• Sonuç bulunamadı

1.2.5 Endüstri İlişkileri Sistem

POLİTİK SİSTEM

Aşiret yaşlılarının ya da şefin kuralları

çerçevesinde temel politik birim aşiret

* Feodalizm: Hukuk, din, siyaset, sosyal sınıf ve politika doğumla kazanılan otoriteyle (aristokratik kurallar) toprağın yönetimi belirlenmektedir. * Temel politik birim yerel topluluktur

PARADİGMA Dünyanın tamamen doğal şekliyle gözlemlenmesi

* Bilim Temeli: Matematik (cebir, geometri) ve astronomi * Merkezi Düşünce: İnsanların üstün güçler tarafından kontrol edildiği görüşü ön plandadır (tanrı ya da astrolojik güçler) * Değer Sistemi: Doğayla uyuma dayanmaktadır

Kaynak: Oğuz Kaymakçı, “Kavramsal, Kuramsal ve Tarihsel Açıdan Küreselleşmeye Giriş”,

Tablo 6. Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna

SANAYİ TOPLUMU BİLGİ TOPLUMU

Yenilikçi Teknoloji * Öz * Temel Fonksiyon * Üretim Gücü * Buhar makinesi (güç) * Fiziksel emeğin ikamesi * Maddi üretim gücü (kişi başına düşen sermaye artışı)

* Bilgisayar (bellek, hesaplama ve kontrol) * Zihinsel emeğin ikamesi * Bilgi üretme gücü (optimum hareket seçim kapasitesinde artış) Sosyo- Ekonomik yapı * Ürünler * Üretim Merkezi * Piyasa * Öncü Endüstriler * Endüstriyel Yapı * Ekonomik Yapı * Sosyo-ekonomik ilke * Sosyo-ekonomik özne * Sosyo-ekonomik Sistem * Toplum Biçimi * Ulusal Hedef * Hükümet Biçimi * Sosyal Değişimin İtici Gücü * Toplumsal Prob- lemler * En İleri Aşama

* Faydalı mallar ve hizmetler * Modern fabrika (makine ve ekipman) * Yeni dünya, koloniler, tüke- tici satın alma gücü * İmalat Sanayileri (makine ve kimya sanayii) * Tarım, sanayi ve hizmetler * Meta Ekonomisi (iş bölümü, üretim ve tüketimin ayrılması) * Fiyat İlkesi (arz ve talebin dengesi) * Şirketler (özel ve kamu) * Sermayede özel mülkiyet, serbest rekabet, kâr maksimi- zasyonu * Sınıflı toplum * Gayri Safi Ulusal Refah * Parlamenter Demokrasi * İşçi hareketleri ve grevler * İşsizlik, savaşlar ve dikta- törlükler * Yüksek seviyede kitle tüketimi

* İletişimsel bilgi, bilimsel bilgi * Bilgi Kullanımı (bilgi ağları ve veri bankaları) * Bilimsel bilgi sınırlarının ve bilgi alanının genişlemesi * Entelektüel Endüstriler (İletişim ve bilime yönelik) * Sanayi Yapısı Matrisi (Tarım, sanayi, hizmetler ve bilgi endüstrileri) * Sinerjik Ekonomi (birlikte üre- tim ve kullanımda paylaşım) * Amaç İlkesi (sinerjik ileri bes- lenme prensibi) * Gönüllü Topluluklar (yerel ve bilgi toplulukları) * Alt-yapı, sinerji prensibi, top- lumsal faydanın önemi * Fonkiyonel Toplum (çok mer- kez, fonksiyon ve otonomi) * Gayri Safi Ulusal Tatmin * Katılımcı demokrasi * Sivil Hareketler ve sorunlar * Gelecek şokları, terör, kişisel dokunulmazlığın ihlali * Yüksek kitlevi bilgi

yaratılması Değerler * Değer Standartları * Ahlak Standartları * Zamanın Ruhu

* Maddi değerler (psikolojik ihtiyaçların tatmini) * Temel insan hakları,

insancıllık * Rönesans (bireyin özgürleş- tirilmesi)

* Zaman değeri (hedefe yönelik başarı ihtiyaçlarının tatmini) * Öz disiplin ve toplumsal katılım * Küreselleşme (insan ve doğanın ortak yaşayışı)

Kaynak: Oğuz Kaymakçı, “Kavramsal, Kuramsal ve Tarihsel Açıdan Küreselleşmeye Giriş”,

Küreselleşme Üzerine Notlar, Ankara 2007, s. 41

Tablo 5 ve 6’dan da anlaşılabileceği üzere ilkel toplumdan bilgi toplumuna giden süreç aynı zamanda dünyanın sadece görüldüğü kadarının kabul edildiği zamandan dünyanın küreselleşme sayesinde tamamının kolayca görülebildiği ve kabul edilebildiği zamana geçişi de göstermektedir.

