oluşan çalışma grubuyla 7 hafta süren çalışmalarda öğretmen adaylarına problem çözme öğretimi dersi verilmiştir. Ön test, son test ve kalıcılık testlerinin uygulandığı çalışmada öğretmen adaylarının problem çözme

öğretilmesi için yapılan öğretimin etkili olduğu, problemi basitleştirme, örüntü arama, muhakeme etme, diyagram çizme, sistematik liste yapma, tahmin ve kontrol, geriye doğru çalışma stratejilerinin bu öğretimden önemli derecede etkilendiği ifade edilmiştir. Çalışmada problem çözme de başarılı veya başarısız olan öğrencilerin ayrımını yapmada muhakeme etme, geriye doğru çalışma, diyagram çizme, tablo yapma ve problemi basitleştirme stratejilerinin güçlü bir etkiye sahip oldukları ortaya konulmuştur. Regresyon analizinin de yapıldığı çalışmada problem çözme stratejilerinin problem çözme stratejilerinin problem çözme başarısını %80 oranında açıklayabildiği sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan çalışmada, öğretmen adaylarına verilen eğitimin öğretmen adaylarının problemlere bakış açılarını ve güven duygularını geliştirdiği ve sistematik çalışmayı öğrettiği vurgulanmıştır.

Çalışmasını sekizinci sınıf düzeyinde gerçekleştiren Taşpınar (2011) ise sekizinci sınıf öğrencilerinin matematik dersinde uygulanan problem çözme stratejileri eğitiminin

öğrencilerin farklı problem çözme stratejilerini bir arada kullanabilme düzeylerine etkisinin incelenmesini amaçlamıştır. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden kontrol grupsuz ön test son test deneysel desen ve nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 22 sekizinci sınıf öğrencisi oluşturmuştur.

Öğrencilerin kullandıkları problem stratejilerini belirlemek amacıyla öğrencilere birden fazla çözümü bulunan problemler yöneltilmiştir. Öğrencilerle uygulama yapılmadan önce

öğrencilere matematik problemi çözme tutum ölçeği ve kişisel bilgi anketi uygulanmıştır. 15 saatlik uygulamanın 6 saatinde öğrencilere “Geriye Doğru Çalışma, Tahmin ve Kontrol, Farklı Bir Bakış Açısına Odaklanma, Şekil Çizme, Bütün Olasılıkları Ayrıntılı Listeleme, Verileri Organize Etme ve Örüntü Bulma stratejilerinin anlatımı yapılmıştır. Uygulamanın devamında karışık problemler çözülerek sınıf ortamında bu problemlerin çözümleri üzerinde tartışmalar yapılmıştır. Uygulama sonunda öğrencilere araştırma problemleri ve matematik problemi çözme tutum ölçeği uygulanmıştır. Uygulanan testlerden elde edilen verilerin analizi

doğrultusunda sekizinci sınıf öğrencilerine uygulanan problem çözme stratejileri öğretiminin farklı problem çözme stratejilerini bir arada kullanabilme düzeylerine etkisini arttırmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca çalışmada, öğrencilerin ön testte kullandıkları problem çözme stratejilerinin sınırlı olduğu ifade edilerek son testte bu durumun değiştiği ve öğrencilerin kullandıkları stratejilerin arttığı ve problemlerin çözümünde farklı çözüm yollarını kullandıkları ifade edilmiştir. Öğrencilerin problem çözmeye yönelik tutumlarında ise bir farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Hoon ve diğerleri (2013), bilişsel (heuristics) yaklaşımların uygulamalarına

odaklanmışlardır. Çalışmada, matematiksel görevlerin çözümünde öğrencilerin kullandıkları bilişsel yaklaşımlar (heuristics approach) ve öğrencilerin kullanılan bu bilişsel

yaklaşımlardaki yetenekleri incelenmiştir. 26 öğretmen adayıyla yürütülen çalışmada,

araştırma öncesinde öğretmen adaylarına matematik derslerinin birinde matematiksel problem çözmede bilişsel yaklaşımlara ilişkin dersler verilmiştir. Derslerde üç farklı matematiksel probleme odaklanılmıştır. Katılımcılar sekiz gruba ayrılarak, ders boyunca grup içi tartışma etkinliklerine katılmıştır. Sınıf içi gözlemlerde, tartışmalar esnasındaki katılımcıların iletişimine ve etkinliklere verdikleri yanıtlara odaklanılmıştır. Araştırmanın verileri, sınıf gözlemleri ve katılımcıların yansıtıcı günlüklerinden toplanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda genel olarak katılımcıların problem çözerken, bir temsil ortaya koyabilme için, “diyagram çizme”, “liste yapma” ve “değişken kullanma”, hesaplanmış bir tahmin

