• Sonuç bulunamadı

Planlama Araçlarının ve Aktörlerin Tanımlanması

5. SONUÇLAR

5.2 Planlama Araçlarının ve Aktörlerin Tanımlanması

İklim değişikliği ile uyumlu sürdürülebilir mekansal planlama yaklaşımının uygulanabilir olması için iklim değişikliğine uyumda etkin olarak kullanılabilecek planlama araçlarının, yönetim birimlerinin ve paydaşların tanımlanması gerekmektedir.

Günümüzde iklim değişikliğine uyumda kullanılacak mekansal planlama araçları, stratejilerin ve yeni kurumsal yapılanmaların geliştirilmesine yönelik çeşitli yerel uygulamaların, dünyada giderek önem kazandığı görülmektedir. Türkiye’de mekansal planlama sürecindeki sorunların başında merkezi, bölgesel ve yerel yönetimlerin aldıkları kararlar arasındaki kopukluk ve kurumlar arası eşgüdüm eksikliği gelmektedir. Bunun yanısıra mekansal yatırımlara yönelik bir ekonomik büyüme politikasının izlenmesi, var olan sorunları daha da arttırmaktadır. Böyle bir yaklaşımın mekansal etkileri, planlamadan bağımsız gelişen kentleşmeyi arttırıcı niteliktedir. Uluslararası anlaşma ve protokollerle uyumlu, kurumlararası işbirliğini destekleyen bir anlayışla geliştirilen iklim değişikliği ile uyumlu sürdürülebilir mekasnal planlama yaklaşımının tüm ölçeklerdeki kurum ve planlar arasında eşgüdümü sağlayıcı araçları içermesi gerekmektedir (Şekil 5.4.).

Bu çalışmada geliştirilen planlama araçlarının çok boyutlu, bütüncül, iklim değişikliği ve AKAÖ odaklı, çevresel anlamda sürdürülebilir olmalarına çalışılmıştır. Araçlar genel olarak;

 Düzenleyici araçlar (regulative)  Planlama sürecine yönelik araçlar,  Mali araçlar ve

 Piyasa araçları

Çizelge 5.1 : İklim değişikliği ile uyumlu sürdürülebilir planlama yaklaşımına

yönelik mevcut ve önerilen araçlar.

Araçlar İçerik Örnek

Düzenleyici araçlar

Uluslararası Emisyon hedefleri ve anlaşma yükümlülükleri (KYOTO,

İDÇS), AB direktifleri.

Ulusal Kalkınma Planı, Bölge ve çevre düzeni planları, AKAÖ’ye

yönelik kanun ve yönetmelikler (Orman Kanunu, Mera Kanunu, İSKİ Yönetmeliği gibi.).

AKAÖ ile ilgili kanun ve yönetmelikler (Enerji Verimliliği Kanunu gibi).

Yerel Kamulaştırma, ön alım, kırsal alan düzenlemeleri, imar

yönetmelikleri, plan kararları gibi.

Planlama sürecine yönelik araçlar

Analiz Sorunu belirlemeye yönelik ön çalışmalar, SWOT, ÇED,

senaryo analizi, gösterge analizi, ekolojik ayak izi değerlendirmesi gibi.

Karar verme

süreci İlgili yönetimlerle (yerel yönetimler başta olmak üzere) işbirliği ile kabul edilebilir risk seviyesinde alternatifler sunularak karar vericilerin sürece dahil edilmesi, sorumluluk almalarının sağlanması.

Katılım Yerel paydaşların sürece dahil olduğu, karar sürecini

yönlendiren platformların etkinleştirilmesi.

İzleme Sürecin ve değişimlerin izlendiği organizasyon/oluşumlar,

denetim birimleri.

Yönetim Bölge planı, çevre düzeni planı, sektörel planlar; atık yönetimi,

hava kalitesi, ulaşım planları ve/veya programları gibi.

Mali araçlar

Uluslararası Temiz Kalkınma, Ortak Yürütme, salım ticareti, AB çerçeve fonları, Dünya Bankası, Temiz Enerji Fonu gibi.

Ulusal Hazine Müsteşarlığı’na bağlı iklim fonu, diğer teşvikler ve

krediler, temiz teknoloji ve üretime yönelik sübvansiyonlar, kalkınma ajansları fonları gibi.

Piyasa araçları

Yaptırımlar Çevre ve karbon vergileri, çevre dostu olan üretime yapılan vergi indirimi, cezai sorumluluklar, emisyon ruhsat sistemi (KYOTO esneklik mekanizması) gibi.