Teknolojik gelişmeler, zenginleşme ve iktidar hırsı küreselleşmeyi en özet şekilde açıklayacak olan faktörlerdir. Bu faktörlerin irdelenmesiyle üç ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Bunlara bakacak olursak;

İlk görüşe göre küreselleşmeyi ortaya çıkaran nedenin teknolojik gelişmeler oluşu kısmen doğrudur. Çünkü bu görüşe göre küreselleşmenin ortaya çıkmasına dair daha önemli bir neden vardır ki bu da Derin Merkez (Batı Elit’i) nin zengin olma ve yönetime sahip olmaya yönelik hırsıdır. Bu görüş, teknolojinin başlangıçta sadece kolaylık sağladığını belirtir. Diğer yandan teknolojinin etkisi gittikçe artan bir küreselleşme aracı olduğunu da kabul etmektedir. Ulusal sınırların öneminin azalmasında bilgi ve iletişim teknolojilerinin rolü büyük olmuştur. Mal, hizmet, sermaye ve/veya işgücünün kolay yer değiştirebilmesi, iletişim teknolojilerinin insanları (fiziksel mesafeleri aradan çıkartarak) yakınlaştırabilmesi ve teknolojik gelişmeler sayesinde şirketlerin kurabildikleri üretim ağları dünya üzerinde, kültürlerin, üretim ve tüketim kalıplarının birbirine yakınlaşmasına ve benzemesine yol açmıştır.

İkinci görüş piyasa mantıkçı olarak adlandırılmaktadır. Bu görüşe göre şirketleri dışa açılmaya zorunlu hale getiren, hızlı teknolojik gelişmeler, üretim ve talep artışı olmuştur. Pazarda kalabilme, yeni pazarlardan pay alabilme, birçok etken faktörle birlikte dışa açılmayı da zorunlu kılmıştır. Özellikle 1970’li yılların ortalarından itibaren devletçi-korumacı politikaların kaldırılması, para piyasalarının serbestleştirilmesi ve ticaretin dünya genelinde serbest olması iç Pazar ve iç talep yönlü politikalardan, dış Pazar ve dış talep yönlü politikalara geçişin gerekli görülmesine ve uygulanmasına neden oldu.

Üçüncü görüş ise neomarksist yaklaşımdır. Bu görüş, küreselleşmenin yeni bir olgu olmadığını ve kapitalist gelişme süreci ile bağlılık içerisinde olduğunu belirtmektedir. Neomarksistlere göre küreselleşme kapitalizmin mantık ve işleyişinin bir ürünüdür ve en az 500 yıl önce yapılan coğrafi keşifler ile beraber başlamıştır. Emperyalist gücün desteğini arkasına alanlar daha o zamandan kapitalizme dayalı bir

ekonomik sistem kurmuşlardır ve bugüne gelindiğinde de küreselleşme denilen olgu, kapitalizmin gelişip yayılması ve derinleşmesi olarak dünyada var olmaktadır. Bu durum tıpkı 19. yy’da ABD’nin tüm dünya üzerinde bir süper güç haline gelmesi gibidir. Geçmişin sömürge dayanaklı imparatorlukları ile bugün ABD’nin sosyal, ekonomik ve siyasal imparatorluğu arasında fazla bir fark yoktur. Her iki durumda da belirleyici rol sermaye sahiplerine ve sermayenin fazlalığına aittir. 20. yy itibari ile hız kazanmış olan küreselleşme de yine sermaye birikimlerine ve birikim sorunu yaşayan kapitalizmin Pazar ve tekelci yapı genişletme ihtiyacı yaşamasının bir ürünüdür.85

1.3.1 Küreselleşme Kavramının Öğeleri

Küreselleşmeye yol açan ve ivme kazandıran unsurları genel olarak üç başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar, teknolojik-politik-ekonomik gelişmelerin küreselleşme olgusu dâhilinde incelenmesini içermektedir.