• Sonuç bulunamadı

1.3.2.1 Ulus-Devlet

1.3.2.2. Uluslararası Örgütler

1.3.2.2.6. Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ)

Çok Uluslu Şirketlerin 19. yy ortalarında ortaya çıktıkları ve II. Dünya Savaşına kadar da kurumsallaştıkları varsayılmaktadır. “1960 sonrası dönem, bir yandan ÇUŞ faaliyetlerinin ortaya çıktığı, bir yandan da uluslararası ticaretin hızla geliştiği bir dönemdir. 1971-73 döneminde Bretton Woods yarı sabit döviz kuru rejiminin çöküşüyle birlikte, sermaye piyasaları hızla uluslararasılaşırken, uluslararası menkul kıymetler yatırımlarının ve banka kredilerinin yaygınlaşma süreci de başlamıştır. Bu süreç, uluslararası ekonomik ilişkilerin karmaşıklaşmasına katkıda bulunmuş, bütünleşmiş ve bağımlı bir dünya ekonomisinin gerçek anlamda küreselleştiğinin habercisi olmuştur.”116 ÇUŞ’ları belirtmeye dair tanımlar farklıdır ve bu tanımlar farklı özelliklerden yola çıkılarak oluşturulmaya çalışılmıştır ancak, ÇUŞ’ların, birden fazla ülkede bulunma ve çalışma, merkezi olarak denetlenme, tüm şirket bölümlerinin birbirine uygun ve/veya tek politika izlemesi, çeşitli ülkelerde bulunan ufak şirket/şirket parçalarının kontrol edildiği teşebbüsler olmaları gibi belirgin ortak özellikleri de mevcuttur. Bu ortak özellikler dikkate alındığında ÇUŞ’lar için; genel merkezi belli bir ülkede olan ancak farklı ülkelerde yine genel merkezce kontrol edilen şubeler/yavru şirketler bulunduran, işlevsel politikaları ve alınan kararlarında ana merkeze bağlı bulunulan büyük şirketler denilebilir.117 “Bu

      

115

 International Monetary Fund Factsheet, “The IMF and the World Bank”,

www.imf.org/external/np/exr/facts/pdf/imfwb.pdf, (18.01.2011)

116

 Paul HIRST; Grahame THOMPSON, Küreselleşme Sorgulanıyor, Ankara Eylül 1998, s. 44  117

 Aysen TOKOL, “Çokuluslu Şirketler ve Endüstri İlişkilerine Etkileri”, İş-Güç; Endüstri İlişkileri

niteliklere uygun faaliyet gösteren şirketlerin davranış şekillerinde üç temel hareket yönteminin bulunduğu belirtilmektedir. Bunlar;

™ Dünya çapında pazarlarda var olmak,

™ Bir ya da daha fazla işletmenin işlevsel alanlarını dünya ölçeğinde standart operasyonel hale getirmek,

™ Dünya çapındaki çalışmalarını birleştirmektir.”118

ÇUŞ’lar küreselleşmeyi etkilemekle beraber küreselleşme sürecini hızlandıran önemli faktörlerden biridir. Ekonomik ve sosyal alanda en büyük gelişmelerden biri olarak görülen çok uluslu işletme kavramına dair tüm dünyaca ortak olarak kabul edilen bir tanım bulunmamaktadır. ÇUŞ’ları tanımlayan farklı bakış açılarına dair tanımlara bakılacak olursa;

™ “En kısa tanımıyla, çok uluslu işletmeler, yabancı piyasalarda üretim yapmak amacıyla yatırım yapan ya da farklı ülkelerde rekabet eden işletmelerdir.

™ Duming’e göre çok uluslu işletmeler, doğrudan doğruya yurt dışında yatırımda bulunan ve birden fazla ülkede katma değer yaratan faaliyetleri yürüten veya bu faaliyetler üzerinde kontrol hakkı bulunan girişimlerdir.

™ Daha farklı bir tanımla çok uluslu işletme, birden fazla ülkede gelir getirici etkinlikte bulunan; ekonomik, malî ve üretime yönelik temel kararların belli bir merkezden saptandığı veya dolaylı yoldan bağlı işletmelere empoze edildiği işletmelerdir.

™ Çok uluslu işletme, yabancı ülkelerdeki üretimi, kârı veya personeli, toplam üretiminin, kârının ya da personelinin önemli bir miktarını oluşturan işletmelere denir.

      

118

 Ayhan GENÇLER, “Küreselleşme-Çok Uluslu Şirketler ve Sendikalar”,

™ Çok uluslu işletmeler, doğrudan yabancı yatırımlara girişen ve üretim ve satış faaliyetlerini birden çok ülkede gerçekleştiren işletmeler olarak tanımlanabilir.

