• Sonuç bulunamadı

Küreselleşme ve bölgesel bütünleşmeler ile de birlikte rekabet ortamındaki yoğunluğun artışı, Pazar paylarının azalması ancak bunun yanında uluslararası ticaret hacminde yaşanan artış ÇUŞ’ların artan etkinliğinden kaynaklanmıştır. ÇUŞ’ların temel önemi, birden fazla ülkede yatırım yapmaları, birden fazla ülkede pazarlama faaliyetlerinde bulunmaları ve yine birden fazla ülke girişimcisi tarafından ortaya konulabilmeleridir. Ancak, bunların yanı sıra ÇUŞ’ların oluşturduğu şirket kültürünün de değişen ekonomik yapı içerisinde şirket etkinliğini artırmada önemi büyüktür. 1980’lerin ikinci yarısından itibaren yapılan araştırmalar, ÇUŞ’ların oluşturduğu şirket kültürünün elde edilen başarıların temelinde yer aldığını göstermiştir. Bu araştırmalar, ÇUŞ’larla birlikte gelişen ve değişen şirket kültürünün özellikle insan kaynakları yönetimi ve endüstri ilişkileri üzerine etkisinin varlığını da göstermektedir. “Daha açık bir ifade ile şirket normlarının ve değerlerinin aşılandığı bir mekanizma olarak insan kaynakları yönetiminde ve endüstri ilişkileri alanında etkili olan şirket kültürü, işgören seçiminde, terfi ettirilmesinde, istihdam güvencesi sağlanmasında, eğitim ve diğer kişisel ilişkiler yoluyla sosyalleşmesinde, güçlü örgütsel bağların oluşmasında, ücret politikasında, üretim ve yönetim anlayışında, endüstri ilişkileri stratejilerinde varlığını göstermektedir.”125

Küreselleşme olgusu ve beraberinde getirdiği rekabetteki yoğunlaşma, ÇUŞ yapısını değiştirerek bu şirketlerin ekonomiler üzerinde etkinliklerinin de artmasına neden olmuştur. Hatta değişen şirket yapısı ÇUŞ’ların birçok ülkede, sadece ülke ekonomileri üzerinde değil, siyasi olgular üzerinde de etkin rol oynamasına yol açmıştır. Bu bağlamda bakıldığında, değişen dünya ekonomisi ve siyasi yapılanmalar üzerinde sadece ortaya çıkan bölgesel bütünleşmelerin değil, ÇUŞ’ların ve getirdikleri şirket kültürünün önemli derecede etkili olduğu sonucuna varılabilir. Dolayısıyla ÇUŞ’ların ekonomik ve siyasi açıdan uluslararası nitelikte oldukları söylenebilmektedir.

      

“Küreselleşen dünya ekonomisi içerisinde 1990’ların başında 37 bin ÇUŞ, kendi ülkelerinin dışında 170 binin üzerinde kendisine bağlı kuruluşla çalışmaktadır. Bu kuruluşlar dünyada 73 bin işgören istihdam etmektedirler. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Gelişme Komisyonu’na (UNCTAD) göre, kendi ülkeleri dışında faaliyet gösteren ÇUŞ’ların satışları 1992 yılında, 4 trilyon Amerikan doları olan dünya ihracat gelirleri toplamının üzerine çıkarak 5.5 trilyon Amerikan dolarına ulaşmıştır. Ayrıca dünya özel sektör değerinin 1/3’ünü kontrol eden ÇUŞ’ların 1992 yılı itibariyle dış yatırımları, dünya çapında yaklaşık 2 trilyon Amerikan dolarıdır. Bu şirketler içinde en büyük 100 şirketin 29’u Amerikan şirketi olurken, elinde yabancı şirketlere ait 474 milyar dolar değerinde hisse senedi bulunmaktadır. İkinci sırada ise çoğunluğu İngiliz şirketi olan 39 AB şirketi yer almakta ve bu şirketlerde de yabancı şirketlere ait 259 milyar dolar değerinde hisse senedi bulunmaktadır. Japonlar ise 16 şirket ve 251 milyar dolar hisse senedi ile üçüncü sırada yer almaktadırlar. Bu ilk üç ülkeyi Avustralya’dan İsviçre’ye kadar uzanan bir bölgede kurulu 17 şirket izlemektedir. Diğer bir ifadeyle 1990’ların başında ÇUŞ’ların %90’ından fazlasının merkezi gelişmiş ülkelerde bulunurken yaklaşık %8’i gelişmekte olan ülkelerde yer almıştır.