yapabilmek için “tahmin ve kontrol”, “bağıntı bulma”, “tahmin etme”, süreçler için “ canlandırma” ve “geriye doğru çalışma” stratejilerini kullandıkları görülmüştür. Ayrıca katılımcıların matematiksel problem çözerken bilişsel yaklaşımları kullanabildikleri, matematiksel problemleri çözmek için ilgili olan stratejiyi uygulayabildikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Yeşilova (2013) ise çalışmasında ilköğretim yedinci sınıf öğrencilerinin matematik başarı düzeylerinin problem çözme süreçlerine etkilerini incelemiştir. Çalışmada problem çözme ve problem çözme stratejileri ile ilgili düzenlenen eğitimin öğrencilerin problem

çözme başarılarını ve kullandıkları strateji çeşitliliğini nasıl etkilediğinin incelenmesi üzerinde durulmuştur. Nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı çalışmanın çalışma grubu ilköğretim yedinci sınıfta öğrenim gören 60 öğrenciden oluşturulmuştur. Öğrencilerin seçilmesi aşamasında öğrencilerin matematik dersi notları dikkate alınmış ve ortalamanın altında ve üstünde olan 30’ar öğrenci seçilerek çalışma grubu belirlenmiştir. Çalışmada öğrencilere problem çözme ve problem çözme stratejileri ile ilgili eğitim verilmiştir. Araştırmacı öğrencilerle diyagram çizme, sistematik liste yapma, örüntü oluşturma, geriye doğru çalışma, deneme yanılma, denklem kurma ve tablo oluşturma stratejileriyle ilgili eğitim vermek amacıyla 9 ders yapmıştır. Tek grup ön test-son test modelinin de kullanıldığı

çalışmada veriler, açık uçlu problemlerden oluşturulan ön test ve son test ile öğrencilerle yapılan görüşmeler vasıtasıyla toplanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, matematik başarısı ortalamanın üstünde olan öğrencilerin problem çözme başarılarının daha yüksek olduğu ve bu öğrencilerin kullandıkları stratejileri çeşitliliğinin ortalamanın altında olan öğrencilere göre daha fazla olduğu, problemlerin çözümlerini daha detaylı, anlaşılır şekilde yaptıkları, stratejileri daha etkili kullandıkları ve farklı stratejileri birleştirmeye istekli oldukları

görülmüştür. Matematik başarısı ortalamanın üstünde olan öğrencilerin diğer öğrencilere göre problem çözme aşamalarını daha etkin kullandıkları, çözümlerin doğruluğunu daha belirgin şekilde kontrol ettikleri, problem çözme ile ilgili kritik davranışlarını diğer öğrencilere göre daha iyi gösterdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonunda öğrencilerin problem çözme başarısını arttırmak ve geliştirmek için, problem çözme stratejilerinin tüm sınıflarda öğretilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Ramnarain (2014) ise dokuzuncu sınıf öğrencilerinin problem çözme performanslarında stratejiye dayalı problem çözme eğitimi yaklaşımının etkililiğini

incelemiştir. Bu yaklaşıma göre öğretmen problem çözmede strateji uygulamalarına modellik etmektedir. Öğrencilere uygun problemler verilerek öğrencilerin strateji uygulamalarında anlamalı deneyimlere sahip olmaları hedeflenmiştir. Çalışmada öğrencilere stratejilerin kullanımıyla ilgili eğitim verilerek stratejiyle ilişkili olan problemleri tanımaları sağlanmıştır. Ön test son test kontrol gruplu deneysel yöntemin kullanılarak dokuzuncu sınıf öğrencilerinin stratejiye dayalı problem çözme yaklaşımının öğrencilerin problem çözme performanslarına etkisi incelenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda öğrencilerin problem çözme

performanslarının anlamlı olarak gelişim gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Lee, Yeo ve Hong (2014) öz düzenlemeli problem çözmede üstbilişe dayalı öğretimin rolü üzerinde durmuşlardır. Singapur’da gerçekleştirilen çalışmada, öğretim programının 1992 yılından bu yana problem çözmeye dayalı olmasına rağmen dördüncü sınıf

öğrencilerinin problem çözme süreçlerinde zorluklar yaşadıkları ifade edilmiştir. Yarı

deneysel desenin kullanıldığı çalışmada, öğrencilerin matematiksel problem çözme davranış, performans ve tutumlarında Polya’nın dört aşamalı yaklaşımının anlaşılmasına ve

planlanmasına odaklanan üstbilişsel bir plan kullanmanın etkisi incelenmiştir. Çalışma ilkokul