™ Çok uluslu işletmeler, iki ya da daha fazla ülkede ticari faaliyette bulunan, tek merkezden kontrol edilen, hukuken birbirinden bağımsız, ancak ekonomik olarak birbirine bağlı ortaklardan oluşan işletmelerdir.

™ Çok uluslu işletmeler, küresel bir temele dayalı rekabetçiliği benimseyen, ilâve işletme birimlerine ve mal ve hizmetlerin ihracına dönük olarak kurulan çok büyük kuruluşlardır.

™ Çok uluslu işletmeler, satış gelirlerinin %25’inden daha fazlasını, ana işletmenin bulunduğu ülke dışından elde eden işletmelerdir.

™ Çok uluslu işletme, iki ya da daha fazla ülkede faaliyet gösteren ve bu ülkelerde üretim, pazarlama, finansman ve diğer işletme işlevlerini yerine getiren işletmelerdir.

™ Çok uluslu işletmeler, gittikleri ülkede yabancı sermayeyi düzenleyen mevzuata uygun olarak direk yatırım şeklinde özel bir yatırımda bulunan, örgüt yapısı, karar alma ve denetim açısından bir bütünlük gösteren ve uluslar arası faaliyetleriyle tanınmış olan işletmelerdir.

™ Çok uluslu işletme, iki veya daha fazla ülkede, mülkiyeti kısmen veya tamamen kendisine ait olarak üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürüten, kendisine ait işletme stratejileri olan ve bu stratejileri tüm bağlı kuruluşları veya şubelerinde uygulayan işletmelerdir.”119

Tüm bu tanımlar ışığında bir genelleme yapılacak olursa; ÇUŞ’lar, birden fazla ülkede faaliyet gösteren, yabancı ülkelerdeki doğrudan yatırımları şirket ana merkezi kontrolünde bulunan, bütün şirket birimleri, yatırım, hesaplama, denetim ve personel uygulamaları bakımından birbirine uygun olarak işleyen, tüm birimlerinde

      

119 Tamer BOLAT, Oya AYTEMİZ SEYMEN, “Çok Uluslu İşletmelerin Kavramsal Açıdan İncelenmesi” Küreselleşme ve Çok Uluslu İşletmecilik, Ankara 2005, s. 53-54

tekdüze bir yönetim politikası uygulanan, yabancı ülkelerde bulunan birimlerinin tüm faaliyetlerini kontrol altında tutan teşebbüslerdir.120

ÇUŞ’ların daha iyi anlaşılabilmesi açısından özelliklerine de bakmak gerekmektedir.

™ “Çok uluslu işletmeler, kuruldukları ve/veya yönetildikleri ana merkez ülke dışındaki ülkelerde de, üretim ve hizmet faaliyetlerini gerçekleştirirler. Çok ulusluluk niteliği, bu işletmelerin yayıldıkları ülkelerin sayısından ve miktarından bağımsız olarak, faaliyetlerini birçok ülkeye yaymış olmalarına bağlıdır.

™ Çok uluslu işletmelerin temel kimliğini oluşturan bir ana merkezi ve bu merkeze bağlı ve farklı ülkelerde kurulmuş olan işletmeleri bulunmaktadır. Çok uluslu işletmeler esasında merkezileşmiştir. Bu işletmelerdeki şubeler ya da bağlı işletmeler, grup içindeki diğer işletme ya da ülkelerden çok genel merkezle ya da genel merkezin bulunduğu ülke ile ilişki içindedir.

™ Çok uluslulaşma, işletmelerin genellikle tek ulusluluk özelliklerinden temelde ödün vermeden birçok ulusal pazara yerleşmesini anlatır.

™ Bir işletmenin çok uluslu işletme olarak nitelendirilebilmesi için, birden fazla ülkede faaliyet göstermesinin yanı sıra, ürünlerini üretme ve pazarlama faaliyetlerini de yabancı ülkelerde gerçekleştirmesi ve farklı ülkelerde yatırımlarının ve yöneticilerinin olması gerekir.

™ Çok uluslu işletmeler, ana işletmeye ve bağlı işletmelerine ilişkin stratejik kararları alan, tek bir yönetsel otorite tarafından kontrol edilir. Ana merkez, şubelerin yönetimini denetler ve adeta bir sinir sisteminin merkezi rolünü oynar. Şubeler buna karşılık olarak, elde ettikleri kazançları (tamamını veya bir kısmını) ana merkeze transfer ederler.