Öte yandan doğrudan yabancı yatırımlar 1980’lerde ABD, Japonya ve AB’de yoğunlaşırken bu eğilim, 1990’ların başında gelişmiş ülkelerde azalırken gelişmekte olan ülkelerde artış göstermeye başlamıştır. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerde görülen hızlı ekonomik büyüme ve ticaretin liberalizasyonu özellikle Asya ve Latin Amerika bölgelerinde yabancı yatırımların artmasını sağlayan önemli gelişmelerdir. Kuşkusuz aynı dönemde başta AB ve Kuzey Amerika olmak üzere Japonya’da da gözlemlenen ekonomik büyümedeki yavaşlama ve durgunluk, yabancı yatırımların yönelimini etkileyen bir diğer önemli gelişmedir. Ayrıca NAFTA ve Asya bölgesindeki diğer bölgesel bütünleşmeler ile bu bölgedeki birçok hükümetin ticari ve doğrudan yabancı yatırımları teşvik edici düzenlemeleri, ÇUŞ’ların bu bölgelerdeki ekonomik faaliyetlerini hızlandırmıştır.”126

      

Doğrudan yabancı yatırımlarda artış yaşanmasının en önemli nedeni özellikle 1980’lerde başlayan, dünya ekonomisindeki hızlı büyüme trendidir. Diğer yandan dünya ekonomisinde büyümenin artan yabancı yatırımlar üzerinde etkisi kısa dönemli olarak değerlendirilmektedir. Kısa dönemli bu etkinin yanı sıra, ülkelerin yaptıkları politika değişiklikleri ve bu değişiklikler sonucu ortaya çıkan gelişmelerin yabancı yatırımların artışı üzerine etkisi çok daha önemlidir. Öncelikle gelişen ülkeler olmak üzere, dünya üzerinde birçok ülke yatırım ve ticaret ile ilgili düzenlemeler yapmış ve yatırım ve özellikle ticaretlerini liberalize etmiştir. Bu durum, önceden kapalı olan endüstrilerin de özelleştirilmesi ile birlikte ÇUŞ’ların faaliyete başlamaları ve faaliyetlerini genişletmelerinde önemli derecede etkili olmuştur.127

“ÇUŞ’lar doğrudan yabancı yatırımlar kanalıyla uluslararası çevrede şirket-içi ticareti yoğunlaştırarak uluslararası ticareti yönlendirmeye başlamışlardır. Bu anlamda ÇUŞ’lara bağlı yan şirketlerin kurulu bulundukları ülkelerde üretim ve dağıtım yoluyla gerçekleştirdikleri satış, tüm uluslararası ticaretten elde edilen satıştan fazladır. Özellikle yan şirketlerde çoğunluk hissesine ve yönetim kontrolüne sahip olan ÇUŞ’lar, bu yan şirketler kanalıyla uluslararası pazarlarda basit ticari rekabet yerine küresel rekabet içerisine girmektedirler.”128

Sonuç olarak baktığımızda, küreselleşme süreci dâhilinde dünya ekonomisinde yaşanan yapısal değişim, bölgesel bütünleşmeler, değişen yapısal politikalar ve en önemlisi de ÇUŞ’ların etkisi altında yaşanmaktadır.

ÇUŞ’lara karşı ortaya çıkan örgütlenmelere ve bunların uygulamalarına dair örneklere ekte yer verilmiştir.

      

127

 Ahmet SELAMOĞLU, Küreselleşme Sürecinde İnsan Kaynağı, İstanbul 1998, s.13 128

 Ahmet SELAMOĞLU, Küreselleşme Sürecinde İnsan Kaynağı, İstanbul 1998, s.14  

İKİNCİ BÖLÜM

KÜRESELLEŞMENİN İŞGÜCÜ ve İSTİHDAM ÜZERİNE