Gönüllülük Gönüllü paydaşların bir araya geldiği ve oluşan yeni pazarda yer edinmeye yönelik platformlar, gönüllü karbon piyasası, çeşitli uluslararası standartlar (ISO gibi).

Bilgilendirme Bilgilendirme, farkındalığı arttırıcı iletişim araçları, AR-GE teşvikleri gibi.

araçları içermesinden dolayı, düzenleyici araçlardan ayrı bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Düzenleyici araçlar uluslararası, ulusal ve yerel düzeyde gerçekleşen anlaşma, kanun, yönetmelik, plan ve programlarla; planlama, mali ve piyasa araçlarını yönlendirici niteliktedir. Mali araçlar ise, hem planlama sürecine hem de piyasa araçlarına finansal destek sağlamaktadır. Piyasa araçları; temiz ekonominin yaratılması, bu yönde çok ölçekli rekabet edebilirliği sağlama, üretimden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması konularında sürdürülebilir politikaları içeren etkin araçlardır (Şekil 5.4).

Bu araçların etkin şekilde uygulanabilmesi için ulusal düzeydeki kurumsal yapılanmada, iklim değişikliği ve mekansal planlama ile uyumlu yeni oluşumlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yapılanmaların ulusal anlamda KYOTO’ya taraf ve AB’ye üye olma yolunda katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Bu kapsamda geliştirilen öneri yapılanmada; yönetim ve organizasyon yapısının işleyişini düzenleyen “İmar ve Şehirleşme Kanunu”nun yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır. Bu kanunda belirlenecek olan hükümleri değiştirecek diğer kanun (Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun- No:6306 (2012) gibi) hükümleri geçersiz olacaktır. Bu kanun, “…..afetlerin azaltılmasını ve doğal, tarihi, kültürel çevrenin ve ekolojik sistemlerin korunmasını, yaşatılmasını ve geliştirilmesini…” amaçlamaktadır (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, 2005). Bu kanun tasarısına iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılmasına yönelik hedeflerin de dahil edilmesi, gelecekte kentleşmenin iklim değişikliğine uyumunun sağlanması açısından önem taşımaktadır.

Bu kanun hükümleri ile uyumlu olarak, iklim değişikliği ve mekansal planlamanın uyumlu bir şekilde uygulanabilmesi için merkezi düzeyde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mevcut yetki ve görev tanımlarının daha kapsamlı şekilde ele alınması gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığın bünyesinde bulunan İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Daire Başkanlığı’nın altında iklim değişikliğinin mekansal planlama ile uyumunu sağlayıcı bir birimin kurulması uygun olacaktır. Bakanlık bünyesinde bulunan İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu mevcut durumda sadece hava kalitesi ve emisyon ile ilgili konularda çalışmaları yönlendirmekte veya onaylamaktadır.

Bu alanın genişletilerek aynı zamanda AKAÖ’nün, iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılmasındaki önemi üzerinde de rolü ve yönlendiriciliğinin olması, kurulun daimi üyelerinin STK’ları, yerel yönetimleri, mesleki birlikleri ve üniversiteleri içerecek şekilde genişletilmesi, katılımın ve işbirliğinin tüm ilgili disiplinleri içermesi önemlidir.

Bölgesel düzeyde Kalkınma Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajanslarının bünyesinde iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılmasına yönelik bir bölgesel danışma kurulunun kurulması, bu kurulun iklim değişikliği ve mekansal entegrasyon ile ilgili olmasından dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu ile eşgüdüm içinde çalışması düşünülebilir. Bölgesel Kurulun üyelerinin bakanlığın ilgili komisyon temsilcilerinin yanı sıra STK’ları, yerel yönetimleri, meslek odalarını, üniversiteleri ve gerektiğinde mahalli temsilcilikleri içermesi önerilebilir.

Yerel düzeyde Büyükşehir Belediyesi bünyesinde iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılmasına yönelik bir yerel danışma kurulunun kurulması, yerel düzeydeki kurulun üyelerinin bakanlığın ilgili komisyon ve Kalkınma Ajansı’na bağlı kurulun temsilcilerinin yanı sıra STK’ları, yerel yönetimleri, meslek odalarını, üniversiteleri ve gerektiğinde mahalli temsilcilikleri temsil eden bir yapıdan oluşması uygun olacaktır.

Toplum düzeyinde ise STK’lar, birlikler ve mahalle temsilcilikleri ile ilgili paydaşların sürece dahil olmaları sağlanmalıdır (Şekil 5.5).

5.3 İklim Değişikliği ile Uyumlu Bütünleşik Sürdürülebilir Planlama Yaklaşımı