      

120

 M. Engin SANAL, Dünyada Değişen Ekonomik Yapı İçinde Küreselleşme ve Çok Uluslu Şirketlerin Endüstri İlişkileri Sistemi Üzerindeki Olumsuz Etkileri”, 1. Ulusal Yönetim ve Ekonomi

™ Çok uluslu işletmelerde merkezi denetim söz konusudur. Başka bir deyişle çok uluslu işletmeler, yabancı ülkelerdeki doğrudan yatırımlarını işletme ana merkezi tarafından denetim altında tutarlar. Bu denetimin az ya da daha çok merkezileşmesi ise, işletmenin faaliyet gösterdiği sektöre, merkez düzeyinde alınacak kararların konularına ve bunların önem derecelerine, ana merkez ile bağlı işletmeler arasındaki ilişkilere, çok uluslu işletmenin örgüt yapısına ve politikalarına, bağlı işletmelerin yapı ve işleyişine ve insan kaynaklarının niteliğine ve gidilen ülkelerin sosyo-ekonomik ve politik vb. özelliklerine göre değişmektedir.

™ Çok uluslu işletmelerin ev sahibi ülkelerdeki bağlı işletmeleri belirli bir özerkliğe sahip olsalar bile, uzun vadeli amaç ve politikalar köken ülkedeki ana merkez tarafından oluşturulur.

™ Çok uluslu işletmelerin üretimleri birden çok ülkede gerçekleştirilir ve köken ülke dışında yapılan üretimin miktarı toplam üretimin büyük bir çoğunluğunu oluşturur.

™ Çok uluslu işletmeler, farklı ülkelerde yatırım yaparken, iki temel strateji izleyebilirler: Bunların ilki, bağlı kuruluş açma, diğeri de yerel bir işletme ile ortak girişimde bulunmaktır.

™ Çok uluslu işletmeler, dış ülkelere yatırım yaparlarken, diğer yandan bu ülkelere teknoloji, yönetim ve örgüt bilgisi transferinde de bulunurlar.

™ Çok uluslu işletmeler, güçlü bir sermaye yapısına sahip büyük işletmelerdir. Bundan dolayı ulusal ve uluslararası istikrarsızlıklardan uzun dönemde ulusal ve uluslararası işletmelere göre daha az etkilenirler.

™ Çok uluslu işletmeler, çok büyük ve farklı özellikler taşıyan pazarlarda faaliyet gösterdikleri için, Ar-Ge faaliyetlerine büyük önem vermekte ve sahip oldukları finansman olanaklarıyla da bu konuda büyük yatırımlar yapabilmektedirler.

™ Yönetim ve örgüt yapısına ve işleyişine yönelik sorunlar, çok uluslu işletmelerde ulusal işletmelere göre çok daha fazla ve karmaşıktır.

™ Çok uluslu işletmeler, büyük ve geniş çaplı (yaygın) üretim ve dağıtım yapabilme olanağını ölçek ekonomileri sayesinde kazanırlar. Bu ölçek ekonomileri, karşılaştırmalı üstünlüklerin getirdiği uzmanlaşma ile maliyetlerdeki düşüşe dayanır ve artan gelirler yoluyla kârlılığı artırır.

™ Çok uluslu işletmeler, ana merkez ile şubeler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu bir bütün olduğu için, şube sayısı çoğaldıkça bu ilişki ağı da o kadar karmaşık bir nitelik alır. Bunun yanında şubeler, farklı büyüklüklerde olabilecekleri gibi, bunların bir kısmının ana işletme ile doğrudan ilişkisi de bulunmayabilmektedir.

™ Çok uluslu işletmeler, tüm dünya üzerine yayılmış faaliyetlerinden maksimum kâr sağlamak amacındadırlar. Bu nedenle, onları her bir ülkedeki tek tek faaliyetleri değil, genel düzeydeki faaliyetlerinin sonuçları ilgilendirir. ™ Dev boyutlardaki üretim ve satış hacimleri, çok uluslu işletmelere, faaliyet gösterdikleri ülkelerde hükümetlerle olan ilişkilerinde çok büyük ekonomik (ve siyasal) güç sağlamaktadır. Çoğu kez bu piyasalarda monopolcü veya oligopolcü durumda bulunmaları da bu güçlerini artırmaktadır. Bunun sonucunda, fiyatları ve kârları piyasaların kaldırabildiği ölçüde yükselmekte, diğer işletmelerle anlaşarak piyasaları bölüştürmekte ve yeni işletmelerin piyasaya girişlerini engelleyerek rekabeti sınırlandırabilmektedirler.”121

      

121

  Tamer BOLAT, Oya AYTEMİZ SEYMEN, “Çok Uluslu İşletmelerin Kavramsal Açıdan İncelenmesi” Küreselleşme ve Çok Uluslu İşletmecilik, Ankara 2005, s. 61-63